fonradar

Nasıl Harcadın? Neden Zarar Ettin?

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,569
Konum
İSTANBUL
Nasıl harcadın? Neden zarar ettin?


KÜRESEL krizin etkilerini hafifletmek, piyasaları rahatlatmak için birçok ekonomik tedbir paketi açıklandı. Özellikle maliyenin varlık barışı, birikmiş vergi borçlarının ertelenmesi, otomotiv ve beyaz eşyada ÖTV indirimi, mobilya,bilgisayar ve sanayiye yönelik makinalarda KDV indirimi gibi radikal kararları çok yerinde ve takdiri hak ediyor.Zaten piyasalardaki kıpırdanmalar da bu kararların bazı eksiklikleri ve fazlalıkları da olsa doğruluğunu teyid ediyor.
Ancak son günlerde düşmeye başlayan vergi gelirleri hükümeti 2009 yılı hedeflerini revize etmeye yöneltti. Ekonomiden sorumlu 3 Bakan da bunları kamuoyuyla paylaştı. Bu gelişmelerin yanında vergi gelirlerinin daha da düşmesini önlemek hatta 2010 yılından itibaren yeniden artışa geçirmek için maliyenin bazı arayışlar içinde olduğu anlaşılıyor. Bu arayışlarla günün ve piyasanın şartlarına uygun yeni mekanizmalar geliştirmek yerine 20 yıl öncenin uygulanıp,sakıncaları ortaya çıkınca vazgeçilen ortalama kâr haddi, asgari gayri safi hasılat ve hayat standardı gündeme geliyor. IMF ile nereden buldun konusunda anlaşma olmayınca da bir ara formül olarak yapılan harcamaların neyle ve nasıl finanse edildiğinin araştırılması gündemde.
Kaynak vergili kazanç mı?
BİR kere yat, kotra,lüks otelde düğün, otomobil, yurtdışı seyahat, hizmetçi, mürebbiye gibi harcamaların kaynağını araştırmak ve vergilendirilmiş kazançlarla bu harcamalar yapılıyorsa teşekkür etmek yoksa alınmayan vergiyi cezalı olarak almak ilk başta doğru görülebilir ancak uygulama nasıl yürütülecek. Sadece bakkal, kasap, manav, terzi gibi esnaftan oluşan gelir vergisi mükelleflerine sorulacaksa onlar zaten bu tip lüks harcamaları yapmak bir yana faaliyetlerini zor sürdürebiliyorlar yok eğer şirket sahibi, hisse senedi, tahvil, bono, kira geliri elde eden vergiye tabi faaliyeti olsun olmasın herkesi huzursuz edecek bir uygulama düşünülüyorsa piyasalarda oluşacak tahribatı nasıl göğüsleyeceğiz.Yoksa yine daha önce uygulanıp vazgeçilen soğuk savaş dönemlerinin ve kapalı ekonomilerin yöntemi olan servet beyanı yeniden mi hortlayacak? Modern piyasa ekonomilerini uygulayan çağdaş ülkeler ne yapıyor bir baksak daha iyi değil mi?
Demode uygulamalar
ÖTE yandan esnaf, sanatkâr ve tüccara ?sen iş yapıyorsan çalışıyorsan mutlaka en az şu kadar kâr etmiş olman gerekir bunun altında kâr ettiysen hayatını sürdüremezsin dolayısıyla zarar bile etsen en az şu kadar vergiyi ödemek zorundasın? demek olan hayat standardı gerçekten yeniden getirilecek mi, inanmak istemiyorum. Piyasaların durumu malum, iş sahipleri işçi çıkarmadan asgari düzeyde işlerini yürütüp işyerini kapatmadan krizin dalgasını atlatmaya çalışırken bu tür bir uygulamanın mevcut mükellef sayısını dolayısıyla da toplam vergi gelirlerini ne kadar düşüreceği hesaba katılıyor mu? Belki berber, otel, motel, lokanta, çay bahçesi v.b eğlence yerleri gibi işletmelerde daha önce uygulanan ortalama kâr hadleriyle asgari gayri safi hasılat esası etkili ve hakkaniyetli olabilir. Ancak bu konuda da günün şartlarına uygun esnaf sanatkarı tedirgin etmeyecek yeni bir formül geliştirilebilir. Kaldı ki perakende satışlarda KDV,ÖTV gibi dolaylı vergilerin etkili uygulanması ve vatandaşın fiş fatura almaya teşvik edilmesi daha yerinde olur.
Sonuç olarak hükümet haklı olarak piyasaları krizin dalgalarından korumak için vergi sigorta desteklerini uygulamaya koyarken bir yandan da soğuk savaş dönemlerini ve kapalı ekonomi modellerini hatırlatacak modern dünyanın şartlarına uymayan, eskimiş, demode olmuş, vergi güvenlik önlemlerini gündeme getirmek neye hizmet eder iyi düşünelim.Zaten elimizde vergi mükelleflerini en etkili şekilde denetleyebilecek teknoloji ve insan kaynağı mevcut değil mi?


Arif Şimşek
 
Üst