[url]http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=130981&KOS_KOD=11' Alıntı:
[/url]Mali müşavirlerin ikametgâhlarını işyeri olarak kullanmaları mümkün mü
16.10.2009 | Veysi Seviğ | Yorum
Gelir Vergisi Yasası'nın üçüncü kısmında, "Gelir unsurlarının tespiti" ile ilgili hükümler yer almaktadır. (Madde: 37-82) Bu kısmın dördüncü bölümünde, "Serbest meslek kazançlarının hesaplanması" ile ilgili hükümler bulunmaktadır. (Madde: 62-68)
Serbest meslek kazancının tespiti sırasında indirim konusu yapılacak giderler, sözü edilen yasanın 68'inci maddesinde tadadi olarak (sayılmak suretiyle) belirlenmiş bulunmaktadır. Buna göre mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler serbest meslek kazancının tespiti sırasında indirim konusu yapılabileceği gibi, "ikametgâhının bir kısmını işyeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını" indirim konusu yapabilmektedirler. Bu bağlamda işyeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortisman, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını işyeri olarak kullananlar ise amortismanın yarısını gider olarak yazabilmektedirler.
Diğer yandan Yeminli Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği'nin 39'uncu maddesi hükmü gereği olarak: "Her meslek mensubu, faaliyete başlamadan önce bağlı olduğu oda bilgisinde işyeri açmak zorundadır. Ortaklık bürosu veya şirket kurulması halinde, işyeri açılması mecburidir. Mesleki faaliyette bulunmayan meslek mensupları ikametgâhlarının bulunduğu bölgenin odasına kaydolurlar.
İşyerini ve ikametgâh adresini değiştiren meslek mensupları ile bunların kurdukları ortaklık büroları ve şirketler on beş gün içinde yeni adreslerini bağlı oldukları odaya bildirmek zorundadırlar."
Ayrıca Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Disiplin Yönetmeliği'nin 6'ncı maddesinin (s) bendi uyarınca, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) genel kurulunca belirlenen büro standartlarına uyulmaması, açılan işyerlerinin bağımsız büro şeklinde olmaması, başka bir serbest meslek faaliyeti veya ticari faaliyet ile iç içe olması, ev olarak kullanılan ikametgâhların aynı zamanda büro olarak kullanılması, bir meslek mensubunun ortaklık durumu hariç birden fazla bürosunun bulunması halleri, kınama cezasının uygulanmasını gerektirmektedir.
Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere: "Her meslek mensubu mesleki faaliyetine başlamadan önce bağlı olduğu odanın bilgisi dahilinde işyeri açmak zorundadır. Bu durumda açacağı işyeri hiçbir biçimde ikametgâhı ile bağlantılı olamayacaktır."
Bu durum Gelir Vergisi Yasası'nın 68'inci maddesinin birinci fıkrasının parantez içi hükmü ile çelişmektedir.
Anayasanın 124'üncü maddesinde yer alan buyruk gereği olarak başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren yasaların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak koşuluyla, yönetmelikler çıkarabilir. Bu bağlamda TÜRMOB da Serbest Muhasebeci, Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Yasası'nda yer alan düzenlemeler paralelinde uygulamaya yönelik bazı yönetmelikler yayımlamış bulunmaktadır.
Bu bağlamda mesleki faaliyet gösterenlerin büro standartları ve buna ilişkin usul ve esaslar, birlik genel kurulunca belirlenmektedir. Açılan işyerleri bağımsız büro şeklinde olup, başka bir serbest meslek faaliyeti veya ticarethane ile iç içe olamayacaktır. Bir meslek mensubunun birden fazla bürosu olamayacaktır.
Meslek mensuplarının Ticaret Yasası'na göre bir meslek şirketi kurmaları halinde, şirket kayıtlı olduğu odanın bulunduğu ilin sınırları içinde şube açamayacaktır.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği tarafından yapılan düzenlemelerin, muhasebe mesleğinin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesini ve belli kurallar çerçevesinde icrasını temin etmek, yeni meslek mensuplarını yetiştirilebilmesini ve kontrolünü gereği gibi sağlayabilmek ve muhasebecilik faaliyetinin daha çağdaş şartlarda yerine getirilmesi sağlanarak hizmet kalitesini yükseltme amaçlarına yönelik olduğu, ikametgâhların büro olarak kullanılması durumunda, konut dokunamazlığı nedeniyle gerekli denetimleri yapmanın mümkün olamayacağı ve muhasebecilik mesleğinin belli standartlara bağlanmasının zorlaşacağı bilinmektedir.
Konuya ilişkin olarak Danıştay Sekizinci Dairesi tarafından verilen bir karara göre, "Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olan davacı tarafından ikametgâhın büro olarak kullanılması mümkün değildir." (Danıştay Sekizinci Dairesi E. No: 2007/8372, K. No: 2008/8091 Karar için bakınız detaylı bilgi: Vergi Sorunları Dergisi Sf: 192-105)
Mevcut yönetmelikler ve Danıştay kararı doğrultusunda özellikle günümüzde mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerin ikametgâhlarını hem büro hem ikametgâh olarak kullanmaları mümkün olamayacağı gibi, bu yerlerin ısıtma, aydınlatma ve benzeri giderlerini mesleki kazançlarından indirim hakları da mevcut değildi.