Sn. Altaş Merhaba,
Hesap dineminin son günlerinde satın alınan araçların tescil işlemleri yoğunluktan dolayı ertesi döenmelere sarkabilmektedir. Danıştay'ın bu konuda bir kararı mevcuttur. Bu kararda tescili sonraki döneme sarkan araçlar için amortisman ayrılmasına cevaz verilmektedir.
(Danıştay 4. Daire, 24.06.1999 gün ve K:1999/2850 sayılı karar)
İşlerinide başarılar dilerim.
Başka bir kararda aşağıdadır;
T.C.
DANIŞTAY
Üçüncü Daire
Esas No : 1998/934
Karar No: 2000/1477
Özeti :
Amortisman süresi, iktisadi kıymetin aktife girdiği yıldan başlar. Bir iktisadi kıymet için amortisman ayrılabilmesi iktisadi kıymetin işletmede kullanılmasına veya kullanıma hazır hale getirilmesine değil, aktife kaydedilmiş olmasına bağlanmıştır.
Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar :1- ..... Vergi Dairesi Müdürlüğü
2- .......................................
Davacı şirket adına 1995 yılı için re'sen tarh edilen kurumlar vergisi, geçici vergi, gelir (stopaj) vergisi ve fon payları ile kesilen ağır kusur ve kusur cezalarına karşı açılan davayı; uyuşmazlığın 1995 yılı işlemleri incelenen yükümlünün 30.12,1995 tarihinde satın aldığı hidrofor ile yük asansörünün montajını yaptırmadan aktifleştirdiği ve amortismana tabi tuttuğunun tespiti üzerine, kullanıma hazır hale gelmeyen bir iktisadi kıymet için amortisman ayrılamayacağı iddiasıyla sözkonusu kıymetler için ayrılan 192.813.200 TL amortisman giderinin reddi suretiyle bulunan matrah farkı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatlara dayandığı .......'deki market binasında kullanılmak üzere satın alınarak .......'da bulunan merkez binasına getirilen hidrofor ve yük asansörünün ....'e nakledildiği ve 1995 yılında montajının tamamlandığına dair bir belge bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 313 üncü maddesinde, amortismanın konusunun işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan kıymetlerin teşkil edeceği belirtildiğinden bir kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için kullanılmaya başlanması gerektiği düşünülebilirse de amortisman ayrılmasındaki esas maksadın yıpranmaya, aşınmaya maruz iktisadi kıymetlerin maliyet bedellerinin belirli sürede yok edilmesi ve yasadaki "kullanma" ibaresinin başlangıcının aktife giriş tarihi olduğunun kabulü gerektiği, bu haliyle montaj yapılmasa dahi bir bütünlüğü olan ve aktife alınması mümkün bulunan hidrofor dolayısıyla ayrılan amortisman giderinin reddinde yasal isabet görülmediği ancak montajı yapılmamış asansör malzemeleri yük asansörü olarak tanımlanamayacağından buna ilişkin olarak ayrılan 178,900.000 TL amortisman tutarının matrah farkı olarak alınmasında aykırılık bulunmadığı, tarhiyata esas alınması gerektiği ortaya konulan matrah farkı davacı kurumun defter ve belge kayıtlarına dayandığından bu tarhiyatın tamamına kusur cezası kesilmesi gerektiği halde, kurumlar vergisi için ağır kusur cezası uygulanmasında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kısmen kabul ederek dava konusu cezalı tarhiyatları kurumlar vergisi için kesilen ağır kusur cezasını da kusur cezasına çevirmek suretiyle 178.900.000 TL matraha göre tadil eden, fazlaya ilişkin vergi fon ve cezaları ise kaldıran ....... Vergi Mahkemesinin 13.11.1997 gün ve E.:1997/42, K:1997/740 sayılı Kararının, davacı tarafından bilirkişi incelenmesi yaptırılması taleplerinin dikkate alınmadığı, iktisadi kıymetler için düzenlenen irsaliyede işyeri adresinin sehven merkez olarak gösterildiği, kendilerine anahtar teslimi market binası yapan müteahhit firma tarafından düzenlenen fatura tutarına montaj bedelinin de dahil olduğu işin anahtar teslimi karşılığı olması nedeniyle montajla ilgili ayrı bir açıklama yapılmasına gerek duyulmadığı davalı idare tarafından ise cezalı tarhiyatın aynen onanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istemleridir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 320 nci maddesinde amortisman süresinin kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlayacağı belirtilmiş, bir iktisadi değer için amortisman ayrılabilmesi iktisadi değerin işletmede kullanılmasına veya kullanıma hazır hale getirilmesine değil, aktife kaydedilmiş olmasına bağlanmıştır.
Olayda uyuşmazlığa konu iktisadi değerlerin 30.12.1995 tarihinde satın alınarak 31.12.1995 tarihi itibariyle aktife kaydedildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığına göre, bunların aktife kaydedildiği 1995 yılında amortismana tabi tutulmasında yasaya aykırılık bulunmadığından Vergi Mahkemesince kullanıma hazır hale getirilmeyen yük asansörünün amortismana tabi tutulamayacağı gerekçesiyle bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatın onanması yolunda karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Temyize konu kararın diğer hususlara ilişkin hüküm fıkraları ise aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi kararının yük asansörü amortismanı nedeniyle bulunan matrah farkı ile ilgili hüküm fıkrasının bozulmasına, vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin ise reddine ve kararın diğer hususlara ilişkin hüküm fıkralarının onanmasına, 19.4. 2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.