Hangi Defteri Tastikleteceğiz,Hangi Belgeleri Kullanacağız?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan idbilek
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

idbilek

Katkı Sunan Üye
Üyelik
7 Haz 2005
Mesajlar
116
SELAMLAR
Arkadaşlar size bir sorum olacak endüstri mühendisi olarak faaliyet gösterecek bir şahıs bu işinin yanında da bazı malları imal edip toptan satış yapacaktır.
Yani hem serbest meslek faaliyeti olacak hem ticari faaliyeti olacak bu şahsa defter olarak serbest meslek mi işletme hesabı defteri mi tastikleteceğiz.Kullanacağı belge olarak da Fatura mı Serbest Meslek Makbuzu mu bastıracağız kanunda yeri varsa yeri ile birlikte bilgilendirme yaparsanız sevinirim
Şimdiden hepinize Teşekkürler...
 
Bu özelge yardımcı olabilir.
Kırmızı renkle ve büyük harfle olan bölüme dikkat!

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
TARİH
:
14.10.2005
SAYI
:
B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-18
KONU
:
Bilgisayar yazılım işiyle uğraşan kişinin elde ettiği kazancı GVK.'nun 18. madde kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği Hk.



İLGİ: … tarihli dilekçeniz.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, bilgisayar yazılım işi ile iştigal ettiğinizi belirterek, söz konusu faaliyetten elde ettiğiniz kazanç Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususu sorulmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65. maddesinde;

"Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır …"

hükmü yer almıştır.

"Serbest meslek kazançlarında istisna" başlıklı 18. maddesinde;

"Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.

Yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez

Serbest meslek kazançları istisnasının bu Kanunun 94. maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur."

hükmü yer almaktadır.

"Vergi tevkifatı" başlıklı 94. maddesinde kimlerin tevkifat yapacakları açıklanmış olup, söz konusu maddenin 2. bendinde;

"yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden;


18 madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden % 17,

diğerlerinden % 22, vergi tevkifatı yapılır.
Diğer taraftan, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na 4630 sayılı kanunla eklenen 1/A maddesinde eser ve bilgisayar programı şu şekilde tanımlanmıştır.

a. Eser: Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri.

b. Eser sahibi: Eseri meydana getiren gerçek kişi.

g. Bilgisayar programı: Bir bilgisayar sisteminin özel bir işlem veya görev yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesi ve bu emir dizgesinin oluşum ve gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmaları.

Buna göre bilgisayar programcısı bilgisayar program yazılımı yapan kişi olmaktadır. Dikkat edileceği üzere, Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesinde zikredilen “bilgisayar programcısı” ve “bilgisayar yazılımı” ibareleri, eser niteliğinde bir yazılım üretimi ile ilgili olup, bilgisayar kullanılarak yapılan her iş bu kapsama girmemektedir. Bir başka söyleyişle yasa maddesinin konu edindiği husus; işletim veya uygulama programları üretilmesi/yaratılması gibi, lisanslama/telif hakları ile de ulusal veya uluslararası düzeyde korunan, özgün özellikleri olan ve bunları yaratıcısının/üreticisinin belirlediği program üretimi olup, üretilmiş programları kullanarak işlem yapmak değildir.

Ticari kazancın tarifi” başlıklı 37. maddesinde

"Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır."

hükmü yer almaktadır.

Ticari kazançlar esas itibariyle sermaye emek karışımı bir kaynağa bağlı olarak doğarlar. Bu kaynağa bağlı olarak devamlı bir organizasyona dayanan her türlü faaliyet ticari faaliyettir.

Serbest meslek faaliyetinin ticari bir organizasyon içinde yapılması sağlanan gelirin yapısını değiştirmez. Sadece elde edenler yönünden ticari kazanç sayılmasını gerektirir ve ticari kazanca ait esas hükümlere tabi olur."

Bu hükümlere göre, bilgisayar program yazılımı işinin yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yapmanız halinde; Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesinde belirtilen istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün olacaktır. Söz konusu kazancınızın istisna kazanç olması halinde tarafınıza yapılacak ödemelerden GVK-94/2-a bendi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

Ayrıca firmalara ihtiyaç duyduğu yazılım programlarını hazırladıktan sonra yine aynı firmalara söz konusu yazılımların kullanımı konusunda verdiğiniz eğitim hizmeti dolayısıyla elde ettiğiniz kazanç; GVK/65. maddesi uyarınca serbest meslek kazancı olarak değerlendirilerek serbest meslek kazancının genel hükümlerine göre yine serbest meslek makbuzu karşılığı vergilendirilecektir.

Diğer taraftan; gerek bilgisayar programı yazılım işini gerekse bilgisayar kullanımı ve yazılımlar konusunda firmalara eğitim hizmeti verme işini, ticari bir organizasyon çerçevesinde yapıyor olmanız halinde ise ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmeniz gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Ticari Kazancın Tarifi
Madde No 37
Kapsam
Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.
Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı kazançlar ticari kazanç sayılır:

1. Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden;

2. Coberlik işlerinden;

3. Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden;

4. Gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden;

5. (202 sayılı Kanunun 17'nci maddesiyle değişen bent) Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden;

6. (202 sayılı Kanunun 17'nci maddesiyle değişen bent) Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından; elde edilen kazançlar.
7.(4842 sayılı Kanunun 4'üncü maddesiyle eklenen bent Yürürlük; 01.01.2004) Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar.

Kollektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir. (66'ncı madde hükmü mahfuzdur.)

Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya (4369 sayılı Kanunun 81/C-2 maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 1.1.1999) basit(*) usullere göre tespit edilir.

Özel okul ve hastanelerle benzeri yerleri işleten serbest meslek erbabı, serbest meslek kazançlarını da işletmenin kayıtlarına ithal edebilirler



Serbest Meslek Kazancının Tarifi
Madde No 65
Kapsam
(202 sayılı Kanunun 31'inci maddesiyle değişen madde) Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da, serbest meslek kazancıdır.


SONUÇ İTİBARİYLE

"Özel okul ve hastanelerle benzeri yerleri işleten serbest meslek erbabı, serbest meslek kazançlarını da işletmenin kayıtlarına ithal edebilirler" lfzından hareketle

Şirkete serbest meslek faaliyetini fatura ile gelir yazabiliriz fakat serbets meslek faaliyeti içerisine ticari faaliyeti sokamayız.
 
Benim mükellefim İmalat ve Alım Satım işinin yanında Endüstri Mühendisliği sıfatıyla Mühendislik ve Danışmanlık Hizmeti de vermektedir. Sizin söylediğinize göre mükellefim;
1- İşletme Hesabı Defteri Tasdikletecek,
2- Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri için Hizmet Geliri Faturası Düzenleyecek,
3- Hem İmalat işi Hem de Mühendislik ve Danışmanlık İşlerinden elde ettiği kazanç Ticari kazanç olarak dikkate alınacak,
4- Hesap dönemleri sonunda ise İki faaliyet birden İşletme Hesabı Özeti içerisinde yer alacak.

Peki, bu durumda Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetlerinden elde edilen hasılattan GV Stopajı yapılmayacak mı? Cevaplarınızı bekliyorum. Hepinize teşekkür ederim. Saygılar.
 
Serbest meslek faaliyetini ticari faaliyetinin içerisinde icra ettiği için fatura kesecek. Stopaj yok.
 
GVK Madde 66
Serbest Meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest Meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.
İbaresi yer almaktadır. Buna göre Mühendislik ve Danışmanlık hizmeti yanında imalat işi yapıyor olması Serbest Meslek Erbabı vasfını ortadan kaldırmıyor kanun maddesine göre. Buradan anladığımda şu ki, Yapılan Danışmanlık hizmeti için serbest meslek makbuzu keserek Stopaj yapacak, Ticari faaliyeti için ise fatura düzenleyecek diye düşünüyorum.
 
Arkadaşlar yaptığınız yorumlarla ilgili kanun maddelerini de bildirirseniz sevinirim.
 
Selamlar
Arkadaşlar, bilgisi olan arkadaşlardan cevaplarını bekliyorum.
Hepinize Teşekkürler
 
stopajı serbest meslek erbabı yapmaz hizmeti alan yapar.

Ticari faaliyet içerisinde serbest meslek faaliyeti yapılabilir (fatura ile)

Tek defter var.

Ticari faaliyet içerisinde serbest meslek faaliyeti yapılabilir (fatura ile) ve
Ayrıca serbest meslek hizmeti de verilebilir. (ser mesl. makbuzu ile)

İki defter var.

Hangisini uygulayacağına sen karar ver.


Fakat bu durumda neden böyle sorusu karşımıza çıkar.

Eger ikili sistemi uygularsan
Serbestlek erbabı hem şirkete vakit harcıyor hem de ser.mesl.işine .

mesela bir günde 12 saatlik serbest meslek işi yapmış olsun, o gün şirket için de çalışmış ve fatura kesmiş olsun. demezler mi bu adam 2 yemi bölünmüş diye. ya fatura ya da ser.m.mk. muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olur (cezası hapistir valla). Yani 10 litrelik kovaya 20 litre dolduramazsın.
Randımana dikkat.
 
Şimdi son olarak şunları söyleyeyim ve olayı aydınlatalım inş.

Bizim mükellefimiz Endüstri Mühendisi ve mühendislik faaliyetlerini sürdürdüğü bir büro açacak (Henüz işe başlama yapılmadı)
Bu şahıs yakın bir tarihte Sucuk İmalat ve Toptan satışı üzerine ek bir faaliyete geçmek istiyor. Sucuk işini farklı bir dükkanda yapacak ve işçi çalıştıracak.
Bizim amacımız işletmeye işe başlama verirken faaliyet konusunu biraz geniş tutalım Sucuk İmalat,Alım-Satım işleri ve Mühendislik işleri diye bildirelim dedik. Bu durumda ilgili şahsın hem serbest Meslek hem de Ticari Kazancı var demektir. (Ayrı Ayrı) Ben aşağıdaki gibi bir muktezaya rastladım araştırırken, bu muktezayı okuyup tekrar bana dönebilirseniz konu daha iyi anlaşılacak sanırım.

Serbest meslek faaliyeti ve ticari kazanç sınırı

Gelir Vergisi Yasası'nın 65'inci maddesinde serbest meslek faaliyetinin tanımı yapılmış bulunmaktadır. Buna göre serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

Bazı serbest meslek faaliyetlerinde, faaliyetin icrası sırasında bazı maddelerin kullanılması zorunlu olmaktadır. Yasal düzenleme gereği olarak "mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet bedelleri" serbest meslek kazançlarının tespiti sırasında gider olarak kayıtlara intikal ettirilebilmektedir.

Ancak bazı hallerde serbest meslek faaliyeti icra edilirken kullanılan ve bizzat serbest meslek erbabı tarafından sağlanan malların bedeli hizmetten yararlanandan tahsil edilmekte ve daha doğrusu serbest meslek faaliyetinin icrası için alınan bedelin dışında müşteriden yani hizmetten yararlanandan talep edilebilmektedir.

Böyle bir durumda akla başka bir soru gelmektedir. Şöyle ki; serbest meslek faaliyeti sırasında serbest meslek erbabı daha önce satın almış olduğu malzemeyi kullanır ve kullandığı malzeme bedelini karşı taraftan tahsil ederse, yapmış olduğu bu iş ticari iş olarak kabul edilebilir mi?

Bu konuda Maliye Bakanlığı tarafından verilmiş olan bir mukteza olayı aydınlatma ve yükümlülük açısından da örnek teşkil etmektedir. Şöyle ki; veteriner hekimliği işinden dolayı serbest meslek faaliyetinde bulunan yükümlülerin işyerlerinde veteriner hekimlik yanında hayvansal ilaç satış işi de yaptıkları belirlenmiş bulunmaktadır.

Bu işten dolayı elde edilen kazancın ayrıca işletme defteri tutulmak ve ödeme kaydedici cihaz kullanmak suretiyle ticari kazanç kapsamında değerlendirilmesi ve dolayısıyla ilaç satışından elde edilen kazançla serbest meslek faaliyeti kapsamında olan muayene ücretinin birbirinden ayrı saptanıp saptanmayacağı konusu uygulamada duraksama yaratmıştır.

Gerçekte ticari faaliyette, sermaye ve emekten oluşan sürekli bir organizasyon ve sermaye yoğunluğu bulunmaktadır. Buna karşılık serbest meslek faaliyetinde sermayeden ziyade şahsi mesai, ilmi ve mesleki bilgi ile ihtisas yani mesleki faaliyet içerisinde uzmanlık alanı önem arzetmektedir.

Serbest meslek erbabının kendi uzmanlık alanı içerisinde mesleki faaliyetini sürdürürken örneğin veteriner hekimlerde olduğu gibi ilaç kullanmaları zorunlu olabilmektedir. Böyle bir durumda ayrıca piyasaya satmamak koşuluyla hasta muayenesi ve gerektiğinde acil tedavi için kullanılan ilaç bedellerinin tahsiline yönelik işlemlerin ticari nitelikte kabul edilmesi mümkün değildir.

Örneğin "piyasa şartları ve veteriner hekimleirn çalışma koşullarına göre, hasta hayvanlar muayenehaneye getirilmekte, veteriner hekimler hastalarını bulunduğu yere (köy, kasaba, çardak vs.) gitmekte, hasta muayenesinden sonra reçete yerine anında ilaç tedavisine başlanılmaktadır.

Bu nedenle serbest meslek faaliyetinden dolayı mükellef bulunan veteriner hekimlerin piyasaya ilaç satmamaları şartıyla elindeki ilaçları sadece hastaya gittiğinde tedavinin devamı olarak hasta üzerinde kullanmaları halinde tahsil edilen ilaç bedellerinin serbest meslek kazancı gibi mütelaa edilmesi gerekmektedir." Maliye Bakanlığı tarafından verilmiş bulunan B.07.4.DEF.0.42.10/GVK-2/2378 sayılı mukteza (özelge).

Ancak; piyasaya ilaç satımı söz konusu ise bu takdirde ilaç alım-satım kazancının ticari kazanç olarak kabul edilmesi ve vergilendirilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla özellikle veteriner, tıp doktorları ve benzeri nitelikteki mesleklerde zaman zaman müşteriye yönelik acil tedavinin zorunlu hale geldiği, bu nedenle de kendilerine ilaç tedavisi yapılması zorunlu olabilmektedir.

Gerek doktorların ve gerekse veterinerlerin bu bağlamda müşterilerine yapmış oldukları ilaç tedavileri ile ilgili olarak müşterilerinden tahsil etmiş oldukları bedelleri ticari kazanç olarak değerlendirmemiz mümkün değildir.

Burada önemli olan serbest meslek faaliyetinde kullanılan malzemenin hizmet sunumu sırasında müşteriye aktarılması zorunluluğudur. Bu zorunluluk mesleki faaliyetin icrası sırasında her vakit kanıtlanabilir bir olgudur. [/color]
 
Merhaba,
Meslektaşlar olarak en yoğun zamanlarımızda sorduğunuz soruya şahsi fikrimi bildirmek istiyorum.

Bu konu forumda çok fazla işlendi. Arama butonunu kullanırsanız yasal dayanaklarıyla çok sayıda açıklamaya ulaşabilirsiniz...
Örnek link: trafik müşavirliği serbest meslek faaliyeti midir?

Yapılacak hizmet (SM kazancı),
Mal imalat ve ticareti (Ticari Kazanç)

Hizmet (a) adresinde, Ticaret (b) adresinde yapılırsa iki ayrı kategoride mükellefiyetlik tesis edilir diye düşünüyorum.


Son olarak da Şirket kurmayı düşündünüz mü? diyerek işletme esasında faaliyet konusunda ısrarlı iseler Özelge talebinde bulunmanızı öneririm....
(Özelgelerin sonuçları verdiğiniz örnekteki gibi şaşırtıcı olsa da...)

Saygılarımla,
 
Üst