Kur Farkında Kdv

Üyelik
24 Nis 2007
Mesajlar
90
Konum
denizli
arkadaşlar sadece bilgilenmek için ve merakımdan soruyorum. yabancı parayla alış veriş yaptığımız tüm alıcı ve satıcılar için kur farkı faturası düzenlemek zorundamıyız.Kur Farkı faturası düzenlemeyeceğimiz istisnalar varmı. Bilgileriniz için şimdiden teşekkür ederim.
 
Merhaba Yatkın20,
Yurtiçi müşterilere düzenlenen dövizli faturanın bedeli ister döviz cinsinden, isterse TL karşılığı ödensin ödeme tarihi ile fatura düzenleme tarihi arasındaki kur değişiminden kaynaklanan kur farkının faturalaşmaya konu edilmesi gerekir. Düzenlenen dövizli faturalardan kaynaklanan cari hesap alacakları ister yurtiçi müşterilerden olsun, isterse yurtdışı müşterilerden, geçici vergi dönemlerinde ve hesap dönemi sonunda kur değerlemesinin yapılması gerekir. Geçici vergi dönemlerinde ve hesap dönemi sonunda yapılan kur değerlemesi sonucunda ortaya çıkan kur farkları için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmez.
 
Merhaba Yatkın20,
Yurtiçi müşterilere düzenlenen dövizli faturanın bedeli ister döviz cinsinden, isterse TL karşılığı ödensin ödeme tarihi ile fatura düzenleme tarihi arasındaki kur değişiminden kaynaklanan kur farkının faturalaşmaya konu edilmesi gerekir. Düzenlenen dövizli faturalardan kaynaklanan cari hesap alacakları ister yurtiçi müşterilerden olsun, isterse yurtdışı müşterilerden, geçici vergi dönemlerinde ve hesap dönemi sonunda kur değerlemesinin yapılması gerekir. Geçici vergi dönemlerinde ve hesap dönemi sonunda yapılan kur değerlemesi sonucunda ortaya çıkan kur farkları için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmez.
sayın tuğba konur vermiş olduğunuz cevap için ve beni aydınlattığınız için çok teşekkür ederim.
 
Bu sözü malesef sık sık tekrarlamak zorunda kalıyorum. Bizim mesleğimizde bir yorum yaparken mutlaka maddi verilere , yazılı belgelere dayanmak zorunludur.
Yukarda belirtilen görüş doğru değildir.
Kur farkları için mutlak fatura düzenlenmesi gerekir. Eğer işlemin aslında kdv var ise , kur farkı faturaları da iç yüzde ile hesaplanarak kdv li olarak kesilir. Eğer müşteri lehine bir kur farkı doğmuş ise debu durumda müşteriden fatura istenmelidir.
Sadece bu faturalar TL bazında hesapların kapanması amaçlı olduğu için ödeme yapılmaz.


Haziran 2007 Tarih, 26568 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 105 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin (E) bölümünde; Vade farkı, Kur Farkı ve Matrahta Değişikliğe Yol Açan İşlemlerde KDV Uygulaması ’na yönelik aşağıdaki düzenleme yapılmış bulunmaktadır.
Vade Farkları

Kur Farkları

Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkı esas itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğundan, matrahın bir unsuru olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanacaktır.

Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.
 
İlave olarak KDV'de vergilendirme dönemi aylık olduğu için kur farkı faturalarının aylık olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde geç tahhakkuk nedeniyle vergi ziyaı oluşacaktır.
 
Gelebilecek itirazlara ilişkin olarak peşin olarak açıklama yapmam gerekirse KDV Kanunun 39'uncu maddesi karşısında, 105 Nolu KDV Genel Tebliğinde kur farkı faturasının tahsilata bağlayan açıklamanın kanuna dolayısı ile de normlar hiyerarşisine aykırı olduğu kanaatindeyim. Biri kanun diğer genel tebliğ.
 
Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanacaktır.
.
Fatura konusunda bende size katılıyorum ve hemfikirim.Peki değerleme yapılıyorsa ne olacak.Malın ödeme vadesi gelmemiş ama firma ay sonu dövizli carilerini değerlemektedir.
Bu durumda fatura kesilip kdv hesaplanmalı mıdır?
 
Yok okudum sayın koraykarakaya netleştirmek açısından sordum.Katma değer vergisinin konusuna giren işlemleri düşündüğümüzde farklı değerlendirmeler yapılabilir.Değerlemenin bu anlamda herhangi bir teslim ve hizmeti içermediğinden kdv ye tabi olmadığı yönünde görüşler de vardır.
 
Bu durumda dövizli alınan çekleri değerlediğimizde değerlemede oluşacak olumlu olumsuz farklarıda cari hesaba aktarıp,fatura kesip kdv hesaplamakta gerekecektir.
 
Belirtmem lazımki dövizli carileri ay sonlarında değerlemeye tabi tutmuyorum.Bedeli kapandıktan sonra lehte aleyhte kur farkı oluştuğunda karşılıklı fatura ile kapatıyoruz.
Ay atlamasının burda önemi olduğunu düşünmüyorum.Önemli olan fatura tutarının kapandığı tarihtir diye düşünüyorum.
 
Yabancı para cinsi borç ve alacakların değerlemesi farklı bir olay kur farkı faturası kesilmesi ayrı bir olaydır. Bir firmaya 6 ay vadeli, dövize endeksli veya döviz ödemeli satış yapıldığını farz edelim. Bu alacağımız tahsil edilene kadar her ay veya geçici vergi dönemlerinde değerleme yapılması gerekir. Fatura kesilmez. Kur farkı faturası, ödemenin yapıldığı dönemde kesilir. Aksi takdirde ocak ayında kur yükseldi sen bana fatura kes, şubat ayında kur düştü ben sana fatura keseyim.... Bu şekilde tahsil edilene kadar evcilik oyununa döner.
 
Biz her ay sonunda döviz cinsinden vadeli satışlar için kur farkı faturası düzenliyoruz, borçlarımız için de aynı uygulama yapılıyor. Böyle bir riski ne ben alırım, ne de çalıştığım firmalar. Ayrıca bilgisayar ortamında gayet kolay oluyor, elle hesaplanmayacak ki
 
Şimdi tabi Sn Karakaya teorik olarak doğru olan ve yapılması gerekeni söylüyor. Ancak prtaikte gerçekten çok zor bunu yapabilmek.
Bizim müşterilerimiz tamamı yurt dışında olduğu için ve hizmetlerimizin esasında kdv olmadığı için her ay kdv tahakkuku yapmamız gerekmiyor. Piyasada genelde 3 aylık dönemlerde yapan firma çok.
 
Ben her ay kur farkı faturası düzenlenmesi gerektiği görüşüne katılmıyorum.Kaldı ki alıntıladığınız 105 seri nolu tebliğde çok açıkça ilgili ay ve takip eden ay gibi terimler kullanılmamakta,yerine teslim ve hizmetin yapıldığı tarih ile ödeme-tahsilatın yapıldığı tarih tanımlamaları kullanılmaktadır.Aşağıda bir özelgeyi paylaşıyorum.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)


Sayı : B.07.1.GİB.04.99.16.01/2-Muk-431 27.02.2009*6102

Konu : Kur farklarında Katma Değer Vergisi Uygulaması hk.

İLGİ: ……sayılı dilekçeniz.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, mal ve hizmet alımlarınız sırasında döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak adınıza düzenlenen faturalarda KDV dahil bedelin çeşitli nedenlerle fatura tarihinden sonra ödenmesi durumunda, fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında şirketiniz aleyhine oluşan kur farkı nedeniyle kur farkı geliri elde eden satıcı firma tarafından şirketiniz adına düzenlenecek kur farkı faturalarında, mal ve hizmet bedelinin KDV dâhil olarak fatura tarihinden sonra ödenmesi nedeniyle ortaya çıkan kur farklarına ait katma değer vergisinin hesaplanması konusunda tarafınıza bilgi verilmesi istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1'inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 10'uncu maddesinde, vergiyi doğuran olayın; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana geleceği, 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminden ise malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamının anlaşılması gerektiği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, aynı Kanunun 24'üncü maddesinin (c) bendinde; vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu, 26'ncı maddesinde de; bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği, 35 'inci maddesinde ise; malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirim hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzelteceği hükümleri yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 05.05.2004 tarih ve KDVK-14/2004-14 sayılı Katma Değer Vergisi Sirküleri'nin "3. Yurt içi Dövize Endeksli Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farklarının Vergilendirilmesi" başlıklı bölümünde;

"Teslime konu mal yurt içinde katma değer vergisi uygulanmak suretiyle satın alınmışsa malı satın alan mükellef tarafından düzenlenecek faturada;

- Katma değer vergisi dahil toplam bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan aleyhe kur farklarına ait katma değer vergisinin, kur farkı bedeline iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle,
- Dövize endeksli toplam bedele katma değer vergisinin dahil edilmemesi durumunda vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan aleyhe kur farkları üzerinden katma değer vergisi hesaplanarak,
ilgili dönemde her iki mükellef tarafından genel usul ve esaslar çerçevesinde işlem yapılacaktır." açıklamasına yer verilmiştir.

30.06.2007 tarih ve 26568 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 105 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin "E.2. Kur Farkı" başlıklı bölümünde;

"Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkı esas itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğundan, matrahın bir unsuru olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında orta çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanacaktır.

Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir." şeklinde açıklamıştır.

Buna göre, yurt içinden dövize endeksli olarak satın aldığınız mal ve hizmetler nedeniyle katma değer vergisine ait toplam bedelin, dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında şirketiniz aleyhine ortaya çıkan kur farklarına ait katma değer vergisinin kur farkı bedeline iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle, dövize endeksli toplam bedele katma değer vergisinin dahil edilmemesi durumunda ise vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasında aleyhinize oluşan kur farkları üzerinden ayrıca katma değer vergisinin hesaplanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Bu arada konu çok uzadı farkındayım.Ama asıl bu tür özellikli konular tartışılınca bir foruma bir anlam katıyor.
Bir şeyi belirtmemde fayda var.İtirazım sayın koraykarakaya nın yönteminin hatalı olduğunu düşündüğümden değil.Aylık olarak değerleyip fatura kesmesinin önünde yasal engel yok.Bunu isterse yapabilir.
Ama faturayı ödeme tarihine göre değilde ay bazında kesilmesi gerektiğine yönelik görüşüne itirazım var sadece.Bu durumunda tebliğde açıkça belirtildiğini düşünüyorum.
 

Benzer konular

Üst