Merhabalar
Şirketin kuruluşundan itibaren sermaye ödenemkte güçlük çektiği ve üç yıl geçmesine rağmen 6. yılında yani sermayenin 10 da 4 ü ödenmemiş durumda.
Şirketin gayrifaal olmasına rağmen ve satış hasılatı da bulunmamasına rağmen şirket ortakları şirkete ait binayı kefil gösterip sürekli kredi çekiyor. Krediler tabii olarak faiz yükü getiriyor. İşin enteresan tarafı hasılatı olmayan bu şirketin kredi ödemelerini şirket ortakları; sahibi oldukları diğer şirketlerden ve ceplerinden ödüyorlar. Ama bir şekilde de şirket tüzel kişiliği kefalet hizmeti görüyor kredi kullanımlarında ve faiz yükü altına giriyor.
Bu durum nasıl eleştirilebilir, vergi usule hakim değilim adatlandırma vs deniyor adatlandırma ile hangi krediyi gereksiz ilan edip onun üzerine verilen faiz ödemesini mi zarar diye eleştiricez.
Şirketin kuruluşundan itibaren sermaye ödenemkte güçlük çektiği ve üç yıl geçmesine rağmen 6. yılında yani sermayenin 10 da 4 ü ödenmemiş durumda.
Şirketin gayrifaal olmasına rağmen ve satış hasılatı da bulunmamasına rağmen şirket ortakları şirkete ait binayı kefil gösterip sürekli kredi çekiyor. Krediler tabii olarak faiz yükü getiriyor. İşin enteresan tarafı hasılatı olmayan bu şirketin kredi ödemelerini şirket ortakları; sahibi oldukları diğer şirketlerden ve ceplerinden ödüyorlar. Ama bir şekilde de şirket tüzel kişiliği kefalet hizmeti görüyor kredi kullanımlarında ve faiz yükü altına giriyor.
Bu durum nasıl eleştirilebilir, vergi usule hakim değilim adatlandırma vs deniyor adatlandırma ile hangi krediyi gereksiz ilan edip onun üzerine verilen faiz ödemesini mi zarar diye eleştiricez.