Aslında bizim mesleğimiz hep korkutucu özellike taşımıştır senelerden beri.Senelerden beri demem bu meslekte eski ve yeni hatta yeni başlayacak herkez için geçerli bir tabir diye düşünüyorum.Olaya biraz teknik biraz duygusal biraz da vahimsel olarak bakmak gerekir belki de.Bilemiyorum yani herkesin bu fikre katılma ihtimali de neden aynı olsun değli mi?
Ben bu mesleğin özellikle genç nesil olarak zor şartlarda başladığını düşünenlerdenim özellikle.Çünkü özünden beri yani Ticaret Lisesi'nden beri bu mesleğin öğrenimini gören bir çok arkadaşımız var(ben dahil).Ticaret Lisesi'nden mezun olup İşletme veya İktisat bölümlerini yazdıklarında puanlarını kırılan arkadaşlarımız bunlar.Ne ilginç değil mi? Okulunu okuduğunuz bölümün temelini görüyorsunuz o genç yaşta ancak üniversiteye girerken bile şu veya bu nedenden dolayı okumanız gereken ve herkesten çok iyi bildiğiniz şeyin öğrenimini görmek için kısıtlanıyorsunuz.İster siyasi deyin ister hukuksal isterse öğretisel deyin bu konuda hakkımızın yenildiğini aşikardır.Bunu belki şu an bu liselerde okuyan arkadaşlarımız anlamıyor olabilirler ama bunu ilerde daha iyi anlayacaklardır.Ben ki matematiği Öss de fullememe rağmen kazanabildiğin en iyi yer Marmara Üniversitesi Muhasebe Bölümü oldu.Dört senelik muhasebe okumak mı? Ne gereği var ki ? İnsanlar ( ya da büyüklerimiz) iki senelik mezun muamelesi yaparak bize yüzümüze de olsa sitem de bulunmadılar mı? Anlatabilir miydik bu derdimizi ya da kaçı anlayacaktı.Öyle ya da böyle ben ve benim gibi binlerde insan açıköğretimden işletme ve ilgili diğer bölümlerden 4 seneliğe geçiş yaptılar.Askerliğimizi yaptık erkekler olarak.Sonra adımız birden açıköğretim mezununa çıktı.Ya ben Ticaret Lisesi Mezunuyum ve matematiğim çok iyidir... Hadi oradan açıköğretim mezunu...
Bunlar olurken ve /veya biterken aynı zamanda işimize gücümüze bakıp teoride yapamayacağımızı anlayınca pratikte kendimizi geliştirmeye çalışırken Smmm sınavına girmek istedik.Kendimize kariyer kazandıralım dedik.İyi de düşündük olması gereken buydu bu zamanda.Sonra bir sınav ki bir sınav.. O kadaaaaarr liseleri üniversiteleri boşuna okumuş edasıyla ve sanki kafası çalışmayan insanlara yapılacak muamelelerle bize 5 sene öncelerine döndürmek isteyen sınav sorularıyla karşılaştık.Çünkü her an hepimiz borsada mevcut firmalarda çalışabilirdik ya da her an birimiz avutkatlık bürolarında danışmanlık olabilirdik ya da ne bileyim her an birimiz ihracat firmalarında mali müşavirlik yapabilme edasıyla havalara girebildirdik.Evet bunların hepsini yapabilirdik artık o sınavı geçtiğimizde.Herşey bu sorulara bağlı olduğundan gerisinin ne önemi olacaktı ki?..
Herşeye rağmen mesainiz bittiğinde kendinizle mutlu olabilmeniz dileğiyle.
Ben bu mesleğin özellikle genç nesil olarak zor şartlarda başladığını düşünenlerdenim özellikle.Çünkü özünden beri yani Ticaret Lisesi'nden beri bu mesleğin öğrenimini gören bir çok arkadaşımız var(ben dahil).Ticaret Lisesi'nden mezun olup İşletme veya İktisat bölümlerini yazdıklarında puanlarını kırılan arkadaşlarımız bunlar.Ne ilginç değil mi? Okulunu okuduğunuz bölümün temelini görüyorsunuz o genç yaşta ancak üniversiteye girerken bile şu veya bu nedenden dolayı okumanız gereken ve herkesten çok iyi bildiğiniz şeyin öğrenimini görmek için kısıtlanıyorsunuz.İster siyasi deyin ister hukuksal isterse öğretisel deyin bu konuda hakkımızın yenildiğini aşikardır.Bunu belki şu an bu liselerde okuyan arkadaşlarımız anlamıyor olabilirler ama bunu ilerde daha iyi anlayacaklardır.Ben ki matematiği Öss de fullememe rağmen kazanabildiğin en iyi yer Marmara Üniversitesi Muhasebe Bölümü oldu.Dört senelik muhasebe okumak mı? Ne gereği var ki ? İnsanlar ( ya da büyüklerimiz) iki senelik mezun muamelesi yaparak bize yüzümüze de olsa sitem de bulunmadılar mı? Anlatabilir miydik bu derdimizi ya da kaçı anlayacaktı.Öyle ya da böyle ben ve benim gibi binlerde insan açıköğretimden işletme ve ilgili diğer bölümlerden 4 seneliğe geçiş yaptılar.Askerliğimizi yaptık erkekler olarak.Sonra adımız birden açıköğretim mezununa çıktı.Ya ben Ticaret Lisesi Mezunuyum ve matematiğim çok iyidir... Hadi oradan açıköğretim mezunu...
Bunlar olurken ve /veya biterken aynı zamanda işimize gücümüze bakıp teoride yapamayacağımızı anlayınca pratikte kendimizi geliştirmeye çalışırken Smmm sınavına girmek istedik.Kendimize kariyer kazandıralım dedik.İyi de düşündük olması gereken buydu bu zamanda.Sonra bir sınav ki bir sınav.. O kadaaaaarr liseleri üniversiteleri boşuna okumuş edasıyla ve sanki kafası çalışmayan insanlara yapılacak muamelelerle bize 5 sene öncelerine döndürmek isteyen sınav sorularıyla karşılaştık.Çünkü her an hepimiz borsada mevcut firmalarda çalışabilirdik ya da her an birimiz avutkatlık bürolarında danışmanlık olabilirdik ya da ne bileyim her an birimiz ihracat firmalarında mali müşavirlik yapabilme edasıyla havalara girebildirdik.Evet bunların hepsini yapabilirdik artık o sınavı geçtiğimizde.Herşey bu sorulara bağlı olduğundan gerisinin ne önemi olacaktı ki?..
Herşeye rağmen mesainiz bittiğinde kendinizle mutlu olabilmeniz dileğiyle.