fonradar

Defter Tasdiği

Üyelik
2 Nis 2009
Mesajlar
18
mrb
2009 yılında ihracattan dolayı firmamızın iade alacağı doğdu fakat 2008-2009 yılı defterleri bi şekilde tasdik edilmemiş bunu yeni öğrendik.Bu konuda firmanın iade alamayacağını biliyorum fakat yinede yapılması gereken farklı bişey olabilrmi diye sormak istedim :(
 
Ynt: defter tasdiği

yapılacak şey öncelikle muhasebenizde görev yapan herkesin işine son vermek olmalı..
 
Ynt: defter tasdiği

ta kendisiyim şimdi buı cevabınıza gülsemmi ağlasammı şaşırdım açıkcası
 
Ynt: defter tasdiği

2 yıl üst üste defter tasdiği nasıl unutulur? Kaç mükellefiniz var? Mükellef çokluğu ile ilgilimi yoksa bilmediğiniz için mi onaylatmadınız defterleri? Defter demek her şey demek, bırakın vergi iadesi almayı, indirdiğiniz KDV ler bile tehlikeye girmiş durumdadır..
 
Ynt: defter tasdiği

Öncelikle geçmiş olsun. İade alacağınız direk ihracattanmı kaynaklanıyor ihraç kayıtlı satıstanmı kaynaklanıyor.
 
Ynt: defter tasdiği

iade alacağı için defter istediklerini kim söyledi belli sınırlar dan sonra inceleme olur
bence 2008 ve 2009 defterlerini hemen noterden yaptırın tarihi geç olsada (noter yaparmı bilmiyorum) ve geçte olsa yazdırın hiç defter olmamasından iyisdir
 
Ynt: defter tasdiği

dwrn olayın ciddiyetinin bende farkındayım ve bilmediğimzden değil hepimizin başına gelebilir muhasebe risk sonuçta..

dinçer bey tşkler ve direk ihracat..

yeni tarihli defter tasdiği yaptırmamız mümkün değil çünkü 2009 yılı 1 aydan itibaren ihracatımız var..
 
Ynt: defter tasdiği

benim önerim hiç defter olmamasından iyidir
iyi hiç defter olmasın
daha mantıklısı deftersizlik!
 
Ynt: defter tasdiği

yasal defterlerin süresi içerisinde tasdik edilmemesi VUK.md.352/8 bendine göre I.derece usulsüzlük cezası gerektirir. Ancak ilgili bendde; Kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik ettirilenler tasdik ettirilmemiş sayılır

tasdik ettirilmemiş sayılan defterlere yapılan kayıtlar hükümsüzdür.
 
Ynt: defter tasdiği

biliyorum 1 aydan sonra işe yaramaz ama bu durumda hiç defter olmaması daha beter
kendileri bilir zaten
 
Ynt: defter tasdiği

2009 Dönemi ile ilgili Defterlerinizi tasdik ettiriniz. ve Ocak Döneminden bu yana olan giderdlerinizi işleyiniz sonuçta 2009 Dönemi Kapanmadığından herhangi bir incelemede KDV indirimleriniz red edilmeyecektir.
 
Ynt: defter tasdiği

MEMET ORHAN ' Alıntı:
2009 Dönemi ile ilgili Defterlerinizi tasdik ettiriniz. ve Ocak Döneminden bu yana olan giderdlerinizi işleyiniz sonuçta 2009 Dönemi Kapanmadığından herhangi bir incelemede KDV indirimleriniz red edilmeyecektir.

VUK md.352/8.bend, Kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik ettirilenler tasdik ettirilmemiş sayılır..

Tasdik işlemi belirlenen sürede yapılmayan veya tasdik yenilenmesi gerçekleştirilmeyen defterler tutulmamış sayılmaktadır. Kanuni şekline ve esasına uygun olarak tutulan defterler aynı zamanda ispat aracı olmaktadır. Tasdiksiz defterlerin ise ispat aracı olarak kullanılması mümkün değildir.

Bu nedenle ilgili defterlere yapılan bütün işlemler ile ilgili kayıtlar hüküm taşımamaktadır.
 
Ynt: Defter Tasdiği

YEDİNCİ DAİRE 2004 840 2001 1899 06/04/2004

KARAR METNİ

MÜKELLEFLERİN, DEFTERLERİNİ, VERGİ USUL KANUNUNUN 178'İNCİ MADDESİNDE SAYILAN MAKSATLARI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE TUTACAKLARI VE TASDİKİ ZORUNLU DEFTERLERİNİ, KULLANACAKLARI YILDAN BİR ÖNCEKİ YILIN SON AYINDA TASDİK ETTİRECEKLERİ; TASDİK ETTİRİLMEMİŞ DEFTERLERE YAPILAN KAYITLARIN HİÇ YAPILMAMIŞ SAYILACAĞI; BU ŞEKİLDE DEFTERLERE KAYDEDİLEN FATURALARDA YAZILI KATMA DEĞER VERGİLERİNİ İNDİRİM KONUSU YAPAMAYACAKLARI, BU NEDENLE YAPILAN TARHİYATA KAÇAKÇILIK CEZASI UYGULANACAĞI HK

Temyiz İsteminde Bulunan: Ayaş Mal Müdürlüğü Ayaş/ANKARA

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti : 1998 yılına ait yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen ve defterlerini tasdik ettirmeyen davacı adına, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle, inceleme raporuna dayanılarak, 1998/Mayıs dönemi için, re'sen salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; olayda, davacı tarafından, dava aşamasında Mahkemelerine ibraz olunan defter ve belgelerden, ilgili dönemde indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin, belgesi ibraz edilen kısmının kabul edilmesi, belgesi ibraz edilmeyen indirimlerin ise, reddi gerektiği; diğer taraftan, matrah farkının, bu döneme ait beyannamenin incelenmesiyle tespit edilmiş olması nedeniyle, olayda, kasıt bulunmadığı sonucuna varıldığından, tarhiyata kusur cezası uygulanması icap ettiği gerekçesiyle, davanın, belirlenen matrah farkı üzerinden hesaplanacak vergi aslı ile buna bağlı kusur cezasına isabet eden kısmının reddi, dava konusu işlemin bundan fazlaya ilişkin kısmının ise iptali yolundaki Ankara Dördüncü Vergi Mahkemesinin 23.11.2000 gün ve E:2000/27; K:2000/824 sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının; yapılan işlemin yasal olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Ergün Gökdam'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Mukaddes Aras'ın Düşüncesi: Temyiz başvurusu; defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi üzerine bu dönemde yüklenilen katma değer vergilerinin indirim konusu yapılamayacağı yolunda düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30'uncu maddesinde "re'sen vergi tarhı" tanımlanmış, aynı maddenin 3 üncü bendinde bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tastik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiştir. Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmeme halinin, re'sen takdir sebebi sayılacağı açıktır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin 1'inci fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi ilemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34 üncü maddesinin 1 inci bendinde, yurt içinde sağlanan mal veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, mal alışlarının gerçek olması, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir. Olayda, inceleme elemanına ibraz edilmeyen defter ve belgelerin mahkemeye ibraz edilmesi üzerine mahkemece, defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucuna dayanılarak hüküm tesis edilmiş ise de; karşıt inceleme yapma yetkisi bulunmayan mahkemece defter ve belgelerin gerçek mahiyetinin saptanmasının olanaksız olması nedeniyle,ibraz edilen defter ve belgelerden idare haberdar edilmek suretiyle üzerinde inceleme yapılmasının sağlanması ve bu inceleme sonucu da dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken; defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucu cezalı tarhiyatın kaldırılmasında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Temyiz başvurusu; defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen ve defter tasdik ettirmeyen davacının, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle, inceleme raporuna dayanılarak, re'sen salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; tarh ve ceza kesme işleminin kısmen iptali, kısmen de davanın reddi yolundaki mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istemine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun İkinci Kısmında yer alan 171'inci maddesinde; mükelleflerin, bu Kanuna göre tutacakları defterleri, vergi uygulaması bakımından, maddede sayılan maksatları sağlayacak şekilde tutacakları hükme bağlanmış; aynı Kanunun 220'nci maddesinde, yevmiye defteri, tutulması ve tasdiki zorunlu defterler arasında sayılmış; 221'inci maddesinin 1'inci fıkrasında ise, öteden beri işe devam etmekte olanların, defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda tasdik ettirmeye mecbur oldukları açıklanmıştır. Yasanın aradığı koşulları taşımayan defterlerin, Yasa Koyucunun, vergi uygulamasından beklediği amaçları sağlayacak şekilde tutulduklarından bahsedilemeyeceği gibi; bu defterlerin yasal defter, yapılan kayıtların da yasal defterlere kayıt olarak kabulü de mümkün değildir. Öte yandan; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29'uncu maddesinin 3'üncü fıkrasında; mükelleflerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisini, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanabilecekleri hükme bağlanmıştır. Buna göre; vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, bu verginin fatura veya benzeri belgeler üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesi yasal bir zorunluluk olup; bu şartlardan herhangi birinin, 213 sayılı Kanunda belirtilen mücbir sebepler mevcut olmamasına rağmen yerine getirilmemesi halinde, mükelleflerin, yüklendikleri katma değer vergisini indirim konusu yapabilmelerine olanak bulunmamaktadır. Olayda, 1998 yılına ait yasal defter ve belgelerini mücbir sebep olmamasına rağmen incelemeye ibraz etmeyen ve 1998 yılı için defter tasdik ettirmediği hususu, tarh dosyasından ve Ayaş Noterliğinin 5.11.1999 tarihli yazısından anlaşılan davacının, dava aşamasında Mahkemeye ibraz ettiği tasdiksiz defterlere yaptığı kayıtların yasal defterlere yapılmış kayıt olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Yasal defterlere kaydedilmeyen mal alış ve gider faturalarında yer alan katma değer vergileri ise, 3065 sayılı Kanunun 29 ve 34'üncü maddeleri uyarınca, indirime konu edilemeyeceğinden, mahkeme kararının aksi yolda verilen temyize konu bu hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir. Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344'üncü maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinin ilk fıkrasında, kaçakçılık suçu, mükellef veya sorumlu tarafından kasten vergi zıyaına sebebiyet verilmesi olarak tanımlanmış, aynı maddenin ikinci fıkrasının 6'ncı bendinde ise; vergi kanunlarına göre tutulması ve muhafazası mecburi olan defter veya vesikaların yok edilmesi veya gizlenmesi (mevcudiyetleri noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde vergi incelemesine yetkili kimselere inceleme sırasında defter ve vesikaların ibraz edilmemesi gizleme demektir.) halinde kastın varlığının kabul edileceği hükme bağlanmıştır. Olayda da, inceleme elemanına ibraz edilmediği Mahkemece de kabul edilen ve tasdiksiz olan defterler nedeniyle, haksız katma değer vergisi indiriminden yararlanmak suretiyle vergi zıyaına neden olduğu açık olan davacı adına kaçakçılık cezası kesilmesi, anılan yasa hükmü gereği olduğundan, Mahkeme kararının, olayda, kasıt bulunmadığı gerekçesine dayalı temyize konu bu hüküm fıkrasında da isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının temyize konu iptale ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 6.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. YÖ/ÖEK
 
Ynt: Defter Tasdiği

Sayın İlhan Tekiner
Her Yasayı kendisi ile ilgli konularda ayrı ayrı ayrı yorumlamak gerekir. Sizin sözünü ettiğiniz konu Bir Usul Yasası ile ilgili dir ve buna uymamanının müeyyideleri ayrıca ilgili bölüm ve maddelerde açıklanmaktadır. usulsüzlük fiili, verginin resen tarhı vs.
Biz ise burda Katma Değer Vergisi Kanununu yorumluyoruz.

Konuya ışık tutacak Bir Mukteza örneği....

T.C.
İSTANBUL VALİLİĞİ
İl Defterdarlığı
Katma Değer Vergisi Gelir
Müdürlüğü

TARİH: 01.12.2003
SAYI : KDV.MUK.B.07.4.DEF.0.34.18.32.6601
KONU : Defter ve belgelerin süresinden sonra tasdik ettirilmesi

?????????.
İlgi ? yazınızda, daireniz mükellefi olan ???.. Ltd. Şti. hakkında ilgi ? yazılarımız ile inceleme yapılmasının talep edildiği, Vergi Denetmeni ?.. tarafından düzenlenen ??.. tarih ???. sayılı basit rapor düzenlendiği ve raporun sonuç bölümünde ödevlinin ??.. dönem KDV iade talebi ile ilgili bilahare rapor düzenleneceğinin bildirildiği,
Söz konusu dönemde ilgili Vergi Denetmeni ???. tarafından düzenlenen ??? tarih ???.. sayılı raporda, ilgili dönemde Gümrük Beyannameli ve Özel faturalı mal teslimleri nedeniyle indirim yoluyla gideremediği ve yabancılardan tahsil edemediği KDV?nin mükellef kuruma mahsup talebi de dikkate alınarak nakden iade edilmesi gerektiğinin belirtildiği,
İlgi ? yazımız eki ??. tarih ??? sayılı yazıda; Kanun hükümlerine göre tutulması zorunlu olan defterlerin hiç tasdik ettirilmemesi veya Kanuni süresinden sonra tasdik ettirilmesi halinde defterlerin hiç tasdik ettirilmemiş sayılacağından indirim dolayısıyla da iade kapsamında işlem yapılmaması gerektiği belirtildiğinden, yapılacak işlem hakkında Defterdarlığımız görüşü sorulmaktadır.
Benzer bir konuyla ilgili olarak Bakanlık Makamı?ndan alınan ??.. tarih ??? sayılı yazıda;
? Vergi Usul Kanunu bakımından;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun ? Tasdik Zamanı? başlıklı 221. maddesinde, ? Bu kanunda yazılı defterleri kullanacak olanlar, bunları aşağıda yazılı zamanlarda tasdik ettirmeye mecburdurlar:
?????
3. Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlıyarak on gün içinde;? defterlerini tasdik ettirmeleri hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Öte yandan, 2000/7 Sıra No.lu V.U.K İç Genelgesinde açıklandığı üzere, mükelleflerin işe başlanılan gün işe başlama bildiriminde bulunmaları ve defter tasdik ettirmeleri halinde bu işlemler süresinde yapılmış kabul edilerek, adlarına ceza kesilmemektedir.
Anılan Kanunun 352. maddesinin birinci derece usulsüzlükle ilgili 8 numaralı bendinde; tasdiki mecburi olan defterlerden herhangi birinin tasdik muamelesinin yaptırılmamış olması (Kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik ettirilenler tasdik ettirilmemiş sayılır.); birinci derece usulsüzlük fiili olarak hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, aynı Kanunun 30. maddesinde de tutulması mecburi olan defterlerin tasdik ettirilmemiş olması re?sen takdir nedeni olarak belirlenmiştir.
Bu hükümlere göre, defterlerin normal olarak yukarıdaki sürelerde tasdik ettirilmesi gerekmektedir. Bununla beraber bu sürenin sonundan itibaren bir ay içinde yapılan tasdikler de geçerli kabul edilmekte, ancak ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi icap etmektedir. Bu sürenin bitiminden sonra tasdik ettirilen defterler ise, hiç tasdik ettirimemiş sayılmakta ve birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilerek dönem matrahının takdiri yoluna gidilmektedir.
Bu durumda söz konusu mükellefin defterlerini yukarıda bahsedilen madde hükümlerindeki kanuni süreleri içinde tasdik ettirmediği kabul edilerek vergi Usul Kanunu?nun 352/I-8?e göre birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilmesi ve dönem matrahının takdiri yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Katma Değer Vergisi bakımından;
Katma Değer Vergisi Kanunu?nun 29.?ncu maddesinin (1) numaralı fıkrasında, mükelleflerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergilerini, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesapladıkları katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça indirebilecekleri; aynı Kanunun 34.?üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasında da ? Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait Katma Değer Vergisi, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebilir.?hükmü yer almaktadır.
İndirim, katma değer vergisi uygulamasının temel unsurlarından biridir. Mükelleflerin indirim hakkını kullanabilmeleri ise indirilecek katma değer vergisinin varlığını, fatura veya benzeri vesikalarla ispat etmelerine ve bu belgeleri yasal defterlere kaydetmelerine bağlıdır.
Tutulması zorunlu defterlerde;
-Tasdik işleminin hiç yaptırılmamış olması yada
- Bir önceki takvim yılında veya hesap döneminde tasdik ettirilerek kullanılanlardan, ara tasdike gidilmeksizin bir sonraki hesap döneminde de aynı defterlere kayıt yapılması,
Vergi Usul Kanunu?nun 30/3?ncü maddesine göre re?sen tarhiyat nedeni olmakla birlikte, usulüne göre tasdik ettirilmemiş defterlere kaydedilen belgelerin Katma Değer Vergisi Kanunu açısından yapılan incelemede veya dönem matrahının takdiri sırasında gerçek olduklarına kanaat getirilmesi ve bu verginin satıcı tarafından beyan edildiğinin tespit edilmiş olması kaydıyla bu belgelerdeki KDV?nin indirim unsuru olarak dikkate alınması mümkündür.?denilmektedir.
Bilgi edinilmesini ve konunun yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmesini rica ederim.
 

Benzer konular

Üst