Sayın Kadir34
Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Takdir Komisyonlarının görevleri başlıklı 74'üncü maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, Takdir Komisyonlarının görevleri arasında yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak yer almaktadır.
Anılan Kanunun 267'inci maddesinde gerçek bedeli belli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın değerinin takdir esasının anılan maddede yazılı esaslara göre belli edilemeyen emsal bedelinin ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edileceği hüküm altına alınmıştır.
Halihazır mevzuata göre, bir mükellefe ait takdir işleminin mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu İl veya İlçedeki takdir komisyonunca yapılması gerekmektedir. Ancak, özellik arz edebilecek bazı durumlarda takdir işleminin başka mahalde bulunan il takdir komisyonlarınca da yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Bu durumda, farklı bölgelerde bulunan ve kıymetleri düşen sarf niteliğindeki malzemelerin emsal bedelleri, malzemelerin bulunduğu il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca tespit edilebileceği gibi, malzemelerin bulunduğu il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca emsal bedellerini belirleyici gerekli tespitler yapılarak, ilgili vergi dairesinin takdir işlemlerini yapmakta olan takdir komisyonuna done olarak da gönderilebilecektir.
Öte yandan; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 30/c maddesinde; zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen Katma Değer Vergisinin indirim konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.Konuyla ilgili olarak yayımlanan 1 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin VIII.İndirim başlıklı B-3 bölümünde;Katma değer vergisi sisteminde alış vesikalarında gösterilen verginin indirilmesi, bu malların satışı sırasında mala eklenen değerin vergilendirileceği düşüncesine dayanır. Ancak, zayi olan mallar için satış ve dolayısıyla yaratılan bir değer olmayacağından, bu mallara ilişkin alış vesikalarında gösterilen verginin indirilmesi, zayi olan mallar üzerindeki vergi yükünü tamamen ortadan kaldıracaktır. Dolayısıyla, Kanunun 30/c maddesi uyarınca, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyecektir açıklamasına yer verilmiştir.Buna göre; son kullanım tarihi geçmiş ürünlerin yukarıda belirtildiği şekilde oluşturulacak komisyon nezdinde imha edilmesi işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanakların istendiğinde ibraz edilmek şartıyla ürünleri imha edilen şirketler tarafından defter kayıtlarına intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, miadı dolmuş, hasar görmüş, üretimden kalkmış, insan sağlığını tehdit eden ve benzeri sebeplerle takdir komisyonu kararına istinaden zorunlu olarak bir komisyon nezaretinde imha edilen ilaçların, zayi olan mallar kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Dolayısı ile imha edilen ilaçların alış faturalarında gösterilen katma değer vergisi indirim konusu yapılabilecektir.