Müteahhite Kalan Daire ??

merihs12

Katkı Sunan Üye
Üyelik
30 Ocak 2008
Mesajlar
810
Konum
kocaeli
Merhaba,
Mükellef kendi arsası üzerine yaptığı binada 8 daire satmış kalan bir daireyi kendi işleri için kullanmak istiyor . Bu durumda bu daire için fatura kesmesi gerekir mi? Gelir vergisi ve kdv karşısındaki durumu ne olacak bu satışın? İlginize teşekkürler
 
Vergi kanunları vatandaş ahmet ile mütaahhit ahmedi ayrı varlık kabul ediyor.Bakkal amca akşam evine götüreceği yiyecekler için parakende satış fişi düzenlemek zorundadır.Mütaahhit daireyi işyeri olarak kullanacaksa kayıtlar üzerinden demirbaşa aktarılması gerekir.Vatandaş olarak tasarruf edecekse işletmeden çekmek fatura ile satmak gerekir diye düşünüyorum.Kolay gelsin.
 
Merhaba,
Mükellef kendi arsası üzerine yaptığı binada 8 daire satmış kalan bir daireyi kendi işleri için kullanmak istiyor . Bu durumda bu daire için fatura kesmesi gerekir mi? Gelir vergisi ve kdv karşısındaki durumu ne olacak bu satışın? İlginize teşekkürler

Sayın merihs12,

sorunuzun cevabını direk altta gönderdiğim özelgelerden yola çıkarak sonuca ulaşabilirsiniz.Kısaca vergi mükellefiyeti açılmamış ise açtırılması gerekiyordu.

Kendi arsası üzerinde özel inşaat yapılması durumunda inşaata ilişkin gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesinin gerekip gerekmediği hk.
ic_title_cizgi.gif
ic_title_cizgi_uc.gif

Tarih22/09/2010
SayıB.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-363
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı :B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-363 22.09.2010Konu : Kendi arsası üzerinde özel inşaatyapılması durumunda vergilendirme.İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ticaret ve konut imarlı şahsınıza ait arsanızda satmamak, kendi uhdenizde tasarruf etmek üzere inşaat yapacağınız belirtilerek, söz konusu inşaata ilişkin gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesinin gerekip gerekmediği hakkında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, söz konusu maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.Söz konusu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, ticari faaliyet bir tür emek sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin "ticari faaliyet" olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyetve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.Gerçek kişilerin ticari gaye olmaksızın, servetin nitelik değiştirmesi veya bir takım zorunlu nedenlerle gayrimenkul inşa etmeleri ticari faaliyet olarak kabul edilmemektedir.Özel İnşaat yapımında gayrimenkullerin şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması ve ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurlarını açıkça taşıması, yapılan faaliyetin ticari sayılması için yeterlidir.Şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşan mesken veya şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşmamakla birlikte işyeri ya da mesken ve dükkan ünitelerinden oluşan inşaatın yapılması durumunda, ticari bir organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça ortaya çıkması nedeniyle bu faaliyetin de ticari sayılması gerekmektedir.Yukarıda yapılan açıklamalara göre, yapacağınız inşaatın ticari faaliyet kapsamında inşaat işi olmaması halinde gelir vergisi yönünden vergi mükellefiyeti tesisine gerek bulunmamaktadır. Ancak inşaat işinin ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi halinde, ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi ve inşaatta çalışan işçilere ödenen ücretlerin Gelir Vergisi Kanununun 61 inci, 94 üncü, 103 üncü ve 104 üncü maddelerine göre vergi tevkifatına tabi tutulması gerekmektedir.Öte yandan, yapacağınız inşaatın ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmemesi halinde çalıştırılan işçilerin ücretlerinin, anılan Kanunun 64 üncü maddesi hükmü gereğince diğer ücret olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup, diğer ücretli olarak çalıştırılan işçilerin hizmetin ifa olunduğu bütçe yılının ikinci ayında; takvim yılı içinde işe başlamış iseler işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde vergi dairesine başvurarak vergi karnesi üzerinde vergilerini tarh ettirmeleri gerekmektedir.Bilgi edinilmesini rica ederim.
///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////



Kendi arsası üzerine inşa etmiş olduğu konutu aynı yıl içinde satması dolayısıyla elde etmiş olduğu kazancın, değer artışı kazancı olarak nitelendirilerek vergilendirilmesi gerekir.
ic_title_cizgi.gif
ic_title_cizgi_uc.gif

Tarih16/06/2005
SayıB.07.0.GEL.0.42/4305-353/25205
Kapsam
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
Sayı : B.07.0.GEL.0.42/4305-353 16.06.2005 * 25205Konu:
.................. VALİLİĞİNE​
(Defterdarlık: Gelir Müdürlüğü)​
İlgi : a) .................. tarih ve .................. sayılı yazınız. b) .................. tarih ve .................. sayılı yazınızYazılarınızda, Karesi Vergi Dairesi mükellefi ........ ..........'ın 12.8.1997 tarihinde iktisap ettiği arsa üzerine, 28.11.1997 tarihinde inşaat ruhsatı alarak konut inşaatına başladığı ve inşa edilen bağımsız bölümlerin Yapı Kullanma Ruhsatı alınmadan ve tapuda cins tahsisi yapılmadan 2000 yılında elden çıkarıldığı belirtilerek, bu satıştan doğan kazancın ne şekilde vergilendirileceği sorulmaktadır.1999-2002 yıllarında elde edilen değer artışı kazançlarının vergilendirilmesinde uygulanan, Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 56 ncı maddenin (D) fıkrasının 6 numaralı bendinde, " İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal ( gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalda kullandıkları gayrimenkuller dahil ) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatlan dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkuller tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır) ," değer artışı kazancı olarak sayılmıştır.Aynı fıkranın ikinci paragrafında "Yukarıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançlarının herbirinin 3.500.000.000 lirayı aşan kısmı vergiye tabidir." denilmiş, takip eden paragrafta "Bu fıkrada geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder." hükmü yer almıştır.Öte yandan, aynı maddenin (F) fıkrasında, değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve aynılarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunacağı ve mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edileceği hükme bağlanmıştır.Bu hükümlere göre, ....... .........'ın 2000 yılında kendi arsası üzerine inşa etmiş olduğu konutu aynı yıl içinde satması dolayısıyla elde etmiş olduğu kazancın, değer artışı kazancı olarak nitelendirilerek vergilendirilmesi gerekir.Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.
Bakan a.
/////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////


İyi Günler.​

 
Üst