Huzur Hakkı alabilir miyim ?

Üyelik
26 Ocak 2022
Mesajlar
29
Konum
istanbul
merhabalar,

Kuruluşunun yeni gerçekleştiği sahibi olduğum bir tek ortaklı limited şirketim var. Sözleşmesinde sadece kar payı dağıtımı yazmaktadır. Huzur hakkı yazmamaktadır. Ben şirketimden para çıkarmak istediğimde huzur hakkı adı altında çıkarmak istiyorum. Bunun için sözleştirmeyi değiştirmeye gerek var mıdır? Yoksa karar defterine yazarak bunu gerçekleştirebilir miyim? Beklemem gereken bir süre var mı ?
 
merhabalar,

Kuruluşunun yeni gerçekleştiği sahibi olduğum bir tek ortaklı limited şirketim var. Sözleşmesinde sadece kar payı dağıtımı yazmaktadır. Huzur hakkı yazmamaktadır. Ben şirketimden para çıkarmak istediğimde huzur hakkı adı altında çıkarmak istiyorum. Bunun için sözleştirmeyi değiştirmeye gerek var mıdır? Yoksa karar defterine yazarak bunu gerçekleştirebilir miyim? Beklemem gereken bir süre var mı ?
Sayin dekorasyoncu

Sevgili dostum ksimkesyan'nin da dedigi gibi cok ozellikli bir konu onun icin yazinin bazi onemli kisimlarini ''Bolt'' yapacagim. Onlari dikkali okuyun

Türk Ticaret Kanunu’nun gene yukarıda belirtilen 408. Maddesinin 3. Fıkrasında da “Tek pay sahipli anonim şirketlerde bu pay sahibi genel kurulun tüm yetkilerine sahiptir. Tek pay sahibinin genel kurul sıfatıyla alacağı kararların geçerlilik kazanabilmeleri için yazılı olmaları şarttır.” İfadeleri kullanılmaktadır. Burada da tek ortaklıklı Sermaye Şirketlerinde tek ortağın genel kurulun bütün yetkilerine sahip olduğu ancak bu ortağın alacağı kararların yazılı olması şart koşulmaktadır. Buna göre tek ortaklıklı anonim şirketlerde ortak tarafından alınacak ücret, huzur hakkı, ikramiye ve primler ile ilgili kararların genel kurul kararı olduğu ve bunların yazılı olması şartı bulunmaktadır.

Sonuç olarak, TTK 408. Madde hükümlerine göre yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücretler, huzur hakkı, ikramiye ve primlerin tespiti genel kurulun vazgeçilmez görev ve yetkileri içinde bulunmaktadır.

Bunun yanında , Türk Ticaret Kanunu’nun Yönetim kurulu üyelerinin mali hakları başlıklı 394. Maddesine göre; “Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir.” Hükümleri bulunmaktadır.

Yukarıda belirtilen Türk Ticaret Kanunu’nun 394 ve 408 maddeleri hükümlerine göre, yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücretler, huzur hakkı, ikramiye ve primlerin tespiti için ya esas sözleşmede bu konuda bir madde olmalı, yada genel kurul tarafından bir karar alınmış olması gerekmektedir.

Burasi onemli : Ayrica şirketiniz tarafından, tarafiniza odenecek emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ücret ödenmesi halinde Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ve emsaline göre fazla ödenen tutarların kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılamayacağı sakin unutmayin.

Ornegin : Goreviniz, bilgi birikiminiz, tecrubeniz vb. kriterleri belirleyerek piaysadaki sizin emsalinizdeki ucret alan kisilerde kiyaslama yapmaniz onemli. Bunu yapmakla transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümleri engellemis olursunuz.


VERGİ KANUNLARI AÇISINDAN
Gelir Vergisi Kanunu


Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61. Maddesinin 4. Fıkrasında, Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin ücret sayılacağı belirtilmektedir.

Aynı kanunun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94. Maddesinin 1. Fıkrasında ise; “Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre” vergiye tabi tutulacakları belirtilmektedir.

Gelir vergisinin 103 maddesinde ise gelir vergisi oranları belirtilmektedir.

Buna göre, 285 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2014 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki tutarlar belirlenmiştir.)

Gelir vergisine tabi gelirler;

Damga Vergisi

30 Aralık 2013 tarihli ve 28867 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 57 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren uygulanacak damga vergisi tutarları yeniden belirlenmiştir. Buna göre 2014 yılında ücretlerden binde 7,59 oranında damga vergisi kesintisi yapılacaktır.

SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATI AÇISINDAN
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/b-3 maddesine göre “Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları” kısa ve uzun vadeli sigorta uygulaması açısından sigortalı sayılmakta ve 4/b kapsamında bulunmaktadırlar. Yani sonuç olarak Bağ–Kur’lu sayılmaktadırlar. Bu nedenle ödenilen huzur hakkından sigorta kesintisi yapılmayacaktır.

ORNEK

NET 1.000,00 TL ÖDEME İLE İLGİLİ HESAPLAMA
Brüt1.187,07
Gelir Vergisi (% 15)178,06
Damga Vergisi ( %0 7,59)9,01
Kesintiler Toplamı187,07
ÖDENECEK NET TUTAR 1.000,00


KONU ILE ILGILI OZELGE

ÖZELGE

Konu ile ilgili İstanbul Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen 31.07.2013 tarih ve 62030549-120[61-2012/1222]-1146 sayılı özelge aşağıya alınmıştır.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı:
62030549-120[61-2012/1222]-1146
Tarih: 31/07/2013
Konu: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu‘na göre kurulan tek ortaklı limited şirkette, şirket müdürünün kendisine maaş bağlayıp bağlayamayacağı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirketinizin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre tek ortaklı limited şirket olarak kurulduğu belirtilerek, şirketin kurucusu, tek ortağı ve müdürü olan … a aylık sabit bir maaş ödemesi yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin, birinci fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde kurum kazancının tespitinde transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı” başlıklı 13 üncü maddesinde;
“(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.
(2) İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder.Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış sayılır
.
(3) Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder. Emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin ispat edici kâğıtlar olarak saklanması zorunludur.
hükmü yer almaktadır.
1 seri no.lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğin “3.1.1- Kurumların Kendi Ortakları” başlıklı bölümünde, Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerin gerçek ve tüzel kişi ortaklarının Kanunun 13 üncü maddesi gereğince ilişkili kişi sayılacağı ve bu kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak yapılan mal veya hizmet alım yada satım işlemlerinin transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı çerçevesinde değerlendirileceği belirtilmiş olduğundan, hizmet akdi çerçevesinde çalışan ortağa yapılan ücret ödemelerinin emsallere uygunluk ilkesine göre belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu ücret ödemelerinin emsallere uygunluk ilkesine aykırı olması durumunda, bu şekilde transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç tutarının anılan Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince kurum kazancının tespitinde kabul edilmeyen indirim olarak dikkate alınması gerekmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde,
“Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.
62 nci maddesinde ise “İş verenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.”

hükümleri yer almaktadır.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış, aynı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; tek ortaklı olarak kurulan şirketinizde, hizmeti karşılığı, şirket müdürü … ‘a yapılacak ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi gerekmekte olup ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Ancak, şirket tarafından … ‘a emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ücret ödenmesi halinde Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ve emsaline göre fazla ödenen tutarların kurum kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılamayacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.

KAYNAKLAR: Gelir Idaresi Baskanligi Ozelgesi
ALOMALIYE YMM Ruknettin Kumkale
 
Üst