fonradar

Korkunç Bir Düşünce

  • Konbuyu başlatan manasse
  • Başlangıç tarihi
M

manasse

Ziyaretçi
Herkes er geç yaşam kavgasına katılır.

Okuldan ayrılır ve bir işe girersiniz. İlk işinizden sonra daha iyisini bulursunuz.
Ondan sonra gerçekten merdiveni tırmanmaya yani yükselmeye başlarsınız.
Ama insanlar nereye kadar yükselebilir? Herkes genel müdür olamaz -(o zaman)
işleri yapacak kimse olmazdı! :) Peki kimler yükselir? ve işleri kimler yapar?

Alaycı biri, işlerin; henüz yetersizlik düzeyine ulaşmamış kişiler tarafından yapıldığını öne
sürmüştür.

Bu, insanın, bir işi iyi yaptığını kanıtlayınca yükseltildiği anlamına gelir. İşi yapamadığını
gösterdiğinde de aynı yerde kalır. Yükselmesi orada durur.

Bütün bunlardan (alaycının mantığına göre) şu sonuç çıkar:
Herzaman kilit noktalar yetersiz kişiler tarafından tutulmaktadır.
 
Ynt: Korkunç Bir Düşünce

İinsanla hayat arasındaki ilişki tıpkı bir saatin içindeki çarklı sistemini andırır. her çark birbirinin etkisiyle döner. he döner hem döndürür. işte insanında sağında ve solunda birer çark vardır. dikkatt ederseniz insanda sağ kuvvetli yaratılmıştır. yani sağ soldan daha güçlüdür. işte insanın sağındaki çark kendi duygu dünyasıdır. solundaki çarksa onun duygu dünyasına etki eden dış unsurlardır. kısaca (aile, arkadaş, vb.) gibi. işte insan dış dünyadaki unsurlar ne derse desin son kararı verecek olan yine kendi iç dünyadı ve kendi duygu dünyasındaki kriterleridir. ve bu misalle yola çıkacarsak şu sonuç çıkarki: aslında insan hiçbirşey yapmaz. o sağında ve solundaki çarkların etkisi ile sürekli döner. ve bu bu dönme ile gerçekleşen hareketleri kendine mal eder. ama işte o çarklı sisteminin bütününüde ele alacak olursanız. o sistemin bütününe hakim olan bir güç vardır. o güç yaratandan başkası değildir. nasıl bir bilgisayar programcısı yaptığı bir programda, herhangi bir verinin ön değerin işlenmesi neticesinde o verinin ulaşacağı daha doğrusu programın üreteceği yeni değeri biliyorsa , aynı şekilde o çarklı sistemini yaratan allahta o sisteme ekleyeceği her yeni bir çarkın o bütünlük içerisindeki yerni konumunu ve durumunu öyle bir ayarlıyor ki o çarkın bulunduğu noktada hareketlerini ve sonununu öle biliyor. yani özetle derim ki hiçbirşey o değil hiçbirşey onsuz değil. o olmayan ve onsuz olmayan birşeye ne bir şey yaptı diyebilirsiniz nede emeksiz kaldı diyebilirsiniz. ama emeğinizi yaratanında o olduğu gerçeğini göz önüne alacak olursanız o zaman net sonuç şu olur;
yaşama dair cereyan eden hiçbir olay insanın emek ve gayretinin neticesi değildir ve ondan pay sahibi değildir. kusurlar müstesna. çünkü güzel olandan yanlızca güzel doğar. kusursuz olan bir güçtn kusur türemez. vesselam...
 
Üst