fonradar

Katma Değer Vergisinde %100 Sorumluluk Kapsamındaki İşlemler

  • Konbuyu başlatan manasse
  • Başlangıç tarihi
M

manasse

Ziyaretçi
KATMA DEĞER VERGİSİNDE %100 SORUMLULUK KAPSAMINDAKİ İŞLEMLER

I- GİRİŞ

3065 sayılı KDV Kanununun 1?inci maddesinde sayılan Türkiye?de yapılan işlemler katma değer vergisinin konusuna girmekte olup verginin mükellefi kural olarak bu işlemleri yapanlardır. Fakat kanunun 9?uncu maddesiyle bu kurala bir istisna getirilerek Maliye Bakanlığına, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla gerekli görülen hallerde, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisi verilmiştir. Maliye Bakanlığı da yayımlamış olduğu tebliğler ile mükelleflerin idarece takibinin güç olduğu dolayısıyla verginin tarh, tahakkuk ve tahsilâtında kaybın veya gecikmenin söz konusu olduğu birtakım işlemlerde, sorumluluk müessesesini getirmiştir.

İşlemin mahiyetine göre bu sorumluluk kısmi olabileceği gibi tam da olabilmektedir. Kısmi sorumluluk uygulamasında işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV?nin bir kısmı alıcı tarafından kesilerek, beyan edilip ödenirken tam sorumluluk uygulamasında işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV?nin tamamı alıcı tarafından beyan edilip ödenmektedir. Bu çalışmamızda Maliye Bakanlığınca bugüne kadar yayımlanan çeşitli tebliğler ile düzenlenen tam sorumluluk kapsamındaki işlemler bir araya toplanarak, uygulamaya ilişkin usul ve esaslar ele alınmıştır.

II- %100 SORUMLULUK KAPSAMINDAKİ İŞLEMLER

Yukarıda da belirtildiği üzere Katma Değer Vergisi Kanununun 9?uncu maddesi ile Maliye Bakanlığına gerekli görülen hallerde vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisi verilmiştir. Bakanlık da bu yetkisini kullanarak tam sorumluluk kapsamındaki işlemleri aşağıdaki şekilde düzenlemiştir.

1- YURT DIŞINDAN SAĞLANAN HİZMETLER

KDV Kanununun 1/1?inci maddesine göre Türkiye?de ifa edilen hizmetler KDV?nin konusuna girmekte olup, Türkiye?de ifa edilmekten kastın ne olduğu ise aynı kanunun 6?ncı maddesinde belirtilmiştir. Buna göre ?Türkiye?de yapılan veya Türkiye?de faydalanılan hizmetler Türkiye?de ifa edilmiş sayılacaktır.? Görüldüğü üzere burada kişilerin Türkiye?de yerleşip yerleşmediklerinin önemi yoktur, o nedenle ikametgâhı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye'de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetler de KDV'ye tabi olacaktır.

15 seri numaralı KDV Genel Tebliği ile bu tür hizmetler %100 sorumluluk kapsamına alınmış olup, buna göre verginin tamamı hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından kesilip bağlı bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. Türkiye'deki muhatabın gerçek usulde KDV mükellefi olup olmamasının önemi yoktur, KDV mükellefiyeti bulunmasa dahi söz konusu işlemleri nedeniyle vergi tevkifatı yapmak zorundadırlar.

Örneğin Türkiye?de inşa edilecek bir alışveriş merkezi için, ikametgâhı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan bir firmaya mimari proje çizdirilmesi halinde, bu hizmet karşılığı ödenecek tutar üzerinden hesaplanan KDV?nin tamamı yurt içindeki hizmetten faydalanan firma tarafından kesilip bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edilip ödenecektir.

2- GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 18?İNCİ MADDESİ KAPSAMINA GİREN İŞLEMLER

GVK?nın 18?inci maddesi kapsamına giren işlemler ile ilgili sorumluluk uygulaması 19 seri numaralı KDV Genel Tebliği ile getirilmiştir. Söz konusu tebliğde belirtildiği üzere Türkiye?de yapılan serbest meslek faaliyetleri mutat ve sürekli bir şekilde yapılması halinde KDV?nin konusuna girecek olup, arızi nitelik taşıyan serbest meslek faaliyetlerinde KDV aranılmayacaktır. GVK?nın 18?inci maddesinde belirtilen faaliyetler de serbest meslek faaliyeti olduğundan bunların arızi nitelikte yapılması halinde KDV?ye tabi olmayacaktır.

Mutat ve sürekli yapılan serbest meslek faaliyetlerinde, prensip olarak bu faaliyetleri yapanların KDV mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Fakat 19 seri numaralı KDV Genel Tebliği ile söz konusu faaliyetleri münhasıran GVK 94?üncü maddesinde belirtilen kişi ve kuruluşlara karşı yapanlarla ilgili olarak sorumluluk uygulaması getirilmiştir. Buna göre; gerçek usulde KDV mükellefiyetleri sadece Gelir Vergisi Kanununun 18?inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olan kişilerin, söz konusu işlemlerin tamamını, aynı kanunun 94?üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapmaları durumunda, bu işlemler nedeniyle hesaplanan KDV?nin tamamı GVK 94?üncü maddede sayılan kişilerce tevkif edilip ödenecektir. Ancak, sorumluluk uygulaması kapsamında işlem yapılabilmesi için GVK? nın 18?inci maddesi kapsamına giren kişilerin bu şekilde işlem yapılmasını önceden vergi sorumlusuna bildirmesi gerekmektedir. Böylece GVK?nın 18?inci maddesinde sayılan meslek mensupları ayrıca bir KDV beyannamesi vermeyecek ve defter tutmayacaklardır.

Gelir Vergisi Kanununun 18?inci maddesi kapsamına giren teslim veya hizmetleri aynı kanunun 94?üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar yanında bu maddede yer almayanlara da yapanlar bu uygulamadan faydalanamayacaktır. Bu durumda teslim ve hizmet ifaları sebebiyle hesaplanan KDV meslek mensuplarının kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

3- KİRALAMA İŞLEMLERİ

KDV Kanununun (1/3-f) bendinde, Gelir Vergisi Kanununun 70?inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi işlemlerinin KDV?nin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır. Buna göre söz konusu mal ve hakların kiraya verilmesi işlemi, ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa dahi katma değer vergisine tabi olacaktır.

30 seri numaralı KDV Genel Tebliği ile söz konusu kiralama işlemleri belli şartların varlığı halinde %100 sorumluluk kapsamına alınmıştır. Buna göre; kiraya verenin başka faaliyetleri nedeniyle gerçek usulde KDV mükellefiyetinin bulunmaması ve kiralayanın da gerçek usulde KDV mükellefi olması şartlarının birlikte var olması halinde söz konusu kiralama işlemleriyle ilgili hesaplanan KDV?nin tamamı kiralayan tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecek, kiraya verenler tarafından beyanname verilmeyecektir.

Kiraya verenin başka faaliyetleri dolayısıyla gerçek usulde KDV mükellefi olması halinde, sorumluluk uygulaması söz konusu değildir. Bu durumda kiraya veren, kiralama faaliyetleri ile ilgili KDV'yi diğer faaliyetleri ile birlikte genel esaslara göre beyan edecektir. Aynı şekilde; kiralayanın gerçek usulde KDV mükellefi olmaması halinde de kira bedeli üzerinden hesaplanan KDV kiraya veren tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilecektir. Kiraya verenin başka nedenlerle KDV mükellefiyeti olmaması bu uygulamaya engel değildir.

4- REKLÂM VERME İŞLEMLERİ

30 seri numaralı KDV Genel Tebliği ile reklam verme işlemleri de belli şartların varlığı halinde sorumluluk uygulaması kapsamına alınmıştır. Buna göre; reklam verenlerin gerçek usulde KDV mükellefiyetlerinin bulunması ve reklam alanların böyle bir KDV mükellefiyetlerinin olmaması şartlarının birlikte varlığı halinde, söz konusu reklam verme işlemleriyle ilgili KDV?nin tamamı reklâmı verenler tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. Reklâm verenlerin gerçek usulde KDV mükellefi olmaması halinde ise reklâm hizmetine ilişkin KDV, başka nedenlerle KDV mükellefiyeti bulunsun ya da bulunmasın reklâm alanlar tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilecektir.

5- SINIR TİCARETİ YOLUYLA İTHAL EDİLEN MALLARIN YURT İÇİNDE TESLİMİYLE İLGİLİ İŞLEMLER

Bu kapsamda yapılan işlemlerde sorumluluk uygulamasıyla ilgili esaslar 83 seri numaralı KDV Genel Tebliği ile düzenlenmiştir. Söz konusu tebliğde belirtildiği üzere Türkiye'de ikametgâhı, iş yeri, kanuni merkezi veya iş merkezi bulunmayanlar tarafından sınır ticareti yoluyla ithal edilen malların yurt içinde teslimi kanunun 9?uncu maddesi gereğince sorumluluk kapsamında olup, bu işlemler nedeniyle doğan KDV?nin tamamı alıcılar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

Söz konusu tebliğde sorumluluk uygulamasıyla ilgili bir istisna söz konusudur. Bilindiği üzere KDV Kanununun (1/2) maddesi uyarınca her türlü mal ve hizmet ithali KDV?ye tabidir ve ithalde ödenen KDV ilgili dönemde vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan KDV?den indirilmektedir. Fakat Türkiye'de ikametgâhı, iş yeri, kanuni merkezi veya iş merkezi bulunmayanlar tarafından sınır ticareti yoluyla ithal edilen mallar nedeniyle gümrükte ödenen KDV, söz konusu kişilerin KDV mükellefiyetinin bulunmaması nedeniyle, bu malların yurt içinde satılması karşılığında hesaplanan KDV?den indirim konusu yapılamamaktadır. Bu nedenle ithal edilip Türkiye?de satılan bu mallar için gümrükte vergi ödendiğinin belgelendirilmesi ve alıcıların gider pusulası düzenlemesi koşuluyla KDV tevkifatı yapılmasına gerek bulunmayacağı ilgili tebliğde belirtilmiştir.

III-SONUÇ

Katma değer vergisinde sorumluluk uygulamasıyla ilgili işlemleri belirleme konusunda yetki Maliye Bakanlığına verilmiştir. Bakanlık da yayımlamış olduğu otuzun üzerinde genel tebliğ ile sorumluluk kapsamındaki işlemleri belirleyerek, bu tür işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutmuştur. Söz konusu sorumluluk kısmi olabileceği gibi tam sorumluluk niteliğinde de olabilmektedir. Kısmi sorumluluk da işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV?nin bir kısmı alıcı tarafından beyan edilip ödenirken, tam sorumluluk uygulamasında işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV?nin tamamı alıcı tarafından sorumluluk kapsamında beyan edilip ödenmektedir. Sorumluluk uygulamasıyla ilgili Bakanlıkça sürekli yeni düzenleme ve değişiklikler yapılmakta olup bunların çoğu kısmi sorumluluk uygulamasıyla ilgili değişikliklerdir, tam sorumlulukla ilgili değişiklikler nispeten daha azdır. Fakat genel itibariyle sorumluluk uygulamasıyla ilgili düzenlemeler gene de dağınıklık arz etmektedir. Yapılacak yeni bir düzenlemeyle bu dağınıklığın giderilmesi uygulamada büyük kolaylık sağlayacaktır.


Murat YAPMIŞ
Sakarya Vergi Dairesi Bşk.
Vergi Denetmen Yrd.

Maliye Postası
 
Ynt: Katma Değer Vergisinde %100 Sorumluluk Kapsamındaki İşlemler

manasse ' Alıntı:
KATMA DEĞER VERGİSİNDE %100 SORUMLULUK KAPSAMINDAKİ İŞLEMLER

.....
III-SONUÇ

Katma değer vergisinde sorumluluk uygulamasıyla ilgili işlemleri belirleme konusunda yetki Maliye Bakanlığına verilmiştir. Bakanlık da yayımlamış olduğu otuzun üzerinde genel tebliğ ile sorumluluk kapsamındaki işlemleri belirleyerek, bu tür işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutmuştur. Söz konusu sorumluluk kısmi olabileceği gibi tam sorumluluk niteliğinde de olabilmektedir. Kısmi sorumluluk da işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV?nin bir kısmı alıcı tarafından beyan edilip ödenirken, tam sorumluluk uygulamasında işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV?nin tamamı alıcı tarafından sorumluluk kapsamında beyan edilip ödenmektedir. Sorumluluk uygulamasıyla ilgili Bakanlıkça sürekli yeni düzenleme ve değişiklikler yapılmakta olup bunların çoğu kısmi sorumluluk uygulamasıyla ilgili değişikliklerdir, tam sorumlulukla ilgili değişiklikler nispeten daha azdır. Fakat genel itibariyle sorumluluk uygulamasıyla ilgili düzenlemeler gene de dağınıklık arz etmektedir. Yapılacak yeni bir düzenlemeyle bu dağınıklığın giderilmesi uygulamada büyük kolaylık sağlayacaktır.


Murat YAPMIŞ
Sakarya Vergi Dairesi Bşk.
Vergi Denetmen Yrd.

Maliye Postası
Zaten taslak halinde vardı, hala çıkacak, olayı öyle bir karıştırdılar ki o tek düzenlemeyi yapamaz haldeler. Belki yapmamaları daha iyi, böyle iyi kötü gidiyoruz, şimdi tek düzenleme yapacaklar sonra bu olmadı deyip 1 yılda 5 düzenleme daha gelecek. Ondan sonra geriye dönük işlemlerde, 2008 da
e böyleydi, ama 2009 da değişti, 2010 da ise şöyle oldu böyle oldu vb... gibi mevzuat araştırması yaptıracaklar.
 

Benzer konular

Üst