Ynt: İşkur İşyeri Bildirimi
Formlardan birinde Kurum yetkilisi tarafından cevap içerikli gönderilen yazıda deniyor ki:
" 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun Bilgi verme ve gizlilik başlıklı 21. maddesine göre Kurum tarafından, kamu ve özel kesim işyerlerinden iş ve işgücü konularında bilgi istenildiğinde, belirtilen süre içinde bilgi verilmesi zorunludur. İşverenlerden toplanan bilgiler, Kurum hizmetlerinden başka amaçla kullanılamaz denilmektedir.
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun İdari para cezaları başlıklı 20. maddesinin e fıkrasına göre Bu Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket eden özel kesim işyerlerine iki bin Türk Lirası idarî para cezası verilir hükmü bulunmaktadır.
Bu bağlamda , çalışan sayısı bir ve üzerinde olan tüm işyerleri aylık işgücü çizelgesini takip eden ayın ilk haftası içerisinde kurumuza internet ortamında vermekle yükümlüdürler. İşyeri bilgi formu ise işyeri kuruma kaydedildiği zaman bağlı bulunduğunuz il/şube müdürlüğüne verilir. "
" Bu bağlamda " demiş .. hangi bağlamda .. ortada bağlam yok ki , kendi kendine hüküm çıkartma ,kanun koyuculuk rolüne bürünme var .Çünki " bilgi istendiğinde..." diyor , diğer paragrafta ise "bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket edilirse...." diyor . Bu bağlam ancak şöyle bağlanır: Kurum bilgi ister de bilgi vermezsek ikibin ytl ceza söz konusudur.
Burada kanaatimce önemli husus ; "Bilgi istemek" kavramıdır arkadaşlar. Genel ve katma bütçeli dairelerin , 7201 sayılı Tebliğat Kanunu'na göre bilgi istemesi gerekmez mi ? Yoksaq ben mi yanlış biliyorum .. Durun 7201 sayılı kanunun 1. maddesini buraya getirelim : TEBLİGATIN YAPILMASI:
Madde 1 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3220/1 md.)
Kazai merciler, genel ve katma bütçeli daireler, belediyeler, köy hükmi şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak bilcümle tebligat, bu Kanun hükümleri dairesinde Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır.
Tebliğat ne demek arkadaşlar ? arapçadan gelme bir kelime değil mi ? Ulaştırmak,eriştirmek, anlamlarına geliyor. Yani bilginin , ilgiliye eriştirilmesidir tebliğat.. Hal böyle olunca , 4904 sayılı kanun da : Bilgi istendiğinde bilgi vermezsen 2.000 ytl.lik çarparım diyorsa , İşkur Kurumu ,bilgi isteme işini Posta veya memur aracılığı ile yapmak zorunda değil mi ?
Ama 4904 sayılı kanun deseydi ki : " ilgili kurum (yani İşkur..) , internet hizmetlerini kullanarak en az 1 yıl önceden ilanda bulunmak şartıyla sanal ortamda bilgi alış verişi yapabilir, bilgi istiyebilir " gibi ... İşte o zaman topu taca atmamış olurdu.. Ve biz yepyeni nur topu gibi bir angarya ile daha karşı karşıya kalırdık DİYE DÜŞÜNÜYORUM..
Kurumun 7201 sayılı Tebliğat Kanunu'nu dikkate almamasını normal bulan var mıdır ? Yoksa Meclis'in programı , 4904 sayılı kanuna 1 madde ilave edemeyecek kadar yoğun da , bu işi el altından İş kura mı devretti bir bilen var mı ?
