- Üyelik
- 20 Kas 2006
- Mesajlar
- 63
MALİ TATİL Mİ? NASIL?
Gözümüz aydın!
Bu sene dördüncüsü uygulanacak olan mali tatil 01 Temmuz 2010?da başlıyor.
Mali tatil ne muhasebeciyi, ne işvereni, ne de maliyeciyi ilgilendirmiyor. Yalnızca bizler 4 yıldır tartışıp duruyoruz.
Biraz eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, bu mali tatil popülist bir politikanın ürünü?
Muhasebeciler bu koşullarda kendilerini 1-20 temmuzlara göre ayarlamamaktadırlar.
Tuzu kurular için zaten mali tatile gerek yoktur. Onlar istediği zaman istediği kadar tatil yapabilirler.
Bürolarında kendilerine fazla bir gereksinim de yoktur.
Evet, kimilerinin mali tatile gerçekten gereksinimi yoktur. Büyük çoğunluğunun ise ya parası ya da ayıracak vakti yoktur.
Ülkemizde SM, SMMM ve YMM meslek mensupları en çok değişikliğe uğratılan mevzuata muhataptırlar. Vergi yasaları 200?den fazla değişikliğe uğramış ve uğratılmaya devam edilmektedir.
Meslektaşlar, vergi ve sosyal güvenlik yasalarında yapılan değişikliklerin yanı sıra, bunlara ilişkin çıkarılan tebliğler, kararlar, sirkülerler, genelgeler ve özelgelere ilişkin uygulamaları kapsayan alanda çok yoğun ve yorucu hizmet vermektedirler.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, aynı yasalardan kaynaklı olarak mükelleflere getirilen çeşitli angaryaları da meslek mensupları yüklenmek zorunda bırakılmaktadırlar.
Muhasebe ve denetim işlemleri haricinde, beyanname ve bildirge verilmesine ilişkin sürelerin her ayın muhtelif tarihlerinde gerçekleştirilmesi söz konusudur. Tüm beyannameler mali tatilden sonraki 7 gün içerisinde verilmemektedir. Örneğin ÖTV?
Gümrük idareleri ve belediyelere verilen beyanlar ve bunara ilişkin tahakkuk eden vergi, resim ve harçlar Kanun kapsamına alınmadığından, bu kurumlara verilmesi gereken beyannameler, süresinde verilecektir.
O nedenle, tüm muhasebeci ve mali müşavirlerin mali tatil tarihlerinde dinlenmek gibi lüksleri yoktur. 1-20 temmuz tarihleri arasında tatil yapabilmek için herhangi bir plan ya da program yapma şansları da bulunmamaktadır.
Oysa, bunca yoğun ve stresli bir çalışmayı gerçekleştiren insanların verimli olabilmeleri için gerçek anlamda, yani iş stresinden tamamen uzakta tatil yapıp dinlenmeleri gerekmektedir.
Muhasebecilerin tatil yapabilecekleri en uygun tarih ayın 24?ünden sonraki günlerdir. Buna kendileri karar verebilirler.
Mali tatil kanun tasarısı gündeme getirildiğinde, bizlerin ve meslek örgütlerinin talebi ?her yılın 1-31 temmuz? tarihleri arasında olması biçimindeydi.
Ancak bu talebimiz reddedilmişti!
Bu talep, sadece Maliye Bakanlığı birimlerine verilen beyannamelerle veya buralardaki diğer işlemlerle sınırlı kalmadan meslek mensuplarının çalışma alanlarına giren diğer kurum ve kuruluşları da kapsaması biçiminde idi.
Ancak, Mali Tatil Yasa?sıyla kimileri ?kendileriyle ve örgütleriyle gurur duyduklarını? hâlâ söyleseler de Kanun, serbest muhasebecileri ve serbest muhasebeci mali müşavirleri memnun etmemiştir.
Yeminli mali müşavirler için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildir.
Tatilin bitim gününden (20 temmuz) sonraki 7 (yedi) gün içinde KDV ve muhtasar beyannamelerinin verilmesi istenmektedir.
Norma koşullarda meslek mensubunun bir önceki aya ilişkin muhasebe işlemlerini yaparak, ayın 23-24?ünde beyannameleri vermesi söz konusudur. Şimdi ise eskiden bir aylık sürede yapılan işlerin ?7 günde? yapılması istenmektedir.
Mali tatile giden meslek mensubunun, 20 gün tatilden sonraki 7 günde, önceki bir aylık işlemlerini tamamlayarak ve kontrol edip beyannameye bağlayarak vergi dairelerine gönderebilmesi, tahakkuklarının mükellefe teslimi 7 günde gerçekleştirilecek bir olgu değildir. ( Hâlâ mükelleflerin vergi, sigorta vb. vb. ödemelerini yapan, takip eden meslek mensuplarının işi daha da zor!!!!)
Bir insandan 30 günde yapabileceği işi 7 günde yapmasını istemek, akla mantığa sığacak bir durum değildir.
Buna, iş bilmezlik ya da insafsızlık denir! Büro tozu yutmamışlar bizi algılayamaz, anlayamazlar.
Yasa?yla getirilen uygulama, meslek mensubu için yaratılan zor durumdur, strestir?!
Tabiri caizse; meslek mensubu tatile gitse bile, dönüşte, o tatil zevki, dinlencesi burnundan getirilecektir. Buna kimsenin hakkı yoktur!
Gidebilenlerin, kısmen de olsa giderdikleri tüm yorgunlukları, 7 günde geri alınacaktır!
Vergi ödemeleri ise, beyanname verilme son gününü takip eden ?üç güne? sıkıştırılmış durumdadır.
Dikkat edileceği üzere mali tatile karşın, beyan ve ödemenin aynı ay içinde tamamlanması şarttır. Ödemeler meslek mensubu ilgilendirmese bile, bir sonraki aya taşacak ödemelere devletin tahammül yoktur. Aksi durumda bu; ?yeni bir borçlanma kapıda? demektir.
Oysa ?geçici vergi? sistemi ile zaten sürekli borçlanılmaktadır.
Olacaksa, gerçek bir mali tatil nasıl olmalı?
-Mali Tatil Yasası?na yeni bir düzenleme yapılmalı, ya da tamamen kaldırılmalıdır.
-Mali tatil 1-31 Temmuz ya da 1 ? 31 ağustos tarihlerini kapsamalıdır.
-Tatil döneminde verilmesi gereken beyannameler bir sonraki (ay) beyan dönemiyle birlikte verilmeli ve ayın sonu beyanın son günü olmalıdır.
-Mali tatil, yalnızca serbest muhasebeci ve mali müşavirleri değil, vergi dairesi ve tüm Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarını da kapsamalıdır.
Aksi halde, ?mali tatil? tartışmaları devam eder durur.
Lütfen, angaryalara boğulmuş meslek mensuplarımızın vaktini bu tartışmalarla daha fazla harcamayın!
Meslek örgütlerimizi göreve çağırıyorum.
Saygılarımla. 28.06.2010
SMMM Gökhan Dede
ASMMMO eski oda sekreteri.
Gözümüz aydın!
Bu sene dördüncüsü uygulanacak olan mali tatil 01 Temmuz 2010?da başlıyor.
Mali tatil ne muhasebeciyi, ne işvereni, ne de maliyeciyi ilgilendirmiyor. Yalnızca bizler 4 yıldır tartışıp duruyoruz.
Biraz eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, bu mali tatil popülist bir politikanın ürünü?
Muhasebeciler bu koşullarda kendilerini 1-20 temmuzlara göre ayarlamamaktadırlar.
Tuzu kurular için zaten mali tatile gerek yoktur. Onlar istediği zaman istediği kadar tatil yapabilirler.
Bürolarında kendilerine fazla bir gereksinim de yoktur.
Evet, kimilerinin mali tatile gerçekten gereksinimi yoktur. Büyük çoğunluğunun ise ya parası ya da ayıracak vakti yoktur.
Ülkemizde SM, SMMM ve YMM meslek mensupları en çok değişikliğe uğratılan mevzuata muhataptırlar. Vergi yasaları 200?den fazla değişikliğe uğramış ve uğratılmaya devam edilmektedir.
Meslektaşlar, vergi ve sosyal güvenlik yasalarında yapılan değişikliklerin yanı sıra, bunlara ilişkin çıkarılan tebliğler, kararlar, sirkülerler, genelgeler ve özelgelere ilişkin uygulamaları kapsayan alanda çok yoğun ve yorucu hizmet vermektedirler.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, aynı yasalardan kaynaklı olarak mükelleflere getirilen çeşitli angaryaları da meslek mensupları yüklenmek zorunda bırakılmaktadırlar.
Muhasebe ve denetim işlemleri haricinde, beyanname ve bildirge verilmesine ilişkin sürelerin her ayın muhtelif tarihlerinde gerçekleştirilmesi söz konusudur. Tüm beyannameler mali tatilden sonraki 7 gün içerisinde verilmemektedir. Örneğin ÖTV?
Gümrük idareleri ve belediyelere verilen beyanlar ve bunara ilişkin tahakkuk eden vergi, resim ve harçlar Kanun kapsamına alınmadığından, bu kurumlara verilmesi gereken beyannameler, süresinde verilecektir.
O nedenle, tüm muhasebeci ve mali müşavirlerin mali tatil tarihlerinde dinlenmek gibi lüksleri yoktur. 1-20 temmuz tarihleri arasında tatil yapabilmek için herhangi bir plan ya da program yapma şansları da bulunmamaktadır.
Oysa, bunca yoğun ve stresli bir çalışmayı gerçekleştiren insanların verimli olabilmeleri için gerçek anlamda, yani iş stresinden tamamen uzakta tatil yapıp dinlenmeleri gerekmektedir.
Muhasebecilerin tatil yapabilecekleri en uygun tarih ayın 24?ünden sonraki günlerdir. Buna kendileri karar verebilirler.
Mali tatil kanun tasarısı gündeme getirildiğinde, bizlerin ve meslek örgütlerinin talebi ?her yılın 1-31 temmuz? tarihleri arasında olması biçimindeydi.
Ancak bu talebimiz reddedilmişti!
Bu talep, sadece Maliye Bakanlığı birimlerine verilen beyannamelerle veya buralardaki diğer işlemlerle sınırlı kalmadan meslek mensuplarının çalışma alanlarına giren diğer kurum ve kuruluşları da kapsaması biçiminde idi.
Ancak, Mali Tatil Yasa?sıyla kimileri ?kendileriyle ve örgütleriyle gurur duyduklarını? hâlâ söyleseler de Kanun, serbest muhasebecileri ve serbest muhasebeci mali müşavirleri memnun etmemiştir.
Yeminli mali müşavirler için aynı şeyi söylemek pek mümkün değildir.
Tatilin bitim gününden (20 temmuz) sonraki 7 (yedi) gün içinde KDV ve muhtasar beyannamelerinin verilmesi istenmektedir.
Norma koşullarda meslek mensubunun bir önceki aya ilişkin muhasebe işlemlerini yaparak, ayın 23-24?ünde beyannameleri vermesi söz konusudur. Şimdi ise eskiden bir aylık sürede yapılan işlerin ?7 günde? yapılması istenmektedir.
Mali tatile giden meslek mensubunun, 20 gün tatilden sonraki 7 günde, önceki bir aylık işlemlerini tamamlayarak ve kontrol edip beyannameye bağlayarak vergi dairelerine gönderebilmesi, tahakkuklarının mükellefe teslimi 7 günde gerçekleştirilecek bir olgu değildir. ( Hâlâ mükelleflerin vergi, sigorta vb. vb. ödemelerini yapan, takip eden meslek mensuplarının işi daha da zor!!!!)
Bir insandan 30 günde yapabileceği işi 7 günde yapmasını istemek, akla mantığa sığacak bir durum değildir.
Buna, iş bilmezlik ya da insafsızlık denir! Büro tozu yutmamışlar bizi algılayamaz, anlayamazlar.
Yasa?yla getirilen uygulama, meslek mensubu için yaratılan zor durumdur, strestir?!
Tabiri caizse; meslek mensubu tatile gitse bile, dönüşte, o tatil zevki, dinlencesi burnundan getirilecektir. Buna kimsenin hakkı yoktur!
Gidebilenlerin, kısmen de olsa giderdikleri tüm yorgunlukları, 7 günde geri alınacaktır!
Vergi ödemeleri ise, beyanname verilme son gününü takip eden ?üç güne? sıkıştırılmış durumdadır.
Dikkat edileceği üzere mali tatile karşın, beyan ve ödemenin aynı ay içinde tamamlanması şarttır. Ödemeler meslek mensubu ilgilendirmese bile, bir sonraki aya taşacak ödemelere devletin tahammül yoktur. Aksi durumda bu; ?yeni bir borçlanma kapıda? demektir.
Oysa ?geçici vergi? sistemi ile zaten sürekli borçlanılmaktadır.
Olacaksa, gerçek bir mali tatil nasıl olmalı?
-Mali Tatil Yasası?na yeni bir düzenleme yapılmalı, ya da tamamen kaldırılmalıdır.
-Mali tatil 1-31 Temmuz ya da 1 ? 31 ağustos tarihlerini kapsamalıdır.
-Tatil döneminde verilmesi gereken beyannameler bir sonraki (ay) beyan dönemiyle birlikte verilmeli ve ayın sonu beyanın son günü olmalıdır.
-Mali tatil, yalnızca serbest muhasebeci ve mali müşavirleri değil, vergi dairesi ve tüm Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarını da kapsamalıdır.
Aksi halde, ?mali tatil? tartışmaları devam eder durur.
Lütfen, angaryalara boğulmuş meslek mensuplarımızın vaktini bu tartışmalarla daha fazla harcamayın!
Meslek örgütlerimizi göreve çağırıyorum.
Saygılarımla. 28.06.2010
SMMM Gökhan Dede
ASMMMO eski oda sekreteri.