İş Kazalarında İşverenin Yükümlülüğü ( I )

Üyelik
22 Şub 2011
Mesajlar
26
Konum
İstanbul
İş Kazalarında İşverenin Yükümlülüğü ( I )


Mustafa Erkay DURAK/Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcısı






?BİLDİRİM SÜRESİ VE BİLDİRİM ŞEKLİ?

I. GİRİŞ



Teknolojik gelişmeler üretimde artış, iş gücü niteliğinde gelişme nihayet ekonomik büyümeye olumlu yönde katkılar sağlamaktadır. Ancak emek yoğun üretimden sermaye yoğun üretime geçiş aşamasında bilgi birikimi, tecrübe eksikliği gibi nedenler iş kazalarında da artış meydana getirmektedir. Sosyal güvenlik mevzuatı açısından son derece önem arz eden iş kazaları kişilerin hayat boyu faaliyetlerini etkilemektedir.



İş kazaları neticesi itibariyle sigortalıyı önemli ölçüde etkilese de bu durumdan etkilenenin aynı zamanda işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu olduğu da unutulmamalıdır. Dolayısıyla işçi, işveren ve SGK arasında önemli bir zincir bulunmakta dolayısıyla zincirin her halkasının çeşitli yükümlülükleri oluşmaktadır.



İş kazalarında işverenlerin yükümlülükleri makalemizin ana konusunu oluşturmaktadır. Bu bölümde iş kazası durumunda işverenin yükümlülüklerinden biri olan iş kazasının bildirimi üzerinde durulacaktır.



II. İŞ KAZASI BİLDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ



5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu?nun (1) 13.maddesinde iş kazasının tanımı yapılmıştır. Bu tanıma istinaden yasa koyucunun çizdiği sınırlar çerçevesinde iş kazası olan durumlarda işverene yüklenen çeşitli sorumluluklar bulunmaktadır. Kaza sonrası işveren tarafından yapılması gerekenler şüphesiz ki kaza öncesi önleyici önlemler kadar önemli olmaktadır.



İşverenlerin kaza sonrası en önemli yükümlülüğü kuruma bildirimde bulunmaktır. Yapılması gereken bildirim ve süresi 5510 sayılı yasanın 13. Maddesinin ikinci fıkrasında ve ek 5. Maddesinin beşinci fıkrasında, 4857 sayılı İş Kanunu?nun (2) 77. Maddesinde, nihayet Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin ise 35. Maddesinde düzenlenmiştir.



5510 sayılı Kanun?un 13. Maddesinin ikinci fıkrasına göre;



İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;



a) (a) bendi (ssk) ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine(polis ya da jandarma) derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,



b) (b) bendi (bağ-kur) kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde,



Ek 5. Maddesine göre;



( Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların durumu ) İş kazası ve meslek hastalığı halinde durum, kendilerince veya işverenlerince kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da en geç üç iş günü içinde bildirilir.



4857 Sayılı İş Kanunu?nun 77. Maddesine göre;



İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadırlar.



İş kazası işveren tarafından kontrol edilemeyen yani işyeri dışında meydana gelmiş ise, iş kazası ile ilgili bilgi almasına engel olacak durumlarda iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren bildirim süresi üç iş günüdür. (3)



Görüldüğü gibi iş kazalarında genel bildirim süresi üç iş günü olarak belirlenmiştir. Kazanın yaşandığına tanık olunması ile sonradan öğrenme arasında gün farkı olmaması ?kazanın öğrenildiği tarihten itibaren..? ibaresi ile açıklanmaktadır. Bir örnekle açıklamak gerekirse; A kişisi 02.04.2012 tarihinde iş kazası geçirdiği takdirde 05.04.2012 tarihi de dahil Kuruma işveren tarafından bildirim yapılması gerekmektedir. İş kazası geçiren kişi eğer bu kazayı işverenin gözetimi dışında bir yerde geçirdi ise ve bundan işverenin haberi 09.04.2012 tarihinde oldu ise bildirim 11.04.2012 tarihi de dahil olmak üzere bildirilir.



Belirtmek gerekir ki bahsedilen bildirim süreleri ulaştırma araçlarında farklılık arz etmektedir. Şüphesiz ki bu araçlarda bulunanların geçirdiği iş kazaları mesafe unsuru sebebiyle süreler bakımından farklı olması gerekli kılmaktadır. İlgili genelgede bu konuya da açıklık getirilmiştir. Buna göre; Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci maddesinde sayılan ve kara, deniz, hava ulaştırma araçlarında çalışan veya işleriyle ilgili bu araçlarda bulunan sigortalıların bu sırada meydana gelen iş kazası veya meslek hastalığı ile ilgili bildirim, aracın Türkiye?ye döndüğü günü takip eden ilk işgününden itibaren işlemeye başlayacaktır. Dönüş tarihinin tespitinde deniz ulaştırma araçlarının ilk Türk limanına girdiği, hava ulaştırma araçlarının ilk Türk havaalanına indiği, kara ulaştırma araçlarının ise sınır kapılarından Türkiye?ye girdiği tarihin esas alınması gerekmektedir. Ancak, herhangi bir nedenle aracın Türkiye?ye gelememesi halinde sigortalının gümrükten geçiş tarihi esas alınacaktır.



Bildirim süreleri zaman olarak açık olmakla birlikte işveren açısından diğer önemli bir konuda söz konusu sürelerin hafta sonu yada ulusal bayram veya genel tatil günlerine gelmesi durumudur. Bu durumda söz konusu günlere rastlayan günleri takip eden günden itibaren üç günün hesabına devam edilecektir. Unutulmamalıdır ki mücbir sebep durumunda da genel bir ilke olarak mücbir sebebin ortadan kalkması ile 3 günlük süreler işlemeye başlayacaktır.



III. BİLDİRİM ŞEKLİ



5510 sayılı yasanın 13. Maddesinde ? iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur.? diyerek bildirim şeklini belirtmiştir.



İş kazası bildirimi doğrudan ve posta ile yapılabildiği gibi elektronik ortamda da yapılmaktadır. 2011/50 sayılı Genelgede bu durumun altı çizilmiştir. Buna göre; ?Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar (ssk) için işverenlerince, (b) bendi kapsamındaki sigortalılar (bağ-kur) için kendilerince Yönetmelik Ek-7?de yer alan ?İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu? ile yapılacaktır. Bildirge e-Sigorta ile Kuruma bildirilebileceği gibi, doğrudan ya da posta yoluyla da ilgili üniteye gönderilebilir.?



IV. SONUÇ



İş kazalarında gerek sigortalıya gerekse işverene kaza sonrası düşen ilk görevin bildirim olduğu unutulmamalıdır. Şüphe yoktur ki yaşanan iş kazasının taraflar açısından mevzuat yönüyle çözümü bakımından bildirim büyük önem arz etmektedir.



Gelişen teknoloji ve elektronik sistemler iş kazalarında da bürokratik ve kırtasiyecilik gibi olumsuz tarafları engellemeye çalışmaktadır. Bu doğrultuda iş kazaları kurumun internet sitesinden de bildirilebilmektedir. Elektronik ortamda bildirimler son derece önemli bir gelişme olmakla birlikte söz konusu teknolojinin etkin kullanımı geçen zamanla birlikte sağlanacaktır.



Son olarak belirtmek gerekir ki bildirim sürelerinin 5510 sayılı yasa ve 4857 sayılı yasa yönünden farklı olması, bildirim yapmakla mükellef olanlarda karmaşıklığa yol açabilmektedir.






--------------------------------------------------------------------------------



erka



(1) 16.6.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete

(2) 10.6.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete

(3) SGK, 2011/50 sayılı Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulamaları Genelgesi
 
Üst