Sayın Forum Üyeleri,
31.10. tarihli Mevsimlik Sözleşmelerimiz gereği personellerimizi çıkaracağız. Bölge çalışmaya toplu çıkış için gerekli listeleri ve üst yazıyı gönderdim. Ayrıca personellere sözleşme tarihini hatırlatan fesih bildirimlerini imzalattım. Sorun yaşamamak adına takip etmem gereken başka yol var mıdır ?
Mevsimlik sözleşmelerde kişilere bildirim yapmak zorunda mıyız?
Ayrıca bu personelleri işten çıkarınca (mevsim bitimi olarak) işsizlik alabilirler mi?
Birde çıkan personelleri askı ya almak yani yeni sezonda tekrar işe almak zorunda mıyız?
Tecrübelerinizi aktarırsanız çok sevinirim..
Saygılarımla.
Sayın forumdaşım, Turizm sektöründe İK ve istihdam konusunda en çelişkili konulardandır askıya alma işlemleri. Ne çalışan buna yakın durur (Aksine bi hüzün kaplar insanları işsizlik olgusuyla) ne de işveren alıştığı, sezon boyunca eğitip, tecrübe kazandırdığı, kurum kültürüne alıştırdığı elemanlarını kaybetmek ister. Ama gelin görün ki kazançta sezonda olunca yapacak bir şey olmuyor...
Böl.Çalışmaya göndermeniz gerekenleri göndermişsiniz, bundan sonra çalışanlarınızla yapmanız gereken bir kaç ufak detay var; bilgi edinmeniz için kısa bir alıntıyı ekliyorum:
* Mevsimlik işlerde belirli çalışma devresinin sona ermesi, hizmet sözleşmesini sona erdirmez. Mevsim sonunda işten ayrılan turizm çalışanının bir sonraki mevsime kadar hizmet sözleşmesi askıda kalır. Ancak bu süre içinde başka bir işe girmişse mevsim başında kendisine yapılan çağrıya rağmen, işe girmemişse hizmet sözleşmesi sona erer. Çünkü Yargıtay ölü mevsimde başka iş yapmadıkları gerekçesi ile hizmet sözleşmesini askıya almaktadır. Hizmet sözleşmesinin askıya alınmasının ilk ve önemli sonucu; askı süresi içinde tarafların sözleşmeyi hakli nedenlerle fesh edememeleridir ve yeni iş mevsimi başında yeni bir hizmet sözleşmesi yapılmasına gerek kalmaksızın borç ve haklarıyla birlikte hizmet sözleşmesi yeniden yürürlük kazanmaktadır. İşveren yaptığı bildirimden itibaren, 15 gün içinde işçi başvurduğunda eski işçisini işe almak zorundadır .
Mevsimlik işlerde, işveren mevsim sonunda işçisine yeni mevsimde işe almayacağını ihbar ettiğinde (Sanırım siz böyle bir ihbarda bulunmadınız halihazırda) hizmet sözleşmesi mevsim bitimiyle son bulur. Aksi halde hizmet sözleşmesi askıya alınır. Hizmet sözleşmesinin askıya alındığı tarihlerde yeniden yeni sezona nasıl başlanacağı konusunda işverenin turizm çalışanına bildirim yapması gerekir.
Ayrıca;
işsizlik ödeneğine gelince, iş akdi sonlandırılmıyor, askıya alınıyor. 4447 Sayılı Kanunla şu 4 şart gereklidir işsizlik ödeneği için:
1- Sözleşmesinin ihbar önellerine uyularak işveren tarafından sona erdirilmiş olması yani işverenin tek taraflı olarak işçiyi işten çıkarmış olması. Sözleşmenin belirli süreli olması ve bu sürenin dolması ile işsiz kalınması. İşyerinin el değiştirmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedeni ile işsiz kalınması. Sağlık sebepleri veya işyerince işçiyi bir hafta süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması ile işsiz kalınması yada iş sözleşmesinin aynı sebeplerden İş Kanununun 24. Maddesi gereği haklı nedenler ile kendisinin sonlandırması. Son olarak özelleştirme nedeni ile işsiz kalınması. (Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri nedeni ile işten çıkarılanlar işsizlik ödeneği alamaz.)
2- İşten ayrılmadan önceki işyerinde son 120 gün içerisinde aralıksız çalışılmış ve primlerinin de eksiksiz bildirmiş olması.
3- İşten ayrılmış olduğu tarihten önceki son üç yıl içinde en az 600 gün (farklı işyerleri olabilir) priminin olması.
4- Sigortalının bir içerisinde Türkiye Çalışma ve İş Kurumuna işsiz kaldığı ve yeni bir iş almaya hazır olduğunu şahsen yada elektronik ortamda bildirmiş olması. (
www.iskur.gov.tr adresinden “İş arayan” kaydı ile yapılmaktadır.)
Netekim kendi istek ve iradesi dışında bir süreliğine işsiz kalsada, iş akdi sonlandırılmıyor. Bundan dolayıdır ki işsizlik ödeneği turizm sektörü çalışanlarınca alınamıyor. (İstisna bir örneği var mı bilemiyorum) Bana kalırsa bu tamamen sosyal devlet olgusunu zedeleyici bir kural, bir olay. Bir haksızlık yani... Sektör çalışanlarının kamuoyu yaratması ve bu hususta TBMM'ye kadar gidip haklarını araması gerekmekte bence...
Saygılar, iyi çalışmalar...
-------------------------
* Alıntı Kaynağı: Turizm Çalışanlarının Hukuki Statüsü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Nursel Citil'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (THS) kütüphanesinde yayınlanmıştır.