İhtar yazıları

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan sl75
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyelik
21 Eki 2008
Mesajlar
80
Konum
İSTANBUL
Selamlar arkadaşlar

İşçiye verilen ihtar yazılarının geçerliliği nedir acaba, bu ihtar yazılarına istinaden yapılmak istenen fesihte izlenecek yol nedir?

örn; 25 II h İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
25 II I İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, gibi

teşekkürler
 
Ynt: İhtar yazıları

İhtara konu olayın şahitlerle tesbit edilmesi, ihtar ile birlikte işçinin savunmasının alınması gerekir.
Sonrasında eğer sözkonusu davranış, tazminatsız sözleşme feshine imkan tanıyan bir kusur ise, 6 gün içinde işverenin bu hakkını kullanması gerekir.6 günlük süre kaçırıldığında yapılacak fesih geçerli olsa da ,tazminat ödenmesi gerekir.
 
Ynt: İhtar yazıları

Merhaba,

İhtar, işçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin geçerli bir şekilde feshedilebilmesi için zorunlu bir şart olup, işçinin yetersizliği ya da işletme gereklerine dayalı fesihlerde ihtar şartı aranmaz. İşçinin davranışlarından dolayı iş sözleşmesinin geçerli bir şekilde feshedilebilmesi için işçiye hatalı davranışlarını düzeltebilme imkânının sağlanması amacıyla önceden ihtar yapılması gerekir. İşveren işçiye belirli bir kredi limitine kadar davranış hesabı açar. İşçi iş sözleşmesini ihlal eden davranışları bu limite kadar gerçekleştirebilir. İşçi kredi limitini sözleşmeye aykırı davranışlarda bulunarak yavaş yavaş tüketir. Bu bağlamda onun davranışı, ancak, limitin tüketilmesi halinde iş sözleşmesinin geçerli şekilde feshedilebilmesi için önem kazanır.

Sözleşmeye aykırılık teşkil eden davranışın ağırlığı ve türü itibariyle, işverenden iş ilişkisine devam etmesinin beklenemeyeceği durumlarda, işçiye tanınan limitin hemen tüketildiğinin kabul edilmesi ve ihtara lüzum olmaksızın işveren iş sözleşmesini fesih hakkının tanınması gerekir. Yani burada işveren, işçiye doğrudan kırmızı kart gösterme hakkına sahiptir.

İş sözleşmesinin, feshi son çare olarak gündeme gelmesi gerektiğinden, iş ilişkisinin tek taraflı olarak sona erdirilmesinden önce, kural olarak işçiye davranışı nedeniyle ihtarın yapılması gereklidir. Aksi takdirde geçerli bir feshin varlığından söz edilemez. Ölçülülük ilkesi, hukuk düzeninin bir tarafa, diğer tarafın hukuki konumuna müdahele etme hakkı verdiği durumlarda geçerli olan bir ilke olduğundan, bu ilke uyarınca diğer tarafa, karşı edimi yerine getirme hususnda bir kez daha fırsat verilmelidir. Bu amaçla, karşı tarafa iş görme edimini sözleşmeye uygun bir şekilde özenli olarak yerine getirebilmesi için ek süre tanınmalıdır. Ölçülülük ilkesi, işçinin ilk önce uyarılmasını; başka bir anlatımla, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin gereği gibi ifa edilmesi hâlinde feshe oranla daha hafif bir çare olarak ihtarın seçilmesini emreder.

İhtarın işçiyi cezalandırma ve müeyyide fonksiyonu yoktur. Amaç, ilk planda işçinin önceki davranışlarını cezalandırmak değil; gelecekte benzeri davranışlarda bulunmasını engellemektir. Tabiri caizse işverenin işçiye gösterdiği bir sarı karttır.

Son olarak ihtarın şartları olarak; İhtarın yazılı yapılması zorunlu değildir, sözlü yapılması yeterlidir. Bununla birlikte, yazılı yapılması işveren açısından ispat kolaylığı sağlar. Zira, işe iade davasında usulüne uygun ihtar yapıldığının ispat yükü işverenin sırtındadır. İhtarın geçerli olabilmesi için, içeriğinin belirli ve kesin olması zorunludur. Çünkü, ihtar, işçinin hatalı davranışını açıkça ortaya koymalı ki, işçi ihtarda tam ortaya konulan davranışını değiştirebilsin.

İş Kanunu'nun 19'ncu maddesi, işverene savunma alma yükümlülüğünü, sadece iş sözleşmesinin feshinden önce yüklemektedir. İşçiye ihtar verilirken ise bu şekilde bir yükümlülük yüklememektedir. Dolayısıyla, işçiye davranışı nedeniyle ihtar verilirken, savunmasının alınmaması ihtarı geçersiz kılmaz.

Keza, işverenin İş Kanunu'nun 25'nci maddesinin II'nci bendine dayanarak yaptığı haklı nedenle derhal fesihlerde işçinin savunmasının alınması zorunlu değildir.


Kolaygelsin
 
Ynt: İhtar yazıları

Sayın Aykay, yanıtlarınız için ben de teşekkür ederim.

Zaten personel kendini belli eder. Fakat iş kanununu okuyup, kanunun her zaman işverenden değil işçiden yana olduğunu kestiren ve kötü niyetle çalışanlar da var. Defalarca ve defalarca sözlü uyarıya rağmen görevini layığı ile yapmayanlardan bahsediyorum.

Açıkçası bir gün iş mahkemesine düşme riskine karşı anılan maddelerden çıkış yapılmadan önce en az 3 kez yazılı ihtar düzenleyip, teslim ederken de "bir nushasını elen teslim aldım" ibaresi le beraber isim soyisim altına imza almak gibi bir prensip edindim..
 
Ynt: İhtar yazıları

HRM Capital Ankara ' Alıntı:
Sayın Aykay, yanıtlarınız için ben de teşekkür ederim.

Zaten personel kendini belli eder. Fakat iş kanununu okuyup, kanunun her zaman işverenden değil işçiden yana olduğunu kestiren ve kötü niyetle çalışanlar da var. Defalarca ve defalarca sözlü uyarıya rağmen görevini layığı ile yapmayanlardan bahsediyorum.

Açıkçası bir gün iş mahkemesine düşme riskine karşı anılan maddelerden çıkış yapılmadan önce en az 3 kez yazılı ihtar düzenleyip, teslim ederken de "bir nushasını elen teslim aldım" ibaresi le beraber isim soyisim altına imza almak gibi bir prensip edindim..

yazılı ihtarların geçerlilik süresi nedir yani o ihtara istinaden çıkış yapılabilmesi için aradan geçen süre ne olmalı, yada böyle bir süre varmı?
 
Ynt: İhtar yazıları

Merhaba,

İşçiye verilen ihtar, kural olarak belirli bir süre sonra etkisini kaybedebilir. İhtarın süre yönünden etkisini kaybetmesi, sözleşmenin ihlalinin ağırlığına göre değişir. Buna göre, sözleşmenin ağır ihlali teşkil eden davranış üzerine yapılan ihtardan sonra uzun süre geçmesine rağmen davranış tekrarlanırsa, yeni bir ihtara lüzum kalmaksızın iş sözleşmesi feshedilebilir. Söz konusu sürenin, sözleşmenin hafif ihlali teşkil eden davranışlara oranla daha uzun tutulması gerektiği pek tabidir.

Ayrıca belirtmek gerekirse, verilen ihtarın etkisinin düşmesi sonucunu doğurabilecek belirli bir sürenin (örneğin 2 yıl) önceden genel olarak belirtilmesi mümkün değildir. Somut olayın özelliklerine göre bir değerlendirmenin yapılması zorunludur.



Bir başka husus ise ihtarın belli bir süre içinde verilmesi zorunluluğu da yoktur. İhtar, kusurlu davranışın icra edilmesinden belli bir süre sonra da verilse fonksiyonlarını ifa edebilir. Ancak, ihtar işçinin kusurlu davranışından sonra makul bir süre içerisinde verilmelidir. Bununla birlikte, sırf belli bir sürenin geçmesiyle ihtar verme hakkının düştüğü söylenemez. İşçinin, işverenin davranışlarından ihtar verme yetkisini kullanmayacağı sonucunu çıkarmaya hakkı olduğu kabul edildiği zaman, ihtar verme hakkı düşecektir. Örneğin, işveren, işçinin davranışına uzun süre ses çıkarmamış ve aynı davranışı yapan başka işçileri övmüş ya da ikramiye vermişse, söz konusu davranış nedeniyle ihtar verme hakkı düşecektir. Ancak, işçinin kusurlu davranışından sonra ne kadar çok uzun süre geçerse, işçiye davranışının, işveren nezdinde, iş sözleşmesinin ihlali açısından o kadar fazla önem arzetmediğini düşünme hakkı tanınmalıdır.

Kolaygelsin
 
Ynt: İhtar yazıları

Sn. Aykay

Vermiş olduğunuz cevaplar için tekrar teşekkürler. Mahsuru yoksa sormak istiyorum, bu yazmış olduklarınız sizin yorumlarınızmı yoksa bi yerden alıntımı yapıyorsunuz, yanlış anlaşılmasın sadece dayanağını merak ettiğim için soruyorum.

Tekrar teşekkürler
 
Ynt: İhtar yazıları

- Derhal fesih hakkını kullanma süresi
MADDE 26. - 24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.
 
Üst