fonradar

Fıkralar

AYSE

Tanınmış Üye
Üyelik
18 May 2010
Mesajlar
3,910
Konum
istanbul
:) Diş doktoru...

Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
-Ah doktorcuğum, bu dişi çektirmektense çocuk dogurmayi tercih ederim.
Doktor gayet sakin bir ifadeyle:

-Kararinizi çabuk verin koltuğun ayarini ona göre yapacağım.


:) ÖĞRETMENİ SEÇTİM
Temel in 3 tane sevgilisi vardır. Biri öğretmen, biri doktor,biri de Santralcidir.

Fakat öğretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadaşı sorar
- "Niye öğretmen de diğerleri değil?" diye.

Temel de ona döner:

- Ula der, bilmez misin doktorlar "bugün git yarin gel" der,

santralci de "Şu an meşgul daha sonra tekrar deneyin" der. Ama öğretmen NE der?

Hadi bir daha Tekrarlayalım...

:) YANLIŞ NUMARA
"Alo efendim"
"Pardon galiba yanlış numarayı çevirdim"
"Dikkat etsene geri zekâlı "
"Geri zekâlı sensin, üstüne birde bit beyinlisin"
"Ne! sen kiminle konuştuğunu biliyormusun???"
"Hayır"
"Ben İstanbul emniyet müdürüyüm" (biraz sessizlikten sonra)
"Sen kiminle konuştuğunu biliyor musun"
"Hayır"
"Ohhh çok şükür"

:) ÇEKİYORUM GÜLÜMSE

Savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti.
Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu.
"Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp Krizi geçirdi ve oldu", dediler.

İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu;
-Bu neden sırıtıyor?
"Bunun DA oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü" diye açıkladılar.

Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki cesediydi.
O dA sırıtıyordu.
"Bu neden oldu?" diye sordu savcı.
"Efendim, buna yıldırım çarptı" dediler.
-Peki neden sırıtıyordu?
-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış.


:) MİNİ ETEK
Temel Dursun'a arabasının öyküsünü anlatıyordu:
- "Bir gün otostop yapıyordum ki önümde, bir arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı.
Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köseye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip,
- 'Benden NE istersen alabilirsin' dedi, ben de arabasını aldım.
Dursun :
- "İyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı."



:) YÜZÜNÜ KAPAT
Temel bir gün denize girmiş AMA çırılçıplak
Köyün çocukları şaka olsun diye Temel'in butun elbiselerini alıp
Kacmis, zavallı Temel de denizde öylece kalakalmis.
Beklemiş gelen yok giden yok. Yardim edecek kimse De yok.
Hava biraz kararınca NE yapsın bizim Temel cikmis denizden. Hemen AZ ilerdeki
otların arasından
Usulca koyune doğru gitmeye baslamis. Otlak bitince evine de AZ kaldigi için on
Tarafini eliyle kapatarak evine doğru koşmaya baslamis. O
sırada Onu gören babası bagirmis:
- "Ula salak uşak oranı kapayacagina yüzünü kapasana, Kim
taniycak oranı?"



:) LEZBİYEN
Temel bara gitmiş. Yanındaki kadınla sohbet ederken kadın:
- "Ben lezbiyenim" demiş.
Temel lezbiyenin NE olduğunu sorunca kadın:
- "Ben yalnızca kadınlarla beraber olurum"
demiş.
Temel' in hoşuna gitmiş.
- "Pen de sizin cibu lezbiyenum" demiş.



:) YANGIN
Adamın birinin evinde yangın çikmis.
Komsulari yardıma kosmayip olayı Seyretmeye baslayinca is basa düşmüş.

İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarıda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve
ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya.
Sonra karisini, sonra
köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı
hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış.
Onu seyreden komşularından biri sormuş
"Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiç bir şey
getirmiyorsun?" diye..
"Kayınvalidem içeride!" demiş Adam
"Arada bir girip çeviriyorum.!"
 
Ynt: Fıkralar

Sobadaki hikmet

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan birheyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmurbastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibibunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkatisoba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındakidizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuşolabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayıyükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayıamaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluylaodanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burasıtektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anındasobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığınıazaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezinekurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış";antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın dahahafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Busırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedeninisorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."

Zenciler Beyazlaştırılır

Bir gün Smith ve John adında iki zenci New York sokaklarındadolaşırken bir tabela görürler: "Zenciler beyazlaştırılır. Fiyat 100dolar." Smith'in 101 doları, John'un ise 99 doları vardır. John,Smith'e: "Sende fazla olan 1 doları bana ver birlikte girelim" der.Smith'se: "Önce ben gireyim. Eğer beyazlaşırsam sen de girersin" derve içeri girer. Az sonra içerden beyaz bir şekilde çıkar Smith. John:"Smith ne kadar beyazlaşmışsın. Şu 1 doları ver de ben de giripbeyazlaşayım." Smith cevap verir: "Defol burdan pis zenci!"

Maç

Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin başmeleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: - "Cennetlecehennem arasında bir maç düzenleyelim, ne dersin?" - "Boşunaoynamayalım, biz kazanırız", demiş Şeytan. - "Olur mu en iyifutbolcular bizde. Ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde." Şeytanşeytanca gülümsemiş: - "Ama bütün hakemler de bizde."

İki heykel

Yıllarca, iki kahraman heykeli; biri erkek, biri dişi, birbirlerinebakar durumda parkta dururlarmış, ta ki bir gün bir melek cennettengelene kadar... - "Sizler iyi ve örnek birer heykel oldunuz, bu yüzdenben de size özel bir hediye vereceğim. Yarım saat için sizicanlandıracağım, siz de bu süre içinde ne istersenizyapabileceksiniz!" demiş. Ve melek ellerini çırpar çırpmaz heykellercanlanmış, birbirlerine biraz utanarak yaklaşmışlar, ama sonra hızlaparktaki çalılıkların arkasına koşmuşlar. Kısa bir süre sonraçalılıkların arkasından kikirdeşmeler, kahkahalar duyulmuş, çalılarsallanmış. Onbeş dakika sonra, çalılıklardan çıkmışlar, ikisinin deyüzünde geniş bir tebessüm varmış. - "Onbeş dakikaniz daha var!" demişmelek, gözlerini anlamlı anlamlı kırparak... Dişi heykelin yüzündekitebessüm biraz daha yayılmış ve erkek heykele dönmüş: - "Harika! Amabu sefer güvercini sen tut, ben pisliyim kafasına!"
 
Ynt: Fıkralar

Kayserili Tuhafiyeci dukkanindan gecimini saglayabiliyor, bir kosede uc bes
>kurus da biriktirebiliyordu.
>Gunun birinde sagindaki dukkan bosaldi, derken orasi da tuhafiyeci oldu.
>Sonra solunda bir tuhafiyeci daha...
>Rekabet basladi, isleri kotuye gitti.
>Ama sonunda bir cozum yolu buldu :
>Sagindaki komsusu, dukkaninin uzerine, gercek ucuzluk burada yazdirmisti.
>Solundaki, en buyuk tuhafiye magazasi, yazili bir bez asmisti.
>Bizimki, kisinin ortasina su yaziyi koydurdu :
>
>"Magazaya buradan girilir
 
Ynt: Fıkralar

Hazır Cevaplar

Hava Yollarında yemek servisi zamanı.
Hostes en öndeki adama kibarca gülümseyerek sordu:
- Yemek ister misiniz efendim?
Kendini lokantada zanneden yolcu servis masasına baktı:
- Seçeneklerim neler?
Hostes yine kibarca gülümseyerek seçenekleri sundu:
- Evet veya hayır.

3 üncü

Bir alışveriş merkezindeyiz. Yaşlı bir hanım tavuk
reyonunda bir türlü istediği kadar büyük bir tavuk bulamayınca,
onu izleyen reyon görevlisine söylendi:
- Bu tavukların daha büyük olmaları mümkün değil mi?
Görevli tonton teyzeye takılmadan edemedi:
- Mümkün değil teyze, onlar ölü.



2 nci

Kamyon sürücüsü "dikkat, alçak köprü" ikaz levhasını fark
ettiğinde iş işten çoktan geçmişti. Olanca hızıyla üst köprüye
bindirdi ve orada sıkıştı kaldı. Arkasında kilometrelerce araç
kuyruğu oluştuktan sonra trafik/kurtarma ekibi nihayet geldi.
Kurtarıcı işine başlarken polis de gözleri sıkışmış kamyonda,
sürücüye yaklaşarak söze girmiş olmak için sordu:
- Köprüye sıkıştınız, he?
Sürücü canı burnunda homurdandı:
- Yo, köprü taşıyordum, mazotum bitti.



1 inci

Trafik kuralı ihlali yapan kimsenin çıkmadığı uzun bir nöbetin
sonunda polis nihayet aşırı hız yapan bir aracı durdurdu.
Sürücü camı açtı. Ruhsat ve ehliyetini uzattı. Polis ceza
makbuzunu cebinden çıkarırken keyifle gülümsedi.
- Sizi bütün gün bekledim.
Sürücü nasıl olsa cezamı öyle ya da böyle çekeceğim rahatlığıyla,
iç çekerek cevap verdi.
- Anlıyorum memur bey. Elimden geldiği kadar
hızlı gelmeye çalıştım ben de.
Polis, dakikalar süren gülmesi kesilmeyince adama eliyle git,
git işareti yaptı ve adam cezadan kurtuldu.
 
Ynt: Fıkralar

Bir gün Aslan ve Boğa birlikte bir bara takılmışlar bir iki tek attıktan sonra Aslan müsade istemiş .
Boğa bununla dalga geçmiş;
-Koskoca aslansın.Ormanlar kralısın.Saat daha sekiz hiç yakışırmı sana kılıbıklık......
Aslan kükremiş
-Eeeeee beni evde bir aslan bekliyor ,senin gibi bir inek değil.
 
Ynt: Fıkralar

üffffff.. şişirdiniz artık Yusuf Hocanızdan.. ne sınavmış ama
 
Ynt: Fıkralar

Bakış açınızı ne kadar geniş tutarsanız, doğruya ulaşmanız o kadar hızlı olur.


Amerikada ünlü bir avukatın kaybettiği tek dava....
Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlaniyordu. Futbolcu
yakalanmıştı. Ama karısının cesedi ortada yoktu.
Duruşma Amerikan filmlerindeki gibiydi. Futbolcu sanık sandalyesinde
oturuyordu.
Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu:

'Sayın jüri üyeleri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten
inaniyorum. Buna az sonra sizler de inanacaksiniz. Neden mi? Bakın,
şimdi 1' den 10' a kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğü iddia
edilen karisi bu kapidan içeri girecek...
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10...' Bütün jüri kapiya döndü. Kimse
girmedi içeri. Avukat bir savunma dahisiydi, öldürücü hamlesini yaptı
:
'Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz. Çünkü hepiniz içeri
girecek diye kapıya baktınız. İşte kararı buna göre vermenizi talep
ediyorum.'
Ancak jüri ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu
sekilde sonuçlandi.
Mahkeme çıkışında avukat, bayan jüri başkanına yaklaştı :
' 10' a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız.
Neden böyle bir karara imza attınız?'
'Doğru' dedi jüri başkanı;
'Ben de kapıya baktım, ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu!..'
 
Ynt: Fıkralar

Kaynana olmak sanattır...

Genç bir çocuk heyecanla annesine gelir. Aşık olduğunu, evlenmek istedigini ve tanıştırmak istedigini söyler.

Ama sadece eğlence olsun diye eve 3 kız getireceğini ve annesinin evleneceği kızı tahmin etmesini ister.

Ertesi gün 3 güzel kızla eve gelir.

Otururlar, bir süre sohbet ederler. Bir süre sonra çocuk heyecanla annesine sorar:

'- Tahmin ettin mi' diye.

Anne duraksamadan cevap verir:

'- Ortadaki kızılsaçlı.'

Oğlan hayretle annesine sorar: '- İnanılmaz, nasıl bildin?..'

Anne cevap verir:

'- Bir tek ondan hoşlanmadım...'


*****






Kadınlara şaka yapmaya gelmez...

Kadının bir süreliğine iş seyahati için İngiltere'ye gitmesi gerekmektedir.

Kocası eşini havaalanına kadar götürür.

Kadın:
'- Teşekkür ederim kocacığım, senin için İngiltere'den ne getirmemi istersin?' diye sorar.

Adam güler ve yanıtlar:
'- Bir İngiliz kızı istiyorum hayatım...'

Kadın sessiz bir şekilde kocasından ayrılır ve yola çıkar.

İki hafta sonra adam karısını tekrar havaalanından almaya gider ve sorar:
'- Hayatım gezin nasıldı?'

Kadın:
-'Teşekkür ederim hayatım çok güzeldi.'

Adam:
-'Peki hediyem nerede?'

Kadın:
-'Ne hediyesi?'

Adam:
-'Hani bir İngiliz kız istemiştim ya...'

Kadın:
-'Haa hatırladım, evet elimden geleni yaptım, şimdi 9 ay beklememiz lazım kız olup olmayacağını görmek için!!!'


*****



Geçim dünyası...

Cinayet davasının sanığı olan kiralık katil, deliller karşısında suçunu kabul eder.

Hakim sorar:

- Neden işledin bu cinayeti?

- Para için öldürdüm hakim bey!

- Peki kaç lira aldın?

- 5 bin YTL hakim bey!

- Yahu sen ne biçim adamsın! 5 milyar için adam öldürülür mü?

Kiralık katil, boynunu büker :

- Ne yaparsınız hakim bey! Üç ordan beş burdan geçinip gidiyoruz...


*****







Bush ve Powell

Başkan Bush ve Colin Powell bir barda oturuyorlarmis. İçeri bir adam girmis; onları görünce yanlarına gitmiş:

'- Sizi görmek büyük bir onur. Ne yapıyorsunuz burada?'

'- İran operasyonunu planlıyoruz' demiş Bush.

'- Gerçekten mi? Peki neler olacak İran'da?'

Bush: '- Bu kez birkaç milyon İranlı ve iri göğüsleri olan bir sarışın öldüreceğiz' diye cevap vermiş.

'Bir sarışın mı? Öldürmek mi? Neden büyük göğüslü bir sarışın öldüreceksiniz?' diye bağırmış adam şaşkınlıkla...

Bush, Powell'a dönmüş:

'- Gördün mü bak, ben sana söylemiştim, 17 milyon İranlı kimsenin umurunda değil diye.'


*****




Yaşlılık

Ahmet bey 97'sinde... Hüseyin bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte... Bir gün Ahmet bey, Hüseyin beyin evinde yemeğe davet edilmiş.

Ahmet beyin dikkatini çekmis o gece... Hüseyin bey karısına hitap ederken 'Gülüm', 'Hayatım', 'Balım', 'Tatlım', 'Şekerim', 'Sevgilim', 'Ruhum' gibi laflar kullanıyor.

Bir ara karısı mutfaktayken yine: '- Birtanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak' demiş.

Ahmet Bey dayanamamış:

'- Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun. Ballar, şekerler.... Bunca seneden sonra olacak sey değil, bravo sana' demiş.

Hüseyin Bey şöyle bir arkasını dönüp karısının hâlâ mutfakta olduğunu tespit ettikten sonra:

'- Sorma birader' demiş...

'- Ne balı ne şekeri... 10 yıl oluyor bizim hatunun adını unuttum. Bir türlü çıkaramıyorum...'

*****


Benzerlik

İki emekli parkta güvercinlere yem atıyorlarmış.

Birincisi: '- Şu güvercinlere ne zaman yem atsam siyaset adamlarımızı hatırlıyorum' demiş.

Diğeri '- Neden?' diye sorunca eklemiş:

'- Yerde dolaşırlarken elimizden yiyorlar. Havalanınca da kafamıza ediyorlar...'



Hristiyan bir ülkenin bir kasabası varmış ki kadınları hiç rahat durmaz, ikide bir kocalarını aldatırlarmış. Kasabanın yaşlı papazı, kocasını boynuzladıktan sonra doğru günah çıkartmaya Gelen bu kadınlardan bıkmış?

' papaz efendi, şeytana uyup kocamı aldattım. ' diyerek karşısına geçip günah çıkartmak istediklerinde papaz sinirlenir

' ayıptır günahtır. Boyna kocamı aldattım diye geliyorsunuz, bari ayağım taşa takıldı deyin ben anlarım?' demiş?
Kadınların da işine geldiği için artık kimse kocamı geyikledim demez papaz efendi ayağım taşa takıldı diyerek konuyu açarlarmış?
Derken yaşlı papaz ölmüş, yerine bir başka papaz gelmiş ve bakmış ki kasabanın kadınları aşırı derecede namuslu. Taşa takılıp düştüklerinde oraları buraları açılıyor diye günah çıkartmak istiyorlar?
Doğru belediye başkanına gidip durumu anlatmış ve derhal kaldırımların düzgün olarak onarılmasını istemiş ama duruma vakıf olan başkan katılırcasına gülmeye başlayınca
Papaz şaşırmış ve

' sayın başkan gülüyorsunuz ama en çok da sizin karınız taşa takılıyor? Lütfen yaniiii?
 
Ynt: Fıkralar

Kara'' cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker
- "Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş. Komutanı yere yatmasını istemiş. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. Komutan diğerlerine dönerek
-"İşte cesaret" demiş. Hava'' cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine
- "Emret komutanım "diyerek komutanının yanına gitmiş. Komutanı helikoptere binmesini emretmiş. Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş asker de emre itaat etmiş ve atlamış. Yereçakılmış ve can vermiş. Komutan da diğeri gibi dönerek
- "İşte cesaret " demiş. Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış. Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve
-"Emret komutanım" demiş. Komutan
-Derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma demiş. Asker
-"Hadi leen" demiş.. Komutan diğer komutanlara dönerek
- "İşte asıl cesaret bu " demiş.
 
Ynt: Fıkralar

Karanlıkta çalışamam ki

İki fabrika işçisi konuşuyor.

Kadın der ki ?Patronu bana izin vermeye zorlayabilirim.?

Adam sorar ?Bunu nasıl yapacaksın??

Kadın der ki ?İzle ve gör.? Sonra tavanda baş aşağı asılı sallanmaya başlar.

Patron içeri gelir ve çığlığı basar?Ne yapıyorsun??

Kadın yanıtlar ?Ben bir ampülüm?

Patron sonra ekler ?Öyle çok çalışıyorsunuz ki delirdiniz artık. Sanırım bugün istirahate ihtiyacınız var.?

Adam kadını takip etmeye başlar ve patron bağırır ?Sen nereye gidiyorsun??

Adam der ki ?Bende eve gidiyorum. Karanlıkta çalışamam ki.?




Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:

-Aranızda Müslüman olan var mı?

Korkudan kimse bişey diyemez. Birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:

-Ben müslümanım. Der.

Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:

-Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin? Der.

Yaşlı adam baya bir hayvanı kestikten sonra ?ben yoruldum başka birini bul? der.

Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:

-Aranızda başka Müslüman var mı? Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:

-Ne bakıyorsunuz ulan iki rekât namaz kıldırdık diye hemen Müslüman mı olduk



Alican fizik dersindeymiş? Hoca bütün öğrencileri kaldırıp rutin sorular soruyormuş??
Otobüstesin çok sıcak ne yaparsın? Öğrenci: camı açarım, Hoca: söyle giren havanın sürtünme katsayısı,
Öğrenci: bilmiyorum, Hoca: otur sıfır? bu böyle bir değil iki değil bütün sınıfta sürmüş herkes dökülüyor? Alican kalkmış?
Hoca: oğlum otobüstesin çok sıcak ne yaparsın? AliCan: Ceketimi çıkarırım. Ama oğlum çok sıcak? Gömleğimi çıkarırım? oğlum çok çok sıcak?
Alican dayanamamış: Hocam öleceğmi bilsem o camı actırmam?.!
 
Ynt: Fıkralar

Uluslararası ölçekte bir kadın araştırması yapan sosyolog, dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınlara bir soru sormuş:
Kocanızı başka bir kadınla yakalarsanız ne yaparsınız?
Soruya ülkelere göre verilen yanıtlar ise şöyle olmuş:

İsveçli: Neyimi beğenmediğini sorarım.

Rus: Evi terk ederim.

Fransız: Sesimi çıkarmam, sevgilime gider beni teselli etmesini isterim.

İtalyan: Kadını vururum.

İspanyol: Kocamı vururum.

Yunanlı: Her ikisini de vururum.

Türk: Benim kocam yapmaz!
 
Ynt: Fıkralar

Gözü hep dışarda...Acaba? Bunun sebeplerini sorguladınız mı :) İçerde olması için kadınlar ne yapıyor peki?
 
Ynt: Fıkralar

Gözümüzün dışarda olduğunu söyleyen sizlersiniz.İçerde olması için acaba sizler ne yapıyorsunuz :)
Erkek milleti değil mi gözleri hep dışarda :) Bu artık klişeleşmiş.Üstelik genelleme de yapılıyor.Bence bu konuda biraz özeleştiri yapmak gerekir :)
 

Benzer konular

Üst