Tüzel Kişilik - Temsil Durumu - İdareye Karşı Sorumluluklar

[engat]

Merhabalar,

Bir limited şirketin ortaklarından biri 2003 senesinde cezaevine girmiş bulunmaktadır. Bu yıldan 2007 yılına kadar olan süre içerisinde, şirketin idareye karşı sorumlulukları kısmen yerine getirilmiş, kısmen de getirilmemiştir. Bazı beyannameler zamanında verilmemiştir. ( Firma muhasebeye ödeme yapmadığı için muhasebecisi beyannamelerini vermemiş)

Şirket ortağı cezaevinden tahliye olduktan sonra, bu eksik beyannamelerin verilmesi için yeni bir muhasebeci ile anlaşmış ve beyannameler düzenlenerek verilmiştir.

Şimdi, bu durumda beyannamelerin geç verilmesinden dolayı, şirket ortağının tutukluluk durumunun göze önünde bulundurularak, uygulanacak usülsüzlük, özel usülsüzlük cezalarının terkinini istemek mümkünmüdür. Dava açılması halinde nasıl sonuçlanır?

Şirket ortağının bu durumu, şirketin sorumluluklarını yerine getirememesinde bir bahane olarak öne sürülebilir mi?

Konuyu anladığm kadarıyla aşağı yukarı böyle. Konuştukca daha da netleşebilir.

Değerli üstadlarımın fikirlerini bekliyorum.

[GMANCE]

Konuya ilişkin örnek oluşturabilecek Maliye Bakanlığı Özelgesi aşağıdadır.



Tarih : 22.01.2001
Sayı : B.07.0.GEL.0.28/281013828/4124

Tutukluluk hali mücbir sebep olarak kabul edileceğinden, beyanname verme süresi içerisinde mücbir sebep hali ile karşı karşıya kalan mükelleflerin beyanname verme yükümlülükleri, mücbir sebep nedeniyle işlemeyen sürenin dikkate alınmasıyla bulunacak süre kadar uzamaktadır.

Yazınızın incelenmesinden iliniz (...) Vergi Dairesi mükelleflerinden (...)'nın 2000/Temmuz, Ağustos, Eylül dönemine ait geçici vergi beyannamesini 15.11.2000 tarihine kadar vermesi gerekirken, 17.11.2000 tarihinde beyan ettiği, (...) Ceza Mahkemesi'nin (...) sayılı yazısından adı geçenin 18.10.200013.11.2000 tarihleri arasında tutuklu bulunduğu, söz konusu mükellefin beyanname verme süresi içerisinde kalan tutukluluk halinin mücbir sebep olarak kabul edilip edilmeyeceği hakkında Bakanlığımız görüşünün sorulduğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesinin birinci bendinde tutukluluk hali mücbir sebep hali olarak kabul edilmiştir.

Aynı Kanun'un 15. maddesinde ise '13. maddede yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zaman aşımı işlemeyen süreler kadar uzar.

Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi lazımdır.' hükmü yer almaktadır.

Buna göre beyanname verme süresi içerisinde mücbir sebep hali ile karşı karşıya kalan mükelleflerin beyanname verme yükümlülükleri, mücbir sebep nedeniyle işlemeyen sürenin dikkate alınmasıyla bulunacak süre kadar uzamaktadır.

Söz konusu olayda mükellefin 2000/Temmuz, Ağustos, Eylül dönemi geçici vergi beyanname verme süresi 1 Ekim ile üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın 15. günü olan 15 Kasım 2000 tarihine kadar olup, mükellefin bu tarihler arasında (18.10.200013.11.2000) tutuklu bulunması nedeniyle kullanılamayan bu sürenin mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle adı geçenin tutuklu bulunduğu 26 günlük sürenin, beyanname verme süresinin son günü olan 15.11.2000 tarihine ilave edilmesi ile bulunacak olan 11.12.2000 tarihine kadar beyannamesini vermesi halinde beyannamenin süresinde verilmiş beyanname olarak kabul edileceği tabiidir.

[engat]

Peki, tutukluluk hali olan kişinin şirketin kendisi değil de, şirketin ortaklarından birisi olması durumu değiştiriyor mu?

[turk_bey]

Sanırım Terimler karışmış,

Tutukluluk ile Hükümlülük ayrı bir kısıtlılık durumudur. İlgili şirket ortağı "hükümlüdür" yani kısıtlı bu durumda doğacak cezalardan sorumlu tutulacaktır. Cezaevlerinde ki hükümlüler kanunlar açısından tayin edecekleri bir vekil ile yani bir avukat tarafından bu tür sorumluluklarının yerine getirilmesi gerekir.