Ynt: KASA hesabına Adat Hesabında KDV
Ticari hayatın bir gerçeği de, hiçbir işletmenin elinde atıl fon tutmayacağıdır. Gerçekten ticari ilişkileri içerisinde, tabiri caiz ise bir kuruşunun dahi hesabını yapan basiretli bir tüccar, kasasında asla normal ihtiyacı dışında bir meblağ tutmayacak ve bu nakit fazlasını mutlaka çeşitli finansal araçlar vasıtasıyla değerlendirecektir.
Buradaki vergisel yaklaşım; kasada fiilen yer almayan meblağın işletme sahipleri tarafından işletmeden çekildiği ve kendi şahsi inisiyatiflerinde ve şahsi ihtiyaçları için kullanıldığı şeklinde olacaktır.
Maliye?nin görüşü bu faizler ortağa verilen bir finansman hizmeti karşılığı olduğu için ayrıca KDV?de hesaplanması ve faiz + KDV?nin ortağa fatura edilmesidir. Şahsi kanatim böyle olmakla birlikte, Danıştay tarafından verilen kararlarda nadirde olsa KDV hesaplanmayacağı da belirtilmektedir. Ama yinede, gerek kasa hesabı için ortağa yansıtılan faiz tutarları gerekse bilfiil ortağa kullandırılan nakitler için cari hesap üzerinden hesaplanan faiz için ayrıca KDV?de hesaplanmalı ve ortağa fatura edilmelidir. En azından sonradan başınız ağrımaz.
Ama bu işin hukuki dayanağı nedir derseniz net bir şekilde böyle bir kanun maddesi v.b. yoktur. Maliyenin KDV kanunu, GV Kanunu ve Hazine Lehine karar üçlemesinden oluşmaktadır.