Kazım Yılmaz / Takvim Gazetesi / 16.11.2006
Bağ-Kur çilesi
Bağ-Kur'un sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için sağlık karnesi aranıyor. Sağlık karnesinin geçerliliği de bir yıl. Her yıl vize ettirilmesi gerekiyor. İşte o zaman başlayan çileye bakalım: Karnenin vize edilmesi için öncelikle sigortalının ölmediğinin kanıtlanması için nüfus idaresinden 'vukuatlı' nüfus kaydı istenir. Bereket, nüfus idaresinde bilgisayar teknolojisi iyi olduğu için çok beklemezsiniz. Sonra Bağ-Kur'a gidersiniz ve borcunuzun olup olmadığını saptamak üzere, hesap ekstresi almak için sizi bir kuyruğa sokarlar. Bu kuyrukta saatlerce beklersiniz ve 1 YTL ödeyerek hesap ekstrenizi alınırsınız. Bu defa vize sırasına girmeniz gerekir. Sıra burada da saatler sonra gelir. Ancak burada çok büyük bir gelişme gösterilmiştir ve sıra numarası verilir. Dolayısıyla saatlerce sırada ayakta beklemek zorunda kalmazsınız. Dolaşma, dışarıya çıkma, bir yerlerde oturma özgürlüğü kazanırsınız. Ara işlem sırasının hangi numarada olduğunu kontrol ederek sıranızı kaçırmazsınız. Fakat karnenin vize edilmesi için sigortalının kendisinin orada olması gerekir. Vekaletle de alınabileceği söyleniyor ama öyle olsa bile ne olur ki?
Bağ-Kur yönetimine sormak istediğim bazı sorular var:
1. Faal sigortalı olarak halen prim ödeyen ve prim borcu olmayan kişinin sağlık karnesinin vize edilmesi için vukuatlı nüfus kayıt örneği istenmesinin mantığı ve gerekçesi nedir?
2. Emekliler için de nüfus idaresinden bu belgeyi kurumlar arasında oluşturulacak bilgisayar ağı ile Bağ-Kur öğrenemez mi? Hasta ve yaşlı insanlar neden oradan oraya koşmak zorunda bırakılır? Unutmayalım, hepimiz yaşlanıyoruz.
3. Hesap ekstresi denilen prim ödeme dökümü istenmesinin nedeni nedir? Ekstreyi isteyen de veren de aynı daire. Memur bilgisayardan bakıp sigortalının borcu olup olmadığını göremiyor mu? Göremiyorsa bunun sorumlusu sigortalı mı? Yoksa salt 1 YTL almak için mi bu yapılıyor? Öyle ise insanlara sırada ayakta bekleme eziyeti etmeye ne gerek var? Vize edilen karneyi veren memur parayı da tahsil etsin.
4. Örneğin, sigortalı hasta ise ve ne Bağ- Kur'a ne de vekalet için notere gidecek durumu yoksa ne olacak?
Bağ-Kur çilesi
Bağ-Kur'un sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için sağlık karnesi aranıyor. Sağlık karnesinin geçerliliği de bir yıl. Her yıl vize ettirilmesi gerekiyor. İşte o zaman başlayan çileye bakalım: Karnenin vize edilmesi için öncelikle sigortalının ölmediğinin kanıtlanması için nüfus idaresinden 'vukuatlı' nüfus kaydı istenir. Bereket, nüfus idaresinde bilgisayar teknolojisi iyi olduğu için çok beklemezsiniz. Sonra Bağ-Kur'a gidersiniz ve borcunuzun olup olmadığını saptamak üzere, hesap ekstresi almak için sizi bir kuyruğa sokarlar. Bu kuyrukta saatlerce beklersiniz ve 1 YTL ödeyerek hesap ekstrenizi alınırsınız. Bu defa vize sırasına girmeniz gerekir. Sıra burada da saatler sonra gelir. Ancak burada çok büyük bir gelişme gösterilmiştir ve sıra numarası verilir. Dolayısıyla saatlerce sırada ayakta beklemek zorunda kalmazsınız. Dolaşma, dışarıya çıkma, bir yerlerde oturma özgürlüğü kazanırsınız. Ara işlem sırasının hangi numarada olduğunu kontrol ederek sıranızı kaçırmazsınız. Fakat karnenin vize edilmesi için sigortalının kendisinin orada olması gerekir. Vekaletle de alınabileceği söyleniyor ama öyle olsa bile ne olur ki?
Bağ-Kur yönetimine sormak istediğim bazı sorular var:
1. Faal sigortalı olarak halen prim ödeyen ve prim borcu olmayan kişinin sağlık karnesinin vize edilmesi için vukuatlı nüfus kayıt örneği istenmesinin mantığı ve gerekçesi nedir?
2. Emekliler için de nüfus idaresinden bu belgeyi kurumlar arasında oluşturulacak bilgisayar ağı ile Bağ-Kur öğrenemez mi? Hasta ve yaşlı insanlar neden oradan oraya koşmak zorunda bırakılır? Unutmayalım, hepimiz yaşlanıyoruz.
3. Hesap ekstresi denilen prim ödeme dökümü istenmesinin nedeni nedir? Ekstreyi isteyen de veren de aynı daire. Memur bilgisayardan bakıp sigortalının borcu olup olmadığını göremiyor mu? Göremiyorsa bunun sorumlusu sigortalı mı? Yoksa salt 1 YTL almak için mi bu yapılıyor? Öyle ise insanlara sırada ayakta bekleme eziyeti etmeye ne gerek var? Vize edilen karneyi veren memur parayı da tahsil etsin.
4. Örneğin, sigortalı hasta ise ve ne Bağ- Kur'a ne de vekalet için notere gidecek durumu yoksa ne olacak?
