Merhaba Sn. Altıok;
http://forum.alomaliye.com/viewtopic.php?p=573#573
adresinde verdiğiniz bir cevapta, iş kazası durumunda yapılması gerekenleri daha önce açıklanmamış şekilde detaylı olarak açıklamışsınız. Bundan dolayı tüm forum üyeleri ve şahsım adına teşekkür etmek isterim.
Ben bu konulara yabancı biriyim, lütfen cehaletimi mazur görün.
Açıkladıklarınızdan anladıklarımı ve aklıma takılan birkaç soruyu aşağıya yazdım, vaktiniz nispetinde cevaplayabilirseniz memnun olurum.
Şimdiden teşekkürler...
İş kazası vukuu bulduğunda:
1. Zabıta (kolluk) kuvvetlerine haber verilmesi (Sanırım kolluk kuvvetlerinden kasıt Polislere bilgi verilmesi)
2. İfadelerin tamamlanması (Polis tarafından gerekli görülen kişilerin ifadelerinin alınması)
3. Adli tabiplik raporunun alınması (Bunun ne şekilde alınabileceğini bilmiyorum)
4. İş kazası formu ve dilekçesinin (BÇM,EMNİYET,ÇSGB ye gönderilmesi)
5. Vizite kağıdıyla kazazedenin SSK ya sevk edilmesi
şeklinde özelden gelen mesaja buradan yanıt vermeyi bilginin daha fazla paylaşılması adına yararlı görüyorum.
Öncelikle unswimming fish nickli arkadaşımıza da katıldığım noktalar var. Ancak belirli prosüdürler istatistiklerin tutulmasından ziyade dosyanın kapatılabilmesi ve olası şikayetlerde ve teftişlerde işveren / işveren vekili lehine durum oluşturabilmesi açısından önem arzediyor.
Zabıta kolluk kuvvetleri dediğimiz zaman, polis ve bölgesine göre jandarmayı algılamamız gerekiyor. Ancak yeni Özel Güvenlik Yasası uyarınca, işyeri güvenlik görevlilerine yapılacak bildirimin geçerli olup olmayacağı konusunda farklı görüşler var. Ancak; İşyeri hekiminin işkazasında ilk müdahalesi ne kadar yerinde ise özel güvenlik biriminin özellikle de bazı ayrıcalıklı (Banka, Vergi Dairesi, vb. bekçi statüsünde olan) özel güvenlik birimlerinin müdaheleleri de o kadar geçerli olur diye düşünmekteyim.
İfadelerin alınması konusunu ise doğru olarak anlamışsınız. Adli tabiplik raporu ise kazazedenin hastaneye sevk edilmesini mütakiben hastane polisinin verdiği bilgi doğrultusunda ya da hekimin uygulaması doğrultusunda tanzim edilen adli vaka raporu olabilceği gibi tam teşekküülü hastaneler dışında kalan kurumlar ve küçük birimlerde kazazedenin adli tabip tarafından muayenesi neticesi verilen rapordur. Bu hastane raporları ya da adli tabip raporları yaralamalı trafik kazaları ve gözaltı işlemlerinde de (CMUK uyarınca) uygulanmaktadır.
Yazışmaların birer nüshalarının emniyet - jandarma'ya gönderilmesi adli vaka raporunun teyit ve temini; SSK açısından işgöremezlik ödeneği ve kayıt dışı istihdamın kontrolü; BÇM açısından İş Yasası hükümlerine aykırılık açısından değer kazanmakta; bukeza bilahere medeni ceza diye tabir edilen İdari Para Cezalarına yönlendirilebilecek aykırı davranışların tespiti açısından da değerlendirilmektedir. Bu nedenle İşyasası; SSK Yasası ve ilgili mevzuatlarda açıklanan şekli ve uygulamada yer bulduğu hali ile bilgi ve formların gönderilmesi hem yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi hem de delillerin karartılmasının engellendiğinin bir gerekçesi olarak olası şikayetlerde açılacak davalar ve idari yargı sürecinde bir savunma müesssesi oluşturması açısından önem arzeder. Şikayete bağlı takiplerden olan kazazedenin şikayette bulunması ya da dava açması halinde yasal yükümlülüklerini yerine getirmiş bir savunma; yasal yükümlülüklerin yerine getirlmemesinden kaynaklı ve ileride doğabilecek medeni cezaları da ortadan kaldırılacağı düşünülürse; bir iş kazasında ayrılacak bir özel yarım saatlik dilimin ve bir kaç gönderi bedelinin böylesi bir sorumluluk müeesssesi karşısında eriyeceği muhakkaktır. Bir de 4857 ve getirisi olan ağır yönetmelikler ve yaptırımları gözönüne alındığında; bu yarım saatlik özel dilim ileride günler sürecek bir kargaşayı; bir kaç gönderi bedeli; ileride olası bir çok gönderi ödemesi ve medeni yaptırımı ve dolayısı ile idari yaptıımı belki de ihmal, vb. suçlardan oluşabilecek cezai ve infazi yaptırımları da ortadan kaldırabilecektir.
Sevgi ve saygılarımla, işkazasız ve mutlu günler dileği ile...