Bankaların zorunlu haftasonu mesaileri

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan kuzutu
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyelik
26 Eyl 2009
Mesajlar
2
Merhaba,

Birşey sormak istiyorum. Daha önce de bankada çalışmış olan biri olarak, haftasonları(cumartesi-pazar) tamamen çalışanların rızası alınmadan "bölgeden emir geldi, çalışılacak" talimatıyla insanları zorla çalıştırmaya karşı ne yapılabilir?. Şimdi de çok yakın bir arkadaşım bundan inanılmaz şikayetçi, ancak işinden olma korkusu tabi ki ağır basıyor ve birşey yapamıyor. Tıpkı diğer tüm bankacılar gibi...

Bu konuda illa ki birinin kendisini feda etmesi mi gerekiyor?

Yasa bu konuda ne der?
 
Ynt: Bankaların zorunlu haftasonu mesaileri

Bölgeden gelen emir, eğer iş sözleşmenizde veya eklerinde fazla çalışma yapmayı kabul ettiğinize dair bir onayınız YOKSA, sizi bağlamaz.Bölgeden emir geldi ölünecek dense ölecekmisiniz?
Fazla çalışma yapmak istemiyorsanız yapmazsınız.Bu durumda işveren de haliyle sorun çıkaran personelle çalışmak istemeyip,sözleşme feshi için çareler arayacaktır.Fesih durumunda, 30 gün içinde işe iade davası açma hakkınız vardır.
 
Ynt: Bankaların zorunlu haftasonu mesaileri

Merhaba,

Konuyu biraz açalım isterseniz;

1 - İş sözleşmenizde zorunlu hallerde çalışma yapılacağına dair, herhangi bir madde veya yazı ile karşılaştınız mı?
2 - Hafta sonları çalışma yaptığınızda, mesai ücretiniz veriliyor mu?
 
Ynt: Bankaların zorunlu haftasonu mesaileri

1- Bildiğim kadarıyla işe alım sözleşmelerinde kişinin önüne uzatılan evrakları işe başlayanlar pek okumadığından(genel adet) , bu sorunun cevabını araştırmam gerekiyor. Yine de kırkbeş elli sayfalık sözleşme içine sıkıştırılmış böyle bir genel madde olabilir mi, yani yine de benim rızamı açık olarak almak durumunda değil mi?
2- hayır mesai ücreti verilmiyor diyebilirim, şöyle ki;

bu tür talepler genelde tepe yönetiminin hedef göstermiş olduğu gerçek dışı rakamlara ulaşmak için (her sene artar bu rakamlar, ancak personel sayısı azalır; kapasite artışına gidiyorsunuz ancak makineleri azaltıyorsunuz gibi birşey) bölge yönetiminin zorlaması ve hedeflere mümkün mertebe yaklaşmak maksadıyla mevcut personeli köleleştirmesi neticesinde daha da artıyor..en başta akşamları 1 saat fazla kalalım, sonra 2 saat fazla kalalım derken haftaiçleri iş çıkış saati gece 10 lara kadar varıyor..(kaldı ki 10 da bile çıkmak için müdürden izin bekler zavallı bankacılar : ))
daha sonra yetmiyor, cumartesileri yarım gün gelelim,..tam gün gelelim..haftasonu hiç gitmeyelime varıyor ve bu devamlılık arz ediyor..

mesai ücreti şube ve bölge ayrımına göre farklılık arz edebiliyor..bazı şube müdürleri mesaileri sonuna kadar bölgeden talep edebilirken, bazıları kırparak talep ediyor, bazıları ise istemeye cesaret bile edemiyor..

şimdi bu öyle bir psikoloji yaratıyor ki bankacılarda, bir süre sonra mutsuzlaşan çalışan, istifa etmekten bile korkuyor (işsiz kalırsam daha kötü olur diye)..halbuki benim bildiğim günlük ve haftalık çalışma saati kısıtlaması var ve bunun üstüne mesai eklenecekse(tabi çalışanın rizası dahilinde) onun da bir üst limiti var...

Bankalar uyanık, bunu aşmamış gibi göstermek için mesailerin çoğunu onaylamıyorlar..kağıt üstünde saat aşımı yok gibi görünüyor..

ben de bu yollardan geçtim, ama maymun gözünü açtı ben kurtuldum...ancak arkadaşlarımın hali beni de etkiliyor..
nerdeyse dışarıdan onlar adına dava açacağım :)

işte konunun özeti bu..soru yine aynı; kimsenin canı yanmadan ne yapılabilir?
 
Ynt: Bankaların zorunlu haftasonu mesaileri

kuzutu ' Alıntı:
soru yine aynı; kimsenin canı yanmadan ne yapılabilir?
-Mevcut haliyle sızlanılarak müstakil köleliğe devam edilir.
-ödenmeyen mesailer için ücretinin ödenmesi konusunda işverene ihtar gönderilir, ödenmezse sözleşme feshedilir,tazminatla birlikte ödenmeyen fazla çalışma ücretleri talep edilir dava açılır.
-mesaiye kalınmaz, işverenin feshi durumunda da işe iade davası açılır.
 
Ynt: Bankaların zorunlu haftasonu mesaileri

Merhaba;

Öncelikle yasal çalışma saatlerini ve uygulanış biçimlerini hatırlayalım;

1 - Haftalık iş süresi en çok 45 saat'dir.
2 - Haftalık çalışma saatleri 45 saat ile belirlenen işyerlerinde, günlük fazla çalışma (mesai) süreleri 3 saati geçemez. Bu da mesai saati ile birlikte günlük çalışma saatlerini toplamı 11 saati geçemeyeceği kanunla kararlaştırılmıştır.
3 - Mesai saatleri yıllık 270 saati geçemez.
4 - Mesai saati ücreti, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %50 yükseltilmesi suretiyle ödenir. Burada dikkat edilecek konu fazla çalışma ücretinin hesabı "saat" üzerinden hesaplanmasıdır. Gün, hafta, ay üzerinden hesaplanmaz.
5 - Fazla çalışma yapan işçi, isterse ödenecek zamlı ücret yerine, işçinin isteği üzerine, fazla çalışmalarda fazla çalıştığı her saat karşılığında 1,30 (bir saat otuz dakika) süreyi, serbest zaman olarak kullanabilir. İşveren herhangi bir seçenek için işçiyi zorlayamaz. Ancak işçi hak ettiği serbest zamanı altı ay (6 ay) zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti yapılmadan kullanabileceği kesindir. İşveren, ise serbest zamanı çalışma süresi içinde ve bu süreye ilişkin günlük ücretlerini tam olarak vermek zorundadır. Fakat işçi serbest zamanı bu süre içinde kullanmaz ise doğal olarak fazla çalışma karşılığını alır.

Bütün bunlara ilaveten;

a - İşgören ile işveren arasında düzenlenmiş iş sözleşmesinde, zorunlu hallerde çalışma yapılacaktır diye bir ibare varsa bunun karşılığında işgörenden muvafakatname (izin belgesi) almaya gerek yoktur. Dolayısıyla işgören bunun karşılığında çalışmak zorundadır. İşveren de bu çalışmanın karşılığında, çalışılan saatlerin ücretlerini ödemekle mükelleftir.
b - İş sözleşmesinde yukarıdaki anılan ibare yoksa, işveren dönemin başlangıcında (yılın ilk ayında) yıl içerisinde yapılacak çalışma için işgöreninin imzasını taşıyan muvafakatname alması gerekir.

Bu kurallardan sonra, iş hayatında işveren ile işgören iyi anlaştığı müddetçe, yeni evlenmiş bir çiftin ilk ayları yani cicim ayı gibi bir durumdur. Ama her iki tarafın tutum ve davranışları zıtlaşmaya kadar varıyorsa o zaman durum gelin ve kaynana arasındaki bir durumla karşı karşıya kalınmış demektir ki, bu da hep birbirlerine üstünlük kurmaya çalışmak gibi birşey. Efendim birinde paranın vermiş olduğu rahatlık, diğerinde ise iş kanunlarının kendinden yana olduğu rahatlık. Netice itibariyle, işvrenin bu tutumu Ahmet olmazsa, Mehmet olur, diğerinde ise, burası olmazsa diğer taraf olur gibi. Ama bu devirde ve zamanda da çok zor. Eskiler anlatırlar (ben yaşamadım), işveren veya devlet sektörünün bazı bölümleri, sorgusuz sualsiz evden veya kahvehane köşelerinden işçi çalıştırmak için yana yana arayış içerisindelermiş. Günümüzde tam tersi durumla karşı karşıyayız. Hatta şöyle ki; "Ben ağzımla kuş tutuyorum deseniz, o bile kâfi değil..."

Banka sektörü sırada bekleyen veya eleman yerleştirme portföyü geniş olan bir kurumdur. Dolayısıyla, gidenin yeri anında halihazırdakilerle hemen doldurulabiliyor.

Sonuç olarak, mesai yapan kişi mevcut durumdan şikayetçi ise, şube müdürü ile bu konunun dile getirilmesini, fayda vermiyorsa, bölge müdürlüğüne yine aynı mevcut durumu dilekçe ile gündeme getirmesi, sonuç hala aynı ve tutum değişmiyorsa, yasal yollara başvuru yapacaksanız.


Sırasıyla,

- Fazla mesailerin yasal süresini geçtiği ve mesailerin ödenmediğine dair, istifanızı haklı sebep olarak sunmanız,

Diğer maddelere gerek kalmadan da, banka bu maddeyi hiç tereddüte düşmeden yerine getirir.
 
Üst