fonradar

3 hikaye, 3 ders

ceres

Tanınmış Üye
Üyelik
18 Mar 2007
Mesajlar
1,129
Konum
istanbul
ÜÇ HİKÂYE- ÜÇ DERS- BİR SÖZ
>
> 1.Hikâye
>
> Kavak Ağacı ile Kabak
>
> Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar
> ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış.
> Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve
> neredeyse
> kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
>
> -Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?
>
> -On yılda, demiş kavak.
>
> -On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.
>
> -Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!
>
> -Doğru, demiş kavak.
>
> Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında
> kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da
> aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:
>
> -Neler oluyor bana ağaç?
>
> -Ölüyorsun, demiş kavak.
>
> -Niçin?
>
> -Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için.
>
> 1.Ders: Çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz.
> Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Her işte alın teri ve emek şarttır.
>
> 2. Hikâye
>
> En iyi Buğday
>
> Her yıl yapılan "en iyi buğday" yarışmasını yine aynı
> çiftçi
> kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi:
>
> -Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla
> paylaşmakta yatıyor, dedi.
>
> -Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama
> neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? diye sorulduğunda,
>
> -Neden olmasın, dedi çiftçi.
>
> -Bilmediğiniz bir şey var; rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni
> alır ve tarladan tarlaya taşır.
>
> Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim
> ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir.
>
> Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımın da iyi
> buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.
>
> 2. Ders: Sevgi ve paylaşmak en yakınınızdan başlar. Sonra yayılarak
> devam eder. Kin, cimrilik, nefret kimsenin hoşlanacağı davranışlar
> değildir.
>
> 3. Hikâye
>
> Geleceğini biliyordum.
>
> Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının az
> ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü.
>
> İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş
> yağmuru altındaydılar.
>
> Tam siperden dışarı doğru bir hamle yapacağı sırada, başka bir
> arkadaşı onu omzundan tutarak tekrar içeri çekti,
>
> -Delirdin mi sen? Gitmeye değer mi? Baksana delik deşik olmuş. Büyük
> bir ihtimalle ölmüştür.
>
> Artık onun için yapabileceğin bir şey yok. Boşuna kendi hayatını
> tehlikeye
> atma.
>
> Fakat asker onu dinlemedi ve kendisini siperden dışarıya attı.
> İnanılması güç bir mucize gerçekleşti, asker o korkunç ateş yağmuru
> altında arkadaşına ulaştı.
>
> Onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü. Birlikte siperin içine
> yuvarlandılar. Fakat cesur asker yaralı arkadaşını kurtaramamıştı.
> Siperdeki diğer arkadaşı;
>
> -Sana değmez demiştim. Hayatını boşu boşuna tehlikeye attın.
>
> -Değdi, dedi, gözleri dolarak, -değdi.
>
> -Nasıl değdi? Bu adam ölmüş görmüyor musun?
>
> -Yine de değdi. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son
> sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim içim.
>
> Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
>
> -Geleceğini biliyordum. Geleceğini biliyordum.
>
> 3. Ders: Güven vermek önemlidir. Güven duymak önemlidir. Duyulan
> güveni boşa çıkarmamak daha da önemlidir.
>
> "Her sabah Afrika'da bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha
> hızlı
> koşması gerektiğini bilir, yoksa öldürülecektir.
>
> Her sabah Afrika'da bir aslan uyanır. En hızlı ceylandan daha hızlı
> koşması gerektiğini bilir, yoksa aç kalacaktır.
>
> Aslan veya ceylan olmanız fark etmez. Güneş doğduğunda koşmaya
> başlasanız iyi olur. Afrika Atasözü
>
> Çok çalışmak, emek harcamak, güven vermek, sevmek ve paylaşmak hayatın
> anlamlı olmasını sağlar.
>
> Her sabah uyandığımızda bir de böyle bakalım dünyaya. Unutmayın hayat
> uzun bir öyküye benzer.
>
> Ancak öykünün iyi olmas> ı önemlidir.
>
>
 
Üst