Ynt: ihtarname
Merhaba,
İş Kanunu'nun 25'nci maddesi ikinci bendin, alt bendine göre,
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi,
demektedir.
İsterseniz bunu açıklamaya çalışalım;
İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri geçmiş olağan çalışma yönteminden bilinebileceği gibi işyeri / işletme yönergeleri, iş sözleşmesi / işletme sözleşmeleri ile de belirtilmiş olabilir. Başka bir anlatımla işçi yapacağı görevi bi şekilde bilir. Uygulamada sorun daha ziyade işverenin ani ödevler yüklemesi / görev vermesinde çıkmaktadır. Şöyle ki, örneğin işçinin görevi / görev yeri olmadığı halde işverene başka bir işe / görev yerine geçici (bir saatlik / bir günlük) verilmektedir. İşçi eğer kendi uzmanlık alanı dışında bir görev verilmiş ise bu görevi red etmesi mümkündür. Örneğin bir makine teknisyenin elektrik onarımında çalıştırılması gibi. Ancak bu tür bir özellik yok ise bir işçinin gerekli koşullarda bir başka işde geçici olarak çalıştırılabilir. Örneğin, bir şoförün geçici olarak bir kantarda (ağırlık ölçüm yerinde) çalıştırılması mümkündür. Başka bir anlatımla "ben olsam yapardım" denilebilecek görevler red edilmemeli. Çalışma barışı karşılıklı iyi niyetle çözülmeli. Fevri ve ani değerlendirmeler iş yaşamına zarar verir.
"Kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi" olgusunda "hatırlatma" ve "ısrar" sözcükleri önem taşır. Hatırlatma işveren, işveren vekili, ustabaşı ve amir konumunda kişinin yapması ile gerçekleşmiş olur. Yazılı ya da sözlü hatırlatma yeterlidir. Çünkü yasada özel bir biçim öngörülmemiştir. Burada hatırlatılacak şey; işçinin yapmakta ödevli bulunduğu görevlerdir. Ayrıca hiç yapmamak ile gereği gibi yapmamak arasında fark olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Ve gereği gibi yapmama geçerli bir fesih nedenidir. Derhal fesih nedeni değildir. Özetlemek gerekirse, madde iki koşulu bir arada aramaktadır. Hatırlatma ve yapmamakta ısrar. Yalnız bir koşul maddenin uygulanışı için yeterli değildir.
Burada dikkat edilecek önemli bir öğede işçinin mazereti olup olmadığıdır. Mazeret, dürüstlük kuralı içerisinde değerlendirilmelidir. Katı yoruma gidilmemelidir. İşçinin psikolojik durumu göz önünde tutulmalıdır. Sağlık nedeni ileri süren işçiye rapor getir vs gibi ağır engeller konulmamalı. Çünkü hastalık değil, hasta vardır.
Son olarak, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi durumunda, işverene işçinin iş sözleşmesini derhal fesih hakkı doğar.