Sayın nihaldn,
Sosyal Sigortalar Kurumu prim borçlarının tahsilinde de 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulandığından (506 sayılı SSK kanunu Md.80), vergi dairesince bu işlemlerin gerçekleştirildiği tarihte prim borcunun vadesinin (Vade 15 gün otomatikman uzuyor) geçmiş olması halinde, borcun vade tarihi ile Sosyal Sigortalar Kurumuna ödemenin yapıldığı tarihler arasında gecikme zammı uygulanır.
Aşağıda belirttiğim özelgede ise, "SSK primlerinin geç ödenmesinden dolayı oluşan gecikme zamlarının Vergi Dairesince karşılanmayacaktır."
ifadesi mevcuttur.
SSK primine yapmış olduğunuz mahsupların durumunu devamlı kontrol etmeniz gerekirdi. Çünkü, SSK'nın gecikmeden dolayı gecikme zammı uygulanacağı biliniyordu. Bundan sonra size yargı yolu gözüküyor.
Kolay gelsin.
Saygılar.
03.05.2002 tarih ve 20192 sayılı Özelge
“İlgide kayıtlı yazılarınızda; Katma Değer Vergisi mükelleflerinin katma değer vergisi iade alacağının Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) prim borçlarına mahsup taleplerinde, SSK prim borçları belgesinin ibrazı ile katma değer vergisi beyannamesinin verilme tarihleri arasındaki süre azlığından dolayı mahsup işleminin yetiştirilemediği ve mükelleflere gecikme zammı uygulanıldığı belirtilerek, mükelleflerin SSK prim borçlarına ait olduğu aydan bir önceki ay KDV beyannamesindeki iade alacağından mahsup edilmesi veya KDV mükellefleri KDV beyannamesini ayın 25’ine kadar değil de ayın 10’una kadar vermeleri halinde konunun çözüleceği belirtilmektedir.
Bilindiği üzere 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 41/ 1. maddesinde mükellefler ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar KDV beyannamelerini vergilendirme dönemini takip eden ayın 25. günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlü oldukları hüküm altına alınmıştır.
Mahsup talebinde bulunan mükellefler, SSK prim borçlarını gösteren belgeyi, primlerin kesildiği ayı takip eden ayın sonuna kadar ilgili kurumlardan alıp, vergi dairesine vermek durumundadırlar.
Ancak, katma değer vergisi iade alacağını, SSK prim borcuna mahsup edilmesini isteyen mükellefler her halükarda SSK prim borcunu gösteren belgeyi KDV beyannamesini verme süresi içinde ilgili vergi dairesine verecekleri tabiidir.
Öte yandan, katma değer vergisi iadelerinin vergi borçlarına mahsubunda vergi borcunun vadesinden önce ilgili belgelerin vergi dairesine ibraz edilmiş olması kaydıyla mahsup işlemi zamanında yapılmasa dahi gecikme zammı uygulanmayacaktır.
Ancak, katma değer vergisi iadesinin SSK prim borcunun ilgili SSK şubesi hesabına havale edilmesinde, prim borcunun vadesinden havalenin hesaba geçmesi süresinde bir gecikme olması halinde, bu süreye gecikme zammı uygulanacaktır. Bu durumda gecikme zammının vergi dairesince karşılanması sözkonusu olmayacaktır.
Dolayısıyla, katma değer vergisi beyannamesinin öne alınması mümkün değildir.
Öte yandan, SSK prim borcunun ait olduğu aydan bir önceki aya ait katma değer vergisi beyannamesindeki iade alacağından mükelleflerce mahsubu talep edilmesi durumunda, SSK prim borcunu gösteren belgenin KDV beyannamesinin verilmesi süresi içinde vergi dairesine ibraz edilmesi şartıyla sözkonusu mahsup mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinde, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesinin gerektiği belirtilmiştir.
Bu nedenle mahsup talebinde bulunacak mükelleflerin bu durumu daha önceden görüp, ilgili kanunlarda kanuni süreler olsa da, kanunlarda belirtilen sürelerin sonunu beklemeden gerekli belgeleri vererek mahsup işlemini önceden başlatmaları gerekmektedir.
Ayrıca, mükelleflerin bu konuda dikkatli olmaları hususunda hassasiyet göstererek uyarılmalarında da yarar görülmektedir.”