- Üyelik
- 20 Kas 2006
- Mesajlar
- 63
KÜRESEL EKONOMİ VE MESLEKİ UZMANLAŞMA
SMMM Gökhan DEDE
2009 yılını da geride bıraktık.
Muhasebe ve mali müşavir meslek mensupları olarak küçüklü büyüklü binlerce işletmeye ait tüm işlemleri yaptık. Yaptık da, çalışmalarımızın analizini yaptık mı? Sonuçlarının mesleğimizin ve meslek mensuplarımızın lehine mi, aleyhine mi ??nin hesabını henüz yapmadık.
Bilindiği üzere küresel ekonomide, muhasebe, yönetim muhasebesi, mali tablolar analizi, bağımsız denetim, vergi danışmanlığı, risk analizleri, kurumsal yönetim, değerleme, raporlama, konsolidasyon, adli muhasebe ve benzerleri önem kazanan konulardandır. O nedenle meslekte uzmanlaşma, yeni değerler yaratmanın olmazsa olmaz koşullarındandır.
Küresel ekonomide olağanüstü gelişmeler meydana gelmektedir. Bu gelişim ve değişim, serbest muhasebeci mali müşavirlik ve denetim mesleğini de içine almaktadır. Ülke meslek örgütleri ve meslek mensupları olarak bu gelişim ve değişimin neresinde olduğumuzun muhasebesini inceden inceye yapmak durumundayız. Küresel gelişmelere ayak uyduramayan meslek örgütlerinin mensupları olarak hayat standartlarımızın hızla kötüleştiğini belki daha da kötüleşeceğini anlamak için müneccim olmaya gerek yoktur. Her ne kadar, kimi meslek örgütü yöneticilerimiz meslek için önemli çalışmalar yaptıklarını söyleseler de, somut gelişmeler olmadan bu söylemlerin inandırıcı olması olanaksızdır. Kaldı ki, meslek örgütünü yönetenlerin kimilerinin, kendilerinde var olduğuna inandıkları (belki de vardır!) sonsuz enerjileriyle birkaç örgütü birlikte yönettikleri, hatta, iş olarak ayrıca mesleği de icra ettikleri bilinmektedir! Oysa ?. Bunların, çoğu gerçeklere ses çıkar(a)madıkları da bilinmektedir.
Kamu idaresinin vesayetinde olduğumuz ya da onların verdiği görevleri yapmayı yeterli gördüğümüz sürece, (zaten) ileri düzeyde olmayan mesleğimiz durağanlaşır. Bu, mesleğin ve meslek mensuplarının gelişimini engeller, toplum nezdinde önemini azaltır. Kariyer mesleğinin mensuplarının işi, bürosunda oturarak fatura vb belgeleri ilgili defterlere kaydetmek olmamalıdır. Böyle düşünenlerin ya da zannedenlerin mesleğinde ilerlemesi mümkün değildir. Bunlarla rutinin dışına çıkmak, yaşam kalitesini yükseltmek çok zor, hatta olanaksızdır.
Mesleğin gelişimi için meslek mensubuna, mesleğe başlamadan önce mesleki etik kurallara uygun davranarak mesleğini nasıl geliştirebileceği kavratılmalıdır. Meslekte uzmanlaşmanın gerekli olduğunu prensipte hemen herkes kabul etmektedir. Bunu sağlamak için, her alanda değil, hangi alanda başarılı olabileceğine ilişkin bilgi, ilgi ve yetenek testi yapılmalıdır. Böylelikle, mevcut ve potansiyel müşteriler için bir değer yaratılmış olur. Bu konuda kimi programların üzerinde durulması bile önemli bir adımdır. Uzmanlaşma, mesleğin birincil önceliği olmalıdır. Meslek açısından belirli konularda uzmanlaşma, beraberinde kaliteyi getirir, etkinlik sağlar ve verimliliği artırır. Bunu özellikle de mesleği uzun yıllar yapmayı düşünenler ve mesleğe yeni girenler için önemle vurgulamak istiyorum.
Bunun için öncelikle iş (uzmanlık) alanlarının belirlenmesi/saptanması gerkir. Günümüzde ?bağımsız denetimi? bir çeşit uzmanlık alanı olarak görsek de, ulusal bağımsız denetim kuruluşlarının yeterli olduğunu söylemekte zorlanmaktayız. Bu bir neden olsa da gerçek şudur ki ; uluslararası tekelci muhasebe ve denetim firmaları ülkemiz muhasebe ve denetim kaynaklarını tekellerine almış durumdadırlar. Ancak bu alanların korunması tek başına meslek örgütlerinin değil, kamunun da ilgi ve görev alanı olmalıdır. Bu aynı zamanda, her kesimin topluma karşı olan sorumluluk anlayışıylada yakından ilgilidir.
Özellikle, mesleki ve ahlaki standartlar için uygun mekanizmaların kurulması ve uygulanması esas olmalıdır. Öncelikle meslek mensupları olarak işlemlerimizi dürüstlükle ve yüksek standartlarla yaptığımızdan emin olmalıyız. Ancak ve ancak bu durumda rüşvetin ve yolsuzluğun yok edilebileceği gerçeğine inanabilir, inandırabiliriz. Düzenleyici kurum ve kuruluşların da bu konuda önlem almaya istekli olmaları gerekir. Değilse, sosyal sorumluluğumuz gereği, yönetimlere karşı baskı unsuru oluşturmayı kendimize hedef koymalıyız. Unutulmalıki, rüşvet ve yolsuzluk dürüst insanların ve doğru denetimin olmadığı ortamlarda, daha açıkçası, karanlık ortamlarda büyüyüp gelişir. 31.12.2009
SMMM Gökhan DEDE
Lütfen Forum Kurallarına uygun olarak başlık ve konu içeriğinde büyük harf kullanmayınız.!
SMMM Gökhan DEDE
2009 yılını da geride bıraktık.
Muhasebe ve mali müşavir meslek mensupları olarak küçüklü büyüklü binlerce işletmeye ait tüm işlemleri yaptık. Yaptık da, çalışmalarımızın analizini yaptık mı? Sonuçlarının mesleğimizin ve meslek mensuplarımızın lehine mi, aleyhine mi ??nin hesabını henüz yapmadık.
Bilindiği üzere küresel ekonomide, muhasebe, yönetim muhasebesi, mali tablolar analizi, bağımsız denetim, vergi danışmanlığı, risk analizleri, kurumsal yönetim, değerleme, raporlama, konsolidasyon, adli muhasebe ve benzerleri önem kazanan konulardandır. O nedenle meslekte uzmanlaşma, yeni değerler yaratmanın olmazsa olmaz koşullarındandır.
Küresel ekonomide olağanüstü gelişmeler meydana gelmektedir. Bu gelişim ve değişim, serbest muhasebeci mali müşavirlik ve denetim mesleğini de içine almaktadır. Ülke meslek örgütleri ve meslek mensupları olarak bu gelişim ve değişimin neresinde olduğumuzun muhasebesini inceden inceye yapmak durumundayız. Küresel gelişmelere ayak uyduramayan meslek örgütlerinin mensupları olarak hayat standartlarımızın hızla kötüleştiğini belki daha da kötüleşeceğini anlamak için müneccim olmaya gerek yoktur. Her ne kadar, kimi meslek örgütü yöneticilerimiz meslek için önemli çalışmalar yaptıklarını söyleseler de, somut gelişmeler olmadan bu söylemlerin inandırıcı olması olanaksızdır. Kaldı ki, meslek örgütünü yönetenlerin kimilerinin, kendilerinde var olduğuna inandıkları (belki de vardır!) sonsuz enerjileriyle birkaç örgütü birlikte yönettikleri, hatta, iş olarak ayrıca mesleği de icra ettikleri bilinmektedir! Oysa ?. Bunların, çoğu gerçeklere ses çıkar(a)madıkları da bilinmektedir.
Kamu idaresinin vesayetinde olduğumuz ya da onların verdiği görevleri yapmayı yeterli gördüğümüz sürece, (zaten) ileri düzeyde olmayan mesleğimiz durağanlaşır. Bu, mesleğin ve meslek mensuplarının gelişimini engeller, toplum nezdinde önemini azaltır. Kariyer mesleğinin mensuplarının işi, bürosunda oturarak fatura vb belgeleri ilgili defterlere kaydetmek olmamalıdır. Böyle düşünenlerin ya da zannedenlerin mesleğinde ilerlemesi mümkün değildir. Bunlarla rutinin dışına çıkmak, yaşam kalitesini yükseltmek çok zor, hatta olanaksızdır.
Mesleğin gelişimi için meslek mensubuna, mesleğe başlamadan önce mesleki etik kurallara uygun davranarak mesleğini nasıl geliştirebileceği kavratılmalıdır. Meslekte uzmanlaşmanın gerekli olduğunu prensipte hemen herkes kabul etmektedir. Bunu sağlamak için, her alanda değil, hangi alanda başarılı olabileceğine ilişkin bilgi, ilgi ve yetenek testi yapılmalıdır. Böylelikle, mevcut ve potansiyel müşteriler için bir değer yaratılmış olur. Bu konuda kimi programların üzerinde durulması bile önemli bir adımdır. Uzmanlaşma, mesleğin birincil önceliği olmalıdır. Meslek açısından belirli konularda uzmanlaşma, beraberinde kaliteyi getirir, etkinlik sağlar ve verimliliği artırır. Bunu özellikle de mesleği uzun yıllar yapmayı düşünenler ve mesleğe yeni girenler için önemle vurgulamak istiyorum.
Bunun için öncelikle iş (uzmanlık) alanlarının belirlenmesi/saptanması gerkir. Günümüzde ?bağımsız denetimi? bir çeşit uzmanlık alanı olarak görsek de, ulusal bağımsız denetim kuruluşlarının yeterli olduğunu söylemekte zorlanmaktayız. Bu bir neden olsa da gerçek şudur ki ; uluslararası tekelci muhasebe ve denetim firmaları ülkemiz muhasebe ve denetim kaynaklarını tekellerine almış durumdadırlar. Ancak bu alanların korunması tek başına meslek örgütlerinin değil, kamunun da ilgi ve görev alanı olmalıdır. Bu aynı zamanda, her kesimin topluma karşı olan sorumluluk anlayışıylada yakından ilgilidir.
Özellikle, mesleki ve ahlaki standartlar için uygun mekanizmaların kurulması ve uygulanması esas olmalıdır. Öncelikle meslek mensupları olarak işlemlerimizi dürüstlükle ve yüksek standartlarla yaptığımızdan emin olmalıyız. Ancak ve ancak bu durumda rüşvetin ve yolsuzluğun yok edilebileceği gerçeğine inanabilir, inandırabiliriz. Düzenleyici kurum ve kuruluşların da bu konuda önlem almaya istekli olmaları gerekir. Değilse, sosyal sorumluluğumuz gereği, yönetimlere karşı baskı unsuru oluşturmayı kendimize hedef koymalıyız. Unutulmalıki, rüşvet ve yolsuzluk dürüst insanların ve doğru denetimin olmadığı ortamlarda, daha açıkçası, karanlık ortamlarda büyüyüp gelişir. 31.12.2009
SMMM Gökhan DEDE
Lütfen Forum Kurallarına uygun olarak başlık ve konu içeriğinde büyük harf kullanmayınız.!