fonradar

Kredi Kartı İle Satış Faturalandırma

Üyelik
28 Eyl 2016
Mesajlar
4
Konum
istanbul
arkadaşlar merhaba şimdi bazı müşterilerimize kredi kartı ile satış yaptığımızda fiş kesip işlemi sonlandırıyoruz buraya kadar sorun yok.
SORU:1 ödemesini daha sonra kredi kartı ile tahsil edeceğim müşterimin faturasını açık mı-kapalı mı kesmeliyim?
SORU:2 ödemesini kredi kartı ile hemen tahsil edeceğim müşterimin faturasını açık mı-kapalı mı kesmeliyim?
 
Sayın onur3499,öncelikle sanıyorum bazı ezberleri bozmak gerek.Vergi veya ticaret literatüründe açık veya kapalı fatura diye bir kavram yoktur.Yani uygulamada alışılagelen manâsıyla kaşeyi faturanın ortasına basmanız o faturanın ödendiğinin veya "kapalı" olduğunun bir göstergesi değildir.
Nihayetinde o fatura bedelinin ödendiğine dair belgeli bir tevsik yapılamadığı sürece kaşenin nereye basıldığının hiçbir önemi veya geçerliliği yoktur.
Saygılar
 
Sayın onur3499,

Konu doğrudan TTK'yı ilgilendiriyor, bu çerçevede yapabilecekleriniz;

1. Fatura bedelini tahsil etmedinizse, fatura üzerine " fatura tutarı cari hesabınıza borç kaydedilmiştir " veya benzeri bir ifade yazmanız uygun olur.
2. Fatura bedelini KK ile tahsil ediyorsanız, fatura üzerine "xxxx.........xxxx" sayılı kredi kartı ile tahsil edilmiştir. Yada farklı bir tahsil şekli varsa ( nakit/çek/senet) bu referansı yazmanız gerekir.
3. Fatura bedelini sonradan hangi yolla tahsil ederseniz edin ilgili belgenin tüm detaylarını döktüğünüz bir tahsil belgesi düzenlemeniz ve ilgili faturanın da referanslarını değilse "cari hesaba mahsuben" gibi bir ifadeyi yazarak işlemlerinizi sonuçlandırabilirsiniz.

KK ile ilgili KDV hatırlatması;
KDV beyannamelerinizde döneminde Doğrudan KK ile yaptığınız (Peşin !) satışlarınızı beyan edebilmek üzere hesaplarınızda bir takip kolaylığı sağlamanızı tavsiye ederim.
 
Sayın onur3499,öncelikle sanıyorum bazı ezberleri bozmak gerek.Vergi veya ticaret literatüründe açık veya kapalı fatura diye bir kavram yoktur.Yani uygulamada alışılagelen manâsıyla kaşeyi faturanın ortasına basmanız o faturanın ödendiğinin veya "kapalı" olduğunun bir göstergesi değildir.
Nihayetinde o fatura bedelinin ödendiğine dair belgeli bir tevsik yapılamadığı sürece kaşenin nereye basıldığının hiçbir önemi veya geçerliliği yoktur.
Saygılar

Sayın Tahsin Kurt,

Verdiğiniz Açık/Kapalı fatura teriminizi düzeltmek istiyorum izniniz ile.

'Ticari örf ve adet ise TTK md.1/2'ye göre ticari hüküm bulunmayan hallerde ticari işlerde ilk sırada uygulanacak hukuk normudur. Yani kısaca açık-kapalı fatura uygulamasının dolaylı da olsa gayet ciddi bir yasal dayanağı vardır, hukuki yaptırımı da vardır.'

İyi Günler.
 
Sayın demiral,

TTK md.1/2'ye katılıyorum. Ancak açık-kapalı fatura konusuna bunu ciddi yasal dayanak olması konusundaki değerlendirmeniz doğru değil. Fatura konusu TTK ile birlikte VUK'da da yer alır, ve bu kurala da uymak zorundasınız. TTK fatura bedelinin ödenip ödenmediğinin belge ile ( Borçlar yasası da dahil olarak) ispatını ister.

Birde VUK madde 231'e bakalım;

Faturanın Nizamı
Madde 231- (2365 sayılı Kanunun 35'inci maddesiyle değişen madde) Faturanın düzenlenmesinde aşağıdaki kaidelere uyulur:
1. Faturalar sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı takdirde bu faturaları şube ve kısımlarına göre şube veya kısmın isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması mecburidir.
2. Faturalar mürekkeple, makine ile veya kopya kurşun kalemi ile doldurulur.
3. Faturalar en az bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenir. Birden fazla örnek düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek olduğu işaret edilir.
4. Faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya mezun olanların imzası bulunur.
5. (3239 sayılı Kanunun 20'nci maddesiyle değişen bent) Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî 7 gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.
6. (3239 sayılı Kanunun 20'nci maddesiyle eklenen bent) Bu Kanunun 232 nci maddesinin birinci fıkrasına göre fatura düzenlemek zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludur. (Ancak bu sorumluluk, aynı maddenin 2 nci fıkrasının uygulandığı halleri kapsamaz.) Fatura düzenleyenin istemesi halinde müşteri kimliğini ve vergi dairesi hesap numarasını gösterir belgeyi ibraz etmek zorundadır.

"4. bendde" açık hüküm var, bu bende uymak zorundasınız, buna dayanarak da sizin örf ve adetlerinize bakarsak tüm faturalar açık olmak zorundadır. Esasen eskiden tüccarlar ödemesini yaptıkları faturaların asıllarına satıcıdan ödemenin yapıldığını belirten ikinci bir imza alırlardı, böylece faturada iki imza bulunurdu. Ancak makbuz düzeni ve yeni getirilen zorunlu ödeme teknikleri bu kuralların yada alışkanlıkların da değişmesine sebep oldu.

Bu nedenle uzun süredir devam eden yargı sonuçlarına da bakarak bir önceki "#4" yazdıklarım eski deyimiyle şayan-ı tavsiyedir.
 
Sayın demiral,

TTK md.1/2'ye katılıyorum. Ancak açık-kapalı fatura konusuna bunu ciddi yasal dayanak olması konusundaki değerlendirmeniz doğru değil. Fatura konusu TTK ile birlikte VUK'da da yer alır, ve bu kurala da uymak zorundasınız. TTK fatura bedelinin ödenip ödenmediğinin belge ile ( Borçlar yasası da dahil olarak) ispatını ister.


Sayın kevork,

Açık ve Kapalı fatura uygulamasının dolaylıda olsa gayet ciddi yaptırımı mevcuttur.
Hatta konu ile ilgili Yargıtay Kararını paylaşıyorum.Umarım tatmin olursunuz,yasal dayanağı olduğu için dün ve bugün mesaj yazdım yoksa sorulara dayanaksız cevap yazmam.

"T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/11-69
K. 2004/91
T. 18.2.2004
• FATURA ( Araç Kira Sözleşmesine İlişkin - Kapalı Olarak Düzenlendiğinden Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği/İspat Külfeti Kiralayana Düşeceği )
• KAPALI OLARAK DÜZENLENEN FATURA ( Araç Kira Sözleşmesine İlişkin - Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği/İspat Külfeti Kiralayana Düşeceği )
• İSPAT KÜLFETİ ( Araç Kira Sözleşmesine İlişkin Fatura/Kapalı Olarak Düzenlendiğinden Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği - Kiralayana Düşeceği )
• TİCARİ DEFTERLER ( Kapalı Olarak Düzenlenen Faturanın Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği - Defterlerin de Delil Olma Nitelikleri/Değerlendirilmesi Gereği )
6762/m.23, 82, 86
4721/m.6
213/m.231
ÖZET : Taraflar arasındaki araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan tarafından kiracı adına düzenlenen fatura kapalı olarak düzenlendiğinden, bu durum fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Bu itibarla ispat külfeti kiralayana düşmekte olup faturanın ödenmediğini kiralayan kanıtlamalıdır. Ayrıca taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri de değerlendirilip tartışılmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki "maddi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bornova Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.5.2002 gün ve 633-505 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17.3.2003 gün ve 10276-2400 sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, müvekkili şirketin işleteni bulunduğu aracın, 05.01.2000-20.01.2000 tarihleri arasında davalı şirkete konfirme usulüyle kiralandığını, aracın davalının kiraya verdiği M.C. isimli şahsın kullanımında iken maddi hasarlı trafik kazası yaparak hasarlandığını belirterek, 1.312.154.000 TL. araç hasar bedeli, 102.000.000 TL. araç kiralama bedeli 543.520.000 TL. kazanç kaybı tutarı ile 100.000.000 TL. değer kaybı olmak üzere, 2.057.674.000 TL. toplam alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, aracın müvekkili şirket tarafından kiralanmamış olması nedeniyle, husumetin aracı kullanan kişiye yöneltilmesi gerektiğini, davacının aracı kasko sigortası yaptırmaksızın müşterisine tesliminde kusurlu bulunduğu, hasar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, her iki tarafın ticari defterlerinde dava konusu aracın kiralanmasına ilişkin 102.000.000 TL. bedelli faturanın muhasebeleştirilmiş olması nedeniyle taraflar arasında kiralama ilişkisinin kurulmuş olduğu ve davalı kiralamasında iken zarara uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, ( 1.296.359.000 ) TL. tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Taraflar arasındaki 102.000.000 TL.lik araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan davacı tarafından kiracı davalı adına düzenlenen 07.02.2000 tarihli faturakapalı olarak düzenlenmiş olup, ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu durumda ispat külfeti davacıya düşmekte olup ödenmediğini davacı kanıtlamalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan husus gözetilerek davacı tarafa söz konusu faturanın ödenmediği iddiasını ispat olanağı tanınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri dahi değerlendirilip tartışılmadan, noksan inceleme sonucu araç kiralama bedelinin dahi hüküm altına alınması doğru görülmemiştir ... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu' nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 18.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi."
 
Sn Demiral;
Mevzuat Sn Simkeşyanın söylediği gibidir.
Sizin söyleminiz ancak dava aşamasında bir ispat zorunluğu durumunda geçerlidir.
 
Sn Demiral;
Mevzuat Sn Simkeşyanın söylediği gibidir.
Sizin söyleminiz ancak dava aşamasında bir ispat zorunluğu durumunda geçerlidir.

Sayın Nizam,

Yargı kararı zaten TTK ve VUK göre verilmiştir,ortada bu şekilde bir yargı kararı var olup ve bu yargı kararı bozulmadığı için Açık ve Kapalı fatura uygulamasını yasal dayanak olarak kabul etmek gerekir.

Bazen günlük hayatta insanın başına gelen asli ve adli konulardan dolayı mahkeme sürecine gidildiğinde ne aranıyor aynı konuya ait emsal teşkil eden bir karar verilmiş mi verilmiş ise bu emsal karar üzerinden gidilerek sonuç alınıyor bu olayı konunun tam anlaşılması için yazmak istedim.

Bu konu için fazlası ile cevap verdiğimi düşünüyorum ve verilen cevaplara cevap yazmayacağım, yukarıdaki açıklama ve kararları gördükten sonra zorlama karşıt cevap yazılmasının bir anlam ifade etmeyeceğini haklı olarak düşünüyorum.
 
Sayın demiral,

Paylaştığınız yargıtay kararında faturanın "kapalı" olduğu hükmüne varıldığına dair hiçbir bilgi yok. Faturanın kapalı yada açık olduğunu değil bunu ortaya koyan karinedir bizi ilgilendiren. Bu nedenle ödemenin ispatı yönünde verilmiş bir kararı buna dayanak olarak gösteremezsiniz. Verilen karada TTK ve VU'dan da bahsedilmiyor, ayrca bu karar tamamen usule dayalı ve uygulanan yasa da HUMK.
 
Böylesine büyük meslekdaşlarımızın böylesine küçük ve basit bir konuda anlaşamamasına şaşırdım doğrusu olay gayet açık ve net iken neden brüt hale getiriyorsunuz ki ?
-Sadece Vergi Yasalarında ve Türk Ticaret Yasasında değil, hiçbir yasada, yönetmelikte, tebliğde ya da yazılı başka bir kaynakta açık fatura ya da kapalı fatura ile ilgili bir açıklamaya rastlamak mümkün değildir. Açık-kapalı fatura terimleri tamamı ile ticari hayatın kendi akışı içinde ortaya çıkmıştır.
-
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun birinci maddesinde “Mahkeme, hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde, ticari örf ve âdete, bu da yoksa genel hükümlere göre karar verir  hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre mahkemeler, ticaret hukukunda hüküm bulunmayan hallerde öncelikli olarak örf ve adet kurallarını dikkate almaktadır.
-Y
argı kararlarında açık fatura ve kapalı fatura nın ticaret hukukunda ticari örf ve adet haline geldiğini görmekteyiz.
-
zyargı kararlarında fatura bedelinin ödenip ödenmediği hususunda ihtilafa düşüldüğünde, mahkemeler öncelikle bedelin ödenip ödenmediğine dair belge istemekte, böyle bir belgenin var olmaması halinde ise mahkemeler faturanın açık veya kapalı şekilde düzenlendiği karinesine göre karar vermektedir

 
Son düzenleme:
Sayın tanca,

Tüm yazdılanları okusaydınız bu metni yazmazdınız. Faturanın kapalı yada açık olmasına göre mahkeme karar verir anladık da, Mahkeme neye bakarak faturanın kapalı yada açık olduğuna hükmediyor, onu bi belirtin. Ben örf ve adet dışında VUK 231' yazdım bir inceleyin.
 
SAYIN KİRKORYAN ABİ NOKTASINa virgülüne kadar okudum herkesin yazısını sizi de çok iyi anladım diğer meslekdaşları da zaten haklısınız yada haksızsınız demedim ki hepinizde gayet iyi biliyorsunuz kanunları ve uygulamaları,mevzuatı aslında hepinizde doğru kısımları yakalıyorsunuz ama olay benim baktığım açıdan ben haklıyıma kayıyor gereksiz yere
Mahkeme neye bakarak faturanın kapalı yada açık olduğuna hükmediyor, onu bi belirtin demişsiniz çok sayın değerli büyüğüm kirkoryan abiciğim bunun cevabını siz bizlerden çok daha iyi biliyorsunuz şimdi tereciye tere satmak bizim ne haddimize

Açık-kapalı fatura ticari hayatta şöyle tanımlanmaktadır. Açık fatura, satılan mal veya hizmet bedelinin peşinen tahsil edilmediği yani vadeli (veresiye) olarak satışının yapıldığı durumlarda düzenlenen fatura iken; kapalı fatura, mal ya da hizmet bedelinin peşin olarak tahsil edildiği durumlarda düzenlenen faturadır. Bedelin peşin tahsil edildiği kapalı fatura da faturayı düzenleyen tacir, imzasını faturanın alt tarafına atmakta iken bedelin peşin tahsil edilmeyip vadeli tahsil edileceği açık faturada ise faturayı düzenleyen tacir, imzasını faturanın üst tarafına atmaktadır.

Bir başka ifadeyle;
Açık fatura, mal veya hizmet tesliminde müşterinin, mal veya hizmet bedelini faturanın düzenlendiği anda ödemeyip, sonradan ödeyecek olması durumunda düzenlenen faturadır. Açık fatura düzenlenirken satıcı kaşe ve imzayı faturanın ÜST kısmına basar. Bu tür faturalar açık faturalara örnektir. Açık fatura için "Müşterinin borcu açık yani ödenmemiş" anlamı çıkmaktadır.
Kapalı fatura, mal veya hizmet tesliminde müşterinin, mal veya hizmet bedelini, faturanın düzenlendiği anda ödemesi durumunda düzenlenen faturadır. Kapalı fatura düzenlenirken satıcı kaşe ve imzayı faturanın ALT kısmına basar. Bu tür faturalar kapalı faturalara örnektir. Kapalı faturalar için, "Müşterinin borcu kapalı yani borcu yok, borcunu ödedi hesap kapandı" anlamı çıkmaktadır.
 
Son düzenleme:
Sayın Nizam,

Yargı kararı zaten TTK ve VUK göre verilmiştir,ortada bu şekilde bir yargı kararı var olup ve bu yargı kararı bozulmadığı için Açık ve Kapalı fatura uygulamasını yasal dayanak olarak kabul etmek gerekir.

Bazen günlük hayatta insanın başına gelen asli ve adli konulardan dolayı mahkeme sürecine gidildiğinde ne aranıyor aynı konuya ait emsal teşkil eden bir karar verilmiş mi verilmiş ise bu emsal karar üzerinden gidilerek sonuç alınıyor bu olayı konunun tam anlaşılması için yazmak istedim.

Bu konu için fazlası ile cevap verdiğimi düşünüyorum ve verilen cevaplara cevap yazmayacağım, yukarıdaki açıklama ve kararları gördükten sonra zorlama karşıt cevap yazılmasının bir anlam ifade etmeyeceğini haklı olarak düşünüyorum.


Sn Demiral;


Yine de öncelik yazılı mevzuata /tabi bunların da kendi aralarında hiyerarşisi var bilindiği gibi/ aittir. Yani açık kapalı fatura ticari hayatın bir gerçeği olmasına rağmen mevzuatımızda tarif edilmemiştir..
Ayrıca yargı kararları durumun özeline aittir. Emsal teşkil etmez.
 
Herkes istediğini yorumlasın ve uygulamayı istediği şekilde yapsın.
Ben şahsım adıma hatalı benimsenen durumu düzeltmek istedim katılıp/katılmamak sizlerin şahsınıza kalmış.
 
TTK Madde 21/1 bendinde "................ diğer taraf, kendisine fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir." hükmü yer almaktadır.
Buna dayanarak peşin ödeme yapılan faturalarda, açık-kapalı olayına girmeden "bedeli tahsil edilmiştir" ibaresini yazdırıp imzalatmak daha doğru olur.
 
Sayın tanca,

Açık-kapalı fatura ticari hayatta şöyle tanımlanmaktadır. Açık fatura, satılan mal veya hizmet bedelinin peşinen tahsil edilmediği yani vadeli (veresiye) olarak satışının yapıldığı durumlarda düzenlenen fatura iken; kapalı fatura, mal ya da hizmet bedelinin peşin olarak tahsil edildiği durumlarda düzenlenen faturadır. Bedelin peşin tahsil edildiği kapalı fatura da faturayı düzenleyen tacir, imzasını faturanın alt tarafına atmakta iken bedelin peşin tahsil edilmeyip vadeli tahsil edileceği açık faturada ise faturayı düzenleyen tacir, imzasını faturanın üst tarafına atmaktadır.

VUK 231 madde 4. bent "4. Faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya mezun olanların imzası bulunur."
3. keredir yazıyorum. demekki tüm faturalar açıktır.
Bir başka ifadeyle;
Açık fatura, mal veya hizmet tesliminde müşterinin, mal veya hizmet bedelini faturanın düzenlendiği anda ödemeyip, sonradan ödeyecek olması durumunda düzenlenen faturadır. Açık fatura düzenlenirken satıcı kaşe ve imzayı faturanın ÜST kısmına basar. Bu tür faturalar açık faturalara örnektir. Açık fatura için "Müşterinin borcu açık yani ödenmemiş" anlamı çıkmaktadır.

Faturanın altında imza değil; bedelinin "Hangi Yolla" tahsil edildiğinin yada faturanın tahsilini ortaya koyan bir Makbuz veya Alındı Belgesi (Çek/Senet gibi usulüne uygun) dışında hiçbirşey tahsil edildiğini yada ödendiğini belgelemez.

Bu yüzden #4 açıklamamı tekrar okuyun.
 
Herkes istediğini yorumlasın ve uygulamayı istediği şekilde yapsın.
Ben şahsım adıma hatalı benimsenen durumu düzeltmek istedim katılıp/katılmamak sizlerin şahsınıza kalmış.

Sn Demiral;

Hata da israr etmek profosyonelliğe uymaz. Siz ödediğiniz fatura bedeline makbuz veya banka dekontu almazsanız üstünde istediği kadar kapalı yazsın. Karşı taraf inkar ederse, ancak dava açarak ispat etmeye çalışmak zorunda kalırsınız. Ayrıca yargı kararı emsal değildir. Yeniden sizin durumunuza özgü hüküm gerekir.
 
Sn Demiral;

Hata da israr etmek profosyonelliğe uymaz. Siz ödediğiniz fatura bedeline makbuz veya banka dekontu almazsanız üstünde istediği kadar kapalı yazsın. Karşı taraf inkar ederse, ancak dava açarak ispat etmeye çalışmak zorunda kalırsınız. Ayrıca yargı kararı emsal değildir. Yeniden sizin durumunuza özgü hüküm gerekir.

Sayın Nizam,

Ve konuya dahil olan tüm forum üyeleri bir yeri karıştırıyorsunuz.Ben bu konudaki dikkat ederseniz ilk soruya cevap vermedim yani soruların hiç birisine cevap yazmadım.Benim dikkat edin ilk cevabım ne zaman oldu Sayın Tahsin Kurt'un Açık/Kapalı diye bir uygulamanın olmadığı ile ilgili yazdığı cevaba düzeltme yapmak için ilk mesajımı attım yani benim mesajım ödemenin yapılıp/yapılmaması ile ilgili değil,tamamen tüm mesajlarım Açık ve Kapalı birim terim olduğunu isteseniz de istemeseniz de dolaylı da olsa kullanıldığını ve yine dolaylı da olsa yasal hükmü ve yaptırımı olduğunun bilgisini vermek için forum üyelerine bilgi vermek istedim.Fakat sizler benim cevaplarımı ilk mesaja verilen cevap olarak algıladığınız için bu cevapları yazdınız.

Benim ne için bu mesajlarımı yazdığımı anlamadınız.Bu konuda ilk mesajıma bakınız anlayacaksınız.

Bu arada Sayın Nizam bey hata,ısrar ve profesyonelliğe uymuyor cümlelerinizi mesajlarımı tekrar okuyarak düzeltmeniz gerekir diye düşünüyorum.
(Açık ve Kapalı fatura terimi açıklamam konudaki ilk mesaja verdiğim bir cevap olmadığını belirtmem, mesajlarım da sadece bu terimin kabul görüldüğünü kullanıldığını ve dolaylı da olsa yasal hükmü bulunduğunu belirtmem mesajınızı düzeltmeye yetecektir diye düşünüyorum)
 
"Sayın Tahsin Kurt,

Verdiğiniz Açık/Kapalı fatura teriminizi düzeltmek istiyorum izniniz ile.

'Ticari örf ve adet ise TTK md.1/2'ye göre ticari hüküm bulunmayan hallerde ticari işlerde ilk sırada uygulanacak hukuk normudur. Yani kısaca açık-kapalı fatura uygulamasının dolaylı da olsa gayet ciddi bir yasal dayanağı vardır, hukuki yaptırımı da vardır.'"


Bence sözlerini düzeltmesi gereken sizsiniz sn Demiral; Yukardaki sözler sizden alıntı.
Siz açık/kapalı faturanın yasal dayanağı vardır diyorsunuz. Biz ise bu bu yerleşmiş bir eğilimdir ama yasada yeri yoktur diyoruz hepsi bu.
 
Üst