fonradar

İşe Gelmeyen İşçinin İşten Çıkarılmaması Gerekiyorsa?

ZİNDAN

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Eyl 2006
Mesajlar
7,317
Konum
İstanbul
Bir işçi işyerindeki yaptığı dolandırıcılıktan dolayı, işyeri ile mahkemelik oldu.İşçide işyerine bir aydır gelmiyor.Avukatın verdiği bilgi doğrultusunda işyeri işçiyi çıkarmaması gerekiyor?
Uygulamada nasıl hareket edilir, tutanak, vs. ne düzenlenmesi gerekiyor?
Ayrıca e-bildirgede eksik gün nedeni olarak ne göstereceğiz?
Devamsızlık göstersem, devamsızlık en fazla ne kadar olur?
 
Evet konu hassas,bu nedenle nokta atışı yaparak değil,ön açıklama yaparak giriş yapmak isterim,(çünkü sonradan başa dönme durumu olmasın)sonucunu da beraber noktalamaya çalışalım.
Pratikte işverenle eşit şartlarda iş sözleşmesine imza koyamayan işcinin korunması esas alınmış ise de elbette bu durumunun sınırsız olduğu söylenemez.
Olayımıza bağlı olarak "dolandırıcılık"kavramının çeşitliliği olsa da ,bu olumsuzluğun özünde,iyi niyetin,güvenin suistimal edilmesi ,kasden yapılmış olması,dürüst olunmaması,hileli davranılması,aldatma,kendisinin veya başkasının menfaatine olacak şekilde olumsuz davranışlarda bulunma vs.gibi durumlar sözkonusudur.
İşcinin işyerinde işlediği bu nevi suçun izahatı,işverenin güveninin kötüye kullanılması,işcinin dürüstlük,doğruluk ve bağlılığa uymayan diğer ifadeyle sadakat borcuna aykırı davranışları olup,bu tanıma uyan yönü ile de 25/II-e bendi gündeme gelmekte,madde hükmünde "gibi" sözcüğüne de yer verilerek ,benzeri davranışlarda yaptırıma bağlanmıştır.
İşcinin işyerinde "dolandırcılık" yaptığı tespit olunduktan sonra bu durum ilgilisine bildiriliyor,tabi ilgili de kabül etmeyip,yargı yoluna başvuruyor,buraya kadar sorun yok.
Kanaatim, işveren yapılan işlemin doğruluğundan emin ise fesih işlemi gerçekleşmeliydi,sonuç işcinin açtığı ve/veya açacağı bu davanın sonucuna bağlı olarak gelişecekti ama bu işlem yapılmamış,bu noktadan sonraki süreç,işcinin işyerine gelmemesi durumudur,bu takdirde ise sözleşmenin işci tarafından feshedilmiş olduğu anlamına geldiğini,yine açılan bu dava da feshin işci tarafında yapılmış olduğu ,bu duruma bağlı olarakta ,haklı yada haksız feshe karar verileceğini düşünüyorum.
İşcinin işe gelmiyor olması-devamsızlığı nedeniyle işveren fesih yoluna gitmek istese de,işin esasının"devamsızlık"değil,önceden belirttiğim gibi işverenin verdiği kararı,işcinin kabül etmemesi,doğru bulmamasına bağlı olarak iş sözleşmesini feshetmiş olduğu durumu sözkonusudur .
Şu anki süreç,işcinin bir ay dan fazla işe gelmemesi ve bu sürenin ne şekilde değerlendirilmesi gerektiği(bana göre işci tarafından fesih olgusu sözkonusu,bu durumun işci tarafından 24/II-c bağlamında) ,işverenin bu duruma dair işlem yapmamış olması,yapacak ise nasıl bir işlem yapması gerektiği,M.26 çerçevesinde "Ancak işcinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz"noktasının açılımı,tazminat durumunun saklı kalması vs.gibi noktalarıda değerlendirip karar vermemizin uygun olacağını düşünüyotum.
 
Davayı açan kim, işveren mi işçi mi?
Davayı açan işveren ise, hem işçiyi suçlayıp olayı hukuki boyuta taşıması hem de iş sözleşmesini feshetmeyip beklemesi bana pek mantıklı gelmedi.
Şeref bey in de belirttiği gibi, işçi sözleşmeyi resmen feshettiğine dair bir bildirimde bulunmadı ise, devamsızlık yaparak zaten bu yöndeki iradesini ortaya koymuş. Devamsızlık gösterip çıkış işlemlerini yapmadan bu şekilde devam edebilirsiniz elbette ama 1 aydır devamsızlık yaptığı bilinen işçi için tutulacak tutanakları ne sebeple kullanabilirsiniz bilmiyorum.
Elbette devamsızlık tutanaklarını tutun, dosyasında bulunsun. En azından sözleşmeyi feshettiğinizde haklı sebep olmasa da geçerli sebeb olarak sunabilirsiniz devamsızlık tutanaklarını.
 
Davayı işveren (Biz) açıyoruz.
İşçi (Pazarlama müdürü) şirketi dolandırıyor.(Tahsilatı kendi topluyor./Muhasebe hilesi yaparak olay gizleniyor.)
Devamsızlık benim de aklıma yatmadı, ancak avukatta (Neden işçiyi çıkarmak istemiyor orasını da anlamış değilim.) çıkışını yapmayın demiş.Bir şekilde çıkış yapmadan, primde ödemeden işyerinde tutmak gerekiyor bu işçiyi.
Fikirleriniz için ayrıca teşekkürler.
 
Vardır elbette avukatınızın bir bildiği, ama inşallah haklı iken başka sıkıntılar yaşamanıza neden olmaz bu taktik ,
( haklı sebebin hak düşürücü süre içinde kullanılmamış olması nedeniyle , sözleşmeyi siz feshederseniz bir de üstüne kıdem ihbar tazminatı ödemek zorunda kalmazsınız inşallah)
 
Bence en başından hatalı işlem yapılmış. Dolandırıcılık yaptığı tespit edilen (iddia edilen) işçinin, iş aktinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak fesh edilmesi gerekirdi. Ayrıca da işlediği suçtan ötürü dava açılmışsa dava sonucuna göre hareket edilmesi en doğrusu olurdu. Dava sonucunda işçi haklı çıkarsa kıdem, ihbar, işe iade vs. hakları ödenirdi.
 
Sn.Bülent249 beye katılıyorum.
İşi sürüncemede bırakmanın anlamı yok,işverence bu fesih işlemi gerçekleşmeliydi,zaten işci bu suçu işlediğine inanıyorsa ne kıdem ihbar tazminat hk.nede işe iade davası açamıyacak,bu suçu işlemediğine inanıyorsa işverence yapılan feshin haksız olduğu gerekçesiyle bu davaları açabilecekti.
 
Avukatın çıkarmayın demesinin nedeni; işçi bir aydır işe gelmiyor ve ne tutanak var ne de 6 iş günü içinde karşı tarafa noterden ihtar çekilmiş. Bu gibi durumlarda (1 ay) sonradan tutanak tutulup ihtar çekilmesi mahkemede şüphe uyandırıyor. Mahkeme "Bu kişiyi siz kovmuşsunuz sonradan da tutanakla işe gelmedi bahanesi ile ört bas ediyorsunuz" düşüncesi ile karar verebiliyor.
İşten çıkmamış çalışıyor göstermenizde çalışan eline koz vermek olur. Dolandırıcılık mahkemesinde "madem böyle bir şey yapmışım neden beni işten çıkarmadılar" diyecektir.
Kısaca yönetim ve avukat konuyu enine boyuna tartışıp ona göre hareket etmeniz gerekir.
 
Üst