fonradar

Kadro alan 4a lı taşeronun Kümülatif Vergi Matrahı Sorunu

Üyelik
20 Kas 2016
Mesajlar
39
Konum
Mugla
01.04.2018 tarihi itibariyle belediye şirketine daimi kadrolarına geçiş yaptık. Ancak belediye şirketi önceki taşeron firmadan gelen Kümülatif vergi matrahlarımızı nisan bordrolarına yansıtmış. Yasal olarak bunlara hakkı varmı ? Düzeltme olacaksa eğer nasıl bir yol izlemem gerekir... İlgili kanun ve maddesiyle cevap yazarsanız sevinirim. Teşekkürler
 
Son düzenleme:
Bu konuda bir hak vs sorgulanabilecek bir durum yok, aksine o şekilde yapılması yasal bir zorunluluk.

Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan yazı aşağıdaki şekildedir;

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelir İdaresi Başkanlığı
Sayı: 48678239-120.03.12(7453)-E.51913
Konu: Sürekli İşçi Kadrosuna Alınan Hizmet Erbabının Gelir Vergisi Matrahı

MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
Bilindiği üzere, 24.12.2017 tarihli ve 30280 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 127 nci maddesiyle, 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 ve geçici 24 üncü maddelerinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yüklenici firmalarda çalıştırılan personel, sürekli işçi kadrosuna veya mahalli idare şirketlerinde işçi kadrosuna alınmaktadır.
Söz konusu personelin, alt işveren (taşeron veya yüklenici) firmadan elde ettikleri ücret gelirlerine ilişkin süregelen gelir vergisi matrahlarının kadroya alındıkları kurumdan elde edecekleri ücret matrahlarına eklenip eklenemeyeceği ve sürekli işçi kadrosuna geçtikleri ayda asgari geçim indirimi uygulanması hakkında, Başkanlığımıza çeşitli kurum ve kuruluşlarca görüş sorulmakta olup uygulama birliğinin sağlanması amacıyla, aşağıda yer alan açıklamaların yapılmasına gerek görülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun; 61 inci maddesinde ‘’Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…’’ 62 nci maddesinde, ‘’İş verenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştırılan gerçek ve tüzel kişilerdir…’’ hükümleri yer almaktadır. Aynı kanunun 94 üncü maddesinde ise tevfikat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış, aynı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de ‘’Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61’inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104’üncü maddelere göre vergi tevfikatı yapılacağı belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 160 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin ‘’1. Genel ve Katma Bütçeli İdareler ile Döner Sermayeden Ödenen Ücretlerin Vergilendirilmesi’’ başlıklı bölümünde; ‘’…Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 104. Maddesinde, yıllık gelir vergisinin, vergiye tabi gelirlerin yıllık toplamından 31. Maddedeki indirimler düşüldükten sonra 103. maddedeki nispetler uygulanmak suretiyle hesaplanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm ve 128 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalara göre, aynı işveren tarafından aynı vergilendirme dönemi içinde yapılan ücret ödemelerinin toplamı, yürürlükte olan gelir vergisi tarifesinin aynı gelir dilimi içinde kaldığı sürece, bu dilime ait vergi nispeti bu gelir dilimini aşması halinde ise aşan kısmın vergisi bir üst dilime ait vergi nispeti esas alınarak hesaplanacaktır. …’’ açıklamasına yer verilmiştir.

Öte yandan, 193 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde, ‘’Ücretin gerçek usulde vergilendirilmesinde asgari geçim indirimi uygulanır. … Gelirin kısmi döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgari geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz. …’’ hükmü yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak 265 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde gerekli açıklamalar yapılmıştır. Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kamu kurum ve kuruluşlarında veya mahalli idare şirketlerinin kadrosunda göreve başlayan personelin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 ve geçici 24 üncü maddesinde yer alan düzenlemelere istinaden kadroya geçirilmesi ve aynı iş yerinde çalışmaya devam etmesi nedeniyle, ücretlerine ait gelir vergisi matrahının, alt işveren (taşeron veya yüklenici) firmada süre gelen gelir vergisi matrahları ile birleştirilmesi ve söz konusu personele yapılan ödemelerin ücret olarak, Gelir Vergisi Kanununun 61, 94 ve 103 üncü maddelerinde yer alan vergi tarifesinde belirtilen oranlar uygulanmak suretiyle vergilendirilmesi gerekmektedir.
Kamu kurum ve kuruluşları veya mahalli idare şirketleri kadrolarına geçen personelin fiilen geçişin yapıldığı aya ilişkin alt işveren (taşeron veya yüklenici) firmalardan aldığı kıst dönem ücretine uygulanan asgari geçim indiriminin gelir vergisinin yetersizliği nedeniyle mahsup edilemeyen kısmının, aynı aya ilişkin kadroya geçiş yapılan kamu kurum ve kuruluşları veya mahalli idare şirketleri tarafından ödenecek ücretlerinden indirim konusu yapılması mümkündür. Bilgi edinilmesini ve uygulama birliğinin sağlanmasını teminen Başkanlığımız görüşünün ilgili muhasebe birimlerine duyurulması hususunda gereğini rica ederim.

Necmi KESKİNSOY
Başkan a.
Gelir İdaresi Başkan Yardımcıs
 

Benzer konular

Üst