fonradar

A.Ş. Ortaklarının Bağkur Kaydı

El Pln

Katkı Sunan Üye
Üyelik
24 Haz 2005
Mesajlar
131
Merhaba,
1.) 1987 yılında Anonim Şirket ortağı olup Bağkura kaydını yaptırmayanların geçmişe yönelik Bağkurlu olması mümkün müdür?

2.) Bağkurluluğu mümkün olmadığını düşünürsek;
Bugün itibarıyla hisse devri yaparsak, SSK ya ilk giriş yapabilir miyiz?
İleride bu durumdan dolayı (SSK-Bağkur çakışması gibi bir durum) sorun yaşamamız olasımıdır?

3.) Bu ortağın sosyal güvenlik kaydının yapılması konusunda önerileriniz ne olur?

Çok teşekkür ederim.
 
sayın elpin

1987 yılına dönük olarak bagkur lu olur fakat cok büyük meblalarda gecıkme faizi ödemek zorunda kalırsınız hisse devrinden sonra sahısı sigortalı olarak gösterebilirsiniz herhangi mahsuru yok bencede en mantıklısı bu ilerleyen günlerde ise sorun yasanacıgını sanmıyorum cunku bag kur a yapılan herhangi bir basvuru yok not:sahısın ssk girişini yapmak isterseniz hisse devrinin tic.sicil gazetesinde tescil edildikten sonraki tarih itibariyle olmasına dikkat ediniz

taner ozturk
 
değerli elpln,
1-bağkur için 4/10/2000 tarihi milattır. ortağınız şayet kurucu veya şirket yönetim kurulu üyesi ise bu tarihten itibaren bağkurlu olmak zorundadır.
2-bu sorunun cevabını birinci ve üçüncü cevapla birlikte değerlendiriniz.
3-bu kişi şayet kurucu veya şirket yönetim kurulu üyesi değilse sigortalı da olabilir. a.ş'lerde kurucular ve yönetim kurulu üyeleri bağkurlu olmak zorundadır. diğer ortaklar başka kurumlara girebilir.
g) Anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları, bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar.
bağkur kanunu madde 24
selamlar
 
Merhaba,

İlave Olarak,


02.08.2003 tarih – 25187 nolu Resmi Gazete’de yayınlanan; 4956 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun ve Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi, Yürürlükten Kaldırılması ve Bu Kanunlara Geçici Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun’un ilgili aşağıdaki maddelerine göre:

“GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanunun yayımından önce Kuruma sigortalı olarak kayıt ve tescilini yaptırması gereken faaliyetlerde bulunanlar ile sigortalılığı sona ermiş olmasına rağmen bu durumlarını Kuruma bildirmemiş olanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde bu yükümlülüklerini yerine getirdikleri takdirde, haklarında bu Kanunla yeniden düzenlenen 80 inci maddede öngörülen idarî para cezaları uygulanmaz.”,

“GEÇİCİ MADDE 18.- Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 4.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 4.10.2000 tarihinden itibaren başlar. Ancak, bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıkları, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.4.1982 - 4.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak 49’uncu ve ek 15’inci maddelere göre hesaplanacak prim borçlarının tamamını, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağının yürürlükte olan prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.”,

“MADDE 34.- 1479 sayılı Kanunun 20.6.1987 tarihli ve 3396 sayılı Kanunun 17 nci maddesi ile yürürlükten kaldırılan 80 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
İdarî para cezaları
Madde 80.- Bu Kanunun 26 ncı maddesinde belirtilen tescil ve sigortalılığın sona ermesi ile ilgili yükümlülüğe uymayan sigortalılara Kurumca elli milyon lira idarî para cezası verilir. Bu miktar, her yıl Maliye Bakanlığınca 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi gereğince belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır.
Hakkında para cezası uygulanan sigortalılar, gerekçesini belirtmek suretiyle para cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma itiraz edebilirler. İtiraz takibi durdurur. Kurum en geç otuz gün içinde itirazı inceler ve karara bağlar. Kurum tarafından itirazın reddedilmesi halinde, sigortalılar red kararının kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz. İdarî para cezalarının tahakkuk ve tahsilatında beş yıllık zamanaşımı uygulanır.
Sağlık karneleri ve/veya kartını bir başkasına kullandıranlardan veya başkası adına kullananlardan ve buna yardımcı olduğu belgelenenlerden, Kurumca yapılan sağlık gideri kanunî faiziyle iki katı olarak müştereken ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.
Kendilerine yapılan tebligat tarihinden itibaren onbeş gün içinde idarî para cezasını veya borçlarını itiraz etmeden ödeyenlerin bu borçları üçte bir oranında terkin edilir.”

1. Sorunuz “1987 yılında Anonim Şirket ortağı olup Bağkura kaydını yaptırmayanların geçmişe yönelik Bağkurlu olması mümkün müdür?”:
Yukarıdaki geçici 18.madde hükmüne göre, bağkur sigortalılığının geçmişe yönelik olarak 1987 yılından itibaren başlamasının imkanı yoktur.

Başlatılmak istenilse bile, söz konusu kimsenin sigortalılığı 4.10.2000 tarihinden itibaren başlayabilecektir. Yani bugüne kadar ki bütün borç, hak ve yükümlülükleri bu tarih esas alınarak hesaplanacaktır.

2.) Sorunuz: “Bağkurluluğu mümkün olmadığını düşünürsek;
Bugün itibarıyla hisse devri yaparsak, SSK ya ilk giriş yapabilir miyiz?
İleride bu durumdan dolayı (SSK-Bağkur çakışması gibi bir durum) sorun yaşamamız olasımıdır?”

Söz konusu şirket ortağının zorunlu bağkurluluğu artık, 4.10.2000 tarihidir, yani bu kimse şu an bağkur kapsamındadır (kaydını yaptırmamış olsa bile). İleride herhangi bir tespit yapılması durumunda, 4.10.2000 tarihi ile bugünkü tarih arasındaki primleri gecikmeli olarak tahsil edilebilir. Bu ihtimal her zaman için vardır. O yüzden bir an önce belirtmiş olduğunuz hisse devrinin yapılması gerekir. Hisse devri neticesinde, söz konusu kişi artık bağkur kapsamından çıktığı için, SSK’lı olarak çalışmaya devam edebilir.

SSK ve Bağkur çakışması dediğimiz olay, şirket ortağı eğer hisse devrini yapmadan SSK’lı olarak çalışmaya başlarsa söz konusu olacaktır. Yani hisse devrini yapmazsanız, bu kişi hem bağkur kapsamındaki şirket ortağı olacak, hem de SSk kapsamındaki bir işçi olarak çalışmaya başlayacaktır. Bu durumda, ileride meydana gelebilecek bir tespitte, kişi bağkurlu olması gerekirken, ssk lı olarak çalışmaya başladığı için, bağkurluluğu geçerli kabul edilecek, ssk ya ödemiş olduğu primlerin hiçbir anlamı kalmayacak ve ssk ya ödenmemesi gerekirken ödenmiş olan bu yersiz primler, SSK’dan iade olarak istenebilecektir (işçi kendi payını, işveren de kendi payını iade alabilir). Hisse devri yaparak. SSK’lı olarak çalışmaya başlayan şirket ortağı için hizmet çakışmasıyla ilgili sıkıntı olabilecek herhangi bir durum yoktur.

Şu notu aklınızdan çıkarmamanızı öneririm: Bir kişi hem bağkur kapsamında hem de ssk lı bir işçi olarak çalışıyor ise hizmetlerin çakışması denilen olay meydana gelir. Bu durumda şunlara dikkat edilir:

a-Kişi ilk olarak bağkur kapsamında ise, bağkur kapsamından çıkıncaya kadar, SSK’lı çalışmalarının hiçbir anlamı olmayacaktır, ssk primleri yersiz olarak ödendiği için iade olarak alınabilir.
b-Kişi ilk olarak SSK’lı ise ve SSK’lığı devam ederken, bağkur kapsamına girecek bir faaliyete girişmiş ise, SSK lılığı kesilinceye kadar, bağkur’luluğu geçerli olmayacaktır.

3- Önerim, söz konusu kişinin emeklilik için belirli bir gün kazanması, 5 yıllık bir zamanın emeklilik için çok önemli olması gibi durumları varsa, bağkurluluğunu, primlerini gecikme zammıyla birlikte ödemesi kaydıyla, 4.10.2000 tarihi itibariyle başlatması düşünülebilir.

Eğer, böyle bir sıkıntısı yoksa, yani prim ödeme gün sayısı, yılı gibi, hisse devrini gerçekleştirerek, SSK’lı olarak çalışabilir.
 
Sayın İbrahimb,

Sesli düşünüyorum sayın şu an.
A.Ş.ortağı bu kişi 2000/Mart ta hissesini devretti. Gayri faal olan şirket şu an yetkisiz. Yapılan son Genel Kurul 1999 yılına ait 2000 yılında yapıldı. Sonraki yıllar yapılmayacak da. Bağkurlu olmaz değil mi? SSK ya ilk giriş kaydı yapabilirim bu durumda.

Fakat. Bu gün Bağkur a Giriş Bildirgesiyle gitsem 2000/10.aydan itibaren kaydedecek ve borçlandıracak değil mi?

Sesli düşüncemi siz de onaylarsanız, ya da fikrinizi paylaşırsanız sevinirim.

Teşekkür ederim.
 
sayın elpln,
şayet bu şirket 3/2000 den itibaren faaliyetsiz ve ortak da yönetici değilse ve kişinin 5 yıllık sosyal güvenliğe ihtiyacı yoksa hiç bağkura bulaşmayın.
selamlar
 

Benzer konular

Üst