Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Üyelik
13 Eki 2009
Mesajlar
82
1.7.2.8. Muhasebe ve müşavirlik hizmetlerinin yetersizliği

Muhasebeci ve müşavirler, devlet ile mükellef arasında bir köprü görevi görecek kişilerdir. Mükelleflerin kayıt ve beyanlarının yasalara uygunluğunu ve dolayısıyla ilerde herhangi bir işleme tabi tutulmamalarını sağlama görevi muhasebeci ve müşavirlerindir.

Mükelleflerin vergi yasalarını uygulamakta güçlük çektiği zamanlarda, sorunlarınınçözümü için başvurduğu muhasebeci ve müşavirlerin, yeterince bilgili olmaması ya da vergiye yaklaşımlarının yasalara uymamak şeklinde olması giderilmesi mümkün olmayan sakıncalar doğurmaktadır.

3568 sayılı Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik, Yeminli MaliMüşavirlik Yasası ile eskiye oranla oldukça iyi adımlar atılmıştır. Kısmen de olsa bu yasaldüzenleme ile kayıt dışı faaliyetler kayıt altına alınmış, fakat yeminli malimüşavirlik mesleğine geçiş kolay olmasından dolayı istenilen etkinlik kolay sağlanamamıştır.

Yeminli mali müşavavirlik mesleği bilgi ve davranış yönünden yüksek kaliteyi gerektirmektedir. İlgili tüm mevzuat, muhasebe ve mali analiz teknikleri gibi konularda uzmanlık düzeyi, bilgi ve iş ahlakı ve meslek disiplini konularında özel disiplini gerektirenyeminli mali müşavirlik mesleğinde bu niteliklere sahip olmayan bir takım kişilerin faaliyetgösteriyor olması şimdiden önemli sorunlar yaratmaya başlamıştır.

Bu durum mükelleflerin kayıt dışı faaliyette bulunma eğilimleri için ortam meydana getirmektedir.Çalışma standartlarının, yetki ve sorumlulukların belli olmadığı bir ortamda çalışan kişilerden,mesleklerinin gereğini yerine getirebilmelerini beklememek gerekir.

Yukardaki yazı Atatürk Ünv.Münevver Katkat'ın Doktora tezinden alınmıştır.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

demirbilek ' Alıntı:
yetersiz olan ymm ler kimlerdir ?açıköğretim mezunu olan ymm ler mi? yoksa sınavsız ,ymm olan hesap uzmanları mı?
[/quote]
Bir insanın yetersiz olması okuduğu okulla değil kendisi ile alakalıdır. Açıköğretim olmuş örgün öğretim olmuş farketmez.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Konu Açıköğretim / Örgün tartışmasına dönüşmesin mümkünse.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Arkadaşlar bir mesleği toplumun genelinden soyutlayamazsınız. Şimdi söyleyin bana Türkiyedeki doktorlar, avukatlar, mühendisler, öğretmenler, genel anlamda meslek sahibi diğer kişiler, çok mu yeterliki mali müşvirlerden üstün bir yeterlilik bekleniyor. Genel anlamda Türkiyedeki diğer meslekler ne kadar yeterli ise mali müşavirlerde o kadar yeterlidir. Mali müşavirlerde eğitim sorunu varda doktorlarda, avukatlarda, mühendislerde eğitim sorunu yok mu?
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

sayın kater in söylediklerine aynen katılıyorum,
ayrıca sayın demirbilek durumdan vazife çıkararak olaya hemen atlamış.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Ben de sn Kater'e katılıyorum.
Her meslekte iyisi, kötüsü, az iyisi, az kötüsü, vasatı, vasatın az üstü, az altı vardır.
Herkes hak ettiği yeri meslek yaşamında bulmalıdır.
Nasıl her toplum hak ettiği şekilde yönetiliyorsa, Her meslekte de hak ettiği yeri bulmalıdır.
Tabi şans faktörü yanında bazı başka yeteneklerin de olması gerekir başarı için.
Örneğin;
-Temel eğitim
-Düzgün Konuşma ve yazma yeteneği
-Pazarlama satış yeteneği,
-Deneyim
-Karar verme ve kriz yönetimi



Bu tip örnekler çok çoğalabilir aklıma şu anda gelenler bunlar.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

bencede üsluba dikkat.demirbilek'e de katılmamak elde değil.konuyu başka yerlere çekmek istemiyorum ama eğitim düzeylerini yok önemli değil,önemli olan insanların kendini geliştirmesi falan diye yuvarlamak bana ucuzculuk olarak geliyor.kimseyi yermek de kimsenin haddi değildir.olmayan vasıfları onure etmekde bizim işimiz değildir.herkesin emeğine saygı.kolay gelsin.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Sayın Üzer,
Demirbilek kısmi olarak haklıdır. Görüşüne katılmadığım tek bir yer vardı onuda yukarıda belirttim. Kişinin kendini geliştirmesi ucuzculuk değildir. Sonuçta verilen eğitim aynıdır. Bir noktadan sonra bunları algılayıp devam ettirmek ve geliştirmek kişiye kalmış bir şeydir...
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

ben kişilerin kendini geliştirmesi ucuzculuk demedim.fakat her eğitim düzeyi birbirinden farklıdır.üzgünüm birey olarak alınan eğitim ve katlanılan maliyetler arasında uçurum var.bu uçurumu diplomanın değeri aydınır diyerek kapatmak veya kanun hak vermiş herkesin değeri aynıdır demek bana ucuzculuk geliyor.konu forumda genelde kişiselliştirilerek değerlendirildiği için sonunda büyük tartışmalar çıkıyor ve asıl değerlendirilmesi gereken mesele tartışılamıyor.o da maalesef herkesin aynı havuz içinde değerlendirilmesinden kaynaklanıyor.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Merhaba

Bence Doktora Tezine dönersek Vergi dairelerinin özelleştirilip etkinliğinin artırabileceğini düşünüyorum. Diğer özeleştirilen kurumlardan farklı olarak burada görevi vergi toplamak olan bir kurumun daha verimli çalışması sağlanabilir . Amerikada gördüğümüz bu uygulama gayet başarılı olmaktadır. Lütfen bu özeleştirme işleminin diğer özelleştirmelerle karıştırmayınız

Bu sayede meslek mensubu olarak bizlerde daha Kontrollü takipli gideceğimize inanıyorum

Saygılarımla
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Sevgili Arkadaşlarım;Sonuçta ortada böyle bir doktora tezi var.Bu cümlelerde doğrular vardır,yanlışlar vardır.

Önemli olan mesleğimize yönelik böyle bir bakış açısı,görüşlerin olması,bizler bu sözlere katılırız ya da katılmayız.Ama buradan çıkarılacak ders nedir?

Biz nerde yanlış yapıyoruz?Ya da biz tabiiki yanlış yapmıyor olabiliriz.Sistemin neresinde yanlış varda dışardan böyle görünebiliyoruz?

Saygılarımla
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Dünyanın hiç bir yerinde vergi toplama özel değildir. yanlışınız olmasın.
ABD de IRS denen bir kurum vardır. Tamamen devlet kurumudur.
(Internal revenue service)


Devlet olmanın hükümet etmenin birinci ve temel özelliği vergi salmak ve toplamaktır.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Nizam bey

Aslında özel değil özerk olması gerekiyordu kelimem yanlış ifade ettim afedersiniz

IRS tabiki devlete bağlıdır ama yönetim biçimi acısından özel bir kuruma daha yakındır.

The IRS reorganized itself to closely resemble the private sector model of organizing around customers with similar needs. ( Sitesinden alıntıdır)

Hükümet adına vergileri toplar ve devlete iletir.
Bizim vergi dairelerimizinde mutlaka bu modeli esas almaları gerektiğini düşünüyorum.

Aşağıdaki yazı aslında benim demek istediğimi daha net anlatıyor.


Başbakan vergi idaresinin özerkleşmesine neden karşı?

Başbakan Tayyip Erdoğan IMF?nin (Uluslararası Para Fonu) ?kabul edilemez? dediği üç koşulu nihayet açıkladı.

IMF ?Vergi politikasını, hükümet ve parlamento olarak siz belirleyin ama uygulamacı kurum olan Gelir İdaresi Başkanlığı?nı siyasetin etki alanı dışına çıkarın, özerkleştirin? diyor. Ve bunu da yapısal reform projesi olarak programın temel performans kriterleri arasına alıyor IMF.

Ancak Başbakan Erdoğan şiddetle karşı çıkıyor, ?Bunu kabul edemeyiz? diyor, ipler kopuyor. Şimdi IMF?nin bu koşulu değiştirmesi bekleniyor. Değiştirirse ne âlâ, değiştirmezse Erdoğan kendi kriterleriyle ekonomiyi yönetmeye devam edecek.

Peki bu koşula neden bu kadar şiddetli itiraz geliyor Erdoğan?dan? Gelir İdaresi?nin özerkleştirilmesinde ne sakınca var? ?Merkez Bankası?nın özerkliğini biz teminat altına aldık? diye övünen iktidar, vergi idaresinin özerkleşmesine neden karşı çıkıyor?

Akla gelen ihtimal şu: Başbakan Erdoğan iş dünyasına karşı elinde olan bu çok etkili ve tehlikeli silahtan vazgeçmek istemiyor.

Doğan Yayın Holding?e yönelik ağır vergi incelemelerinin, kesilen 826 milyon TL?lik cezanın kendisiyle ilgisi olmadığını, kendisinin bu yönde bir talimat vermediğini söylemesine bakmayın. Erdoğan bu işlerle çok ilgili. Ve bu ilgisini, yetkisini kaybetmek bir yana zayıflatacak en ufak bir düzenlemeyi düşünmek dahi istemiyor.

Eğer IMF?nin önerisi kabul edilirse, halen Maliye Bakanlığı?na bağlı olan Gelir İdaresi Başkanlığı tıpkı Merkez Bankası veya BDDK gibi özerk kurum statüsüyle yeniden örgütlenecek.

Bu durumda siyasi otorite vergi oranlarını belirleyecek, vergi ile ilgili diğer mevzuat düzenlemelerini yapacak. Ancak uygulamaya karışmayacak. Hangi ilde kaç vergi dairesi açılacağına, hangi vergi dairesine kimin tayin edileceği konusu ile de hükümet ilgilenmeyecek.

Tabii en önemli nokta vergi inceleme ve denetimleri. Bu konu da hükümetin ilgi alanı dışına çıkacak. Bugün bankaların denetimi konusunda BDDK?nın işine karışmadığı gibi vergi denetimlerinin usul ve esaslarını da Gelir İdaresi hükümetten bağımsız olarak belirleyecek. Yaygın ve kapsamlı vergi denetimlerinin ne zaman ve nerelerde yapılacağı, hangi kuruluşların niçin ve nasıl denetleneceği de siyasi iktidarın bilgisi ve yetkisi dışında olacak. İşte Başbakan?ın asıl kabul edilemez gördüğü nokta bu. Vergi incelemelerinin bilgisi ve ilgisi dışında yapılmasını istemiyor.

Öyle ya vergi müfettişleri bugün olduğu gibi Başbakan?ın kızdığı, darbe vurmak istediği kuruluşlara gitmez de yandaş kuruluşlara gidip kamp kurarlarsa yakın çevrenin canını yakmaya başlarlarsa ne olacak?

Böyle olacağı zayıf bir ihtimal dahi olsa belli ki işi şansa bırakmak istemiyor Erdoğan.

Yoksa bu öneriye neden karşı çıkılsın? ABD başta olmak üzere pek çok gelişmiş ekonomide vergi idaresi hükümetin bire bir kontrolünde değil, yıllardır özerk kurum statüsünde faaliyet gösteriyor.

Ama öyle anlaşılıyor ki Başbakan Erdoğan, vergi incelemesi silahının çok etkili olduğunu biliyor ve gerektiğinde kullanmak için her zaman elinin altında bulunmasını istiyor.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Harfi harfine katılıyorum. Esas kelime ÖZERK
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

bu tezi yazan sayın münevver hanım şuan bulunduğum ilçenin vergi dairesinde müdür yrd. olarak atanmış ve müdürlüğe vekaleten bakmaktadır. sorularınızı kendisine ileteceğim:))
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Sevgili meslektaşlarım;Bu konuyu açarken amacım hedef göstermek yada hakaretvari sözler kullanmanızı teşvik etmek değil.

Bir tez konusudur.Hazırlanmış ve sunulmuştur.Hazırlayan münevver hanımın VD.Müdürü olduğunu da bilmiyordum sizden öğrendim.

Ancak,Kimse kimseye hakaret etmemelidir.Külhanbeyliğinede gerek yok.Meydan okumaya da gerek yok.İşte butür sözler söylersek o zaman bu tezi de doğrulamış oluruz.

Bizler Külhanbeyi değil Beyefendi olmalıyız.Herkes eleştirebilir bizleri,bizlerde idareyi eleştirebiliriz.Ama sınırları korumak zorundayız.Sizde bir tez hazırlar yada makale hazırlarsınız.Mali idarenin, yapısını ve çalışanlarını konu alırsınız.

Ama neolur hakaret ve kötü söz söylemeyelim.Biz Malimüşavirlere yakışmaz.

Siz meslektaşlarıma bunları öğretmekte haddime düşmez pektabiiki ama ,konu başka yerlere gitmesin lütfen.


Saygılarımla.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

bu teze yöneltebileceğim eleştiri şudur mevcut tezde ne yazık ki sadece sonuç işlenmiş sebepler ise gözardı edilmiş sebepler içerisinde bir çok faktör mevcuttur ve ne yazıkki mevcut sistemden kaynaklanan sorunlar irdelenmemiş.
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

eleştiriye açık olmak lazım... sy. münevver hn. vergi dairesi memurlarının gülmeyen suratları ve bir soruya cevap dışında bin kelimesi hakkında bir eleştirisi varmı...
 
Ynt: Bir Doktora tezinde mesleğimizle ilgili tespitler.

Tezin tamamını okumak gerektiği inancındayım, kaldı ki bu bir tez dir. Siz de çıkıp anti-tez i yazabilirsiniz, dayanaklarınız neticesinde farklı sonuçlar çıkartabilirsiniz.
 
Üst