fonradar

Dövizli Fatura Keserken

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Çorlulu
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyelik
31 Ağu 2009
Mesajlar
22
Merhaba arkadaşlar bir soru aklıma takıldı.Yurt içinde bir firmaya fatura keseceğim fakat dövizli kesmem gerekiyor,faturayı keserken döviz alış mı yoksa,döviz satış kurunu dikkate almalıyım.Teşekkürler
 
Ynt: Dövizli Fatura Keserken

mantıklı olan satış kurundan kesmek ama alış kurundan kesmen gerekiyor ayrıca şöyle bir işlem de yapabilirsin fatura keseceğin firmayla kur analaşıp bir kur belirleyip o kurdan da keseblirsin bu durumda da kurun tutarı fatura üzerine belirtip anlaşılmıştır diye bir ibare düşebilirsin
 
Ynt: Dövizli Fatura Keserken

Teşekkürler BJK'li arkadaşım,alış kurundan kestim bu firma bize keserken zaten alış kurundan kesiyor.Normalde bizde satıcılardan dövizli fatura aldığımız zaman onlarda alış kurundan kesiyor ama halen çözemedim neden alış kurundan kestiklerini.
 
Ynt: Dövizli Fatura Keserken

(5228 sayılı Kanunun 7'inci maddesiyle değişen şekli) Türkçe tutma ve Türk Parası kullanma zorunluluğu(*)


Kanun Ad VERGİ USUL KANUNU
Madde No 215
Kapsam
(5228 sayılı Kanunun 7'inci maddesiyle değişen madde)1. Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.
2. a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.

b) İlgili dönem defter tasdik tarihi itibarıyla ödenmiş sermayesi (yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye'ye ayrılan ödenmiş sermayesi) en az 100 milyon ABD Doları ya da muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası ve sermayesinin en az % 40'ı ikametgâhı, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kişilere ait olan işletmelere, kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına Bakanlar Kurulunca izin verilebilir. Bakanlar Kurulu, bu had ve nispeti sektörler itibarıyla ayrı ayrı yarısına kadar indirmeye veya iki katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu şartların ihlâl edildiği hesap dönemini izleyen hesap döneminden itibaren Türk para birimine göre kayıt tutma zorunluluğu başlar.

ba) Türk para birimiyle yapılan işlemler, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevrilir. İktisadî kıymetlerin değerleri ile vergi matrahı kayıt yapılan para birimine göre tespit edilir, beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek beyan edilir. Vergi ödeme, mahsup ve iade işlemlerinde de Türk Lirası tutarlar kullanılır.

bb) Bu mükellefler, diğer para birimleriyle kayıt tuttukları sürece mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesi yapamazlar. Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlamaları halinde ise üç yıl süreyle anılan madde hükmünden yararlanamazlar.(**)
 
Ynt: Dövizli Fatura Keserken

İktisadî kıymetlerin değerleri ile vergi matrahı kayıt yapılan para birimine göre tespit edilir, beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek beyan edilir.

Ogün bey bu değerlememi demek ?

Teşekkür ederim
 
Ynt: Dövizli Fatura Keserken

Ogün Bey bayağı aydınlatıcı oldu,ilgi ve alakanızdan dolayı teşekkür ederim.İyi Çalışmalar
 
Ynt: Dövizli Fatura Keserken

Dövizli İşlemlerle İlgili Bazı Soru ve Cevaplar

Mehmet MAÇ Yeminli Mali Müşavir DENET YMM A.Ş.
Değerli bir meslek mensubu (SMMM) tarafından bize yöneltilmiş olan bir dizi soru dikkatimizi çekmiştir. Esasen sadece bu meslek mensubunun değil Türkiye?nin tümünde, pek çok ilgilinin baş ağrısı durumunda olan bu soruları ve vermeye çalıştığımız özet cevapları, okuyucuların bilgisine sunmakta yarar görmüş bulunmaktayız.
Soru 1. Döviz olarak kesilen faturalarda döviz kurunu belirtmek mecburi midir ?
Cevap 1. Hayır, böyle bir mecburiyet yoktur.
Hernekadar, Vergi Dünyası dergisinin Aralık 2001 sayısında yayınlanan bir muktezada özetle ?Fatura üzerindeki bedelin döviz cinsinden olması halinde, fatura üzerine o günkü döviz alış kuru esas alınmak suretiyle Türk Lirası karşılığının yazılması, faturada belirtilen meblağın faturanın düzenlendiği tarihten daha sonraki bir tarihte ödenmesi halinde, ortaya çıkan kur farkı için de fatura düzenlenmesi gerekmektedir? denilmiş ise de, yasal dayanağını göremediğimiz için bu muktezaya katılamıyoruz.
Soru 2. Eğer mecburi değilse ve de faturada belirtilmemişse, muhasebe kayıtlarına hangi döviz kuru üzerinden işlenecektir ?
Cevap 2. Taraflar, aralarında bir cari kur belirlemişlerse, faturadaki döviz tutarı, bu carî kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek kayda alınır. Taraflarca belirlenmiş bir kur (carî kur) yok ise, TCMB döviz alış kuru esas alınır. KDV Kanunu?nun 26 ncı maddesi de bu yöndedir.
Soru 3. Taraflar kendi aralarında kur belirleyerek ona uyabilirler mi? Eğer cevap evet ise, bunun bir sınırı var mıdır? (mesela TCMB efektif alış kurunun altında ve efektif satış kurunun üstünde olamaz gibi.)
Cevap 3. Yukarıda belirtildiği gibi, dövizli işlemlerde mükelleflerin resmi kura uymaları mecburiyeti yoktur. Bu konudaki detaylı görüşlerimiz Vergi Dünyası Dergisi?nin Haziran 2001 sayısında yayınlanan ?RESMİ KURA UYMAYAN KURLAR ÜZERİNDEN BEDEL BELİRLENMESİ veya HESAP KAPATILMASI? başlıklı yazımızda açıklanmıştır.
Özellikle 2001 yılı Şubat ayında meydana gelen anî ve çok yüksek kur artışları sonucunda öteden beri dövizli işlemlerde resmi kura itibar eden firmaların dahî, bu kuru kabul edememesi sonucunu doğurmuş yahut resmi kurun kabul edilmeyeceği şeklindeki talep ve bildirimlerle karşılaşılmıştır. Halen dövizli bir çok işlemde, dövizin TL. karşılığı resmi kurun altındaki kurlarla belirlenmekte, kur fiksleme olarak isimlendirilen uygulamalara rastlanmaktadır.
Sözleşme serbestisi uyarınca tarafların carî kuru serbestçe belirleme hakları bulunmakla beraber, bu kurun uygulanması sonucu bulunan TL. tutar, kabul edilemez ölçüde yüksek ise, düşük ise veya açık bir muvazaa durumu var ise taraflardan birinin, diğerinin veya her ikisinin tarhiyata uğraması muhtemeldir.
Soru 4. Yurtdışı taşımacılık işi ile ilgili navlun faturasını -ithalatta-, TL. olarak kesebilir miyiz? Eğer cevap evet ise, doğacak kur farklarını da fatura etmek zorunluluğumuz var mıdır ve TL. kesilen bu faturada döviz karşılığını ve kuru belirtmek zorunluluğumuz var mıdır ?
Cevap 4. Bizim anlayışımıza göre kambiyo mevzuatındaki serbestiler ve sözleşme serbestisi uyarınca herhangi bir mal veya hizmetin faturasının TL. veya döviz olarak kesilmesi mümkündür.
Fatura TL. kesilmekle beraber, taraflar bu faturadan doğan borca döviz gözüyle bakabilirler ve mutabık kaldıkları cari kur üzerinden yahut resmî kura göre bu faturaları dövizli fatura gibi kayıtlarına alabilirler. (Böyle bir durumda işlem dövizli veya dövize endeksli yapılmış gibidir. Dövize itibar edilen durumlarda faturanın da dövizli kesilmesi karışıklıkların önlenmesi bakımından isabetli olur.) Bu nedenle doğacak kur farklarının faturalamaya veya KDV ye tabi olup olmadıkları tartışmaya açık olup, işlemin doğrudan dövizi mi hedef aldığı, yoksa dövize endekslenmiş bir işlem mi olduğu neticeyi etkileyebilmektedir.
Dövizli işlem, dövize endeksli işlem ayırımı ve bunların faturalamaya ve KDV ye tabi olma durumu hakkındaki detaylı görüşlerimiz Yaklaşım Dergisinin Nisan 2001 sayısındaki ?KUR FARKLARININ KDV KARŞISINDAKİ DURUMU? başlıklı yazımızda yer almıştır. Aynı konuyu farklı açılardan ve farklı bir anlatımla ele alan bir yazımız da Mükellefin Dergisi?ne gönderilmiş olup, Şubat 2002 veya daha sonraki bir ayda yayınlanacaktır.
Soru 5. Faturayı döviz olarak kestiysek ve de karşılığını TL. olarak tahsil ettiysek, tahsil tarihi ile fatura tarihi arasında geçen sureyi gözetmeksizin, TL. tahsilatımızı fatura kuru üzerinden muhasebe kayıtlarına aktarabilir miyiz ?
Cevap 5. Faturanın döviz olarak kesilmesi halinde tahsilatın da o döviz cinsi ile yapılması mecburiyeti yoktur. Tahsilat TL. olarak veya başka bir döviz cinsi ile de yapılabilir.
Faturanın düzenlenişi esnasında resmi kur dışında bir kura (cari kur) itibar edilebileceği gibi kurun fatura kesiminde sabitlenmesi (cari veya resmi kurdan TL. na çevrilerek dondurulması) da mümkündür. Keza dövizli faturadan doğan borcun kapanmasında da tarafların kur belirleme hakları vardır. Mesela döviz üzerinden kesilip resmi kur üzerinden kayda alınan fatura daha sonra resmi kura uymayan bir kura göre ödenen TL. ile kapanmış sayılabilir. Kur farkı da buna göre belirlenebilir. (3 no.lu cevapta bahsi geçen yazımıza bakınız.)
Soru 6. Tahsilat sırasında doğan kur farklarını 601 Yurtdışı Satışlar hesabına mı almak zorundayız. Bu tür kur farklarını, KDV beyannamesinde 7 nolu satırda göstermek zorunda mıyız ?
Cevap 6. Yurt dışına yapılan mal veya hizmet satışları ile ilgili olarak ortaya çıkan lehte veya aleyhteki kur farkları, yıl sonuna kadar 601 no.lu YURTDIŞI SATIŞLAR hesabında izlenir. Yıl kapandıktan sonra ortaya çıkmaya devam eden kur farkları ise, 646 no.lu KAMBİYO KARLARI veya 656 no.lu KAMBİYO ZARARLARI hesabında gösterilir.
Bu kur farklarının KDV beyannamesinde gösterilmesi söz konusu değildir. Çünkü kur farkları bir mal teslimi veya hizmet ifası sonucunda ortaya çıkan bedel niteliği taşımadığı için, KDV nin konusuna girmemektedir. Maliye İdaresi?de ihracat dahil olmak üzere döviz ile yapılması mutad işlemlerle ilgili kur farklarının KDV kapsamında bulunmadığı görüşünü benimsemektedir. KDV nin kapsamına girmeyen unsurlar KDV beyannamesine de girmez.
Soru 7. Satış iskontolarını, fatura kesildikten sonra işleyebilir miyiz? Eğer cevap evet ise, kur farklarını satış iskontolarına almaya nasıl bir engel vardır?
Cevap 7. Satış iskontoları normal olarak, satış esnasında yapılır ve satış faturasında gösterilir. Sonradan yapılan iskontolar, iskonto olmaktan ziyade, ciro primi, fiyat farkı, nefaset farkı, reklamasyon gibi nedenlere dayanır ve ayrıca belgelenerek kayda alınır. Kur farkları ile bu gibi sonradan yapılan iskontolar tamamen farklı mahiyette işlemlerdir. Ancak duruma göre her ikisinin de aynı hesapta izlenmesi söz konusu olabilir.
Soru 8. Bankadaki döviz hesabımıza, yurtdışı müşterimizden gelen döviz miktarını muhasebe kayıtlarına hangi kur üzerinden aktarmamız gerekir ?
Cevap 8. Yurt dışı müşteri ve satıcılarla ile yapılan işlemlerde cari kur belirleme işlemlerine uygulamada rastlanmamaktadır. Bu nedenle yurt dışına kesilen veya yurt dışından gelen faturalarda, yurt dışına yapılan ödemelerde ve yurt dışından gelen ödemelerde genellikle TCMB döviz alış kuru kullanılmaktadır.
Soru 9. Yurtdışındaki bana borçlu olan şahıs, borcunu, benden alacaklı olan yurtdışındaki başka bir şahsa ödediğinde bu mahsubu hangi kur üzerinden muhasebeleştirmem gerekir ?
Cevap 9. 8 inci soru için verdimiz cevap bu soru için de geçerlidir.
Soru 10. Bankadaki döviz hesabıma yurtdışından gelen dövizi, o dövizi bozdurduğum tarihteki bankanın uyguladığı kurdan hesaba kaydetmem mümkün müdür ? (eğer döviz mesela 5 gün hesapta kaldıysa ilgili kaydı 5 gün sonraki bozdurma kurundan yapabilir miyim?)
Cevap 10.Döviz bozdurma işlemlerinde işlemin TL. karşılığı fiilen ele geçen TL. tutarına göre belirlenir. Ancak ele geçen tutar dövizi bozdurana ödetilmiş olan binde bir nisbetindeki BSMV düşülmeden önceki rakamdır. BSMV ise, ele geçen paradan düşülerek gider kaydedilir.
ÖRNEK :
Yurt dışından döviz gelmiş ve bir süre hesapta kaldıktan sonra bozdurulmuşsa, doğru kayıt şekli önce dövizin TCMB döviz alış kuru üzerinden kaydedilmesi bozdurulduğunda da ele geçen TL. tutarına göre kayıt düşülmesidir.
Ancak 5 günlük gibi kısa bir süre aynı geçici vergi dönemi içinde ise, pratik olarak doğrudan bozdurma sonucu ele geçen TL. tutarın kayda alınmasında mahzur göremiyoruz.
Soru 11. Tüm borç ve alacaklarımıza dönem sonlarında değerleme yapmak mecburiyetimizden haberdarım. Eğer benden önceki dönemlerde bu değerlemeler yapılmadı ise, alıcılar hesabındaki bu seneye ait açılış bakiyelerini, 31/12/.... tarihli merkez bankası değerleme kuruna bölerek, çıkan rakamı döviz üzerinden alacağımız şeklinde kabul ederek, bu sene ki işlemleri gerektiği şekilde yaparsam, sorumluluk sahibi olur muyum ? Ya da nasıl bir yol izlemeliyim ki, bu sene ki kurumlar vergisi beyannamesini imzaladıktan sonra, önceki dönemlerden sorumlu olmayayım ? Açılış bakiyesi olarak neyi baz almalıyım ?
Cevap 11. Kur değerlemeleri ihmal edilmiş dövizli alacak ve borçlara, dönem sonunda TCMB döviz alış kuru üzerinden TL. karşılığı üzerinden itibar edilmesi mümkündür ve doğrusu da budur.
Ancak geçmiş dönemlerde kur hesaplamalarının ihmal edilmesi, ortaya çıkacak kur farkının, geçmiş dönemlere ait kur farklarını da ihtiva etmesi sonucunu doğuracağı açıktır. Söz konusu kur farkının geçmiş dönemlere ait olan kısmı, vergisel açıdan geçmiş dönem gideridir veya geliridir.

Geçmiş dönemlere ait olduğu halde kur değerlemesinin ihmali sonucu kayıt ve beyan dışı kalmış unsurlar, düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle düzeltilebilir. Ancak yapılacak düzeltme ek vergi doğuruyorsa bu vergi eksikliğinin pişmanlık (VUK Md. 371) yoluyla işleme tabi tutulacağını, Hazine aleyhine bir düzeltme söz konusu ise bu düzeltme talebinin incelemeye sevk edileceğini hatırlatmak isteriz.
Düzeltme beyannamesi verilmeyip cari döneme gider kaydı tercih edildiği takdirde, söz konusu giderler kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak dikkate alınır.
Soru 12. Dövizli işlemlerin, döviz miktarı olarak karşılıklarını nazım hesaplarda izleme mecburiyeti var mıdır ?
Cevap 12. Hiçbir işlem için nazım hesap açma mecburiyeti yoktur. Ancak dövizli işlemler yasal defterlere TL. olarak yansıdığı için dövizli alacak ve borçlarda, bunların döviz cinsinden miktarlarının izlenmesi için nazım hesap kullanılması isabetli bir yoldur. Bu konuda kolaylık sağlanması bakımından, dövizli işlemlerde otomasyon sağlamış olan muhasebe programları tercih edilmelidir.
Soru 13. Yurtdışında sürekli olarak bana borçlu olan kişinin bana olan borcu oldukça yüksek miktarlarda ise ve hala çalışmamız devam etmekte ise bunun örtülü kazanç konusu ile bir bağlantısı olduğu sonucuna varılabilir mi ?
Cevap 13. Bir kurumlar vergisi mükellefi yasal açıdan kabul edilebilir gerekçe ve izahı olmaksızın, alacaklı pozisyonda bulunur ve bu alacak tatminkar bir faiz getirisi sağlamazsa KVK nun 17 nci maddesi hükmü, bu hükümle ilgili mevzuat ve içtihat uyarınca örtülü kazanç iddia ve uygulaması ile karşılaşabilir veya finansman giderlerinin bir kısmı reddedilebilir. (Bu konuda ?KURUMLAR VERGİSİ? isimli kitabımızın 3 üncü baskısındaki 17 nci madde ile ilgili bölüme bakınız.)
 
Ynt: Dövizli Fatura Keserken

Dr. Murat Ceyhan
SMMM
[email protected]
VERGİ MEVZUATI AÇISINDAN YABANCI PARA BİRİMİ ÜZERİNDEN DÜZENLENEN FATURALAR


I- GİRİŞ

Şirketler çeşitli gereksinimler nedeni ile yabancı para birimi üzerinden fatura düzenlemek isteyebilmektedirler. Enflasyon beklentisi, ithalata dayalı malların satışı, yabancı firmalarda yurtdışına yapılan raporlamaların döviz cinsinden talep edilmesi, yurtdışındaki firmalara fatura düzenlenmesi gibi nedenlerle mükellefler dolar, euro, vb. para birimleri ile fatura düzenleme yoluna gitmektedirler. Bu yazımızda söz konusu uygulamaya ilişkin olarak vergi mevzuatı açısından bilgilerimizi aktarmaya çalışacağız.

II- DÖVİZLİ FATURALARIN UYGULAMA ESASLARI

Konuya ilişkin olarak bakılması gereken ana kaynak Vergi Usul Kanunu? dur. Vergi Usul Kanunu?nun 215 inci maddesinin 2. bendi uyarınca kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Ana kural bu olmakla birlikte fatura ve benzeri belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Bu uygulamanın istisnası, yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerdir. Söz konusu belgelerde Türk parası karşılığı gösterme şartı aranmaz.

Görüldüğü gibi yabancı para birimi cinsinden fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesinde vergi mevzuatımız açısından bir sorun bulunmamaktadır.

Yabancı para birimi cinsinden düzenlenen faturalarda tavsiyemiz, mal ve/veya hizmet bedelinin toplam YTL karşılığı (matrah), toplam KDV tutarının YTL karşılığı ve genel toplam bedelinin YTL karşılığının faturanın dispozisyonuna uygun bir yerinde gösterilmesidir.

Konuya ilişkin olarak 05.05.2006 tarih ve 3436 sayılı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı?nca verilen muktezada ?? Buna göre; yurt içindeki firma adına düzenleyeceğiniz faturalarınızın, Türk para birimi ile düzenlenmesi esas olup, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.? görüşü paylaşılmıştır.

Yabancı para birimini Türk para birimine çevirirken kullanılacak kur, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru olmalıdır. Her ne kadar Katma Değer Vergisi Kanunu? nun 26. maddesinde döviz ile yapılan işlemlerin, işlemin meydana geldiği tarihteki cari kur üzerinden yapılacağı (taraflarca üzerinde anlaşılan kur) belirtilmişse de bir vergi incelemesinde eleştiriye muhatap olmamak için V.U.K. hükümlerine uygun olarak T.C.M.B. döviz alış kurunu kullanmak daha sağlıklı olacaktır.

Kullanılan döviz alış kuru, faturanın uygun bir yerine hatta mümkünse YTL karşılıklarının olduğu kısıma yazılmalıdır. T.C.M.B. internet sitesinden o güne ait kur bilgilerinin bir çıktısını alarak fatura eki niteliğinde saklamak ve gerektiğinde yetkili kişilere ibraz etmek de bir uygulama yöntemi olarak dikkate alınabilir.

Yurt içindeki müşteriler adına yabancı para biriminde düzenlenen faturalarda, yabancı para birimi tutarı ve Türk para birimi tutarı yer almak zorundadır. 385 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca yabancı para biriminde düzenlenen faturada, Türk para birimi tutarı karşılığının bulunmaması usule ve şekle ilişkin bir usulsüzlük olup, bu fiil dolayısıyla mükellef adına Vergi Usul Kanunu?nun 352 nci maddesinin II-7 bendi uyarınca ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir. Bu cezasının V.U.K.? nun 376. maddesi kapsamında ödenmesi durumunda üçte birinin silineceği tabidir.

Bu konuya ilişkin olarak uygulamada ön plana çıkan bir diğer tereddüt, fatura açıklamasının yabancı dilde olup olamayacağıdır.

Bahse konu V.U.K.? nun 215 inci maddesinde, kanunen tutulması zorunlu defterlerdeki kayıtların Türkçe olması gerektiği vurgulanmıştır. Bunun istisnası, ilgili dönem defter tasdik tarihi itibarıyla ödenmiş sermayesi (yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye'ye ayrılan ödenmiş sermayesi) en az 100 milyon ABD Doları ya da muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası ve sermayesinin en az % 40'ı ikametgâhı, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kişilere ait olan işletmelerdir. Söz konusu şirketler Bakanlar Kurulu kararı ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutabilirler. Bu mükellefler, diğer para birimleriyle kayıt tuttukları sürece mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesi yapamazlar. Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlamaları halinde ise üç yıl süreyle anılan madde hükmünden yararlanamazlar.

Defter ve kayıtlara ilişkin yasal düzenlemeler bu şekilde olmakla birlikte faturalara konu edilen mal ve/veya hizmet açıklamalarının yabancı dilde olmasının önünde kanuni bir engel bulunmamaktadır.

253 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği?nden yola çıkarak fatura açıklamalarında kullanılacak dilin ne olması gerektiği şöyle açıklanabilir. Vergi Usul Kanunun kayıt nizamına ilişkin 215 inci maddesinde, bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulmasının mecburi olacağı belirtilmiş 227 nci maddesinde de "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almıştır. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

253 numaralı V.U.K.G.T. ile yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında alınan belgelerin, yurt dışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içinde noterlerde Türkçe' ye tercüme ve tasdik edilme zorunluluğu kaldırılmıştır. Ancak inceleme sırasında inceleme elamanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.

İdare gider belgeleri açısından uygulamaya bu şekilde yön verirken mükellef tarafından düzenlenen faturalarda da benzer bir uygulama düşünülebilir. Buna göre mükelleflerin düzenleyeceği faturalarda açıklamalar kural olarak Türkçe olmalıdır. Ancak bir ihtiyaç nedeni ile yabancı dilde açıklama yazılması durumunda tavsiyemiz Türkçe karşılığının parantez içinde gösterilmesidir. Bu şekilde düzenlenen faturalar İdare tarafından geçerli kabul edilecektir. Faturanın yabancı dilde düzenlendiği durumlarda, altına tasdikli bir tercümesinin konulması da bir çözüm olarak düşünülebilir. Nitekim, inceleme sırasında inceleme elamanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.

III- SONUÇ

Mükellefler özellikle yurtiçi işlemlerine dair olarak yabancı para birimi üzerinden faturalama yapmak konusunda tereddüde düşebilmektedirler. Oysa Vergi Usul Kanunu?nun 215. maddesi, 253 ile 385 numaralı V.U.K. Genel Tebliğleri ve çok sayıda mukteza doğrultusunda bunun önünde bir engel bulunmamakta yalnızca bahse konu kaynaklarda belirtilen şekle ilişkin kurallara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bununla beraber uygulamada çekincelere neden olan çeşitli belirsizlikler de söz konusudur. Örnek vermek gerekirse; faturada çok sayıda kalem olması, vergilemeye ilişkin birden çok işlem olması, birden çok sayıda vergi türünün faturaya yansıması, vb. durumlarda fatura kalemleri bazında mı yoksa toplam tutar bazında mı Türk Lirası karşılığının gösterilmesi gerektiği hususu net değildir. Görüşümüz, sağlıklı vergilemeye engel olmayacak şekilde ve pratik olarak, toplam tutarlar üzerinden hareket edilmesidir. Bu noktada İdare tarafından bir tebliğ kapsamında görüşün dile getirilmesi uygulamayı kolaylaştıracaktır.
 
Üst