Hukuken korunmayan alışkanlıklar lehde sonuçlar doğurmadığı için edinme lüksünde bulunmak fazlalık olur,estağfirullah bir bilen de değilim.
İşcinin devamsızlık yapması elbette memnuniyetsizlik ileriye dönük olumsuz intiba içeren davranış ancak deneme süresi içinde devamsızlık olmaz değil,hayatın olağan akışı içinde anlaşılır bir durum,zira iş ilişkilerinde daha güçsüz durumda olduğu düşünülen aynı zamande iş hukunun temel ilkelerinden olan "işcinin korunması"ilkesini(tabiki sınırsız değil)nereya koyacağız,zira işci bağımlı olarak çalışandır,işin görülmesi sürecinde işverenin emir ve otoritesi altındadır,işcinin belirli oranda-sınırlı olarak korunması esastır,bu nedenle öncelik ,işciye ilşkin bu durumun araştırılmasını gerektirir,fesih bu aşamadan sonrası olmalı,zira fesih yapılması gereken son çare-işlemdir.
(İşci ve işvereni terazinin iki kefesine koyarak, 1 kg.pamuk mu-demir mi örneğinden hareket edmeyiz,sadece maddi ve ekonomik yönlerden değil,işcinin kişiliğinin,onurunun,sağlığının ve beden bütünlüğünün korunmasına varana kadar sınırlı ölçüde bu hususlara özen göstermeliyiz)
İşcinin(çalışanların)korunması ilkesi sosyal devlet anlayışına da uygun olup,Anayasanın 49 uncu maddesi çerçevesinde"Devlet çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak,çalışmayı desteklemek,işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır."
Dolayısıyle ağırlık verdiğim nokta,iş hayatının dinamikliği içinde, iş hukuku ihtiyaçları karşılamak amacıyle doğmuş,işverene karşın daha zayıf statüde olan işcinin korunması (sınırsız değil)işlevini de içine almıştır,bu noktayı gözetmeliyiz.
Netice itibariyle,sonuçta aynı kapıya çıksak da,öncelik fesih olmamalı...