Gerçek Değerin Mahkeme kararıyla Bilançoya yansıtılması hk.

Üyelik
30 Kas 2011
Mesajlar
19
Selam,
Şirket bilançosunda Aktif değeri 2.500.000,00 TL olan bir fabrika binası, mahkeme kararına göre bilirkişi raporunda gerçek değeri 5.500.000,00 TL olarak belirlenmiş. Firma aradaki 3.000.000,00 TL yi bilançoya yansıtmıştır. Kaydı da şu şekildedir.

252. 3.000.000,00

549. 3.000.000,00

Bu kayıtlama bana pek doğru gelmedi ama sizler ne düşünürsünüz acaba? Nasıl olması gerekir. Bilançoya nasıl yansıtmamız gerekir.


Teşekkürler..
 
Ynt: Gerçek Değerin Mahkeme Kararıyla Bilançoya Yansıtılması

Vergi mevzuatında mahkeme kararına göre değerleme var mı?
Bu mahkeme kararının içeriği nedir?
 
Ynt: Gerçek Değerin Mahkeme Kararıyla Bilançoya Yansıtılması

Mahkeme kararına göre değerleme var ben rakamları yuvarlayarak yazdım fabrika binasının gerçek değerinin 5.500.000,00 TL olması gerektiği yazıyor. Yani Firma mahkemeye değer tespit davası açıyor. Bunun sonucunda da mahkeme bilirkişi atayıp karar veriyor.
 
Ynt: Gerçek Değerin Mahkeme Kararıyla Bilançoya Yansıtılması

252 B / 549 A şeklinde kayıt yapılması belki olabilir. Ancak amortismanları yeni değerden ayrılmasına vergi mevzuatımız müsaade etmez. Satılması durumunda da sıkıntı olabilir. Maliye satış bedelinin mahkemece tespit edilen değerden düşük olması durumunda matrah farkı çıkarabilir.
 
Ynt: Gerçek Değerin Mahkeme Kararıyla Bilançoya Yansıtılması

justiniano.06 ' Alıntı:
Mahkeme kararına göre değerleme var ben rakamları yuvarlayarak yazdım fabrika binasının gerçek değerinin 5.500.000,00 TL olması gerektiği yazıyor. Yani Firma mahkemeye değer tespit davası açıyor. Bunun sonucunda da mahkeme bilirkişi atayıp karar veriyor.

Yani, mesela 2.000.000 TL ye aldığınız bir binayı Mahkeme kararıyla 5.500.000 TL ye mi çıkarıyorsunuz.
2.000.000 TL ye aldığınız bir binayı deftere 5.500.000 TL'ye nasıl kaydediyorsunuz.

Bu binayı 6.000.000 TL ye sattığınızda 500.000 TL mi kazanç oluşur diyorsunuz?
 
Ynt: Gerçek Değerin Mahkeme Kararıyla Bilançoya Yansıtılması

Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemesi mümkündür.Ve yeniden değerleme sonucu oluşan değer artışının pasifte özel bir hesapta tutulması gerekirki yapılan kayıt doğrudur.
Sayın bulent249 arkadaşımıza amortisman konusunda katılmıyorum.Değerleme sonrası yeni değerleri üzerinden amortisman ayrılmaya devam edilebilir.
 
Ynt: Gerçek Değerin Mahkeme Kararıyla Bilançoya Yansıtılması

Hatta hesap planına baktım şimdi en uygun kalem 522-Maddi duran varlıklar yeniden değerleme artışları kalemi gibi gözükmekte.Ama 549 a itirazım da olmaz.
 
Ynt: Gerçek Değerin Mahkeme kararıyla Bilançoya yansıtılması hk.

Bu konuyla ilgili bir yazı buldum sizlerle paylaşmak istedim.

Yeminli Mali Müşavirliğimize, firma sahiplerince ve muhasebecilerince devamlı olarak sorulan bazı sorular da;
?Şirketlerin aktiflerinde yer alan gayrimenkuller, maliyet bedeli ile bilançoda yer almaktadır. Bu bakımdan şirketlerin bilanço aktif büyüklükleri gerçeği yansıtmamaktadır. Gerçekte gayrimenkullerin piyasa değeri, bilançoda yazılan değerin çok üstündedir. Ancak bankalar bilançolara itibar etmekte ve bu nedenle kredi işlemlerinde zorluk çıkarmaktadır. Bu nedenle;
1- Değerleri bilançolarda gerçek değerlerinin çok altında kalan gayrimenkuller için mahkemelerde değer tespit davası açılarak bilirkişilerce gerçek değerleri tespit edilip bu gerçek değerler bilançolarda gösterilebilir mi? Değer artışları özel bir fonda gösterilebilir mi ?Fonda bekletilen değer artışları sermayeye ilave edilebilir mi?
2- Gayrimenkullerin gerçek değerleriyle bilançolarda gösterilmesi sonucunda oluşan değer artışları, kurumlar vergisine tabi mi?
3- Gayrimenkullerin değer artışları, kurumlar vergisine tabi ise kurumlar vergisi gerektirmeyen bir işlem ile (yasal yoldan) gayrimenkuller piyasa değerleri ile bilançolarda gösterilebilir mi?
Şeklindedir. Vergi Usul Kanunu, Kurumlar ve Gelir Vergisi Kanunlarına göre konu ile ilgili yasal düzenlemeler özetle şöyledir:
1-Vergi Usul Kanununun Mük.298.Maddesi ile 30.12.2003 tarihinden itibaren gayrimenkullerin yeniden değerlenmesi hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Bu uygulama yerine, enflasyon düzeltmesi uygulaması getirilmiş, enflasyon düzelmesi hükümlerinin uygulanabilmesi için de enflasyon oranının, içinde bulunulan dönem dahil son 3 hesap döneminde %100?den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10?dan fazla olması şartı getirilmiştir. Şu anda böyle bir durum olmadığına göre, gerçek değerlerinin çok altında kalan gayrimenkuller için mahkemelerde tespit davası açılarak bilirkişilerce gerçek değerlerinin tespit edilmesine ve bu değerlerin bilançolarda gösterilmesine imkan bulunmamaktadır .Bu bakımdan, yeniden değerleme yapılamayacağına göre, değer artışlarının pasifte özel bir fonda tutulması ya da sermayeye ilave edilmesi de mümkün değildir.
2- Kurumlar Vergisi Kanununun 6.Maddesi uyarınca safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümlerine ilişkin 38.Maddesi uygulanır. Bu madde uyarınca bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır( Özsermaye = (Dönen V.+Duran V) - (Kısa Vadeli Yabancı K. + Uzun Vadeli Yabancı K.))



Buna göre,gayrimenkuller yeniden değerlemeye tabi tutulduğunda, değer artışı kadar ticari bilanço kârı, diğer bir ifadeyle Kurumlar Vergisi matrahı artar.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için aşağıda sayısal bir örnek verilmiştir.

Örnek:

İstanbul?da kuru temizleme makine imalatı işiyle uğraşan (P) A.Ş.,?nin 2011 dönemi bazı işlemleri şöyledir:
1- Şirketin 2011 yılı içinde hiçbir ticari faaliyeti, geliri ve gideri yoktur.
2- Şirket 01.01.2011 açılış bilançosunda 1.000.000.-TL olarak yer alan gayrimenkullerini mahkeme kararıyla değerlemiş, değerleme sonucunda gayrimenkullerin gerçek değerinin 11.000.000.-TL olduğu tespit edilmiştir. 10.000.000.TL?lik değer artışı, 540-Özel Fonlar Hesabına alınmıştır.
3- Şirketin 01.01.2011 ve 31.12.2011 tarihli bilançoları şöyledir:


Tabloya göre dönem sonu özsermaye ile dönem başı özsermaye arasındaki müspet far da şöyle hesaplanır.



Tablodan anlaşıldığı gibi, 10.000.000.-TL?lik fark, doğrudan doğruya ticari bilanço kârı(kurumlar vergisi matrahı) olarak ortaya çıkmaktadır. Bu fark, 540 Özel Fonlarda değil, aşağıdaki hesapta izlenmelidir.

-------------------------------- / -------------------------------
252..BİNALAR 10.000.000

679.OLAĞANDIŞI GELİR KARLAR 10.000.000
-------------------------------- / --------------------------------

Amortisman giderleri de, 11.000.000.-TL üzerinden değil, 1.000.000.-TL üzerinden hesaplanmalıdır.

3- Gayrimenkullerin değer artışları, kurumlar vergisine tabi olmaksızın vergiden kaçınma yolları kullanılarak (vergi mevzuatına tamamıyla uygun bir şekilde) piyasa değerleri ile bilançolarda gösterilebilir
 
Ynt: Gerçek Değerin Mahkeme kararıyla Bilançoya yansıtılması hk.

Soruya, başka bir yoruma gerek kalmayacak şekilde net ve açık bir cevap olmuş...
 
Ynt: Gerçek Değerin Mahkeme kararıyla Bilançoya yansıtılması hk.

Yazılanları okudum.Bende yanlış biliyormuşum.Biraz özelgeleri karıştırdım.Maliyenin görüşü tamamen farklı.Maliyenin bu konudaki görüşünün bilinmesi açısından da aşağıya özelgeyi kopyalıyorum.
Tarih 19/08/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1358
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Konu
:
İşletme aktifine kayıtlı binaların değerlemesi, Yeniden Değerleme ve Değer Artış Fonu.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirket bilançonuzun gerçek durumu yansıtması amacıyla envantere kayıtlı fabrika binasını piyasa değeri ile değerleyip kayıtlarınıza almayı düşündüğünüz, yapılacak değerleme sonucu ortaya çıkacak değer artışını bilançoda özsermaye hesapları altında açılacak özel fon hesabına kaydetmeyi planladığınız belirtilerek, gerçekleştirmiş olduğunuz bu değer artırımı işlemi sonucu ortaya çıkan ve bilançonun öz kaynakları içerisinde yer alacak olan özel fon tutarının kurumlar vergisine tabi olup olmadığı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 269'uncu maddesinde gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerleneceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 5024 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 298'inci maddesinde ise enflasyon düzeltmesi müessesesi ihdas edilerek yeniden değerleme uygulaması kaldırılmıştır.

Söz konusu mükerrer 298'inci maddenin A fıkrasında; mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin bu madde hükümlerine göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulacağı; enflasyon düzeltmelerinin, ilgili kıymetlere ait fark hesaplarına ve enflasyon düzeltme hesabına kaydedileceği; pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulacağı, ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebileceği veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebileceği; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmayacağı ile enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan değerlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet addolunacağı, matrahın tespitinde, kanunen kabul edilmeyen giderler, istisnalar ve geçmiş yıl malî zararları enflasyon düzeltmesine tâbi tutulmuş tutarları ile dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, 5024 sayılı Kanunla getirilen ve Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298'inci maddesinde yer alan enflasyon düzeltmesi işlemi ile yeniden değerleme müessesesi kaldırılmış olup, kanun maddesinde yer alan şartları haiz mükellefler enflasyon düzeltmesi haricinde başka bir değerleme işlemi yapamayacaklardır. Bu nedenle, işletmenize ait fabrika binasının bilanço değerine herhangi bir şekilde yeniden değerleme yaptırılması halinde bu işlemin vergi usul mevzuatı açısından değerleme işlemi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, şirketinizin aktifinde yer alan fabrika binasının değerinin Asliye Ticaret Mahkemesi veya gayrimenkul değerleme şirketlerince vb. şekilde yeniden tespit edilmesi halinde ortaya çıkan farkların bilançonun dipnotlarında sadece bilgi amaçlı gösterilmesi mümkün bulunmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalara göre, iktisadi işletmelere dahil gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerlenmesi esas olup, piyasa fiyatıyla değerleme yapılamayacağından, değerleme sonucu sermayeye ilavesi gereken bir fonun ortaya çıkması da söz konusu olamayacaktır. Ancak sonraki yıllarda enflasyon düzeltmesi şartlarının tekrar oluşması durumunda parasal olmayan kıymetlerden olan söz konusu fabrika binası enflasyon düzeltmesine tabi tutulabilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Üst