Merhaba,
İşveren, işçinin rızası olmadan sözleşmede nakil yetkisi olmamasına rağmen işçiyi il dışına gönderemez.
İşverenin iş dışı yani nakil yetkisi olsa bile işçiyi psikolojik yıldırma amaçlı nakil yetkisini kötüye kullanarak işçiyi il dışına gönderemez.
İşçinin il sınırları içinde veya dışında başka bir iş yerinde çalıştırılacağını öngören sözleşme hükmü geçerlidir.
Ancak, bu yetkinin işveren tarafından dürüstlük kuralına uygun olarak kullanılması gerekir.
İşçi, yukarıda yazılı koşullar karşısında istifa etmiş dahi olsa bu istifa durumunu haklı nedenle fesih olarak değerlendirilerek işçinin kıdem tazminatına hak kazanması olarak görülebilir. İşçi, işverenin tek taraflı bu uygulamasını yazılı delil olması açısından işverenden yazılı olarak talep edebilir. İşveren, yazılı olarak değil de sözlü olarak kararını açıklamış ve işveren kararını ısrarla yazılı olarak vermemesi durumda ise işçi, 6 gün içinde noter kanalıyla işverenin almış olduğu tek taraflı kararı kabul etmediğini ve hakkını süresi içerisinde koruduğunu beyan etmelidir. Aksi halde ise işçiler bu kararlara sessiz kaldığında işverenin almış olduğu bu kararları zımnen kabul etmiş sayılma durumları ortaya çıkacaktır. Tek taraflı alınan işçilerin hakkını gasp eden emrivaki işveren uygulamaları, işçilerin sessiz kalması ile işçilerin korkması ve hakkını aramaması ile görüleceği üzere iş yeri yerleşik uygulaması haline gelmesi ve işçinin sözleşme değişikliğini örtülü şekilde kabul ettiği anlamına geleceği sonucu doğuracaktır. Kötü niyetli işverenler, bu kararları genelde sözlü vermektedirler. İşçi de alınan kararlara sözlü cevap verir ama işveren bildiğini okumaya devam eder. İşçi de ne yapacağını bilmediğinden alınan karar oldu-bitti ile kabul ettirilmiş olur. Bu nedenle işçiler için delil teşkil etmesi açısından işverenin aldığı karara onay vermediğini yazılı olarak açıkça bildirmesi durumunda işçiler tüm haklarını işveren karşısında tamamen koruyacaktır.
Merhaba,
İşveren, işçinin rızası olmadan sözleşmede nakil yetkisi olmamasına rağmen işçiyi il dışına gönderemez.
İşverenin iş dışı yani nakil yetkisi olsa bile işçiyi psikolojik yıldırma amaçlı nakil yetkisini kötüye kullanarak işçiyi il dışına gönderemez.
İşçinin il sınırları içinde veya dışında başka bir iş yerinde çalıştırılacağını öngören sözleşme hükmü geçerlidir.
Ancak, bu yetkinin işveren tarafından dürüstlük kuralına uygun olarak kullanılması gerekir.
İşçi, yukarıda yazılı koşullar karşısında istifa etmiş dahi olsa bu istifa durumunu haklı nedenle fesih olarak değerlendirilerek işçinin kıdem tazminatına hak kazanması olarak görülebilir. İşçi, işverenin tek taraflı bu uygulamasını yazılı delil olması açısından işverenden yazılı olarak talep edebilir. İşveren, yazılı olarak değil de sözlü olarak kararını açıklamış ve işveren kararını ısrarla yazılı olarak vermemesi durumda ise işçi, 6 gün içinde noter kanalıyla işverenin almış olduğu tek taraflı kararı kabul etmediğini ve hakkını süresi içerisinde koruduğunu beyan etmelidir. Aksi halde ise işçiler bu kararlara sessiz kaldığında işverenin almış olduğu bu kararları zımnen kabul etmiş sayılma durumları ortaya çıkacaktır. Tek taraflı alınan işçilerin hakkını gasp eden emrivaki işveren uygulamaları, işçilerin sessiz kalması ile işçilerin korkması ve hakkını aramaması ile görüleceği üzere iş yeri yerleşik uygulaması haline gelmesi ve işçinin sözleşme değişikliğini örtülü şekilde kabul ettiği anlamına geleceği sonucu doğuracaktır. Kötü niyetli işverenler, bu kararları genelde sözlü vermektedirler. İşçi de alınan kararlara sözlü cevap verir ama işveren bildiğini okumaya devam eder. İşçi de ne yapacağını bilmediğinden alınan karar oldu-bitti ile kabul ettirilmiş olur. Bu nedenle işçiler için delil teşkil etmesi açısından işverenin aldığı karara onay vermediğini yazılı olarak açıkça bildirmesi durumunda işçiler tüm haklarını işveren karşısında tamamen koruyacaktır.