01/2005-12/2005 dönemine ilişkin beyanname

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan abdsis
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

abdsis

Katkı Sunan Üye
Üyelik
13 Ara 2005
Mesajlar
869
Konum
ABCDEFG
merhaba,

01/2005-12/2005 dönemine ilişkin kdv beyannamesi kanuni süresinde verildi ancak bir gelirin bu beyannameye dahil edilmediği anlaşıldı ve yeni bir beyanname düzenlenerek bu gelir dahil edildi ve dilekçe ekinde verildi. beyannamede 300 ytl vergi var. beyanname 11/04/2006 da vergi dairesine verildi. mükellefe 150 ytl vergi ziyaı cezası kesildi.

sorum,

beyanname pişmanlıkla verilirse vergi ziyaı cezası kesilmesi doğrumu,

beyanname ekinde verilen dilekçeye 371 madde diye yazılmamıştır. Yazılmadığından bu ceza kesilebilirmi,

Daireninin tesbitinden önce mükellef kendi isteğiyle dilekçeyle beyanname vermeside vergi ziyaı kesilmesini engellemezmi. Yoksa mutlaka 371 ibaresi yazılmasımı gerekiyor.

görüş ve önerilerinizi bekliyorum.

iyi çalışmalar.
 
Pişmanlık talebi ile verilen beyannamelerde pişmanlık talebinin kabul edilip edilemeyeceğinin araştırılması gerekmektedir. VUK/371 m.den sadece dilekçe verilmesinin yeterli olacağı varmış gibi anlaşılıyor.
Pişmanlık talebiyle verilen beyannamede illa dilekçe de pişmanlı talebinin yani 371. m hükümlerinin uygulanmasını istemek gerekir diye düşünüyorum.

Çünkü Vergi Daireleri İşlem Yönergesinde, pişmanlık dilekçe olmaksızın beyannamenin üzerine yazılmasının da yeterli olacağı ifade edilmiştir. Dolayısıyla "pişmanlık" yani 371m. ifadesini aramak gerekir, diye düşünüyorum.

Ancak her halükarda vermiş olduğunuz beyanname kanuni süresinden sonra ek olarak verilen beyanname niteliğinde olduğundan usulsuz cezası kesilmez, beyan dışı bırakılan mahtrah kısmı ya da vergi farkı için vergi ziyaı cezasının yüzde ellisi kesilir. (VDİY/87/2)

Ancak yine de araştırmak da fayda var.
 
Sayın itibar,

Sorumun cevabını aşağıdaki yazıda buldum. Cevabınız için teşekkürler.

.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü

TARİH : 17.10.2000
SAYI : B.07.0.GEL.30/3044-371-685/47122
KONU : Kanuni süresinde verilmeyen veya eksik beyan
edilen beyannamelerden dolayı mükelleflerin pişmanlık
taleplerinin değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hk.

ŞANLIURFA VALİLİĞİ
(Defterdarlık : Gelir Müdürlüğüne)


İLGİ : 04/07/2000 gün ve B.07.4.DEF.0.63.10.12.-10-3/2256

İliniz, ..... Vergi Dairesi mükelleflerinden ..... Ltd. Şti’nin Bakanlığımıza müracaatı üzerine alınan ilgide kayıtlı yazınız ve ekleri incelenmiştir.

Yazılardan anlaşıldığına göre, adı geçen şirket Aralık/I999 dönemine ilişkin matrah artırıcı ek katma değer vergisi beyannamesini 25/02/2000 tarihli dilekçe ekinde vergi dairesine vermesine rağmen dilekçede pişmanlık talebinden bahsedilmediğinden bahisle söz konusu beyanname pişmanlık talepli olarak kabul edilmemiş, kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyanname olarak kabul edilmiş ve bu beyanname üzerine vergi ziyai cezalı tarhiyat yapılmıştır.

Cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamenin kanuni temsilci .....’a 25/02/2000 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine şirket yetkilisi tarafından Vergi Usul Kanununun 376. maddesi uyarınca indirim talebinde bulunulmuş ve bu talep vergi dairesince uygun bulunarak 25/02/2000 gün ve 233/5 sıra numaralı tahakkuk fişi ile tahakkuk verilmiştir.

Daha sonra, mükellef şirket tarafından verilen 02/03/2000 tarihli dilekçe ile Aralık/1999 dönemine ait katma değer vergisi beyannamesinin Vergi Usul Kanununun 371. maddesine göre pişmanlık talepli kabulünü, vergi ziyaı cezasının düzeltme hükümleri uyarınca tahakkuktan terkin edilmesini talep etmiştir.

Vergi Dairesince de ilgili dilekçede pişmanlık hükümlerinden bahsedilmediğinden dolayı söz konusu katma değer vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilen beyannameye ek olarak kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden verilen beyanname kapsamında değerlendirildiği ve buna istinaden vergi ziyaı cezası kesildiği bildirilmiş olup, Defterdarlığınızca da, mükellef şirket tarafından dilekçe ekinde verilen ek beyannamenin Vergi Usul Kanununun 371. maddesinde belirtilen şartları ihlal etmediğinden, beyannamenin pişmanlık hükümlerine göre kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle adı geçen vergi dairesince yapılan işlemlerin kanuna uygun olmadığı görüşüne yer verilmiştir.

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanununun 371. maddesi hükmü gereğince temelinde vergi ziyai yatan ve vergi dairesinin ıttılaına girmemiş bulunan vergilendirmelerde, bu duruma sebebiyet verenlerin kendiliğinden ilgili makamlara başvurmaları ve kanunda belirtilen diğer şartları da yerine getirmeleri halinde vergi ziyaı cezasının kesilmemesi gerekmekte ve vadesi geçen vergiler sadece her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51. maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte mükelleflerden tahsil edilmektedir.

Kaldı ki, mükelleflerin kanuni süresinde vermedikleri veya kanuni süresinde vermekle birlikte eksik verdikleri beyannamelerini bir dilekçe ekinde vergi dairesine vermeleri ve Vergi Usul Kanununun 371. maddesinde belirtilen şartları da yerine getirmeleri halinde verilen dilekçede pişmanlık talebinden bahsedilmese dahi, pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği yolundaki Danıştay kararlarındaki görüş Bakanlığımızca da benimsenmiş ve uygulama buna göre yönlendirilmiºtir.

Bu itibarla, Aralık/1999 dönemi ek katma değer vergisi beyannamesinin inceleme ve takdire sevk gibi bir işlem yapılmadan mükellef tarafından 25/02/2000 tarihinde vergi dairesine dilekçe ekinde verilmiş olması ve bu beyannamenin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmayıp cezalı tarhiyat yapılmasından sonra 02/03/2000 tarihinde pişmanlık talebinin kabulü için vergi dairesine başvuruda bulunulmuş olması hususları gözönüne alındığında olayın pişmanlık müessesesi içinde mütalaa edilmesi gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla, 15 günlük süre içinde ödeme şartının yerine getirilmiş olması halinde, gerekli düzeltme işlemlerinin yapılması icap etmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereği ile durumun müracaat sahibine de duyurulmasını rica ederim.

Bakan a
 
Üst