Evet konu hassas,bu nedenle nokta atışı yaparak değil,ön açıklama yaparak giriş yapmak isterim,(çünkü sonradan başa dönme durumu olmasın)sonucunu da beraber noktalamaya çalışalım.
Pratikte işverenle eşit şartlarda iş sözleşmesine imza koyamayan işcinin korunması esas alınmış ise de elbette bu durumunun sınırsız olduğu söylenemez.
Olayımıza bağlı olarak "dolandırıcılık"kavramının çeşitliliği olsa da ,bu olumsuzluğun özünde,iyi niyetin,güvenin suistimal edilmesi ,kasden yapılmış olması,dürüst olunmaması,hileli davranılması,aldatma,kendisinin veya başkasının menfaatine olacak şekilde olumsuz davranışlarda bulunma vs.gibi durumlar sözkonusudur.
İşcinin işyerinde işlediği bu nevi suçun izahatı,işverenin güveninin kötüye kullanılması,işcinin dürüstlük,doğruluk ve bağlılığa uymayan diğer ifadeyle sadakat borcuna aykırı davranışları olup,bu tanıma uyan yönü ile de 25/II-e bendi gündeme gelmekte,madde hükmünde "gibi" sözcüğüne de yer verilerek ,benzeri davranışlarda yaptırıma bağlanmıştır.
İşcinin işyerinde "dolandırcılık" yaptığı tespit olunduktan sonra bu durum ilgilisine bildiriliyor,tabi ilgili de kabül etmeyip,yargı yoluna başvuruyor,buraya kadar sorun yok.
Kanaatim, işveren yapılan işlemin doğruluğundan emin ise fesih işlemi gerçekleşmeliydi,sonuç işcinin açtığı ve/veya açacağı bu davanın sonucuna bağlı olarak gelişecekti ama bu işlem yapılmamış,bu noktadan sonraki süreç,işcinin işyerine gelmemesi durumudur,bu takdirde ise sözleşmenin işci tarafından feshedilmiş olduğu anlamına geldiğini,yine açılan bu dava da feshin işci tarafında yapılmış olduğu ,bu duruma bağlı olarakta ,haklı yada haksız feshe karar verileceğini düşünüyorum.
İşcinin işe gelmiyor olması-devamsızlığı nedeniyle işveren fesih yoluna gitmek istese de,işin esasının"devamsızlık"değil,önceden belirttiğim gibi işverenin verdiği kararı,işcinin kabül etmemesi,doğru bulmamasına bağlı olarak iş sözleşmesini feshetmiş olduğu durumu sözkonusudur .
Şu anki süreç,işcinin bir ay dan fazla işe gelmemesi ve bu sürenin ne şekilde değerlendirilmesi gerektiği(bana göre işci tarafından fesih olgusu sözkonusu,bu durumun işci tarafından 24/II-c bağlamında) ,işverenin bu duruma dair işlem yapmamış olması,yapacak ise nasıl bir işlem yapması gerektiği,M.26 çerçevesinde "Ancak işcinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz"noktasının açılımı,tazminat durumunun saklı kalması vs.gibi noktalarıda değerlendirip karar vermemizin uygun olacağını düşünüyotum.