fonradar

Anayasa Mahkemesi'nden Kadınlara İyi, İşverenlere Kötü Haber!

  • Konbuyu başlatan nane
  • Başlangıç tarihi
N

nane

Ziyaretçi
27.11.2008 Sadettin ORHAN [email protected]

Anayasa Mahkemesi, dünkü Resmi Gazete'de yayınlanan bir kararıyla, kıdem tazminatı konusunda kritik bir karara imza attı.

Karar, İzmir 6. İş Mahkemesi tarafından yapılan bir başvuru üzerine verildi. Yerel mahkeme başvurusunda özetle, "Evlenen kadınların bir yıl içerisinde işten ayrılmaları durumunda kıdem tazminatı almaya hak kazanmalarına imkan tanıyan, 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu" iddia etti.

Yerel mahkemeye göre kadınlar kendi istekleriyle evlendikleri ve yine kendi istekleri ile işlerinden ayrıldıklarına göre, bu durumda kıdem tazminatı alamamaları gerekiyor. Yine yerel mahkemeye göre bu durum hem erkeklerle kadınlar arasında eşitliği kadınlar lehine bozuyor, hem de işverenleri zor durumda bırakıyor. Ancak yüksek mahkeme, verdiği kararda yerel mahkemenin başvurusunu reddetti.

Yasa ne diyordu?

1475 sayılı İş Kanunu, 2003 yılında yürürlüğe giren 4857 sayılı yeni İş Kanunu ile yürürlükten kaldırıldı. Ancak eski iş kanununun kıdem tazminatına ilişkin hükümleri yürürlükte kaldı ve uygulaması devam etti. Anayasa'ya aykırılığı gerekçesiyle iptali istenen yasa hükmü, işte bu yürürlükte bırakılan 1475 sayılı Kanunun 14. maddesine ilişkin.

Söz konusu maddede, "... Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile (iş akdini) sona erdirmesi hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir." Hükmü yer alıyor.

Yüksek mahkeme kadınları sevindirdi!

Anayasa Mahkemesi, yerel mahkemenin başvurusunu değerlendirdi ve oy çokluğu ile reddetti. Yani bir işyerinde çalışmakta olan kadınlar, evlendikten sonra bir yıl içerisinde işlerinden ayrılırlarsa, bundan sonra da kıdem tazminatlarını alabilecekler. Yüksek mahkemenin kararı, bugünlerde evlilik hazırlığı yapan kadın çalışanları sevindirirken, işverenleri üzmüş olmalı.

Okur sorularına cevaplar...

Askerliğimi borçlanayım mı?

Soru: Merhaba, ismim Mehmet, 10.06.- 1966 doğumluyum. İlk işe 21.09.1988'de SSK'lı olarak başladım. 01.01.1997'de Bağ- Kur'a geçtim ve halen devam etmekteyim. Ne zaman emekli olabilirim? Askerlik borçlanması yapsam faydası olur mu?

Cevap: Değerli okurum, SSK gün toplamınızı, askerliği hangi tarihlerde ve ne kadar süreyle yaptığınızı yazmamışsınız. Ben 1988'den günümüze kadar boşluk olmadığını ve askerliği 18 ay yaptığınızı varsayarak cevap vereceğim. Emeklilik için üç alternatifiniz var.

Bunlar;

1) Bundan sonra da Bağ-Kur'lu (4/b'li) olarak devam ederseniz 9000 günü doldurduktan sonra 51 yaşınızı tamamladığınız 10.06.2017 tarihinde,

2) Bundan sonra SSK'ya (4/a) geçerseniz yine 51 yaşınızı doldurduğunuz tarihte ama bu kez 5450 gün prim ödeyerek,

3) Askerliğinizi 1988'den önce yaptıysanız mutlaka borçlanın. Borçlandığınız taktirde bu kez Bağ- Kur'dan 9000 günle 50 yaşınızda, SSK'dan 5375 günle yine 50 yaşınızda emekli olacaksınız.

Eşim hizmetçi mi olsun, çiftçi mi?

Soru: Eşim İlknur 1980 doğumlu. 2006 yılında bir dedikodu çıktı "5 günlük sigorta yaptıran kazançlı çıkar" diye.
Biz de 5 gün Aralık ayının son haftası sigortalı gösterdik. 2007-2008 yılı babamın bakkal dükkanını eşimin üzerine yaptık. 2 yılı doldu. Bir yıl daha tutup bakkalı kapatacağız. Yani eşim 3 yıllık sigortalı olunca bakkalı kapatacağız. Ondan sonra tavsiyeniz ne olur? Ödemesi ucuz yöntemi nedir? Biri çiftçi göster dedi, biri bir evde hizmetçi göster dedi. Sizin tavsiyeniz nedir ve kaç yıl ödersek kaç yaşında emekli olur? İsmi mahfuz.

Cevap: Değerli okurum, sorunuzla beni bayağı güldürdünüz, Allah da sizi güldürsün. Yeni sosyal güvenlik yasasındaki yaş artışından etkilenmemek için eşinizi sigortalı yaptırmışsınız. Aslında bu söylediğiniz suç itirafı gibi bir şey. Zira bir kimseyi çalışmadığı halde bir işyerinden sigortalı göstermek suçtur. Fakat ben duymadım, görmedim, bilmiyorum. Allah'tan isminizi de yazmamışsınız.

Öte yandan düşük prim ödeyeceğiz diye eşinizi çiftçi ya da hizmetçi yapmanıza gerek yok. Bu akılları size kim verdi bilmiyorum ama her iki durumda da eşiniz gerçekte çiftçilik ya da hizmetçilik yapmayacağı için, sahte bildirimde bulunmuş olacaksınız. Bu şekilde yıllar boyu bildirim yaparsınız fakat bir gün bir şikayet olur ya da SGK inceleme başlatır, primden kâr edeyim derken ödediğiniz yıllar da boşa gider. Bu arada verdiğiniz bilgilere göre eşiniz 4/a'lı olarak 7000 günle 58 yaşında, 4/b'li olarak 9000 günle yine 58 yaşında emekli olacak.
 
Üst