fonradar

Dışarıdan Müdür Sgk Durumu

Üyelik
17 Tem 2014
Mesajlar
5
Konum
BURSA
Ltd Şti Nde Eski̇ Ortak Dışarıdan Müdür Olarak Görev Yapmakta iken SGK LI OLMASI GEREKİR Mİ? BU MÜDÜR ESKİ HİSSE SAHİBİ OLUP ŞİRKET İSE AİLE ŞİRKETİDİR.KENDİ OĞULLARINA DEVREDİP KENDİSİ DIŞARIDAN MÜDÜR OLDU. BU NEDENLE ÜCRETLİ ÇALIŞMAMASI HALİ DE MÜMKÜN OLABİLİR.

TEŞEKKÜR EDERİM.
 
Şirketle akraba olunmaz bir firmada ya ortaklar yada çalışanlar görev alır boşta gezer olmaz görev yapamaz boşta olan eski ortak sgk lı olmak zorundadır ortaklığı olmayanın işçide olmayanın sorumluluğu olmaz şirkete zarar verebilceğini düşünün.Çocuklarınını ortak olması ona bir ayrıcalık kazandırmaz.Ortaklar şirkette sadece hissedardır sahibi değildir .Kolay gelsin.
 
Sayın hasan er,

aile şirketi derken bunu kasdetmedim. Yani zarar verme gibi bir durum söz konusu değildir. En azından kendileri bunu savunmaktadır. Ortaklıktan ayrılma sebebi emeklilik. Dışarıdan müdür olarak görev aldı. Olayı profesyonel olarak değil kağıt üzerinde düşünelim. Sonuç olarak emekli olan ve dışarıdan müdür olarak görev yapan her kim olursa olsun sgk lı olması gerekir doğrudur değil mi?
 
Selamlar
Normal şartlarda şirket dışından müdür olanlar bu müdürlük karşısında ücret aldığı kabul edilerek ve hizmet akdi ile çalıştığı varsayılarak ssk'lı (4/A) olması gerektiği yönündeki görüşler ağırlıktadır.
Şayet herhangi bir ücret alınmadığını ispatlayabilecekseniz,ssk'lı yapmamanız bir sakınca doğurmaz.
Görüşüm böyledir.
 
4/a sigortalısı olmayacaklar sgk sayılmıştır. Ücret alsada almasada sigortalı yapılmalıdır.
 
4/a sigortalısı olmayacaklar sgk sayılmıştır. Ücret alsada almasada sigortalı yapılmalıdır.

Sevgili merkür2 haklı olabilirsiniz.
Bununla ilgili geçmişte verilmiş yargı örnekleri veya sgk uygulamaları var mıdır?Çünkü önümüze bu sorun sıklıkla çıkmaktadır.
 
Yanlış anlamadıysam"Eski ortak"diye ifade edilen kimsenin,şu an bu tüzel kişilikle hukuki bir ilişkisi/bağı bulunmamaktadır.Bu durumda olayımıza bağlı olarak "eski ortak"ifadesinin bir anlamı yok.
Bu noktada ilgili ister normal bir işci,ister amir/müdür farketmez, bu şirkette çalışacak,bu durumda ilgili ile tüzel kişilik arasındaki hukuki ilişki, işci-işveren ilişkisi olup,sn.Tahsin beyin de belirttiği üzre,hizmet akdi ile çalışan/çalışmış olan kimse olacağından,sgortalı(4/A)olacak.Emekli kimsenin sgortalılığı noktasında,çalıştığı işyeri kamu veya ilgili mevzuata göre kamu niteliği bulunan işyeri ise tüm sgorta kolları,özel teşebbüs/sektör işverenliği ise sgdp,(belki özel sektör olsa da emekli maaşını kestirip tüm sgorta kollarına tabi olabilir)
Ücreti yönünden, sn.Tahsin beyin belirttiği görüşün,uygulaması,olabilirliliği noktasında,istisna var mı,bilmiyorum.
Bu noktada görüşüm, ücret ve primlerin ödenmesi gerektiği yönündedir,çünkü bu iş ilişkisi(işci-işveren ilişkisi)ne bağlı olayımızda, iş sözleşmesinin 3 ana unsuru(bağımlılık-iş görme-ücret ödeme)devreye giriyor.Buna göre bildiğimiz normal/olağan işlemlerin yerine getirilmesinin daha isabetli olacağı düşüncesindeyim.
 
Arkadaşlar ticaret sicil ortak veya kısmı yetkili çalışan değilse yetki ilanı yapmıyor dolayısıyla yetki alamıyor.Çünkü sorumluluğu olmaz yetkisi olan sorumluda olmalı şirket adına kötü tasarruf yapanı nasıl yargılatacaksınız.Ortakla akraba bağı şirketteki yönetici olmak için yetki değildir arkadaşlar yasa koyucu tüzel kişiliği ayrı bir varlık olarak kabul etmiş yoksa görevi kötüye kullanmalar oluyor bazı kişiler sadece ortak olduğunu hazmedemiyor kendini şirket sahibi tek karar verici sayıyor şirket varlığını kendi amaçları için kullanıyor bu durumda şirket verimli çalışmıyor.Şirkete bir yat alınmış kiralama yapacak diye ortak yazın tam sezonda 3 ay kendi geziyor imkanları kullanıyor yat boş kaldı diyor fatura yok hali ile şirket özel giderlerden zarar ediyor.Kolay gelsin.
 
Sayın Arkadaşlar,

Şeref bey haklı, Müdür atanması tescile dayalıdır ve akit olmaksızın olmaz. Yetki ve Sorumluluğa uygun bir ücret de ödenmesi gerekir. Bunun istisnası da olmaz. E tabi SGDP de mecburi istikamet.
 
Herkese teşekkürler. Bende tüm işlemlerin olağan şekilde yapılması kanısındayım.yardımlarınız ve emekleriniz için teşekkürler.
 
Arkadaşlar benzer konuda bir soru sormak istiyorum.
Limited şirketin kurucu ortağı olupta aynı zamanda müdür de olanların başka firmada 4/a'lı görünebilme imkanı var mıdır? Yoksa müdür olduğu için kendi şirketinde 4/b'li olması mı gerekiyor.Müdür sıfatını taşıması bu konuda önemli midir?
 
Arkadaşlar benzer konuda bir soru sormak istiyorum.
Limited şirketin kurucu ortağı olupta aynı zamanda müdür de olanların başka firmada 4/a'lı görünebilme imkanı var mıdır? Yoksa müdür olduğu için kendi şirketinde 4/b'li olması mı gerekiyor.Müdür sıfatını taşıması bu konuda önemli midir?

Limited şirketlerde kurucu ortak diye bir ayrım yok. Herkes normal şirket ortağı. Yani tüm ortaklar 4/b li olmak zorunda. Kendi şirketlerinde 4/a lı olamazlar. Ayrıca müdür olsa dahi başka bir şirkette 4/a lı olarak sigortalı olabilir/çalışabilir. Müdür olmasından ziyade şirket ortağı olduğu için 4/b li olmak zorunda kendi şirketinde.
 
Mevcut şirkette 4/b li olmak zorunda-tamam,bu kimsenin başka bir şirkette de hizmet akdine bağlı olarak çalışmak istemesi/çalışması halinde, yine sgortalı olması gerekeceğinden,bu durumda sgortalılık süreci,sgk yönünden nasıl sürdürülmesi/yürütülmesi gerekir?
 
Eğer başka şirkete girişi olursa 4/b sigortalılık duracak 4/a devam edecek. Hem kendi şirketinde müdürlük yapabilir hem de başka şirkette çalışabilir yani. Başka şirkete girişi olduğunda 4/a işe giriş bildirgesi ile birlikte SGK'ya bir dilekçe verecek ve bağkuru durduracak.
 
Eğer başka şirkete girişi olursa 4/b sigortalılık duracak 4/a devam edecek. Hem kendi şirketinde müdürlük yapabilir hem de başka şirkette çalışabilir yani. Başka şirkete girişi olduğunda 4/a işe giriş bildirgesi ile birlikte SGK'ya bir dilekçe verecek ve bağkuru durduracak.
Evet aynen öyle olmalıdır.
 
Sayın Arkadaşlar,

Ortağı olduğu şirkette bir ortaklar kurulu kararı alarak başka şirkette de ticari faaliyette bulunmasında engel olmadığına dair karar alıp tescil/ilan gerekir. Bunu yapmadan diğer adımları attırmayın."Sakın"
 
Sn.Kevork
olayımızda ticari faaliyette bulunulmasından bahsedilmiyor,hizmet akdi ile(bağımlı)çalışma ,dolayısıyla 4A sigortalılık durumu var.buna göre bu durumda da gerekirmi?
 
Sayın Şeref Aydemir,

Evet. TTK kapsamında mutlaka. Aşağıdaki iki madde genel olarak genel kurullarda madde olarak yazılır ve benzer sıkıntılar bertaraf edilir.

VI – Şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma yasağı

Madde 395 – (1) Yönetim kurulu üyesi, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz; aksi hâlde, şirket yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebilir. Diğer taraf böyle bir iddiada bulunamaz.

(2) Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan 393 üncü maddede sayılan yakınları şirkete nakit borçlanamaz. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez, sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz. Aksi hâlde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilir [1]

(3) 202 nci madde hükmü saklı kalmak şartıyla, şirketler topluluğuna dahil şirketler birbirlerine kefil olabilir ve garanti verebilirler.

(4) Bankacılık Kanununun özel hükümleri saklıdır.

VII – Rekabet yasağı

MADDE 396- (1) Yönetim kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremez. Bu hükme aykırı harekette bulunan yönetim kurulu üyelerinden şirket tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış saymakta ve üçüncü kişiler hesabına yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu dava etmekte serbesttir.

(2) Bu haklardan birinin seçilmesi birinci fıkra hükmüne aykırı harekette bulunan üyenin dışındaki üyelere aittir.

(3) Bu haklar, söz konusu ticari işlemlerin yapıldığını veya yönetim kurulu üyesinin diğer bir şirkete girdiğini, diğer üyelerin öğrendikleri tarihten itibaren üç ay ve her hâlde bunların gerçekleşmesinden itibaren bir yıl geçince zamanaşımına uğrar.

(4) Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarıyla ilgili hükümler saklıdır.
 
Son düzenleme:
Üst