N
nane
Ziyaretçi
Hakan ÜZELTÜRK Dünya' Alıntı:
Yeni yasama döneminin açılmasıyla birlikte TBMM?de kanunlaşması beklenen kanun teklif ve tasarılarının da zamanı ve akıbeti beklenmeye başladı. Vergiler alanında da kanunlaşması beklenen çalışmaların yanı sıra halen devam eden görüşmeler de bulunmaktadır. Bunlardan doğrudan vergi alanında olan, Vergi Konseyi ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından üzerinde çalışılan Gelir Vergisi Kanunu hayata geçirilmesi
en yakın olanıdır. Bunun yanında Vergi Usul Kanunu çalışmaları da devam etmektedir. Bunları Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi izleyecektir.
Bu çalışmalar yapılırken bağlantılı kanunların çıkarılması hem ilgili oldukları alanlar, hem de vergiler bakımından çok önemlidir. Bunlar arasında uzun süredir bekleyen Ticaret Kanunu yeni dönemde de öncelikli olmaya devam edecektir. Toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren bu değişikliğin gecikmesi geçiş döneminde yaşanacak sıkıntıların da biriktirilmesine yol açmaktadır. Hukuk dünyasında yaşanan problemlerin bir
kısmının giderilmesini sağlayacak olan diğer değişiklikler arasında Borçlar Kanunu ve İcra İflas Kanunu da yer almaktadır. Yeni dönemde bu kanunlar yanında uzun zamandır söylenip hayata geçirilemeyen kayıtdışı ekonomi ile mücadele konusu da acil çözüm bekleyen konular arasında olacaktır.
Bu konuda mevcut hukuki düzenlemelerle derhal yola çıkmak gerekmektedir. Toplumda her gün artan yolsuzluklarla mücadelenin bir ayağını oluşturan bu konu da maalesef gecikmektedir. Bu kapsamda yapılacak bir yargı reformuyla bazı düzenleme ve stratejilerin en erken yeni yıldan itibaren hayata geçirilmesinin düşünülmesi ve kapsamın yukarıda belirtilen kanunlardan borçlar, icra-iflas ve ticaret kanununu da içermesi önümüzdeki yasama döneminde de gecikmelerin yaşanacağının işaretidir. Buna izin vermemek gerekir.
Vergi kanunlarında yapılması gereken değişikliklerin de bu kanunlarla yakından ilgili olması Meclis sürecinde yaşanan gecikmelerin vergi çalışmalarını da etkilemesi konunun daha geniş bir bakış açısıyla değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Zira bu kapsamda yapılacak bağımsız çalışmalar birbirleriyle yakın etkileri olan düzenlemelerde zamansız yıpranma ve toplumda güvensizlik yaratmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Yeni vergi güvenlik müesseseleri
Gelir Vergisi Kanunu çalışmaları ile dört adet yeni güvenlik müessesesi de hayata geçirilecektir. Bunlar kısaca FAVÖK denilen ortalama faiz amortisman ve vergi öncesi kâr oranları, asgari gayri safi satış hasılatı,
gelir ve gider bildirimi ile basit usulde asgari kazanç müesseseleridir. Daha önce kurumlar vergisi kapsamında oluşturulan vergi güvenlik müesseseleri de dikkate alındığında uzun yıllardır vergi sistemimizde eksikliği çekilen vergi güvenlik önlemleri bundan sonra uygulanabilecektir. Bunlar aslında uygulamacıların yabancı olmadığı kavramlardır. Bundan sonra da iyi ve kötü yönleriyle tartışılmaya devam edecektir.
Tasarı ile yeni getirilen ve ticari, zirai ve serbest meslek kazançlarıyla arızi kazançlardan oluşan girişim kazançlarındaki vergi güvenliği için kullanılacak olan FAVÖK konusunda Maliye Bakanlığı, her yıl ekim ayının sonuna kadar, bölgeler ve işkolları itibariyle oranları tespit ve ilan edecektir. Girişim kazançlarındaki bir başka vergi güvenlik aracı olan asgari gayri safi satış hasılatı yoklama yapmaya yetkili olanlarca yıl içinde yapılan fiili tespitler esas alınarak hesaplanacaktır. Her iki araçta korunma sınırı sırayla yüzde 30 ve yüzde10 olacaktır. Gelir ve gider bildirimleri ile de mükelleflerin harcama fazlasının kontrol edilmesi amaçlanmaktadır. Yüzde10 fark sınırı burada da vardır. Harcama fazlalığı olan mükellefler nakdi kaynaklarını ise ancak banka kayıtları ile açıklayabileceklerdir. Basit usulde asgari kazanç müessesesinde ise oluşturulacak
özel komisyonlar, basit usuldeki mükellefler için işkolları ve bölgeler itibariyle ayrı ayrı ticari kazanç tespitinde bulunacaklardır. Konu önümüzdeki günlerde netleşecektir.