fonradar

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı...

Üyelik
5 Tem 2005
Mesajlar
32
CUMHURİYETİMİZİN KURULUŞUNU 82. YILI KUTLU OLSUN.





Türk milletinin tabiat ve âdetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.
 
açtığınız başlıktan ötürü teşekkür ederim

CUMHURİYETİMİZİN KURULUŞUNUN 82. YILI KUTLU OLSUN

......................................................................
_big_1112001142.jpg

Kurtuluş (6 Bölüm)

Yapımcısından yönetmenine, oyuncusundan figürasyonuna titizlikle hazırlanmış muhteşem ve dev bir yapım...

Ulusal Kurtuluş Savaşımızın destanı...
Kahramanlıkları, sevgileri ve acılarıyla bir ulusun, haklı ve onurlu direnişi.

1. CD "Şu Çılgın Türkler"
2. CD "İki Ateş Arasında"
3. CD "Diriliş"
4. CD "Kan Seli"
5. CD "Sonun Başlangıcı"
6. CD "Kurtuluş"

Cumhuriyet (Hediyedir)

Cumhuriyet filmi yakın tarihimizin en önemli yıllarını anlatır: 1922-1933.

Lozan Konferansı, Vahdettin'in kaçışı, işgalcilerin İstanbul'u boşaltmaları, Cumhuriyet'in ilanı, halifeliğin kaldırılması, Terakkiperver Parti'nin kapatılması, şapka devrimi, tekkelerin kapatılması, Şeyh Sait isyanı, İzmir suikasti, Menemen olayı, yazı devrimi, millet mekteplerinin açılması, kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması, Atatürk'ün çok partili hayata geçişi bir daha denemesi, Serbest Fırka'nın kurulması.

Film siyasi olayların yanında Mustafa Kemal Paşa'nın bu güne kadar hiç görüntülenmemiş olan özel yaşamını anlatır. Annesinin ölümü, Latife Hanım ile evlenmesi, kavgaları, ayrılması, Fikriye Hanım'ın intiharı, manevi çocukları ile ilişkileri ilk kez bu filmde ekranınıza yansıyacaktır. (kapak yazısı)

'Cumhuriyet', bu dönemi tabu olmaktan çıkarıyor ve insani boyutlarıyla ele alıyor. -Radikal-

"Cumhuriyet Filmi türlü oyunlara, dayatmalara, karanlık faaliyetlere, isyanlara, cinayetlere, suikastlara rağmen gerçek kurtuluşun, çağdaşlaşmanın ve ulusallaşmanın savaş kadar heyecan verici hikayesidir. -Turgut Özakman- (Senarist)


Açıklama:
Yönetmen: Ziya Öztan
Senaryo: Turgut Özakman
Oyuncular: Taner Barlas, Kutay Köktürk, Müşfik Kenter, Yaman Tarcan, Uğur Polat, Alev Sezer, Mehmet Aslantuğ, Nurettin Şen, Hikmet Karagöz, Altan Erkekli, Mehtap Anıl, Yaşar Cemil Akın, Levent Ülgen, Koray Ergun, Münir Akça, Aslı Seçkin, Kenan Bal, Yüksel Arıcı
Müzik: Muammer Sun
Görüntü Yönetmeni: Colin Mounier
Yapımcı: Ümit Elverici
Orijinal Dili: Türkçe


Süre:
369 dakika
 
Kod:
(...) 

Solda, ilerdeydi Ali Onbaşı. 

Kan içindeydi yüzü gözü. 

Bir süvari takımı geçti yanından dörtnala. 


(...) 

Ali Onbaşı bir şimşek hızıyla düşündü 

ve şu türküyü duydu : 

Dört nala gelip Uzak Asya’dan 

Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan 

bu memleket bizim. 

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak 

ve ipek bir halıya benziyen toprak, 

bu cehennem, bu cennet bizim. 

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, 

yok edin insanın insana kulluğunu, 

bu dávet bizim... 

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür 

ve bir orman gibi kardeşçesine, 

bu hasret bizim...

Nazım Hikmet

(Kuvayı Milliye Destanı’ndan)
 
........................................
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
........................................
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
........................................
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
........................................
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
........................................
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
........................................
Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.
........................................
Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.
........................................
Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.
........................................
Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
........................................
Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
........................................
Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
........................................
Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.
........................................
Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
........................................
Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.
........................................
Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.
........................................
Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.
........................................
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
........................................
Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.
........................................
Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.
........................................
Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
........................................
Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.
........................................
İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?
........................................
Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
........................................
Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.
........................................
Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.
........................................
Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
........................................
Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.
........................................
Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.
........................................
Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
........................................
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.
........................................
Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.
........................................
Mualimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmenleri ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.
........................................
Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir.
........................................
Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.
........................................
Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.
........................................
Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.
........................................
 
Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşıyacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir.



[/url]
 
Merhaba,
Cumhuriyetimizin 82.Kuruluş Yıldönümünü kutluyoruz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün bize bıraktığı Cumhuriyete sahip çıkmak bizlerin, gençlerin ve çocukların görevi....

ATATÜRK İLKELERİ

ULUSÇULUK = Yurtta barış, dünyada barış
HALKÇILIK = Eğer bir ulus kendi yaşamı ve hakları için tüm gücünü ortaya koymazsa, onun için kurtuluş yoktur.
CUMHURİYETÇİLİK = Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur.
LAİKLİK = Din, kişinin özel yaşamının bir parçasıdır
DEVLETÇİLİK = Askerî ve siyasî zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, eğer bunlar iktisadî zaferlerle taçlandırılmazsa, yaratılan zaferler sürekli olamaz, kısa bir süre sonra söner. Bu bakımdan, en güçlü ve parlak zaferimizin sağlayacağı bayındırlık yararlarını saptayabilmek için, iktisadiyatımızın, iktisadî egemenliğimizin sağlanması, güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması şarttır.
DEVRİMCİLİK = ”Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye halkını, tamamen yeni ve bütün anlam ve biçimleriyle uygar bir sosyal toplum durumuna ulaştırmaktır. Devrimlerimizin asıl amacı budur.“ , „Ülke mutlaka çağdaş, uygar ve yepyeni bir ülke olacaktır.“






ny_times_001.jpg



ny_times_005.jpg


ny_times_008.jpg
 
selamlar

Tüm forumdaşlarımızın ve sayın üstatlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlar, cumhur ile devletimiz her alanda gönül birliğinde buluşmasını temenni ederim.

saygıyla
 
Ogün Güneş' Alıntı:
izlemeyenler için;
114.jpg

Kod:
Oyuncular: Rutkay Aziz, Savaş Dinçel, Hülya Aksular ve Dolunay Soysert 
  
Atatürk'ün önderliğinde çağdaş, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatıyor. 
 
Yayın 
29.10.2005  22:00 / TRT1
cumhuriyet öncesi aşamlarında da anlatıldığı 6 bölümlük dizinin filmleşmiş hali
29.10.2005 TRT 1

14:10 TV Filmi "Kurtuluş"

Siz izleyemeseniz de lütfen çocuklarınıza tavsiye ediniz
 
Bütün formdaşlarımın Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.
Tüm ülke insanımızın da Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.
 
Ynt: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı...

..................................................................................................................................................................

10kasimveataturk.jpg

İndirmek için tıklayınız.
insanlik_drami.jpg

İzlemek için tıklayınız.
soylevanasayfa.jpg

Okumak için tıklayınız.
..................................................................................................................................................................
dogan_gunes.jpg

İndirmek için tıklayınız.
nutuktam1.jpg

Okumak için tıklayınız.
fikirtam1.jpg

Okumak için tıklayınız.
..................................................................................................................................................................
 
Ynt: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı...

29 ekim cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.
ne mutlu türküm diyene.
 
Ynt: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı...

Osmanlı İmparatorluğu?nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914?te başlayan Birinci Dünya Savaşı?na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı.

Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919?da Samsun?a geldi. Erzurum?da, Sıvas?ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa ?Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır.? diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara?da Büyük Millet Meclisi?nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa?yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa?nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı?nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü?de, Sakarya?da, Dumlupınar?da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.

Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti.

İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923?te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923?te Ankara Başkent oldu. Atatürk ; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya?da yemeğe çağırdı. Onlara , ?Yarın Cumhuriyet?i ilan edeceğiz.? Dedi.

29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi?ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti.

Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti?nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet?in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı.



CUMHURİYET ; YURTTAŞLARIN SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ OLDUĞU BİR YÖNETİMDİR. ULUS TEMSİLCİLERİNİN KABUL ETTİĞİ YASALARLA ÜLKENİN YÖNETİLMESİDİR. CUMHURİYET YÖNETİMİNDE SÖZ ULUSUNDUR. CUMHURİYET'İ KORUMAK, KOLLAMAK YAŞATMAK HER YURTAŞIN ÖDEVİDİR.



BU GÜZEL VE ANLAMLI ÖDEVİ YERİNE GETİRECEK AKLI SELİM YURTTAŞ OLMAK YURTTAŞLAR YETİŞTİRMEK HEPİMİZİB BOYNUNUN BORCUDUR.



CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.

NİCE CUMHURİYET YÖNETİMİ ALTINDA CUMHURİYET BAYRAMLARINA
 
Ynt: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı...

cumhuriyetimizin 85.yılı herkese kutlu olsun.inşallah bütün vatandaşlarımız ülkesinin kıymetini bilir ve ayak oyunlarına artıl gelmezler.
 

Benzer konular

Üst