FİNANSMAN GİDERLERİ, MALİYETE YÜKLENMESİ/GİDER YAZILMASI
Finansman Giderleri; işletmelerin ticari faaliyetlerini yürütebilmek amacıyla kullanılan yabancı kaynaklar (kredi kullanımı, borçlanma, vadeli mal ve sabit kıymet alımı gibi) nedeniyle “ödenen/borçlanılan” faiz, vade farkı, kur farkı vb. giderlerden oluşur.
Gerçekleşen finansman giderleri duruma göre, ilgili kıymetin “maliyetine yüklenir” ya da doğrudan “gider yazılmak” şeklinde işleme tabi tutulur. Finansman giderlerinin “maliyete intikali/gider yazılmasına” ilişkin görüşlerimizi aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
Stokların Finansmanında Kullanılan Kaynaklara İlişkin Finansman Giderleri:
Stokların satın alınmasında bunların işletme aktifine girdiği tarihe kadar oluşan kur farkları ve kredi faizlerinin maliyete intikal ettirilmesi zorunlu olup; stoktaki emtialarla ilgili olan ve daha sonra ortaya çıkan kur farklarının ise, ilgili bulundukları dönemlerle ilişkilendirilerek gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmesi tamamen yükümlülerin isteğine bırakılmıştır.
İşletmenin, finansman temini amacıyla aldığı krediler nedeniyle ödenen, faiz ve komisyon giderlerinden dönem sonu stoklarına pay verilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Bu nedenle, söz konusu finansman giderleri doğrudan gider yazılabileceği gibi, istendiği takdirde stokta bulunan emtiaya ilişkin kısmının maliyete yüklenmesi de mümkündür.
Maddi Duran Varlıkların Finansmanında Kullanılan Yabancı Kaynaklarda:
163 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ve 187 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde; İktisadi kıymetlerin aktife alındıkları dönem sonuna kadar ortaya çıkan kur farkı ve kredi faizlerinin, bir maliyet unsuru kabul edilerek ilgili iktisadi kıymetin maliyetine yüklenmesi zorunlu tutulmuş iken; daha sonra ortaya çıkan kur farkları ve kredi faizlerinin ise, ilgili bulundukları dönemlerle ilişkilendirilmek yoluyla gider yazılması veya ilgili iktisadi kıymetin maliyetine yüklenmesinde yükümlülere seçimlik hak tanınmıştır.
Yatırım Mallarında Finansman Giderleri:
Yatırım indirimi kapsamındaki aktif değerlerin finansmanında kullanılan krediler nedeniyle doğan kur farkları ve faizler, yatırıma konu iktisadi kıymetin maliyet unsuru sayılır ve yatırımın maliyetine yüklenir.
Dolayısıyla; yatırım indiriminin konusunu oluşturan iktisadi kıymetlerin aktife alındıkları dönemin sonuna kadar ortaya çıkan ve yatırımın maliyetine eklenen kur farkları ve kredi faizlerine de yatırım indirimi uygulanır.
Yatırım indirimi konusunu oluşturan iktisadi kıymetlerin aktifleştirilmesi ve üzerinden amortisman ayrılabilir duruma geldiği dönemi izleyen dönemden itibaren bunlarla ilgili ortaya çıkan kur farkları ve kredi faizleri için yatırım indirimi uygulanmaz.
FİNANSMAN GİDERLERİ KISITLAMASI KALDIRILMIŞTIR!
Yabancı kaynak kullanımlarına ilişkin giderlerinin (faiz, komisyon, kur farkı, kar payları vb.) tamamının ya da bir kısmının gider yazılması konusunu aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
Finansman Giderlerinde 01.01.1999-31.12.2003 Tarihleri Arası Uygulama:
GVK.’nun 41/8’inci maddesiyle öteden beri uygulanmakta olan düzenlemeye göre 01.01.1999 tarihinden itibaren; sanayi siciline kayıtlı olmayan işletmelerden;
- Stoklarını son giren ilk çıkar yöntemine göre değerleyenlerle,
- Amortismana tabi iktisadi kıymetlerini “yeniden değerlemeye” tabi tutanların “faiz, komisyon, kur farkı, kar payları vb.” yabancı kaynak kullanımlarına ilişkin giderlerinin (finansman giderlerinin) % 75’lik kısmının ticari kazançtan indirimine izin verilmiş, % 25’lik kısmınınsa indirimine izin verilmemiştir. (GVK. Md. 41/8)
Bu uygulama 31.12.2003 tarihine kadar sürdürülmüş olup, 5024 sayılı Yasa ile “enflasyon düzeltmesinin” yürürlüğe girmesi üzerine, söz konusu “finansman gideri kısıtlılığı” da aynı yasa kapsamında 01.01.2004 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
Finansman Giderlerinde 01.01.2004 Tarihinden Sonraki Uygulama; 01.01. 2004 tarihinden itibaren (günümüzde) sanayi siciline kayıtlı “olsun/olmasın” tüm yükümlüler yabancı kaynak kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan finansman giderlerinin (faiz, komisyon, kur farkı, kar payları vb.) tamamını (% 100’ünü) indirim konusu yapabilmektedirler.