İşten Çıkış Ve Hakların Ödenmesi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan cetvel
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

cetvel

Tanınmış Üye
Üyelik
5 Nis 2007
Mesajlar
1,386
Konum
İSTANBUL
firmamızda işçimizin biri hastalandı ve rapor aldı. ama rapor süresi çok uzadığı için mevcut işin aksamaması için bir işçi ile anlaştık ve işe başlattık. hastalanan kişi 50 gün sonra ( rapor bitişinde )işe başladı. ama yönetim ilgili kişiyi çalıştırmak istemediğinden kıdem ihbar ve yıllık izin alacağını ödeyerek çıkarmak istiyor. ( firmamız da 50 üzeri işçi çalışmaktadır. )
ilgili kanunlar açısından çıkış vermemizin firmamıza olumsuz bir etkisi olur mu? yada ne önerirsiniz.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Eğer çalışan işe iade davası açar ve sizin işten çıkarma nedeniniz kabul edilmez ise ya yeniden iş başı yaptıracaksınız yada işe başlatmama tazminatı ödemek durumunda kalacaksınız.
 
50 günlük bir mağduriyet nedeni ile şirketin işçiyi çıkarmasını kanunlar haklı neden olarak kabul ederler mi ? tereddütlerim var.
 
YARGITAY 9. Hukuk Dairesi
E.No : 2007/27731 K.No : 2008/7815
Tarih : 08.04.2008
İLGİLİ MADDE: 18,19
• HAKSIZ FESİH • GAZETECİ • SAĞLIK RAPORUÖZÜ: Davacı olan gazetecinin istirahat raporu altı aydan az olduğundan iş sözleşmesinin bu nedenle feshedilmesi geçerli değildir. İşçiden kaynaklanan davranış ve yetersizlikler nedeniyle iş akdinin feshedilebilmesi için işçinin savunmasının alınması zorunludur. (4857 s. İş K. md. 18, 19) (5953 s. Basın İş K. md. 12, 116)Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Davalı iş yerinde muhabir olarak Basın İş Kanunu'na tabi olarak çalışan davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, 5953 sayılı Basın İş Kanunu 6/son ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18-21. maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı işveren vekili, davacının rahatsızlığı nedeni ile 29 Mart-17 Nisan 2006 tarihleri arası rapor aldığını, şifahi olarak bildirmesine rağmen sunmadığını, rapor bitiminde işbaşı yapmadığını, yakınları ile yapılan telefon görüşmelerinde sağlığı nedeni ile acil bir durumunun olmadığının öğrenildiğini, kendisi ile bağlantı kurulamadığını, 03.05.2006 tarihinde iş yerine gelerek daha önce aldığı raporları ibraz ettiğini, raporun 01.06.2006 tarihine kadar olduğunu, daha sonra 25.06.2006 tarihine kadar uzatıldığını, rapor bitimi de yıllık izne çıktığını, açıklanan nedenlerle gerekli verimi sağlayamadığını, sürekli haber gerektiren çalışma pozisyonu ile ilgili görevleri ifa edemediğini ve şirket kurallarını ihlal ettiğini, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca yetersizliğinden ve davranışlarından kaynaklanan geçerli nedenle feshedildiğini davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının hastalığı nedeni ile yaklaşık 3 ay süre ile istirahat raporu aldığı, yaptığı işin devam eden bir iş olduğu, makul olmayacak derecede uzayan raporu nedeni ile iş sözleşmesinin devamının işveren açısından beklenmez bir hale geldiği, sık rahatsızlık nedeni ile çalışamaz hale gelmenin ve işin yapılmasını engelleyen hastalığın, işçinin yetersizliğinden kaynaklanan neden olduğu, bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca işçinin savunmasının alınmasını gerektirmediği, feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.5953 sayılı Basın İş Kanunu'nun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 116. maddesi ile değişik 6/son fıkrası uyarınca, "İş Kanunu'nun 18, 19, 20, 21 ve 29. maddesi hükümleri kıyas yoluyla basın çalışanları hakkında uygulanır". Aynı Kanun'un 12. maddesine göre de, "Gazetecinin uğradığı hastalık sebebiyle iş akdi işveren tarafından feshedilemez. Ancak, bu hastalığın altı aydan fazla uzaması halinde tazminat verilmek suretiyle akdin feshi cihetine gidilebilir". 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesinin 3. fıkrasının f bendinde, "Hastalık veya kaza nedeniyle 25. maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık" nedeni ile feshin geçerli bir neden oluşturmayacağı açıkça belirtilmiştir.Diğer taraftan 4857 İş Kanunu'nun 19. maddesine göre: "Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25. maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır". Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir. İşverene savunma alma yükümlülüğünü, sadece iş sözleşmesinin feshinden önce yüklemektedir. İşçiye ihtar verilirken ise, bu şekilde bir yükümlülük yüklememektedir. Dolayısıyla, işçiye davranışı nedeniyle ihtar verilirken, savunmasının alınmaması ihtarı geçersiz kılmaz. İşçinin savunması, sözleşmenin feshinden önce alınmalıdır. İşçi fesihten önce savunma vermeye davet edilmeli, davet yazısında davranışı nedeniyle işten çıkarma sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmeli, makul bir süre önceden belirtilen yer, gün ve saatte hazır bulunması, bulunmadığı takdirde yazılı bir savunma verebileceğinin; bildirilen yerde belirtilen gün ve saatte hazır bulunmadığı ve de buna rağmen yazılı bir savunma vermediği takdirde savunma vermekten vazgeçmiş sayılacağının kendisine hatırlatılması şarttır. Fesih bildirimiyle birlikte veya fesihten sonra savunma istenmesi feshi geçersiz kılar. Keza, ihbar önel süreleri içinde savunma alınması da feshin geçersiz olması sonucunu doğurur.Somut uyuşmazlıkta, davalı işveren davacının uzun süreli rapor alması, verim sağlayamaması, sürekli haber gerektiren çalışma pozisyonu ile ilgili görevleri ifa edememesi ve şirket kurallarını ihlal etmesi gibi, davacıdan kaynaklanan davranış ve yetersizliklere dayanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19/2. maddesinin açık düzenlemesi karşısında, bu durumlarda davacı işçinin savunmasının alınması zorunludur. Mahkemenin yazılı şekilde yetersizlikte savunma alınmayacağı şeklindeki gerekçesi doğru değildir.Somut uyuşmazlıkta gazeteci olan ve Basın İş Kanunu'na tabi davacının 29.03.2006 tarihinden 25.06.2006 tarihine kadar aralıksız rahatsızlığı nedeni ile raporlu olduğu, rapor dönüşü izin kullandığı ve iş sözleşmesinin izin dönüşü çalışırken yukarıda belirtilen nedenlerle feshedildiği anlaşılmaktadır. Basın İş Kanunu'na tabi çalışan gazetecinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18/3.f bendi uyarınca bekleme süresi, 5953 sayılı Basın İş Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca 6 aydır. Davacının istirahat raporu 6 aydan az olduğundan, iş sözleşmesinin bu nedenle feshedilmesi, belirtilen hükümler nedeni ile geçersizdir. Kaldı ki davacı rapor bitimi izin almış ve izin bitimi de çalışmaya devam etmiştir. Davalı işveren bunun dışında, davacının görevleri ifa edemediğini ve şirket kurallarını ihlal ettiğini kanıtlamış değildir. Davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.4857 sayılı İş Yasası'nın 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.Hüküm: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA2- Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,4- Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,08.04.2008 gününde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
 
Okuduğum hemen hemen her kararda 6 haftalık süre olayı geçmektedir.
Feshin geçerli nedene dayanması
madde 18:
f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık,
25.madde nin ilgili kısmı :
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda,

Bunlara göre değerlendiriniz.Şunu da unutmayın feshin geçerli bir nedene dayandığının ıspat külfeti işverene aittir

 
Sn. Yetkili,arkadaşlar,
şubat 2008 yılında ilk işe girşimde 5 yıllık belirli süreli sözleşme imzaladım. aralık 2008 da tekrar bu sözleşmemi aynı şirket ismiyle, tekrar yenilediler,işim yine m. mühendisi - işletme mühendisi olarak kaldı değişmedi. bu ikinci sözleşmede 5 yıllık, yanlız işe giriş tarihi şubat 2008 iken , aralık 2008 olarak değişti. ikinci bir belirli süreli iş sözleşmesi oldu. yanlız daha sonra baktığımda "ilk iş yerine ait bir yükümlülüğü kalmadığını,fesih kuralları içinde işten ayrıldığını kabul eder" maddeler içinde yazılı olduğunu gördüm.
1- ikinci sözleşmemle iki defa üst üste belirli süreli sözleşme yapılmış olurmu?
2- aynı işyerinde çalışmaya devam etmekteyim aralık 2013 sözleşmem bitiyor. süre sonunda haklarım nelerdir? mahkeme ye versem üstüste 2 belirli süreli sözleşme yapıldığından kabul edilebilirmi kıdem tazminatı alabilirmyim?çünkü bilgisizliğimden yapıtığım bir işlem.
3-süre bitiminde aynı şirkette devam edersem sözleşmem belirsiz sürelimi olacak? ve izin haklarım ilk giriş tarihinden geçerli olmak üzere 20 günmü yada yeni işakdinin başlangıcı alınarak 14 günmü?
yardımlarınız ,cevaplarınız için şimdiden tşk. ederim.
 
Üsteki soruma ek olarak;
-ayrıca sözleşmelerimde eğer ben işten ayrılırsam 30 bin tl verecem diye bir kısım var , sadece benim için var. tek taraflı.. bu da adil olmayan bir taraf
- ayrıca aralık 2013 ten sonra bu işe devam edersem, şirket ismi sözleşmemde farklı olursa, örneğin : A. üretim A.Ş. , B üretim A.Ş. olarak değiştirilirse yeni sözleşmem nasıl olmalıdır?
tşk ederim
 
MERHABA iyi günler ben 7 yıl bir işyerinde çalıştım ve beni 25 madde ahlak kurallarından çıkardılar ama kesinlikle öyle bir olay yok karşıda kızı da çıkardılar sırf tazminat vermemek için şahitlerimde var kendileride böyle bir iftiraya başvurdular eğer şahitler de mahkemede konuşursa tazminatımı alabilirmiyim yardım lütfen
 
MERHABA iyi günler ben 7 yıl bir işyerinde çalıştım ve beni 25 madde ahlak kurallarından çıkardılar ama kesinlikle öyle bir olay yok karşıda kızı da çıkardılar sırf tazminat vermemek için şahitlerimde var kendileride böyle bir iftiraya başvurdular eğer şahitler de mahkemede konuşursa tazminatımı alabilirmiyim yardım lütfen
o konuşmalar hakimi de ikna ederse, alabilirsiniz elbette.
 
Siz önce bir temiz olayı anlatsanız nasıl olur?
hocam şimdi ben hastanede çalışıyordum bundan 3 yıl önce bir tane doktorla tartıştım olayda adamın birinin çalışan personelimize silah çekti bu dr adamı oda sına aldı hastayı değmez bu çalışanlara acizler gibi ağır sözler kullandı bende karşı çıktım tartışma oldu o günden beri dr beni sevmez derken 2 hafta geçti hastanede bayan arkadasımız vardı hastanede tartıştık öle büyük bir kavga değil kızda direk bu dr yanına gitmiş derken bu dr başhekim oldu dr hemen hastane ortağını çağırmış kıza da olmayan şeyleri yazdırmış işte bana küfür etti felan sonra tabi bunlar hep planlı sonra benim yanıma geldi ortağı hastanenin banada kız senin hakında kötü şeyler yazmış tabi kızada aynısını demiş bende kızın kendisi kesinlikle yalan yazmış yazdım kızın dürüst olmadığını yazdım zaten 3 tane de şahit benim kesinlikle olayların böyle olmadığını yazmış tabi başhekim olan dr ya ben ya o demiş yöneticilere abi adamlarda haklı yere (para kazandırıyor )onu seçtiler kızında çıkışını verdiler (diğer yöneticiler ali çıkacaksa oda çıksın)demişler çıkardılar 5000 teklif ettiler kabul etmedim avukat dedi alırız 7 tane hastanede şahidim var silah çekilen mağdur olan bayan arkadaşta şahitlilk yaparım dedi.olay bu abicim tam bir entrikanın içine düştüm ama çalışanlar sağolsun arkamda durdular hep yani en az 10-15 şahitlik yapar çünkü olayın böyle olduğunu hepsi biliyor benim amacım para değil bunların yaptığı yanlarına kalmasın saygılar hocam yardımlarınız için şimdiden teşekürler
 
Son düzenleme:
Avukatınız alırız diyorsa alırsınız herhalde.
Kavga tarihinizi anlamadım 3yıl once hastayla tartıştınız,sonra dr la tartıştınız, 2hafta sonra diger çalışan bayanla tartıştınız,3yıl sonra o dr başhekim oldu ve sizi işten mi çıkardı? Anladığım bu yazdıgınızdan.

Anlatımınız çok kötü, mahkemede tüm anlatımlarınızı avukatınıza bırakın bence. Yoksa kazanılacak davayı bile kaybettirebilir bu tarz bir anlatım.
 
Avukatınız alırız diyorsa alırsınız herhalde.
Kavga tarihinizi anlamadım 3yıl once hastayla tartıştınız,sonra dr la tartıştınız, 2hafta sonra diger çalışan bayanla tartıştınız,3yıl sonra o dr başhekim oldu ve sizi işten mi çıkardı? Anladığım bu yazdıgınızdan.

Anlatımınız çok kötü, mahkemede tüm anlatımlarınızı avukatınıza bırakın bence. Yoksa kazanılacak davayı bile kaybettirebilir bu tarz bir anlatım.

ewet kötü biraz 3 yıl önce hasta hastanededen çalışan bir bayana silah çekti dr da bu hastayı tanıdığı için personele ağır konuştu bende sadece dr tartıştım ama bundan iki hafta önce yaklaşık 16 aralık 2012 de başka bir bayanla tartıştım bayanda bu dr yanına gitti bu dr başhekim oldu tabi işte sonrasıda anladığınız gibi
 
Sn. Yetkili,arkadaşlar,
şubat 2008 yılında ilk işe girşimde 5 yıllık belirli süreli sözleşme imzaladım. aralık 2008 da tekrar bu sözleşmemi aynı şirket ismiyle, tekrar yenilediler,işim yine m. mühendisi - işletme mühendisi olarak kaldı değişmedi. bu ikinci sözleşmede 5 yıllık, yanlız işe giriş tarihi şubat 2008 iken , aralık 2008 olarak değişti. ikinci bir belirli süreli iş sözleşmesi oldu. yanlız daha sonra baktığımda "ilk iş yerine ait bir yükümlülüğü kalmadığını,fesih kuralları içinde işten ayrıldığını kabul eder" maddeler içinde yazılı olduğunu gördüm.
1- ikinci sözleşmemle iki defa üst üste belirli süreli sözleşme yapılmış olurmu?
2- aynı işyerinde çalışmaya devam etmekteyim aralık 2013 sözleşmem bitiyor. süre sonunda haklarım nelerdir? mahkeme ye versem üstüste 2 belirli süreli sözleşme yapıldığından kabul edilebilirmi kıdem tazminatı alabilirmyim?çünkü bilgisizliğimden yapıtığım bir işlem.
3-süre bitiminde aynı şirkette devam edersem sözleşmem belirsiz sürelimi olacak? ve izin haklarım ilk giriş tarihinden geçerli olmak üzere 20 günmü yada yeni işakdinin başlangıcı alınarak 14 günmü?
yardımlarınız ,cevaplarınız için şimdiden tşk. ederim.

Yetkili değilim(sn.üyelerde yetkili değil) bölüme yazmış olduğunuz iletiyi paylaşım adına cevaplıyorum.

Belirli süreli iş sözleşmesi,belirli süreli işlerde,belirli bir işin tamamlanması,belirli bir olgunun varlığı,ortaya çıkması gibi fiili koşullara bağlı olarak yapılır.
Sadece sözleşmenin adının belirli süreli olarak yazılması, bu sözleşmeyi bütünüyle belirli süreli kılmaz,önemli olan işin mahiyetidir.
Aynı şirket-işverenlik ile tekrar belirli süreli sözleşme yapılması;"Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri,belirli süreli olma özelliğini korurlar"(M.11-son fıkra)"esaslı neden" var ise mümkün,yok ise mümkün değil olup,bu sözleşme belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür,tespit açısından her iki sözleşmeyi tümüyle incelemekde yarar var.
İletinizin tamamı dikkate alındığında(sözleşmeleri görmedik ama)şüphelenmiyor değilim,sözleşmeler ve işin işyerindeki durumu analiz edilmeli.
Ayrıca 2ci iletiniz de "cezai şart koşulu"ndan bahsetmişssiniz,yüksek bi rakam üstelik tek taraflı düzenlenmiş, bu noktada ayrıca ele alınmalı..
Önerim;mümkünse her 2 iki sözleşme örneğini ve işyerinde yürütmüş olduğunuz işin mahiyetini,bir avukat ile etraflıca görüşmenizdir.

saygılarımla...
 
ewet kötü biraz 3 yıl önce hasta hastanededen çalışan bir bayana silah çekti dr da bu hastayı tanıdığı için personele ağır konuştu bende sadece dr tartıştım ama bundan iki hafta önce yaklaşık 16 aralık 2012 de başka bir bayanla tartıştım bayanda bu dr yanına gitti bu dr başhekim oldu tabi işte sonrasıda anladığınız gibi

İşci tarafından;hem meydana gelen olayların,hemde fesih nedeninin ispat yönü ağır olan bir konu,aynı şekilde Yargıya taşınması halinde de.
Fesih nedeni M.25/II-haklı nedenlere bağlı olarak olsa da,aynı maddenin son fıkrasına istinaden yargı yoluna başvurabilirsiniz,buna engel yok.
Kazanırmısınız,başlangıçta evet/hayır demek zor,her olayın işci-işveren ve yapılan işlemler yönünden,kendine özgü koşulları, farklılıkları olabiliyor.(konunuz hakkında avukatınız fazlaca bilgiye sahip olması hasebiyle bu kanaate varmış olabilir)
 
Üst