I-GİRİŞ
Halk arasında ve bizzat memurlar arasında memurların herhangi bir yerden ek gelir elde etmesinin yasak olduğu hukuksuz olduğu söylenir ve böyle de bilinir. Bu söylem tamamen yanlış olmasa da maksadı son derece aşmaktadır. Memurların ek gelir elde etmesi bir takım gelir getirici faaliyetlerde bulunması yasak değildir. Elde edilen gelirin kanunlarla yasaklanmış faaliyetlerden elde edilmemiş olması ve kanunlarda belirtilen usullere göre vergilendirilmiş olması kaydı şartıyla memurlar birçok gelir unsurunu yasalara uygun bir şekilde memuriyet görevlerinin yanı sıra elde edebilirler. Bu çalışmada gelir unsurları itibariyle memurların hangi gelir unsurlarını elde etmek için faaliyetlerde bulunabileceklerini ve hangi faaliyetlerin kendilerine yasaklandığını çok detaylı bir şekilde incelemeye çalışacağız.
II- MEMURLARIN SERBESTÇE ELDE EDEBİLECEĞİ KAZANÇ VE İRATLAR
Gelir Vergisi Kanunun ?Gelirin Unsurları? Başlıklı 2. maddesinde, gelire giren kazanç ve iratlar yedi başlıkta incelenmiştir. Bunlar; Ticari kazançlar, Zirai kazançlar, Ücretler, Serbest meslek kazançları, Gayrimenkul sermaye iratları, Menkul sermaye iratları ve Diğer kazanç ve iratlardır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, memurlar için, bu kazanç ve iratlardan sadece ticari kazançlardan bir kısmını ilgilendiren bir yasaklama getirmiştir. 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde; "Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç).
Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevleri ve özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler." hükümleri yer almaktadır.
Maddede görüldüğü gibi memurlar için getirilen yasaklamalar ticari kazançlarla ilgilidir. Dolayısıyla memurlar;
- Kanunlarla yasak edilmemiş olması şartıyla,
- İlgili kanunlar uyarınca vergilendirilmiş olmak kaydıyla,
- Devlet memurunun itibar ve güvenini sarsacak davranışlarda bulunmasına neden olmamak kaydıyla,
- İş devamlılığı ve verimi ile mesaisine engel olmamak kaydıyla,
- Memuriyet nüfuzunu kullanarak karşıdakini mağdur etmemek kaydıyla,
Ticari kazanç dışındaki diğer kazanç ve iratları serbestçe elde edebilir. Örneğin bir memur, ücret geliri; serbest meslek geliri, zirai kazanç, gayrimenkul sermaye iradı ya da arızi bir kazanç elde etmesi mümkündür.
Konuyla ilgili söylenen meyanda çok sayıda yargı kararı vardır. Bu kararlardan birinde; ?657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 28 inci maddesinde; "Memurlar Türk Ticaret Kanuna göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç)." hükmü yer almaktadır.
Ticaret sicili Nizamnamesinin 14 üncü maddesinde "Türk Ticaret Kanununun 12 nci maddesinde tarif edilen ticarethane veya fabrikalar ile 13 üncü maddesinde tarif edilen ticari şekilde işletilen diğer müesseseler ticari işletmedir.
Bir gelir sağlamayı hedef tutmıyan veya devamlı olmıyan faaliyetlerle Türk Ticaret Kanununun 17 nci maddesinde tarif edilen esnaf faaliyeti sınırlarını aşmıyan faaliyetler ticari işletme sayılmaz." denilmektedir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununda bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir deneceği, ister gezici olsunlar, ister bir dükkanda veya bir sokağın muayyen yerlerinde sabit bulunsunlar, iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değil "esnaf" sayılacağı hükme bağlanmıştır.
5846 Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1 inci maddesinde "Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir." hükmü, 18 inci maddesinde "Bir eserin yapımcısı veya yayımcısı, ancak eserin sahibi ile yapacağı sözleşmeye göre mali hakları kullanabilir." hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; gizli bilgileri bulundurmamak koşuluyla, Devlet Memurunun 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında her türlü eser çıkarabileceği, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamındaki bu tür faaliyetlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesine aykırılık teşkil etmeyeceği değerlendirilmektedir.
Halk arasında ve bizzat memurlar arasında memurların herhangi bir yerden ek gelir elde etmesinin yasak olduğu hukuksuz olduğu söylenir ve böyle de bilinir. Bu söylem tamamen yanlış olmasa da maksadı son derece aşmaktadır. Memurların ek gelir elde etmesi bir takım gelir getirici faaliyetlerde bulunması yasak değildir. Elde edilen gelirin kanunlarla yasaklanmış faaliyetlerden elde edilmemiş olması ve kanunlarda belirtilen usullere göre vergilendirilmiş olması kaydı şartıyla memurlar birçok gelir unsurunu yasalara uygun bir şekilde memuriyet görevlerinin yanı sıra elde edebilirler. Bu çalışmada gelir unsurları itibariyle memurların hangi gelir unsurlarını elde etmek için faaliyetlerde bulunabileceklerini ve hangi faaliyetlerin kendilerine yasaklandığını çok detaylı bir şekilde incelemeye çalışacağız.
II- MEMURLARIN SERBESTÇE ELDE EDEBİLECEĞİ KAZANÇ VE İRATLAR
Gelir Vergisi Kanunun ?Gelirin Unsurları? Başlıklı 2. maddesinde, gelire giren kazanç ve iratlar yedi başlıkta incelenmiştir. Bunlar; Ticari kazançlar, Zirai kazançlar, Ücretler, Serbest meslek kazançları, Gayrimenkul sermaye iratları, Menkul sermaye iratları ve Diğer kazanç ve iratlardır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, memurlar için, bu kazanç ve iratlardan sadece ticari kazançlardan bir kısmını ilgilendiren bir yasaklama getirmiştir. 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde; "Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç).
Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevleri ve özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler." hükümleri yer almaktadır.
Maddede görüldüğü gibi memurlar için getirilen yasaklamalar ticari kazançlarla ilgilidir. Dolayısıyla memurlar;
- Kanunlarla yasak edilmemiş olması şartıyla,
- İlgili kanunlar uyarınca vergilendirilmiş olmak kaydıyla,
- Devlet memurunun itibar ve güvenini sarsacak davranışlarda bulunmasına neden olmamak kaydıyla,
- İş devamlılığı ve verimi ile mesaisine engel olmamak kaydıyla,
- Memuriyet nüfuzunu kullanarak karşıdakini mağdur etmemek kaydıyla,
Ticari kazanç dışındaki diğer kazanç ve iratları serbestçe elde edebilir. Örneğin bir memur, ücret geliri; serbest meslek geliri, zirai kazanç, gayrimenkul sermaye iradı ya da arızi bir kazanç elde etmesi mümkündür.
Konuyla ilgili söylenen meyanda çok sayıda yargı kararı vardır. Bu kararlardan birinde; ?657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 28 inci maddesinde; "Memurlar Türk Ticaret Kanuna göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç)." hükmü yer almaktadır.
Ticaret sicili Nizamnamesinin 14 üncü maddesinde "Türk Ticaret Kanununun 12 nci maddesinde tarif edilen ticarethane veya fabrikalar ile 13 üncü maddesinde tarif edilen ticari şekilde işletilen diğer müesseseler ticari işletmedir.
Bir gelir sağlamayı hedef tutmıyan veya devamlı olmıyan faaliyetlerle Türk Ticaret Kanununun 17 nci maddesinde tarif edilen esnaf faaliyeti sınırlarını aşmıyan faaliyetler ticari işletme sayılmaz." denilmektedir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununda bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir deneceği, ister gezici olsunlar, ister bir dükkanda veya bir sokağın muayyen yerlerinde sabit bulunsunlar, iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değil "esnaf" sayılacağı hükme bağlanmıştır.
5846 Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1 inci maddesinde "Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir." hükmü, 18 inci maddesinde "Bir eserin yapımcısı veya yayımcısı, ancak eserin sahibi ile yapacağı sözleşmeye göre mali hakları kullanabilir." hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; gizli bilgileri bulundurmamak koşuluyla, Devlet Memurunun 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında her türlü eser çıkarabileceği, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamındaki bu tür faaliyetlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesine aykırılık teşkil etmeyeceği değerlendirilmektedir.