Birleşme Zararının Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Mahsubu

asuri33

Katkı Sunan Üye
Üyelik
19 Tem 2008
Mesajlar
150
Konum
İSTANBUL
Merhaba

2014 Yılında şirketimiz iki şirket ile birleşmiştir. Birleşilen bu şirketler 2014 yılını birleşme tarihine kadar zararla kapatmışlardır.2014/4.Dönem Geçici Vergi Beyannamesinde bu iki şirketin zararını geçmiş yıl zararları bölümüne yazdık ve beyannameyi o şekilde tahakkuk ettirdik. Sormak istediğim bu iki firmanın zararını Kurumlar Vergisi beyannamesinde nereye yazmalıyım? 2014 yılı ile ilgili satır olmadığından en yakın 2013 yılına mı yazmam gerekir.
Bu konuda yardımlarınızı rica ediyorum.
 
sayın meslektaşım KVK.9.madde ve 19.madde kapsamında evet birleşme sonucu münfesih hale gelen bu şirketlerin 2014 yılındaki kapanış zararını birleşilen şirket kanunda belirtilen şartlar mukabilinde indirebilirler ama münfesih hale gelen bu şirketlerin 2014 yılı zararlarını hangi madde kapsamında 2014 yılı son dönem geçici vergisinde indirim yaptı bu şirket bence bu kanunen yanlış olmuş doğrusu bu iki şirketin mali tablosu yani blançosu aktif ve pasifi ile devir olduğundan bu şirketlerin 2014 yılı dönem zararlarını ancak bu şirket 2015 yılında kardan bu zararları indirebilir kanun buna izin veriyor yani sanki yanlışlık yapılmış gibi ve şuan bu şirketlerin 2014 yılı münfesih dönem zararını devralan şirketin 2014 yılı kurumlarında indirmeye kalkıyorsunuz zaten buda mümkün değil beyanname üzerindede yani yanlış açık olarak gözüküyor,kolay gelsin.
 
Sayın Formdaşım

Eğer bu birleşme Devir yolu ile birleşme ise ;

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (1) “Zarar Mahsubu” başlıklı 9. maddesinde yer almaktadır. İlgili maddede, bünyesinde zarar oluşan firmaların ekonomiye tekrar kazandırılması maksadıyla, kurumların devir edilmesi halinde, devrolan kurumların beyannamelerinde yer alan zararları, doğduğu dönemden itibaren beş yıllık süre içinde devralan kurum bünyesinde mahsubuna imkân verilmektedir. Ancak mahsup imkânı ve mahsup edilebilecek tutar belirli şartlara bağlanmıştır. Sözü edilen şartların ihlali halinde zarar mahsubu olanağından mahrum kalınmakta ve hatta vergi ziyaı cezası ile karşı karşıya kalınabilmektedir.

kanunun ilgili maddeleri ile devir yoluyla birleşme sonucu devrolan kurumun geçmiş ticari faaliyetleri sonucu oluşan zararlarının, devralan kurumun kazançlarından mahsubu belirli şartlara bağlanmıştır. Söz konusu şartların ihlali halinde zarar mahsubu olanağı ortadan kalkmakta ve gerekli düzeltme işlemi yapılarak, yersiz zarar mahsubu nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilemeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş sayılmaktadır. Dolayısıyla zarar mahsubu açısından devir işleminin aşağıdaki şartlara uyması bu bağlamda önem arz etmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinde devir, birleşmenin özel bir türü olarak tanımlanmıştır. İşlemin devir hükmünde sayılabilmesi için, tam mükellef kurumlar arasında kayıtlı değerler üzerinden ve kül halinde devralma suretiyle gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yani;
- Devir olan ile devir alan kurumların kanuni veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması,
- Devrolan kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin devir alan kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirmesi gerekmektedir.

SONUÇ

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 01.01.2006 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olup, Kanun’un ilgili maddesinde devrolan kurumun beyannamelerinde yer alan zararlarının, devralan kurumun kazançlarından mahsubu konusunda yeni esaslar belirlenmiştir. Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile birlikte devralınan kurumun faaliyetlerine 5 yıl süreyle devam edilmesi ve son 5 yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması şartları uygulamaya dahil edilmiştir. Ayrıca mahsup edilebilecek zararlar devrolan kurumun öz sermaye tutarı ile sınırlandırılmıştır.
Dolayısıyla, devir işlemi sonucu zarar mahsubu çeşitli şartlar ve mahsup tutarının hesaplanması hususunda teferruat içermektedir. Zarar mahsubu olanağından mahrum kalmamak ve bunun yanında yersiz zarar mahsubu nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler dolayısıyla vergi ziyaı cezası ile karşılaşmamak için söz konusu teferruat gözden kaçırılmamalıdır.
 
sayın meslektaşım KVK.9.madde ve 19.madde kapsamında evet birleşme sonucu münfesih hale gelen bu şirketlerin 2014 yılındaki kapanış zararını birleşilen şirket kanunda belirtilen şartlar mukabilinde indirebilirler ama münfesih hale gelen bu şirketlerin 2014 yılı zararlarını hangi madde kapsamında 2014 yılı son dönem geçici vergisinde indirim yaptı bu şirket bence bu kanunen yanlış olmuş doğrusu bu iki şirketin mali tablosu yani blançosu aktif ve pasifi ile devir olduğundan bu şirketlerin 2014 yılı dönem zararlarını ancak bu şirket 2015 yılında kardan bu zararları indirebilir kanun buna izin veriyor yani sanki yanlışlık yapılmış gibi ve şuan bu şirketlerin 2014 yılı münfesih dönem zararını devralan şirketin 2014 yılı kurumlarında indirmeye kalkıyorsunuz zaten buda mümkün değil beyanname üzerindede yani yanlış açık olarak gözüküyor,kolay gelsin.

Teşekkürler..

KVK 20. Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralınan kurumların kıst dönem zararlarının mahsup şeklinde yaşanan tereddütler5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. Maddesine göre tüm aktif ve pasifiyle birlikte kül halinde devralınan bir şirketin devir tarihi itibariyle öz sermaye tutarını geçmeyen zararlarının indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır (devrolan şirketin son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması ve söz konusu kurumun faaliyetine devrin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam etmesi kaydıyla).Öte yandan devralınan şirketin devir tarihine kadar olan kıst dönem faaliyet zararının da yukarıdaki şartlar dahilinde devralan kurum kazancından indirilmesi mümkün bulunmaktadı (Mali iaderenin özelge bazında verdiği görüşler bu yöndedir).1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "9.2.3. Devir ve bölünme halinde zarar mahsubunun sırası ve mahsup edilemeyen zarar tutarları" başlıklı bölümünde; "Devralınan zararlar, devreden veya bölünen kurumda doğduğu dönemden itibaren beş yıllık süre içinde mahsup edilebilecektir. Devir ve bölünme halinde mahsup edilebilecek zararlar, hangi hesap dönemine ait olduğu devralan kurumların beyannameleri ekinde ayrıca bildirilmek şartıyla, mükelleflerce serbestçe belirlenebilecektir. Öz sermaye sınırlamasını aşan zarar tutarı ise iptal edilecektir." açıklamalarına yer verilmiş olup tereddüt bundan sonra başlamaktadır. Şöyle ki;Devrolan Şirketin, diyelim ki 01.01.2013 - 07.05.2013 kıst dönem birleşme dönemi faaliyet zararının Devralan Şirketin 2013 yılı Kurumlar beyannamesinde mahsubu ancak söz konusu kıst dönem zararının, devralan kurumun 2013 beyannamesi üzerinde 2012 yılı geçmiş yıl olarak gösterilmesi sureti ile mümkün olabilmektedir. Oysa ki zarar 2013 yılı kıst dönemine ilişkindir. Gelir İdaresi Başkanlığı kıst dönem zararının indirimine ilişkin iki yönde görüş bildirmiş olup 19.03.2009 tarih ve 176300-ÖZ-432/2372 sayılı özelgesinde; “devrolan şirketin bilançosunda gelen kıst dönem zararının 689 – Diğer olağan dışı gider ve zararlar hesabına aktarılarak gider yolu ile kurum kazancından indirilebileceği” yönünde görüş bildirirken (689 hesaba gider yazılabilecek zararın mali zarar tutarı olduğu aşikardır. Geri kalan zarar KKEG’e aktarılmalıdır), 16.09.2010 tarih ve 4.35.16.01-176300-86 sayılı özelgesinde ise şu ifadeyi kullanarak görüş bildirmiştir “Öte yandan devralınan şirketin devir tarihine kadar olan 01.01.2009-09.04.2009 kıst dönem faaliyet zararının da yukarıda belirtilen şartlarla geçmiş yıl zararı olarak beyannamede gösterilmek kaydıyla 2009 yılı kurum kazancınızdan indirilmesi mümkün bulunmaktadır.” Kanaatimizce, uygulamayı ikinci özelge doğrultusunda tercih eden mükelleflerin, yaşanabilecek karışıklıkları önlemek adına bağlı bulunduğu vergi dairelerine beyannamelerinde mahsup ettiği devrolan firma geçmiş yıl zarar /zararları hakkında beyanname verme süresi içinde yazılı bilgilendirme yapmaları doğru olacaktır.
 
Sayın asuri33,

2014 yılı zararı ile ilgili olarak yapılan bir hata var. Birleşme esnasında öncelikle birleşme bilançosu çıkarılmış olması gerekir. (Aktif Pasifi ile devir ). Bu bilançoda özsermaye tespiti yapılmış ve sermayenin devri ve payların birleşmesi işlemi içinde bu zarar zaten ortadan kalkmıştır. Bu nedenle indirebileceğiniz bir 2014 yılı zararı olmamalıdır. Ancak birleşme işlemi uzun sürdü ise ki bu da 6 aydan fazla olamaz, o ara dönemle ilgili meydana gelen faaliyetle ilgili kar/zarar oluşabilir ki bu da devralan şirket karı zararı olarak değerlendirilir. Bence bu durumu eni konu incelemelisiniz.
 
Sayın Simkeşyan ,

Devir yoluyla birleşme işlemi yaptık.Haliyle firmayı aktif ve pasifiyle kül halinde devraldık.Devir tarihi itibariyle devraldığımız firmanın 591 Dönem Net Zararı hesabındaki rakamı cari yıl zararıma yazmamın mantıklı olmadığını düşündüm ve gerekli araştırmalardan yola çıkarak bu hesaptaki zararı geçici vergi beyannamemde geçmiş yıl zararları bölümüne 2014 kurumlar vergisi beyannamemde ise en yakın yıl olan 2013 yılına yazdım.
 
Sayın asuri33,

Devir yoluyla birleşmeyi yaparken Sermaye tespit raporunuzda ( şimdi şekli tamamen değişti ) dönem kar veya zararı özsermayenin parçasıdır. Tasfiye edilen şirket için vermek zorunda olduğunuz beyannamede ise zarar ancak cari yıl zararıdır beyanınız bu şekilde olmalıydı. Emin değilim ancak beyannameniz onay esnasında hata mesajı vermelidir.

Devralan şirket için ise zararın ne yapılması gerektiği birleşme sözleşmesinde belirtilmiş olmalıdır. Yeni TTK bu kuralları belirlemiş durumda. Özsermaye öncelikli vergisel işlemler ise ikincildir. Yine de raporlarınızı incelemeden keskin bir cevap vermek mümkün değil.
 
Birleşme Sözleşmemizde ilgili madde şöyle geçiyor


13.1DevralanŞirket tarafından birleşme nedeniyle yapılacak Genel Kurul Toplantısı’nıntescil edildiği tarih birleşme tarihidir. Devrolan Şirket’in birleşme tarihinekadar gerçekleşen işlemlerinden doğan kar veya zarar Devralan Şirket’e ait olacakve bu hesaplar kül halinde Devralan Şirket’in hesaplarına intikalettirilecektir.
 

Benzer konular

Üst