fonradar

A.Ş. HİSSE DEVRİNDEN SONRA BORÇ HK.

K O N Y A L I

Katkı Sunan Üye
Üyelik
2 Haz 2005
Mesajlar
354
Arkadaşlar A.Ş. hissesi bulunan bir kişi hissesinin tamamını devir ettikten sonra şirketin önceki borçlarından sorumlumudur. Bununla ilgili sanırım bir danıştay kararı olması gerekmektedir. Çünkü hisse devir alınırken borç ve alacaklar ile ilgili tamamının kabul edilmesinden dolayı şahısların hisselerini devir etmeleri durumunda eski borçtan sorumlu tutulmaları mümkün değil gibi ama bana bununla ilgili bir kanun maddesi yada danıştay kararı filan gönderebilirmisiniz.
 
bu konuda net bir karara ulaşmanız zor gibi zira konu hakkında farklı görüşler vardır.ttk kanunda açıkca bir hüküm bulunmamaktadır.
konu hakkında farklı makalelerden alıntı yaparak aşağıya aldım.

umarım faydalı olur.

celal elibüyük
smmm-ist

ANONİM ŞİRKET ORTAKLARININ SORUMLULUĞU
Anonim şirketlerin kamu borçlarından dolayı ortakların sorumluluğu, aynı, özel hukuk borçlarındaki gibidir. Dolayısıyla sermaye taahhüt borcunu tamamen ödemiş veya ödenmiş paya sahip ortakların, şirketin vergi ve sigorta primi gibi kamu borçları dolayısıyla sorumluluğu yoktur.
Şirket malvarlığından alınmayan kamu borçlarından sorumluluk, yönetim kurulu üyelerine aittir. Dolayısıyla yönetim kurulu üyeleri, şirketin kamu borçları dolayısıyla ikinci derecede, bir başka deyişle şirket mal varlığından tahsil edilememesi kaydıyla, şahsi mal varlıklarıyla da sınırsız ve müteselsil olarak sorumludurlar yani Yönetim kurulu üyeleri, bu borçlardan dolayı, tüm malvarlıklarıyla sorumludurlar.

Tescil ve ilan edilmemiş olsa bile, yönetim kurulu üyeliğinden fiilen ayrılan üyenin, ayrıldığı tarihten sonraki şirket borçlarından sorumlu tutulması mümkün değildir.” Dn. VDDGK’nın, 31.03.1995 tarih ve E.1995/21, K.1995/116 sayılı Karar

“İstifa eden ancak istifa kararı Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilmeyen yönetim kurulu üyesinin, yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı tarihten sonraki vergi borçlarından sorumlu tutulması mümkün değildirDn. 9. D.’nin, 08.10.1997 tarih ve E. 1996/5096, K.1997/2957 sayılı Kararı

“Vergi borcunun tahakkuk döneminde yönetim kurulu üyesi olmaya kişi vergi borcundan dolayı sorumlu tutulamaz.”Dn. 11. D.’nin, 11.04.1996 tarih ve E.1996/2343, K.1996/1582 sayılı Kararı

“Yönetim kurulu üyeliği herhangi bir nedenle sona eren kişinin üyelikten ayrılışı ticaret sicilinde tescil ve gazeteyle ilan edilmezse, şirket borçlarından iyi niyetli üçüncü kişilere karşı sorumluluğu devam eder.”(14) Dn. 3. D.’nin, 26.02.1998 tarih ve E.1997/283, K.1998/579 sayılı Kararı


Tüzel kişilerde, geçmiş dönemlere ait vergi ve buna bağlı alacakların tüzel kişiliğin varlığından alınamaması durumunda, vergi ve buna bağlı alacaklar ait oldukları dönemdeki kanuni temsilciden alınmaktadır.
Ancak, şirket yönetim kurulunun çeşitli nedenlerle (istifa, azil, ölüm, görev sürelerinin sona ermesi gibi) ayrılmaları halinde, şirketin, ayrıldıkları tarihten sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarından sorumlu olup olmayacakları uygulamada tereddütlere yol açmaktadır
Daha önce de belirttiğimiz gibi, anonim şirketlerin, kanuni temsilcisi olan yönetim kurulunun, vergilendirme dönemi içinde değişmesi durumunda, yeni yönetim kurulunun sorumluluğu, ilgili hesap döneminin başından başlar ve o vergilendirme döneminin tamamı için, yeni yönetim kurulu, muhatap ve sorumlu olur. Ancak, geçmiş dönemler bakımından, ilgili dönemdeki yönetim kurulu (eski kanuni temsilci) hakkında takibata geçilir. Dolayısıyla, kanuni temsilciliği, şirket yönetim kurulundan ayrılması nedeniyle sona eren bir yönetim kurulu üyesinin, ayrıldığı tarihten sonraki döneme ilişkin vergi borçlarından sorumlu tutulması mümkün

Ortaklık Payının Devrinde Durum

Ortaklık paylarının üçüncü kişilere veya diğer ortaklara devredilmesi durumunda,devreden ve devralan ortağın şirketin amme borçlarından sorumluluğu nasıl olacaktır?
Devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ait amme alacakları itibariyle konuyu irdeleyelim.

Devir tarihinden önceki dönemler için esas itibariyle devralan ortağın sorumlu oması gerekmektedir. Ortaklık payını bütün alacak ve borçlarıyla birlikte devralmaktadır. Ohalde eski dönemler için de sorumluluğu kabul etmiştir. Bu nedenle devreden ortağın sorumluluğu ortadan kalkar. Danıştay 7. Dairesinin E.1967/127, K.19671479 Sayılı Kararında, .. bir hisseyi devralan ortağın, devraldığı hissenin borçlu mu alacaklı mı olduğuna ve şirketin malî durumuna vâkıf bulunduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır ....
Diğer taraftan bu devrin kanuna karşı bir hile olarak sırf vergi borcundan kurtulmak gayesiyle yapıldığı ve devir mukavelesinde devreden ortağın, devirden daha önceki borçlarında devredenin me'sul olacağı hakkında bir kaydın bulunduğu, V Dairesince iddia ve ispat edilmediğine göre de ....ortaklıktan ayrılan davacının şirketin vergi borcundan dolayı
me'sul olmayacağı aşikârdır. Denilmiştir. Buna göre ilke olarak devralan ortak eski dönemlerden de sorumludur. Devredenin sorumluluğu için hileli davrandığının veya devir mukavelesinde bu yönde bir hüküm bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Buna karşılık bazı kararlarda, devreden ortağın sorumluluğunun devam ettiği yönündedir. Örneğin, Da-
nıştay 11.Dairesinin 13.4.1995 T.E. 1995/965, K.1995/1136 sayılı Kararında, ..hisse devir mukavelesinin gerçekleşmesi ile yükümlünün şirkete karşı hiçbir sorumluluğu kalmadığı,
dolayısı ile devir tarihinden önceki vergi borçları yüzünden şahsen takibinin mümkün olmadığı gerekçesiyle uygulanan ihtiyatî haciz işlemini iptal eden vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir. Denilmektedir.

Görüldüğü gibi Danıştay iki farklı yönde karar vermiştir.
 
Üst