Fesih Sonrası Hakkında

HResources

Katkı Sunan Üye
Üyelik
31 May 2005
Mesajlar
635
Konum
bursa
İŞ SÖZLEŞMELERİNİN FESHİNİN GEÇERSİZLİĞİNE MAHKEME VEYA ÖZEL HAKEM TARAFINDAN KARAR VERİLMESİ HALİNDE YAPILACAK İŞLEMLER (2)

PRİM BELGELERİNİN VERİLMESİ VE PRİMLERİN ÖDENMESİNE İLİŞKİN SÜRELER:



Bilindiği gibi, gerek İş Kanununun yukarıda bahsi geçen 21 inci maddesine istinaden iş mahkemeleri, gerekse idare mahkemelerince verilen kararlar uyarınca iş sözleşmesinin feshedildiği tarihten başlayarak ödenen ve prime tabi olması gereken ücret ve diğer ödemelerin işverenlerce düzenlenecek prim belgeleri ile Kurumumuza bildirilmesi gerekmektedir.



Ancak, söz konusu belgelerin fiili imkansızlık nedeniyle yasal süresi içinde verilmesine ve belgelerde kayıtlı primlerin ait olduğu ayı izleyen ayın sonuna kadar Kurumumuza ödenmesine olanak bulunmadığından, işverenlerin bu yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri amacıyla kendilerine uygun bir süre tanınması zorunlu görülmektedir.



Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak, bu nitelikteki mahkeme kararları uyarınca çalışılmayan sürelere ilişkin olmak üzere geriye yönelik düzenlenmesi gereken prim belgeleri ve muhteviyatı primlerin ödenmesi ile ilgili olarak aşağıdaki şekilde işlem yapılacaktır.



Bilindiği gibi, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8 inci maddesine göre, İş mahkemelerinde temyiz süresi kararın tefhimi (verilmiş olan kısa kararın veya hükmün duruşmada hazır bulunan taraflara yargıç tarafından sözle bildirilmesi) tarihinden itibaren 8 gündür.



Bu durumda, mahkeme kararı, tarafların son duruşmada hazır bulunmaları halinde, kısa kararın yüze karşı tefhimi tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz edilmez ise kesinleşir. Tarafların son duruşmada hazır bulunmaması halinde ise mahkemenin gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz edilmez ise kesinleşir. Temyiz edilmeksizin kesinleşen kararların mahkeme tarafından taraflara tebliği zorunluluğu bulunmamaktadır.



Buna göre, geriye yönelik olarak düzenlenen prim belgelerinin 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden verildiği takdirde, söz konusu belgelerin;



-Mahkeme kararının temyiz edilmemesi durumunda kararın kesinleştiği,

-Temyiz edilmesi halinde Yargıtay onama ilamının işveren veya vekiline tebliğ edildiği,

-Yargıtay onama ilamı taraflara tebliğ edilmemiş/edilememiş ise Yargıtay onama ilamının kararı vermiş olan mahkemenin kalemine intikal ettiği,



Tarihi (bu tarihlerin, taraflarca Kurumumuza ibraz edilecek kesinleşmiş mahkeme kararlarına kaydettirilmesi istenecektir) takip eden ayın sonuna kadar verilmesi ve belgelerde kayıtlı sigorta primlerinin aynı süre içerisinde ödenmesi halinde, idari para cezası ve gecikme zammı uygulanmayacak, bu yükümlülüklerin, yukarıda belirtilen kesinleşme tarihini takip eden ayın sonuna kadar yerine getirilmemesi halinde ise bu defa belgelerin verilebilmesi amacıyla işverene tanınan sürenin sonundan başlanarak gecikilen her ay için gecikme zammı, ayrıca her bir aya ilişkin prim belgesinden dolayı bir aylık sürenin son gününde geçerli olan asgari ücret üzerinden de idari para cezası uygulanacaktır
 
SSK nun 16-330 sayılı bu genelgesi süreçiçinde çok işletmenin başını ağrıtacak sorunlara ve gereksiz davalara gebe gibi görünüyor. Genelgelerin idarelerce vatandaşa kanunların uygulama yöntemlerini göstermesi beklenirken bu genelge ne yazık ki hukuk hatalarıyla dolu.

Buna göre, geriye yönelik olarak düzenlenen prim belgelerinin 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden verildiği takdirde, söz konusu belgelerin;



-Mahkeme kararının temyiz edilmemesi durumunda kararın kesinleştiği,

-Temyiz edilmesi halinde Yargıtay onama ilamının işveren veya vekiline tebliğ edildiği,

-Yargıtay onama ilamı taraflara tebliğ edilmemiş/edilememiş ise Yargıtay onama ilamının kararı vermiş olan mahkemenin kalemine intikal ettiği,



Tarihi (bu tarihlerin, taraflarca Kurumumuza ibraz edilecek kesinleşmiş mahkeme kararlarına kaydettirilmesi istenecektir) takip eden ayın sonuna kadar verilmesi ve belgelerde kayıtlı sigorta primlerinin aynı süre içerisinde ödenmesi halinde, idari para cezası ve gecikme zammı uygulanmayacak, bu yükümlülüklerin, yukarıda belirtilen kesinleşme tarihini takip eden ayın sonuna kadar yerine getirilmemesi halinde ise bu defa belgelerin verilebilmesi amacıyla işverene tanınan sürenin sonundan başlanarak gecikilen her ay için gecikme zammı, ayrıca her bir aya ilişkin prim belgesinden dolayı bir aylık sürenin son gününde geçerli olan asgari ücret üzerinden de idari para cezası uygulanacaktır

4857 sayılı İŞ K. 21. m. göre

"İşçi kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır."

İşe iade kararı alan işçi, bu süre içinde işe iadesi için işverene başvuruda bulunmazsa kararda belirlenen ücret ve tazminata hak kazanamayacaktır. O halde bu genelgeye göre işveren yine de İPC' na muhatap olacak mıdır?

genelgede bir de örnek verilmiştir.

Örnek: (X) işletmesinde çalışan (A) ‘nın 01.06.2004 tarihinde iş sözleşmesinin feshine karar verilmesi üzerine iş mahkemesinde sözleşmenin feshinin geçersizliği talebi ile açtığı dava sonucunda, mahkemece sözleşmenin feshinin geçirsizliğine karar verilmiş ve bu karar 09.11.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda, (X) işverenince, mahkeme tarafından ödenmesine hükmedilen ücret ve diğer haklardan dolayı düzenlenmesi gereken prim belgelerini kararın kesinleştiği 09.11.2004 tarihini izleyen ay (01.12.2004-31.12.2004) içerisinde vermesi ve muhteviyatı primleri de aynı süre içinde ödemesi halinde, idari para cezası ve gecikme zammı alınmayacak, aksi halde, geriye doğru verilen her bir aya ait prim belgesi için ayrı ayrı olmak üzere 31.12.2004 tarihinde yürürlükte olan asgari ücret üzerinden idari para cezası uygulanacak ve 01.01.2005 tarihinden başlayarak gecikilen her ay için gecikme zammı alınacaktır.

Bu örnekte, mahkeme kararının 09.Kasım .2004 de kesinleştiği varsayılarak kararda belirlenen 4 aylık çalışılmayan süreye ilişkin ücrete ait prim belgelerinin 01 -31 Aralık 2004 tarihine kadar verilmemesi halinde İPC uygulanacağı belirtilmektedir.

Şimdi bir kararın nasıl kesinleştiği, taraflara nasıl tebliğ edildiğine bakalım.

Davacı işçinin açtığı işe iade davasında verilen işe iade kararı Yargıtay 9.Hukuk dairesince 9 Kasım 2004 tarihinde onanmıştır. Gerçekten de Yüüksek Mahkemece kararın verildiği tarih aynı zamanda kararın kesinleştiğitarih ise de ;

Yüksek Mahkemece kararın yazılması ve heyet imzasından çıkması ortalama 1 haftadır. ( 16 Kasım 2004' e geldik)

Daha sonra bu dava dosyası Yargıtay' dan yerel Mahkemesine posta ile yollanır, bu da ortalama 1 hafta zaman alır. ( 23 Kasım 2004' e geldik)

Dosyanın yerel mahkemeye gelişi ile birlikte iş yoğunluğuna göre ama en geç 2. gün dosya, kararı veren mahkeme hakiminin önüne gelir ve hakim tarafından havalesi yapılır. ( geldik 25 Kasım 2004' e)

Bundan sonra artık iş davacı işçiye kalmıştır. İşçi ne zaman isterse mahkemeye gelir, kesinleşmiş kararı TEBLİĞ alır ( çünkü bu tarih işverene müracaat süresinin başlangıcını tespit etmek bakımından önemlidir) Diyelim ki işçi (veya avukatı) bu kararı 1 ARALIK 2004 DE TEBLİĞ ALDI ve o gün işe iade müracaatı yapıldı. Bu genelgeye göre işveren yandı, İPC' nı yedi, oysa ki işveren henüz kararın aleyhine olarak kesinleştiğinden haberdar bile değil .Üstelik de daha işveren bu müracaat üzerine işe başlatıp başlatmama iradesini açıklamak için 1 aylık hakka sahip. Dolayısıyla burada işverenin ücret ödeme yükümlülüğü, kendisine işe iade için yapılan müracaat tarihinde başlamaktadır. İşverenin, bu tarihten önce kararın kesinleştiğini öğrenmiş olması gerektiği gibi bir KARİNE de söz konusu olmadığından, işverenin prim belgelerini Kuruma ibraz mükellefiyeti, bu müracaat tarihinden itibaren başlayacaktır.

Genelgede KARARIN KESİNLEŞMESİ kavramı ile tarafların (işçi-işveren) bu kararı öğrenme yani TEBLİĞ kavramları birbirine karıştırılmıştır. Umarız SSK bu hatasından döner.
 
Üst