fonradar

Amortisman Ayırma Sınırı

cerselog2006

Katkı Sunan Üye
Üyelik
10 Mar 2006
Mesajlar
126
Değerli arkadaşlar üretim bölümünde kullanılmak üzere 5 adet ütü aldık toplam tutarı 1500 ytl + kdv. Bu ütülere ait faturayı direk gider olarak yazabilirmiyim, yoksa demirbaşa mı kaydetmem lazım. tek olarak amortisman ayırma sınırının altında kalıyor ancak fatura 1500 + kdv olduğu için tereddüt ettim. yardımcı olursanız sevinirim.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

VUK 313. maddesinde işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrımenkullerle VUK 269 madde gereğince gayrımenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetler amortisman yoluyla itfa edilmesi gerekir, denilmektedir. Bu maddeye göre de 2008 yılı demirbaş sınırı 600,00 YTL. Kanunda iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır denilmektedir.

benim kanaatime göre bu ütülerin iktisadi ve teknik bakımdan bir bütünlük arz edip etmediği. Burda ben şuna bakarım bu ütüler tek başına bir işlev görüyor mu. İşlevlerini yerine getirirken başka bir parçaya gerek duyuyor mu? duymuyorsa iktisadi ve teknik bütünlük arz etmiyordur; ve doğrudan gider yazılabilmesi gerekir.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

Bu konu benim açımdan biraz muallak... Daha doğrusu "bütünlük arz etme" konusunda şöyle örnek verebilirim; Firma yeni bir binaya taşındı ve tanesi kdv hariç 50 YTL'den 100 tane masa aldı, faturada ise birim adet ve birim tutar gösterildi. KDV hariç fatura bedeli ise 5.000 YTL.

Bu fatura direkt gidermi yazılacak yoksa amortisman yoluylamı giderleştirilecek?
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

Eğer bu masalardan biri 100 lük takım bozuluyor diye tek başına satılamıyorsa. Bir masa satıldığında diğer 99'unda yemek yenmez oluyorsa ve 100 masadan biri satıldığında bu fabrikada üretim duruyorsa amortisman ayrılacaktır.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

bu konu muallak olmakla birlikte arkadaşın aldığı ütülerin ikttisadi ve teknik bakımdan bir bütünlüğü bulunmamaktadır. her ne kadar işletmesi için bir demirbaş hükmünde olan üretim araçları tek tek 600 YTL sınırı altında kaldığından direk olarak gider yazabilir. ancak mükellef bunu toplu halde dikkate alarak 1500 YTL üzerinden ekli amortisman listelerine göre amortismana tabi tutmasıda caizdir. İyi çalışmalar.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

caiz dir kelimesi vergi literatüründe uygulanmasında bir sakınca yoktur anlamına gelir.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

Anladım.

Aynı şu gibi. İşçilik giderimi, bakım onarım giderimi, seyahat giderimi ya da benzin giderimi ilgili maddi duran varlık maliyetinde aktifleştirip ekonomik ömrü süresinde amorti etmek de caizdir.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

hayır anlamamışsın... yukarıda yazdığım gibi iktisadi ve teknik olarak işletmede uzun süreli kullanılan ve yıpranmaya tabi bir varlıktan bahsediyoruz... soruyu tekrar baştan okurmusun...?
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

Merhaba,
mabel ' Alıntı:
bu konu muallak olmakla birlikte arkadaşın aldığı ütülerin ikttisadi ve teknik bakımdan bir bütünlüğü bulunmamaktadır. her ne kadar işletmesi için bir demirbaş hükmünde olan üretim araçları tek tek 600 YTL sınırı altında kaldığından direk olarak gider yazabilir. ancak mükellef bunu toplu halde dikkate alarak 1500 YTL üzerinden ekli amortisman listelerine göre amortismana tabi tutmasıda caizdir. İyi çalışmalar.

Caiz olan gider olarak düşülmesidir. 5 ütü 15 ütü veya 25 ütünün daha abartalım 25.000 ütünün bir arada fatura edilmesi bu ütülerin her birinin diğer ötekinden bağımsız bir varlık olduğu gerçeğini değiştirmez.

Muallağa düşmenize gerek yok. 600 YTL nin altındaki küçük demirbaşları gider olarak yazabilirsiniz.

Saygılarımla,
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

Bu konuda kanun maddesi aşağıda olduğu gibi açıktır.

"(2365 sayılı Kanunun 54'üncü maddesiyle eklenen fıkra) (4369 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle değişik 414'üncü madde hükmüyle belirlenen tutar, Yürürlük: 29.7.1998) Değeri 50.000.000.- lirayı(*)(378 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2008'den itibaren 600, -YTL) aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri 50.000.000.- lirayı (378 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2008'den itibaren 600, -YTL) aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır."

VUK 313. maddenin 3. fıkrasında belirtildiği gibi sadece 600 YTL'yi geçmeyen alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilir. hükmünde "yazılabilir ibaresi mükellefe seçimlik bir hak vermiştir. bu nedenle uygulamada çokca gördüğümüz üzere mükellefin 600 YTL'yi geçmeyen cins alımlarında bu tutarın toplamını gider olarak yazabildiği gibi amortismana tabi tutarak giderleştirmeside caizdir.

Ayrıca 600 YTL'yi geçmeyip de iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük sağlayan parçalarda toplam olarak dikkate alınması ve amortismana tabi tutulması gerekir. örneğin; işyerine bir tv sistemi kuran mükellef bu sistemdeki parçaların her birini 600 YTL'den daha az tutara satın almış olabilir ancak TV sistemi teknik açıdan bütünlük teşkil ettiğinden 600 YTL'den daha az tutarlı tüm parçalar ayrı ayrı gider yazılması yerine amortismana tabi tutulmalıdır. buda 600 YTL'nin altındaki tüm yıpranmaya tabi iktisadi varlıkların direk olarak gider yazılamayacağını göstermektedir. İyi Çalışmalar.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı


Caiz olan gider olarak düşülmesidir. 5 ütü 15 ütü veya 25 ütünün daha abartalım 25.000 ütünün bir arada fatura edilmesi bu ütülerin her birinin diğer ötekinden bağımsız bir varlık olduğu gerçeğini değiştirmez.
[/quote]

Merhaba,

2 ütü mütemmim cüz müdür. Değildir. Tamamlayıcı parça olmadığı için gider olarak düşülmesinde hukuken bir sakınca yoksa, ki yoktur. Bu ütülerin toplu olarak tek bir faturaya bağlı olmasındaki muallak nedir.

Sayın Marbel
Merak ettiğim husus budur.
neden muallağa düştünüz. Onu sorgulayalım.

Saygılarımla,
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

Sevgili Uzman. muaallağa düştüğüm bir konu yoktur sadece uygulamada ki tv sistemi örneğinde verdiğim gibi gider mi yoksa amortisman mı yazılacağına dair mükellef hangi yöntemi seçeceği konusunda hataya düşmekte ve uygulamada da, incelemelerimde de birçok kez karşılaştığım gibi, hatalar bulunmaktadır.bu durumda mükellefin hem usul hemde vergi ziyaı açısından işlemlerinin eleştiri konusu yapılmasına neden olmaktadır. muallakta olan konu budur. zira mükellefin 600 YTL altında olan ve iktisadi-teknik bakımdan bütünlüğü olmayan demirbaş alımlarını da direk gider veya amortisman yöntemi ile giderleştirme konusunda da kanunun ilgili maddesi ile seçimlik bir hak tanıdığından bu ütüleri mükellefin doğrudan gider yazması uygun olacağı gibi amortisman yöntemiyle giderleştirmesi de caiz dir. yukarıda verdiğim tüm açıklamalarda da bunu yansıtmaya çalıiştım. Caiz kelimesi ile anlatılmak istenende vergi literatüründe bilindiği üzere yapılmasında bir sakınca bulunmamaktadır anlamına gelmektedir.
İyi Çalışmalar.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

Bir küçük katkı yapmak istiyorum.


Muallak kelimesini kullanımı hakkında;

Ya "muallak"da kalınır. Ya da "tereddüd"e düşülür.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

mabel ' Alıntı:
hayır anlamamışsın... yukarıda yazdığım gibi iktisadi ve teknik olarak işletmede uzun süreli kullanılan ve yıpranmaya tabi bir varlıktan bahsediyoruz... soruyu tekrar baştan okurmusun...?

Evet anlamadım ve anlamadığım da şudur? Sayın Uzman'ın da doğru olarak açıkladığı gibi. Kanunun gider yazılmasına izin verdiği bir masrafı aktife çektirmenin mantığını anlayamadım.

Kanundaki "yazılabilir" cümlesinden yola çıktınız ama beni anlamamakla itham ederken aynı kanundaki "peştemallik" cümlesini de atladınız. İşçilik giderimden bir kısmını peştamallik olarak aktifleştirip gider yazabilirim.

Size sorum teknik olarak işletmede uzun süreli kullanılmayan gider kaleminden mesela işçilikten peştemalliğe pay verebilir miyiz? Bu paydan amortisman ayırabilir miyiz?
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

Sayın Butterfly Effeckt.

Öncelikle belirtmeliyimki sizi herhangi birşeyle itham etme gereğini asla duymadım yanlış anlaşıldıysam kusura bakmayın. Ancak hala gördüğüm kadarıyla anlamamış olmanız bir yana anlamak istememektesiniz.

Sorularınıza sırasıyla yanıt vermek isterim.

Birincisi; Kanunun gider yazılmasına da izin verdiği bir masrafı aktife çektirmenin mantığını bende değil kanun maddesinde aramanız gerekir ancak yinede merakınızı giderecek küçük bir örnek vererek bu konudaki mantığı açıklayayım. Uzun süre kar (en fazla 5 yıl)edemeyeceği tahmin edilen bir işletmenin yapılmış olan bir masrafı direk olarak gidere atarak kanunda açıkça belirtildiği üzere 5 yıldan daha önceki zararları karından mahsup edemeyecek durumda olan mükellefin müşaviri eğer rasyonel düşünüyor ve birazda mantık taşıyorsa, bu gideri kanun maddesindeki "yazılabilir" ibaresinin verdiği olanağı kullanarak aktifleştip, her yıl giderlere amortisman listesinde belirtilen oranda pay vererek zaten 5 yılın sonunda mahsup edemeyeceği bir zararını artırmamış olacak ve direk gidere atmakla yükselteceği zararın en erken elde edeceği tahmin edilen karından mahsup edilememe riskini kaldırmış olacaktır.böylece izleyen yıllarda giderlere verilen amortisman payını (5 yıllık zarar mahsubunu dikkate alarak) en erken elde edeceği karından mahsup edebilecektir.

İkincisi;İşçilik giderimden bir kısmını peştamallik olarak aktifleştirip gider yazabilirim. demişsiniz...

Yasa maddesinde sözü edilen ?peştemallık? bir ticari işletmenin bulunduğu yerin önemi, sahip olduğu şöhret, tutmuş olduğu müşteri kitlesi ve benzeri unsurlara bağlı olarak bilanço değerlerine ilave olarak sahip olduğu değeri ifade etmektedir. Örneğin bir ticari işletmenin zaman içersinde müşterileri nezdinde kazandığı güven ve saygınlık nedeniyle söz konusu işletmenin devir alınması halinde maddi varlıklarının değeri üzerinde ödenen bedelin peştemallık olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bir işletme başarılı faaliyetlerinin sonucu olarak bilanço değerlerinin üzerinde ilave bir değer (peştemallığa) sahip olabilir. Bu değer ancak işletmenin devri halinde alıcı ve satıcı arasında belirlenir.

Benzer şekilde işletme konumu son derece güzel olan işyerlerinin kiralanmasında, içindeki kiracının çıkarılması veya o yerin kiralanabilmesi amacıyla ödenen hava paraları da peştemallık niteliğinde bir harcamadır. Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere peştemallık, maddi olmayan unsurların karşılığında fiilen yapılan bir harcamayı ifade etmektedir.

yukarıda da belirttiğim gibi gerçekte "bir işletme başarılı faaliyetlerinin sonucu olarak bilanço değerlerinin üzerinde ilave bir değere (peştemallığa) sahip olabilir. Ancak, bu değeri, değerleme konusu yaparak bilançosuna dahil etmesi mümkün değildir. Bu değerler ancak işletmenin devri halinde işletmeyi devir alan kişi tarafından değerleme konusu yapılabilir.

Sorunuzda belirttiğiniz işçilikten peştemalliğe pay verebilmenizin yukarıdaki tanım uyarınca ve benim knaatimce imkanı bulunmamaktadır. zira yukarıda ısrarla belirttiğim gibi peştemallik ancak işletmenin devri halinde işletmeyi devir alan kişi tarafından değerleme konusu yapılabilir. kendi işletmeniz için böyle bir değeri peştemallik olarak dikkate alamayacağınız görüşündeyim. bununla birlikte eğer işçicik giderinizi sorunuzda belirttiğiniz bir masrafı aktife çektirmenin mantığını bulduğunuzu varsaydığımızda da bu gideri ancak ilk tesis ve taazzuv giderleri olarak kabul edebilir ve seçimlik hak olan aktife alma yoluna gidebilirsiniz. bunun nedeni de İşçi ve diğer personelin intibak eğitimi giderlerinin ilk tesis ve taazzuv giderleri içerisinde kabul edilmesindendir. Bilindiği üzere; ilk tesis ve taazzuv giderleri, kurumların tesisi (kuruluşu) veya yeni bir şubenin açılması veya işlerin devamlı bir suretle genişletilmesi için yapılan ve karşılığında maddi bir kıymet iktisap edilmeyen giderlerdir. Bu tür harcamalar bir anlamda "Kuruluş ve örgütlenme giderleri" olarak da tanımlanabilir.


Bunun dışında işçilik giderinizin bir kısmını peştemallik olarak aktifleştirmenize cevaz veren bir mevzuat hükmü veya mahkeme kararınız bulunuyorsa bunu da bizimle paylaşarak bilgilendirmenizi rica eder iyi çalışmalar dilerim.

Saygılarımla.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

Sayın Mabel Uzun Uzun yazmışsınız ve tanımlamalar yapmışsınız. Ama size cevabın hafif esprili şudur. Tamamen sizin cevaplarınızdan yola çıkarak sizi eleştiriyorum.

"Kazanın doğduğuna inanıyorsunuz da öldüğüne niye inanmıyorsunuz"

Şu maddeyi siz yazdınız.

"(2365 sayılı Kanunun 54'üncü maddesiyle eklenen fıkra) (4369 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle değişik 414'üncü madde hükmüyle belirlenen tutar, Yürürlük: 29.7.1998) Değeri 50.000.000.- lirayı(*)(378 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2008'den itibaren 600, -YTL) aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri 50.000.000.- lirayı (378 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2008'den itibaren 600, -YTL) aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır."

Siz 600 ytl altını kanun izin verdiği halde aktife çekeriz "caizdir" diyorsunuz da neden işçiliklerden peştemaliyeye (aktife) çekemeyiz caiz değildir demiyorsunuz

Yani bir öyle bir böyle diyorsunuz.
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

MAbel Üstad kanun hükümlerine dayandırarak işçilik giderinin bir kısmını peştemallik olarak aktifleştirmeye bir senaryo yazdım. Caiz midir? :) Kanuni hükümlere dayanarak beni eleştirebilir misiniz? Bir hatam var mı?

1) Peştemallik değerlemesi ile ilgili VUK da bir hüküm olmadığından 289. madde ye bakınız. borsa rayici (Yok) yoksa mukayyet değer (yok), o da yoksa emsal bedeli (bulurum) değerlemede ölçü olarak kullanınız.
2) Emsal değeri tesipiti için ilgili kanuni prosedürleri uygulayarak bir değer tespit ettiriniz. VUK 267 üçüncü sıra.
3) Bu takdir edilen değer kadar işçilik giderinden peştemallik hesabına çekiniz. (benin peştemallik kaliteli işçiliğim yarattığı gerekçesiyle).
4) Bu peştemallik 5 yılda amorti ediniz (365 vuk tebliği 55.1 sıra).
 
Ynt: Amortisman ayırma sınırı

butterfly effect ' Alıntı:
Sayın Mabel Uzun Uzun yazmışsınız ve tanımlamalar yapmışsınız. Ama size cevabın hafif esprili şudur. Tamamen sizin cevaplarınızdan yola çıkarak sizi eleştiriyorum.

"Kazanın doğduğuna inanıyorsunuz da öldüğüne niye inanmıyorsunuz"

Şu maddeyi siz yazdınız.

"(2365 sayılı Kanunun 54'üncü maddesiyle eklenen fıkra) (4369 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle değişik 414'üncü madde hükmüyle belirlenen tutar, Yürürlük: 29.7.1998) Değeri 50.000.000.- lirayı(*)(378 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2008'den itibaren 600, -YTL) aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri 50.000.000.- lirayı (378 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2008'den itibaren 600, -YTL) aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır."

Siz 600 ytl altını kanun izin verdiği halde aktife çekeriz "caizdir" diyorsunuz da neden işçiliklerden peştemaliyeye (aktife) çekemeyiz caiz değildir demiyorsunuz

Yani bir öyle bir böyle diyorsunuz.

Değerli arkadaşım. inan gülümseyerek okuyorum yazdıklarını. :) işçiliklerden peştemalliye yaparım diye ısrar ediyorsun ama asıl kanunun emredici hükümlerini de boşa sayıyorsun. Burada hepimizin yapmak istediği laf kavgası değil elbetteki sorunları olan mükellelere yardımcı olmaktır. ancak hala caiz'dir caiz değildir tartışmasına devam ediyorsun..

Güzel kardeşim işçilik giderinin tutarı ne olursa olsun gider yazmak zorundasın eğer farkındaysan amortismana konu ettiğimiz varlıklar (maddi olsun olmasın)bilançonun aktif tarafında 2- kalemiyle başlayan duran varlıklar içerisinde yer alır bunun da anlamının ne olduğunu açıklamama gerek yok sanırım. yazdığımı belirttiğin kanun maddesini elbetteki ben yazdım fakat sana bir önceki cevabımda peştemallik giderinin sadece ve sadece işletmelerin devri sırasında ortaya çıktığını da altını çizerek belirttim. Peştemalliğin tanımının da ne olduğunu ve ne şekilde peştemallik adı altında bir tutarı dikkate alabileceğini aynı yerde de yazdım. bu konuda işçilik giderini hala aktifleştirmek istiyorsan ki artık aktifleştirmenin mantığı konusunda aklına takılan bir hususun olmadığını varsayıyorum ilk tesis ve taazzuv gideri olarak dikkate almanı öneririm.

Saygılarımla.
 
Üst