Sanat eserlerinde amortisman karmaşası
14.01.2009 | Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz | Yorum
Sanat eserleri işletmenin faaliyet konusuna göre amortismana konu edilebiliyor. Yürürlükteki mevzuata göre sanat eserlerine amortisman ayrılamıyor ancak bankanın aktifine aldığı tablolar amortismana tabi tutulabiliyor.
SORU: İstanbul'da bir kuruluşta muhasebeci olarak çalışıyorum. Şirket ortakları özellikle tablo ve benzeri nitelikteki eserlere önem veriyorlar. Bu konuda hali hazırda 2008 yılı içerisinde satın alınmış bulunan 12 tablo ile tarihi nitelikte olup, piyasa değeri çok yüksek olan 6 kitap şirketimiz varlıkları arasına girmiş bulunmaktadır.
Söz konusu varlıkların amortismana tabi tutulup tutulmayacağı konusunda şirket içerisinde tereddüde düştük. Şirketin mali işlerden sorumlu grup müdürü bunlar demirbaş niteliğindedir, dolayısıyla amortismana tabi tutulması gerekir diye, bu varlıkların amortismana tabi tutulmasını istiyor. Bu konuda yeminli mali müşavirimiz de amortisman konusu olabilir diyor.
Söz konusu iktisadi varlıkları amortismana tabi tutabilir miyiz?
YANIT: Vergi Usul Yasası'nın 313. maddesi uyarınca "İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle, gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin söz konusu yasanın değerleme hükümlerine göre tespit edilen bedelleri üzerinden yok edilmesi" amortismanın konusu oluşturmaktadır.
Aynı yasanın 315. maddesi uyarınca da "Mükellefler amortismana tabi iktisadi kıymetlerini Maliye Bakanlığı'nın tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa ederler. İlan edilecek oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınır."
Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlar. Ancak amortismana tabi malın, işletmede ilke olarak bir yıldan fazla kullanılması gerekmektedir.
Uygulamada özellikle piyasa değeri yüksek olan antika eserlerin ve bu bağlamda kıymetli tabloların amortismana tabi tutulup tutulmayacağı hususu tartışma konusu olmaktadır.
Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı tarafından verilmiş olan bazı özelgelere göre;
* Müzayede yoluyla edinilen tablonun aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz kalması mümkün değildir. Bu nedenle amortismana tabi tutulmasına veya ticari kazancın tespit edilmesinde gider olarak dikkate alınmasına olanak bulunmamaktadır.
* Şirkete alınan yağlıboya tablonun demirbaşlar arasına alınarak, amortisman yolu ile gider yazılması, yapılan harcamanın işletme faaliyeti ile ilgili bir harcama olmaması nedeniyle mümkün değildir.
Buna karşın bir bankanın aktifine almış bulunduğu tabloların amortismana tabi tutulabileceği konusu Danıştay tarafından kabul edilmiş bulunmaktadır. (Danıştay 4. Dairesi E.No:1994/ 3132, K.No: 1995/1916)
Kanımızca bir iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için o iktisadi kıymetin işletmenin faaliyet konusu ile ilgili ve işletmede de bir yıldan fazla kullanılabilir nitelikte olması gerekmektedir.
Konuyu bu bağlamda değerlendirdiğimizde "Yürürlükte bulunan mevzuata göre sanat eserlerine amortisman ayrılması için gerekli olan koşullara sahip olmamaları nedeniyle amortisman konusu yapılamayacağı ifade edilebilir." ( Bu konuda bakınız "Sanat Eserleri İçin Amortisman Ayrılabilir mi?" Boztaş, Hakan Vergi Dünyası Sayı:329, sf: 88-92)
Ancak bazı hallerde sanat eserleri işletmeler için ticari faaliyetlerinin bir unsuru olabileceği gibi, muhafazası ve sergilenmesi açısından da işletmelerin aktifinde yer alabilir.
Dolayısıyla "İşletmelerin faaliyet konularına göre sanat eserlerinin ticari kazanca etkisinin değerlendirilerek amortsiman konusu yapılıp yapılamayacağına karar verilebilir."
Uygulamada ortaya çıkması muhtemel duraksamaları aşabilmek için Maliye Bakanlığı'nın olayın özelliğini dikkate alarak bir görüş oluşturması gerekmektedir. Bu bağlamda da öncelikle bu tür sanat eserlerini aktifine dahil edenlerin durumlarına göre özelge almak suretiyle bu varlıkları amortismana tabi tutmaları daha uygun olacaktır. (V. Seviğ)